bilgiliadam
Yeni Üye
Aretioskleroz damar sertliği Arter duvarının sertleşerek esnekliğini yitirmesiyle oluşan ve daha fazla erkeklerde görülen bir hastalıktır Arteriyosklerozun sözdük anlamı atardamar sertleşmesidir Ateroskleroz ise arter duvarında belirli bir alanın ezilerek esnekliğini yitirmesi ve sertleşmesidir Nasıl Bir Hastalıktır? Arteriyoskleroz tüm yürek enfarktüsü, beyin trombozu ve beyin kanaması olgularının başlıca nedenidir Keza ayak kangrenlerinin büyük bir bölümü de arteriyoskleroz kaynaklıdır Arteriyoskleroz, klinik tablo olarak ortaya çıktığı bu gibi durumlar dışında, genellikle özgün semptom vermeyen bir hastalıktır Çoğu varsayım ileri sürülmesine karşın hastalığın nedenleri tamamen bilinmemektedir böylece hastalığın orta ve büyük atardamarlarda yaptığı lezyonlarla tanımlanması eğilimi güç kazanmaktadır Arteriyoskleroz en fazla orta ve büyük atardamarlarda görülür Herzamanki durumunda elastik olan atardamar duvarları, damardan geçen kan miktarına tarafından genişler veya daralır Atardamarlar bu özellikleriyle dolaşımdaki kan miktarını düzenlerler Arteriyosklerozda, atardamar duvarındaki esnek yapılar çok sert olan bağdokusu tarafından kaplanır ve esneklik değil olur Damar duvarının sertleşmesini, duvardan damar içine dürüst çoğalan oluşumlar ya da aterom plakları izler Ozellilde aterom plaklarının gelişimi sonucunda damar boşluğunun çapı daralır ve geçen kan miktarı azalır Aterom plakları üzerinde kan pıhtılarının daha basit oluşması, daralmayı artırarak damarın tıkanmasına niçin olur Hastalığın Nedenleri Arteriyosklerozun oluşum süreci ile ilgili birçok tahmin ileri sürülmüştür Klinik ve deneysel yerlerle desteklenen fakat hemen şimdi geçerlilikleri kamtlanmamış iki tahmin önemlidir Ilk varsayım, arteriyosklerozun oluşumundan yağları sorumluluk sahibi tutar Arter duvarı dürüst dışa içten iç, orta ve dış elde etmek üzere üç katmandan oluşur İç katman bir kat hücresel, yani endotel ile onun altında bulunan elastik bağdokusundan oluşur Orta katmanda daha fazla kasdokusu egemendir Dış tabaka ise bağdokusu yapısındadır Yapı olarak bir takım açılardan trigliserit, fosfolipit ve lipoproteine benzeşen yağlar damardaki kanın basıncıyla atardamar duvarının iç katmanlanna içten itilir Bu yağlar herzamanki koşullarda arter duvarını aşarak lenf dolaşımına katılırlar Ama kan dolaşımmdaki yağların fazla fazla, yağ moleküllerinin büyük olması ve arter duvarının esnekliğini yitirmesi durumunda yağlar atardamar duvarının iç ve orta katmanlarında sıkışıp kalırlar Atardamar duvarındaki enzimler yağ moleküllerini parçalayarak arteriyoskleroz oluşumundan daha az önem taşıyan kolesterol, yağ asitleri ve başka maddelerin açığa çıkmasını sağlar Serbest kalan bu maddeler arter duvarını tahriş eder Damar duvarı bu uyarıya iltihabi bir tepki ile yanıt verir Iltihap sonucu gelişen sert bağdokusu damar duvarını sertleştirir Bu süreç sırasında yıkıma uğrayan atardamar duvarında, kolayca parçalanabilen yeni kılcal damarlar belirir Bu da, iltihaplanmanın daha da artmasına yol açar Yağların sürekli olarak birikmesi ve atardamar duvarının belirtilen noktalarda kalınlaşması, damar duvarının derinlemesine katlanarak aterom plaklarının oluşmasına neden olur Aterom plakları parçalanabilir, ülserleşebilir ya da içeriğinin bir kısmını damara bırakabilir (ateromun ezilerek pelteleşmesi) Bilhassa ülserleşme durumunda, dolaşımdaki trombositlerin plak üstünde birikmesiyle pıhtılaşma süreci başlar Bu, daha ileride pıhtı oluşumuna ve damar tıkanmasına yol açacaktır Pıhtıdan kopan parçalar kan dolaşımıyla taşınarak daha ufak çaptaki atardamarları tıkarlar ve ciddi sonuçlara neden olabilirler İkinci varsayıma göre, buraya değin sözü edilen olayları başlatan işlem farklıdır Arteriyoskleroz oluşumunda bozukluğu başlatan etmen, arter duyanmn iç katmanmdaki bir lezyona yan pıhtılaşmadır Diğer bir deyişle, iç katmandaki ufak bir lezyon burada trombositlerin birikmesine ve rahatsızlık zincirini başlatan tuhaf pıhtılaşmaya niçin olur Bu durumda yağların damar duvarına girerek yerleşmesi nicel açıdan önemli görülse de, ikincil bir etkendir Hastalığın Belirtileri Arteriyosklerozun özgün belirtileri olmadığı vurgulanmıştı Belirtiler oysa damar lezyonlan belirginleştikten daha sonra ortaya çıkar Arteriyoskleroz lezyonlan olan hastalann yalnız yüzde 5 l0′unda klinik belirtiler gözlenir Hastalığa böylece “aysberg hastalığı da denir Daha çok büyük damarlann iki dala aynldığı noktalarda yerleşir Japonlar’da, Yemenliler’de ve Jamaikalılar’da arteriyoskleroz kalbe oranla beyinde daha çok görülmektedir Arteriyoskleroz semptom verdiğinde, belirtiler lezyonun yeri ile ilişkilidir Bunun nedeni dokulara yeterli oksijen iletilememesi ve laf konusu bölgedeki kan dolaşımının engellenmesidir Yerleşimin beyinde olduğu durumlarda görme ve hitabe bozukluklan,ilerleyici amnezi, anlık bilinç yitimleri, yer ve zaman kavramlannın bozulması, kol ya da bacaklarda kas gücünün ani ve geçici olarak zayıflaması ve son olarak da beyin trombozu gelişir Hastalık kalbi tutarsa kalp kasının kasılma gücü, gelen oksijenin yetersizliği sebebiyle zayıflar Kalpte ilave atımlar (ekstrasistol), kalp atışlarının nöbet halinde hızlanması (paroksismal taşikardi) ve kulakçığın hızlı kasılması (flater) gibi ritim bozuklukları görülür Koroner damar lezyonlanna, spazma yol açan refleksler de eklenirse anjinaya benzer göğüs ağrıları belirir Son aşamada ise miyokart enfarktüsü gelişir Arteriyoskleroz etap damarlarını tutarsa yürüme sırasında kramp ağrıları, deride kalınlaşma ve rengin koyulaşması, bacaklarda ısı düşmesi ve zamanla kangren gelişir Son olarak, böbrek atardamarlarmnın tutulduğu olgularda kan basıncı yükselmesi ve böbrek işlevlerinde hafif bozukluklar görülür Böbreğin minik damarlannın da tutulması ile koşul daha tehlikeli olabilir Yaş ve cinsiyetin etkisi Arteriyoskleroz erişkin erkeklerde daha yaygındır Orta yaş düzeyinde, erkeklerde kadınlardan daha sık görüldüğü uzun süredir bilinmektedir Menopoz sonrasmda iki tür arasmdaki ayrım ortadan kalkar Kadınlarda, östrojenin ve öbür eşey hormonlarının arteriyoskleroza karşısında koruyucu rolü olduğu düşünülmektedir Arteriyosklerozun orta yaşlı erişkinlerde daha yaygın olması gençlerde görülmeyeceği anlamına gelmez Kore Savaşı’nda ölen askerlerde yapılan otopsi incelemelerinin sonuçlanna kadar, arteriyoskleroz lezyonlan bu yaş grubunda da oldukça yaygmdır Bir Takım kişilerde arteriyosklerozun doğumdan hemencecik sonradan gelişmeye başladığı yolunda görüşler vardır ABD’de 35 yaşında arteriyoskleroz kaynaklı hastalıklardan ölenlerde yapılan araştırmalarda, hiçbir semptom vermediği belli ki koroner lezyonlanna rastlanmıştır Kolesterol ile ilişkisi id Kolesterolün arteriyoskleroz oluşumundaki etkisi manâlı bir ağız dalaşı konusudur Birkaç sene önce az kalsın kolesterol ile arteriyoskleroz özdeşleştinlmişti sonradan önemini belki de gereğinden fazla yitiren kolesterol, günümüzde her yerde ele alınarak ğerçek boyutlarda değerlendirilmeye çalışılıyor Bu konuda çoğu deneysel veri vardır Deney hayvanlanna yağ bakımından varlıklı bir gıda rejimi uygulanınca, kan kolesterol düzeyi yükselir Bu da, arteriyoskleroz lezyonlanna yol açar Aslında de, arteriyoskleroz görülmeyen toplumlarda yağsız gıda alışkanlıkları yaygındır Bol yağlı besinler tüketen toplumlarda ise bu rahatsızlık epeyce sık görülür Amerika’ya sabit Yahudi ve Japonlar’da arteriyoskleroz sıklığı Amerikalılar’la eşdeğerdedir Bundan da anlaşılacağı gibi, hastalıkta halk müziği etkeninden fazla yaşam ve beslenme alışkanlıldarının önemi vardır diyabet, böbrek hastalığı ve ksantomatoz (nadir doğumsal bir rahatsızlık) gibi kanda yağ düzeyinin yüksek olduğu hastalıklara yakalananlarda arteriyoskleroz yaygındır Ote yana miyebm gibi kanm yağ düzeyinin düşük olduğu hastalıklarda arteriyosklerozun görülme oranı düşer Ozetle, beslemne denetiminin arteriyosklerozdan korunmada en iyi yöntem olduğu söylenebilir Hipertansiyon ile ilişkisi Yüksek tansiyon (kan basıncı yüksekliği) şüphesiz arteriyosklerozu ilerleten bir etkendir Daha önce de belirtildiği gibi Japon ve Yemenliler’de arteriyoskleroz eksik görülür Ama bu kişilerin yüksek tansiyonu varsa arteriyoskleroz görülme sıklığı önemli ölçüde artmaktadır Yüksek kan basıncı arter duvannda daha fazla kolesterol birikmesine niçin olur Daha önce değinildiği gibi kolesterolün zedeleyici etkisi ile ortaya meydana çıkan iltihabi tepki muhtemel bir arteriyoskleroz nedenidir Süreç burada tamamlanmaz Atardamar duvarında da kolesterol üretimi olması aşın kolesterol birikimine yol açar Böylece, yüksek tansiyonun yalnız arteriyosklerozu artırmadığı, bununla beraber arteriyosklerozun gelişimine neden olduğu söylenebilir Araştırma sonuçlanna göre, atardamar duvanndaki kolesterol miktan, besinlerle alınan ya da kanda yer alan kolesterol miktarından çok, yüksek tansi yonla ilgilidir Fiilen de yüksek tansiyonla arteriyosklerozun birlikte görülmesi, damar hastalıklan tehlikesini fazla yükseltir Aynca arteriyosklerozun büyük damarlann esneldiğini azaltarak, kan basıncını yükselttiği de hatırlanmalıdır Şişmanlık ve şeker hastalığında yağlarla ilgili bozukluklar tartma kazanır ve atardamarlan etkiler Atardamar duvannda yağlar daha basit birikir ve arteriyoskleroza giden yol açılmış olur Arteriyoskleroz oluşumunda önemli rol oynayan öteki etkenler sigara alışkanlığı ve uyuşuk yaşamdır Hastalığın Tedavisi Arteriyosklerozun nedenleri bilinmediğinden, bu hastalığa özgü çare yöntemleri kullanmak olanaksızdır Hastalann belirli bir besin programı izlemeleri gene de önemlidir Arteriyoskleroz oluşumunu açıklayan kuramlar arasmda en geçerli olanı hastalıkla yağlar arasında ilişki kuran yaklaşımdır Bu yaklaşımı destekleyen çoğu bilgi vardır: Aşın yağlı besinler verilen deney hayvanlannda mutlaka arteriyoskleroz gelişmektedir Değişik çevrelerde yaşamış aynı ırktan bireyler, besin alışkanlıklarında yağ bakimmdan varlıklı besinler çoğunluktaysa genel olarak arteriyoskleroza yakalanırlar şeker hastalığı ve hipotiroidizm (tiroit salgısı yetersizliği) gibi kanda yağ düzeyini yükselten hastalıklar arteriyosklerozu hazırlayıcı etki yapar Incelenen bütün koşullar, yağlarm arteriyoskleroz oluşumunda önemli bir etkisi olduğunu gösterir Fakat bu etkinin tüm boyutlan yine de açıklıkla bilinmemektedirBirincil iki veriden çıkarılabilecek netice, besinlerle alman yağların arteriyoskleroz oluşumunda belirleyici olduğudur Araştırmacılar bu konuda dikkatlerini iki yağ bileşiğinde yoğunlaştınr: Yağ asitleri ve kolesterolArteriyoskleroz tedavisine, rahatsızlık klinik belirtiler vermeden önce başlatmak gerekir Tedavide besin alışkanlıklan her tarafta düzenlenir; pıhtılaşma önleyici ve pıhtı çözücü (fibrinolitik) ilaçlar, aynca lipoprotein miktannı azaltarak kolesterol sentezini ve taşınmasmı önleyen ilaçlar kullanılır Arteriyosklerozda cerrahi tedavi de uygulanabilir Koroner damar ya da büyük atardamarlann arteriyoskleroz sonucunda tıkandığı olgularda cerrahi girişime başvurulabilir Günümüzde koroner baypas ameliyatı ya da tıkanan damarın vücuttan alman bir başka damar parçasıyla değiştirilmesi gibi uygulamalar yapılmaktadır