Arşimet terazisi, bir sıvının içine bırakılan katı bir cismin taşırdığı su miktarının, suyun ağırlığına denk bir batmazlık kuvvetiyle yukarıya itildiğini belirtir Literatüre girmiş oldukça meşhur deneyde, Arşimet aynı kütledeki altından yapılmış bir taç ile külçe altının, taşıracakları değişken miktarının eşit olması gerektiğini öne sürmüş ve yapılan deney başarısız olunca tacın saf altından yapılmadığı anlaşılmıştır
Suyun Kaldırma Kuvveti
Suyun taşan bölümü ile yoğunluğun hesaplanabilirliği, Arşimetin ayrım ettiği ve öne sürdüğü ilke ile açıklığa kavuşmuştur Su, kendi aşırılık oranından daha az yoğunluğa sahip cisimleri iterek yüzeyine dürüst yönlendirmektedir Aşırılık farkından dolayı oluşan itme etkisiyle cisimler yüzer Bu ilke suyun kaldırma gücünden yararlanarak, gemi ve deniz mühendisliği için kullanılmış olsa da bütün sıvılar için aynı prensip geçerlidir Yoğunluk karşılaştırması için kolay bir deney yapabilirsiniz Bir kabı taşıncaya değin doldurun Bu kabı kendisinden daha büyük bir kaba koyun oysa, taşmalar soruna yol açmasın Doldurduğunuz barbar sığacak kadar bir cismi içine bırakın Büyük vahşi taşan sıvıyı alıp, bir ölçekle hacmini ölçün, terazi yardımıyla taşmaya sebep olan cismin ağırlığını da ölçün Cismin ağırlığı hacme bölün Çıkan rakamlar kabaca cismin yoğunluğunu gösterecektir Bu rakam, birden büyük ise gövde batıyor durumdadır Minik ise yüzüyordur Bilimsel olarak içme suyunun kabul edilen yoğunluğu 1dir Bu olay yüzmenin nasıl olduğunu açıklar
Arşimet altın deneyi ile bunu kanıtlamıştır Benzer büyüklükteki altın parçaları terazinin uçlarına bağlayıp, su batmış kaba batırarak yapmıştır Eğer altınlar gerçekse ikisinin de yoğunluğu benzer olacak ve birinin ayrı yoğunluğa sahip olması durumunda, saf altın olmayacağını öne sürmüş ve kanıtlamıştır
Günümüzde formüle edilen suyun kaldırma kuvveti bir fizik kanunu olarak kabul edilmekte ve denizcilik, şamandıra, hidrostatik gibi alanlarda kullanılmaktadır
Kaynakça:
Wikipediaorg
Suyun Kaldırma Kuvveti
Suyun taşan bölümü ile yoğunluğun hesaplanabilirliği, Arşimetin ayrım ettiği ve öne sürdüğü ilke ile açıklığa kavuşmuştur Su, kendi aşırılık oranından daha az yoğunluğa sahip cisimleri iterek yüzeyine dürüst yönlendirmektedir Aşırılık farkından dolayı oluşan itme etkisiyle cisimler yüzer Bu ilke suyun kaldırma gücünden yararlanarak, gemi ve deniz mühendisliği için kullanılmış olsa da bütün sıvılar için aynı prensip geçerlidir Yoğunluk karşılaştırması için kolay bir deney yapabilirsiniz Bir kabı taşıncaya değin doldurun Bu kabı kendisinden daha büyük bir kaba koyun oysa, taşmalar soruna yol açmasın Doldurduğunuz barbar sığacak kadar bir cismi içine bırakın Büyük vahşi taşan sıvıyı alıp, bir ölçekle hacmini ölçün, terazi yardımıyla taşmaya sebep olan cismin ağırlığını da ölçün Cismin ağırlığı hacme bölün Çıkan rakamlar kabaca cismin yoğunluğunu gösterecektir Bu rakam, birden büyük ise gövde batıyor durumdadır Minik ise yüzüyordur Bilimsel olarak içme suyunun kabul edilen yoğunluğu 1dir Bu olay yüzmenin nasıl olduğunu açıklar
Arşimet altın deneyi ile bunu kanıtlamıştır Benzer büyüklükteki altın parçaları terazinin uçlarına bağlayıp, su batmış kaba batırarak yapmıştır Eğer altınlar gerçekse ikisinin de yoğunluğu benzer olacak ve birinin ayrı yoğunluğa sahip olması durumunda, saf altın olmayacağını öne sürmüş ve kanıtlamıştır
Günümüzde formüle edilen suyun kaldırma kuvveti bir fizik kanunu olarak kabul edilmekte ve denizcilik, şamandıra, hidrostatik gibi alanlarda kullanılmaktadır
Kaynakça:
Wikipediaorg