Son Konu

Atasözleri Arasındaki Anlamsal Farklılıklar

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Atasözleri Arasındaki Farklılıklar,
Atasözleri Arasındaki Çelişkiler,
Atasözleri Arasındaki Anlamsal Farklılıklar nelerdir


Atasözlerinde Anlamsal Farlılıkların Alfabetik Karşılaştırılması

Her milletin var oldukları günden bu güne geçirdikleri tarihsel süreçleri vardır Bu işlem içerisinde yaşayış şartlarında birtakım şansın dönmesi olmuştur Türk Milleti de tarihsel süreci çok hareketli olan milletlerden biridir

Asya ’dan tabiat ve sosyal nedenlerden dolayı göç eden Türk Milleti, göçebe bir işlem geçirmiştir Anadolu ’ya gelmeleri ile birlikte oturmuş hayata geçerek, ufak bir aşiretten üç kıtayı hakimiyeti altına alan imparatorluk kurmuşlardır

Sosyal, kültürel ve dini yönden değişen şartlar toplumun fertleri üstünde etlikili olmuştur Bireylerin yaşayış karşısındaki tavırları ve hayata aleyhinde olan bu duruşun dile getirilmesiyle atasözleri oluşmuştur Atasözleri, halkın felsefesidir Dilinden çıktıkları milletin fikirlerinin ne mahiyette olduğunu anlatır Hikmet içeren vecize niteliğinde klişeleşmiş ifadelerdir Bir durum veya oluşumun eş ya da aynı manasını ihtiva eden ahali felsefesini dile getirir Mutlaka hüküm taşırlar Önceden yaşanmış tecrübeleri bir cümlelik sözlerle veya cümlelerle gelecek nesillere taşımanın yanı sıra onlara nasihat özelliğinde olan bu ifadelerle geleceğe hazırlarlar Büyük çoğunluğu anonim olan, kimin tarafından ve ne zaman ortaya çıktığı belli olmayan, ait olduğu toplumun asırlar boyu karşılaştığı olaylardan ve tecrübelerden ilham alarak ortaya konulmuş tecrübelerdir

Özdeyiş, Doğu Türklerinde tez diye isimlendirilmiştir söz, haber, mektup anlamına gelen atasözleri, Türk Edebiyatında ilk kere Orhun Abideleri ’nde bulunmaktadır

Örneğin: Yinçge eriklig üzgeli ( Ağaç yaş iken eğilir)

Divâni Lügât ’ it Türk ’de 290 adet atasözü bulunmaktadır

Mesela: Tag taga kafışmaz kişi kişigga kafışır ( Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur)

Özetle, atasözleri söyleyen birey ya da kişilerin içinde bulundukları çevrenin, rûh hallerine etkileri sonucu sözlerin şekillenmesinde etkilidir Dolayısıyla kişilerin bir durum aleyhinde etkilenmeleri ayrı olmuştur ve psikolojileri olaylara görüş açısını etkileyerek öbür anlamlar yüklemelerine niçin olmuştur Sosyokültürel şartların kollektif psikolojideki farklı yansımaları, atasözlerin de anlamda farklı yorumlanmalarına niçin olmuştur Buradan hareketle aşağı alfabetik sırayla anlamsal farklılık ortaya konulmaya çalışılmıştır

ATASÖZLERİNDE ANLAMSAL FARKLILIKLARIN ALFABETİK KARŞILAŞTIRILMASI

A

Aç kurt bile komşusunu dalamaz

Aç kurt komşusunu yer

Aç ölmez benzi sararır

Aç ölmez gözü kararır, susamış ölmez benzi sararır

Adam adam demekle adam olmaz

Adam adam baştan sona adam olur

Akçesi ucuz olanın kendisi kıymetli olur

Ucuz etin suyu kara olur

Allah kulunu darda komaz

Allah sevdiğine dert verir

Altı üstünden ola ki iyi çıkar

Altı üstünden iyi derlerse inanma

Âr insana, kâr hayvana yakışır

Âr dünyası yok, kâr dünyası

Ateş yanmadan duman çıkmaz

Ateşi yanmadan dumanı çıkar

Atın dorusu, yiğidin delisi

Atın ürkeği, yiğidin korkağı

B

Bal tutan parmağını yalar

Balı parmağı uzun olan yok, kısmeti olan yemiş

Baş nereye giderse etap da oraya gider

Başı baş eden üçgenin taban olmayan kenarı, ayağı baş eden dayak

Bekarlık sultanlıktır

Bekarlık maskaralıktır

Benden ırak olsun da Mısır ’a sultan olsun

Benden ırak olsun da cehenneme yelken direği olsun

Beyler buyruğu yoksula kan ağlatır

Beylerin sözü, sözlerin beyidir

Baylar sözü gevherdir, sımak olmaz

Haberdar Olan söylemez, söyleyen bilmez

Haberdar Olan söyler, bilmeyen söyler

Bir felaket bin nasihattan evlâdır

Bir kötü kırk iyiyi bozar, kırk iyi bir fenayı düzeltemez

Bir göz ağlarken öbür göz gülmez

Bir gözün ağladıysa bir gözün güldü

Bir taş attı iki kuş vurdu

Bir taşla iki kuş vurulmaz

C

Çok laf hamamda yaraşır

Fazla söz ozanda yaraşır

D

Darılmış ise akşam sahanlı kapakları göndermesin

Darılmış ise akşam sahansız kapakları göndermesin

Deliyi düğüne götürmüşler burası bizim evden beter demiş

Deliyi düğüne götürmüşler burası bizim evden iyidir demiş

Dürüst söyleyene vefat yoktur

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar

Dostun attığı gül onulmaz yara açar

Dostun attığı taş baş yarmaz

Nikah pilavı ile dost gönüllenir

Düğün pilavı ile köpeğin karnı doymaz

E

Çarpık bacanın tütünü içten çıkar

Çarpık bakandan doğru iş beklenmez

Çarpık cetvelden içten meslek çıkmaz

Çarpık oturalım dürüst konuşalım

El elin eşeğini türkü ile çağırır

El el için ağlamış, başına kara bağlamış

İ

İyilik eden kemlik bulmaz

İyilik etmedim ama musibet bulayım

İyilik et İyilik bul

İyilik et kele, öğünsün ele

İyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı

Besle kargayı oysun gözünü

Her kime iyilik edersen sakın ondan kendini

K

Kadı kızı gibi ayıpsız

Kadı kızında bile kusur olur

Kardeş yok kara taş

Kanlım olsun da kardeşim olsun

Kardeşdaki bere duvardaki kovuğa benzer

Kardeş kardeşi atmış, yâr başında tutmuş

Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış

Kardeş kardeşin ne olduğunu ne öldüğünü ister

Kavganın iyisi boğaz kavgası

Kavganın iyisi olmaz

Kendin kazan kendin ye, kimseye minnet etme

Komşu komşunun külüne muhtaçtır

Komşu ipiyle kuyuya inilmez

Komşu komşudan huy kapar, ayranına su katar

Komşu komşunun tütününe muhtaçtır

Komşu komşuya lâzım olur

Komşuda pişer bize de düşer

Kurdu koyunla barıştırır

Kurt ile koyun dost olmaz

M

Mart içeri, pire dışarı

Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır

Mart ayı dert ayı

Meyve ağacına cümbür cemaat hizmet eder

Meyveli ağaç herkesin gözüne diken olur

Konuk davetli üstüne olur, konut ev üstüne olmaz

Misafir misafiri sevmez, ev sahibi ikisini de

Misafir on kısmetle kazanç, birini yer dokuzunu bırakır

O ve Ö

Iki Taraflı gemisi yürümez

Karşılıklı gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş

Öfke baldan tatlıdır

Öfke ile kalkan ziyân ile oturur

S

Sabreden derviş muradına ermiş

Bir dayanıklılık, iki sabır; üçüncüde tut yatır

Sakalım değil ki sözüm dinlensin

Sakal keçide de var

Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış

Sarımsak yemedim ki ağzım koksun

T

Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış

Tavşana demişler oysa: Dağ sana küstü Ben ona küsmem demiş

Tenbele kapını ört demişler, rüzgâr eser örter demiş

Tenbeli oduna göndermişler, dağı yüklenip gelmiş

U

Ucuz sirke baldan tatlıdır

Ucuz etin yahnisi yavan olur

Ucuzdur illeti var, pahalı hikmeti var

N

Ne ekersen onu biçersin

Kurt eniği yine kurt olur

Turp ektim şalgam biçtim

Buğdar eker darı çıkar

KAYNAKÇA

· ERDEM Ömer, İbrahim Şinasi, Şair Evlenmesi Durûbu Emsâli Osmâniye , Morpa yay İstanbul 2000

· BORATAV Prof Dr Pertev Naili, 100 Soruda Türk Irk Edebiyatı, Hakiki yay İstanbul 1999, s 118121

· SİNAN Dr Ahmet Turan, Ulusal Folklor Dergisi, S 51, C 7, 2001

· Türk Atasözleri ve Deyimleri III, Araştırma Analiz Dizisi, Meb yay İstanbul 2001 *
 
Üst Alt