Son Konu

Ataturk İnkılapları oncesi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
41
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ataturk İnkılaplarından onceki yaşam nasıldı?
İnkilapları neden yapılmıştır?
Ataturk inkilapları oncesinde ulkenin durumu hakkında bilgiler

imagesataturkinkilaplarioncesi5ad6b443bd

Mustafa Kemal Ataturk’un inkilapları yapmasının nedenleri; Turk Milletinin son asırlarda geri kalmasına sebep olan butun kurumları kaldırarak yerine milletin karakterine, şartlara ve cağın gereklerine uygun ve ilerlemeyi sağlayacak yeni kurumlar kurmak ve Turkiye'yi cağdaş medeniyetler seviyesine cıkartmaktır

Osmanlı Devleti'nin icte ve dışta saygınlığını yitirmiş, vatandaşın sorunlarını cozmekten uzak hale gelmiş, ekonomisi bozulmuştu Buyuk devletler, Osmanlı Devleti'ne verdikleri borcların karşılığı olarak, uretilen malların coğuna el koymaktaydılar

Birbiri ardı sıra yapılan savaşlar ve ayaklanmalar halkı bezdirmiş, toplum duzeni bozulmuştur Vergiler adaletsizdi Kanun karşısında kimseye eşit davranılmıyor ve halk gittikce daha da fakirleşiyordu

Osmanlı Devleti Birinci Dunya Savaşından da yenik cıkınca, ulke diğer devletlerce işgale uğradı Artık Osmanlı Devleti, fiilen cokmuş, sadece ismen varlığını devam ettirmekteydi Padişah kendi canının ve tahtının kaygısına duşmuş, işgal devletleri ile işbirliği icerisindeydi Vatanın ve milletin kurtarılması gerekiyordu Bu da ancak yeni bir devlet ve rejimi kurarak yapılabilirdi

Ataturk ve arkadaşları Turk milletini bu durumdan kurtarmak icin Kurtuluş Savaşını başlatmış, Samsun'a cıkışından sonra Erzurum ve Sivas Kongrelerini yaparak Anadolu'nun dort bir yanından gelen temsilciler ile birlikte vatanı kurtarmak icin calışmaya başlamışlardır Sonunda 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM acılmış ve yeni bir Turk Devleti, Turkiye Cumhuriyeti kurulmuş oldu Bu yeni devlet icte padişah hukumetine, dışta işgalci duşmanlara karşı buyuk bir mucadele başlattı Vatan toprakları duşmandan temizlendi Sonra da padişahlık yonetimi kaldırıldı Yerine, akılcı, gercekci, ilerici bir yonetim kuruldu Ataturk'un yaptığı devrimlerle bugunku cağdaş Turk toplum duzeni oluşmuş olduCağdaş devlet duzeninde temel alınan esaslar cağın ilerleyen devletlerindeki ilerlemeyi sağlayan sistemleri bir devrimle uygulayarak cağdaş uygarlık seviyesinin ustune cıkmaktırBaşarılı olmasının temel sebebi de daha oneki cabalar gibi taklit ve ozenti olması değil ilerleyen ve cağın ilerisindeki devletlerin nasıl ve ne şekilde ilerlediğini temelde felsefik olarak inceleyen ve bunu taklit yoluyla değil temelini kurarak duşunce sistemi icine yerleştirerek akılcılığın onculuğunde uygulamasıdır

Cumhuriyet in ilanını izleyen yıllarda, sosyal, ekonomik ve kulturel alanda medeni ulkeler arasındaki yerini alması icin, Turk Milletinin hızlı bir değişime ihtiyacı vardı Milletin gecireceği bu değişim sureci her alanda kendini gostermeliydi

Osmanlı İmparatorluğu doneminden Cumhuriyet in ilk yıllarına kadar, Turk Milletinin giyim ve başlık tarzları belli bir uyum gostermiyordu Mustafa Kemal bu karmaşıklığı ortadan kaldırmak ve medeni olculer icinde bir giyim şekli belirlemek icin calışmalara başladı
Mustafa Kemal bu konuda cok kararlıydı Ataturk 25 Ağustos 1925 teki Kastamonu ziyaretinde şapka giymiş, medeni kılık kıyafette de bizzat onculuk yapmıştır


Osmanlı İmparatorluğu doneminde, tekke ve zaviyeler belli bir sure icin gorevlerini yerine getirmiş olsalar da, cokuş yıllarında, Turk Milletinin sosyal ve kulturel alandaki gelişim ihtiyaclarına cevap veremez ve dunyadaki gelişmelere ayak uyduramaz olmuşlardır Ayrıca bazı tekkelerin siyasetle yakından ilgilenmesi, bağnaz ve tutucu bir yapı sergilemeleri ve butun bunları, hic ilgisi olmadığı halde İslam dini adına yapıyor olmaları; Turk Milletinin gelişmesini ve İslam dininin anlaşılmasını engelliyordu

Mustafa Kemal Ataturk un goruşleri cercevesinde, tekke ve zaviyelerin kapatılmasına karar verilir 2 Eylul 1925 tarihinde hukumet kararnamesi cıkartılır ve 12 Aralık 1925 tarihinde de kanun yururluğe girer

Osmanlı Mebusan Meclisinde, saat ve zaman konusunda ortaya cıkan karışıklıklardan dolayı, ezani saatin kullanılmaması yonunde calışmalar yapılmış, fakat başarılı olunamamıştı O yıllarda Osmanlı Mebusan Meclisi nin sonuca ulaştıramadığı bu girişimi, TBMM hukumeti sonuclandırmak istemiştir 1922 yılının Eylul ayında verilen bir teklifle konu gundeme alınmış, fakat aynı duşunce savunucularının muhalefeti nedeniyle, teklif, ancak 26 Aralık 1925 tarihinde kanunlaşmıştır

Kullanılan takvim konusunda da birtakım karışıklar yaşanıyordu Kullanılan iki farklı takvime bir de dış ilişkilerde kullanılan miladi takvim eklenince, durum daha da karmaşık hale geliyordu Bu durumu duzeltmek icin aynı gun ve tarihli, 698 sayılı kanunla, 1 Ocak 1926 tarihinden itibaren gecerli olmak uzere miladi takvimin kullanılması kabul edildi

İmparatorluk doneminde, ulke genelinde uygulanacak belirli bir hafta tatili gunu yoktu Cumhuriyet’in kurulmasıyla, hafta tatili uygulamasındaki karışıklık da sona erdirildi; dunya devletleriyle uyum sağlamak icin, cumartesi gunu oğleden sonra başlamak uzere pazar gunu resmi tatil olarak kabul edildi

1931 yılında da ondalık sisteme gecildi; endaze , arşın , okka gibi ağırlık ve uzunluk olcusu birimleri, metre ve kilo gibi ağırlık ve uzunluk olcu birimleriyle değiştirildi 1935 yılında cıkarılan bir kanunla da yılbaşı gunu tatil olarak kabul edildi

Osmanlı İmparatorluğu’nda, Batıdaki gibi soyadı kullanılmıyordu, yani Turklerin soylarından gelen bir adları yoktu Sosyal ilişkilerde yalnız isimlerin kullanılması, devlet işlerinde ve sosyal hayatta karışıklıklara yol acıyor, isimlere eklenen lakaplarsa problemi cozmekten uzak kalıyordu Bu karışıklığı duzeltmek icin, 21 Haziran 1934 te kabul edilen bir kanunla, adımızla beraber bir de Turkce soyadı kullanmak mecburiyeti getirildi Bu kanunla Mustafa Kemal e TBMM tarafından, ATATURK soyadı verildi Ayrıca aynı yıl icinde, Osmanlı sınıf yapısına ait Hoca , Paşa , Hazret gibi unvanların da kullanılması yasaklanmıştır


Arap harflerinden oluşan alfabe, asırlardır kullanılmasına rağmen, oğrenimindeki zorluklar aşılamamıştı ve zamanla ihtiyacı karşılayamaz hale gelmişti II Meşrutiyet doneminde de, bu konuda careler aranmış fakat başarılı olunamamıştı Ataturk, Turk kulturu ve Turkce etrafındaki birliği bir an once oluşturmak icin, yeni Turk alfabesi konusundaki calışmalarını bizzat yonetmiş, yeni harfleri halka oğretme calışmalarına katılmıştır Nitekim, 1 Kasım 1928 yılında Meclis te kabul edilen kanun teklifiyle, 3 Kasım 1928 den itibaren yeni harfler kullanılmaya başlanmıştır


Turk kadını, yuzyıllardır geri bırakılmış ve sosyal hakları elinden alınmış, adeta yok sayılmıştır Medeni ulkeler seviyesine cıkmak isteyen Turkiye Cumhuriyeti, kadınlarına ikinci sınıf insan muamelesi yapamazdı Zira kadınlar, Milli Mucadele de, milli teşkilatlar kurarak calışmalar yapmışlar, cepheye silah taşımışlar ve vatanın kurtulması icin erkeklerle beraber savaşmışlardır

Medeni hukukun kabuluyle, kadın erkek eşitliği benimsenmiş; evlenme, tarafların isteğine bırakılmış, aradaki vekil sistemi kaldırılarak evlendirme memurunun onunde yapılan nikahlar gecerli sayılmış, bu nikahtan sonra isteyenin dini nikah yaptırması serbest bırakılmış; tek eşlilik uygulaması getirilip boşanmalardaki talak usulu kaldırılıp boşama yetkisi gecerli sebepler aramak şartıyla mahkemelere bırakılmıştır Ayrıca kadınlar, miras paylaşımında ve şahitlikte de erkeklerle eşit olma hakkına sahip olmuşlardır



Kadınlara, 3 Kasım 1930 tarihinde yapılan belediye secimlerinde, oy kullanma hakkı, 8 Ekim 1934 yılında da secme ve secilme hakları verilmiş, boylece sosyal hayatta onlerine cıkan engeller kaldırılmıştır


Turkiye toprakları uzerinde yaşayan halk, ceşitli gruplardan meydana geldiğinden bir ırk birliği sağlanamamıştı Dahası Turkler tarihini bilmiyordu Osmanlı eğitim sisteminde, bu konuda gerekli calışmalar yapılmamış, Turk tarihi derinlemesine incelenmemişti Ataturk bu konuyu şu sozleriyle belirtmiştir:
Biz henuz şimdiye kadar gercek, bilimsel ve muspet anlamıyla milli bir devir yaşayamadık Bundan dolayı da milli bir tarihe malik olamadık

Turk tarihinin başlangıc noktası konusunda, genellikle Osmanlı İmparatorluğu nun kuruluş tarihi esas alınıyordu Bu bilgiler de, ekseriyetle yabancı tarihcilerin calışmalarından elde ediliyordu Bu bilgilere gore de, asırlardır uc kıtaya hukmetmiş olan Turklerin tarihi yoktu

Mustafa Kemal Ataturk, kahraman Turk Milletinin gercek tarihini oğrenmesine buyuk onem vermiş, bu konudaki calışmaları bizzat başlatmıştır Bu calışmalarda, once İslamiyet oncesi Turk tarihine dikkat cekilmiş, 23 Nisan 1930 daki Turk Ocakları Kurultayı nda, bu konuda faaliyet gosterecek bir tarih heyetinin kurulması kararlaştırılmıştır
 
Üst Alt