Son Konu

Ataturk ve Din

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
29
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ataturk ve Din

Turk milleti daha dindar olmalıdır Dinime bizzat gerceğe
nasıl inanıyorsam, oyle inanıyorum
Mustafa Kemal Ataturk

Ataturk'un din anlayışı ve din konusunda izlediği politika, onyıllardır bazı carpık yorumların ve yanlış anlamaların hedefi olmuş bir konudur Kendi materyalist felsefelerini Ataturk'e mal ederek meşrulaştırma cabası icine giren bir kısım din aleyhtarı marksist cevreler, Buyuk Onder'in laiklik ilkesini din aleyhtarlığıgibi yorumlamaya calışmışlardır ve halen de bu cabayı surdurmektedirler Oysa tarihsel gercekleri, Ataturk'un dine bakışını ve uyguladığı din politikasını incelediğimizde, cok daha farklı bir tablo ile karşılaşırız: Ataturk, hem son derece samimi bir dindardır, hem de Turk milletini ayakta tutan değerlerin başında gorduğu dinin toplum tarafından anlaşılması ve doğru uygulanması icin buyuk bir caba gostermiştir
Ataturk'un Dindarlığı
Ataturk, Allah'a ve İslam'a inanan samimi bir dindardır Pek cok sozunde ve tavrında bunu gorebilmek mumkundur Buyuk Onder, bircok konuşmasında, samimi ve icten bir şekilde Allah'tan, İslam'dan ve Kuran'dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiştir Hz Peygamberimizi ovmuş ve Turk milletine, gercek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiştir

Ataturk, 7 Şubat 1923 tarihinde, Balıkesir'deki Paşa Camii'nde verdiği hutbede kendisini dinleyenlere İslam'ın yuceliğini şoyle acıklamıştır:

Ey millet, Allah birdir, şanı buyuktur Allah'ın selameti, sevgisi uzerinize olsun Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gercekleri duyurmaya memur ve elci secilmiştir Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yuce Kuran'daki anlamı acık olan ayetlerdir İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir En mukemmel dindir Cunku dinimiz akla, mantığa, gerceğe tamamen uyuyor ve uygun duşuyor(Ataturk'un Soylev ve Demecleri, cilt 2, S93)

Buyuk Onder, 1926 yılında ise Ali Rıza Unal isimli yakınına, Hz Muhammed hakkında şunları soylemiştir: O Allah'ın birinci ve en buyuk kuludur Onun izinde bugun milyonlarca insan yuruyor Herkesin adı silinir fakat O sonsuza kadar olumsuzdur(Prof Dr Utkan Kocaturk, Ataturk'un Fikir ve Duşunceleri, sf135)

Benzeri şekilde, Ataturk, Turk milletinin dindar olması ve dini değerlerini muhafaza etmesi gereğini Turk milleti daha dindar olmalıdır, yani butun sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum Dinime bizzat gerceğe nasıl inanıyorsam, ona da oyle inanıyorum Bilince ters, ilerlemeye engel hicbir şey icermiyorsozleriyle teşvik etmiştir ( Ataturk'un Soylev ve Demecleri, cilt 3, S 30 )

Aşağıdaki sozler de ona aittir:

Milletimiz, din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete sahiptir Bu faziletleri hicbir kuvvet milletimizin kalp ve vicdanından cekip alamamıştır ve alamaz(Ataturk'un Soylev ve Demecleri, cilt 2, sf 66)

Buyuk bir inkılap yaratan Hazreti Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir(Şemsettin Gunaltay, Ulku Dergisi, sayı 100, sf4)

Camilerin mukaddes minberleri halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yuksek, en verimli kaynaklardır Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle muslumanların vucudu canlanır, beyni temizlenir, imanı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur(Ataturk'un Soylev ve Demecleri, cilt 1, sf 225)

Ataturk'un, İslam Dini'ni, Kuranı Kerim'i, Hz Peygamberi ve dini muesseseleri oven tum bu sozleri, O'nun dinimize olan icten bağlılığını gosteren somut ve tartışılmaz belgelerdir Bu bağlılık, sadece sozlerinde değil, uygulamalarında da acıkca gorulur Haftanın belli gunlerinde, Sadettin Kaynak, Niyazi Ahmet Banoğlu, Mısırlı İbrahim, Hafız Yaşar, Hafız Rıza, Hafız Fahri, Hafız Kemal ve Hafız Nubar gibi doneminin en onde gelen hafızlarını cağırarak Kuranı Kerim okutturmuş ve okunan ayetlerin tefsir ve acıklamalarını yaptırmıştır Ataturk bu acıklamaları ilgiyle izlemiş ve zaman zaman kendisi de sorular sorarak katılmıştır

Ataturk'un dindar kişiliğini gosteren sozlerinden en anlamlı olanı ise, kuşkusuz vefat etmeden onceki son sozleridir Başbakan kanalıyla tum dunyaya acıkladığı ve Turk milletine manevi bir vasiyet niteliği taşıyan bu son sozlerinde Ataturk şunları soylemiştir:


Butun dunyanın muslumanları Allah'ın son peygamberi Hz Muhammed'in gosterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli Tum muslumanlar Muhammed'i ornek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hukumlerini olduğu gibi yerine getirmeli Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler (Nedim Senbai, Ataturk, AU Dil, Tarih, Coğrafya Yay, sf 102, 1979)

Ataturk'un Dine Hizmetleri
Ataturk'un kişisel dindarlığı, uyguladığı din politikasında da etkili olmuştur Buyuk Onder'in Cumhurbaşkanı sıfatıyla Turkiye'yi yonettiği 15 yıllık sureye baktığımızda, dinin doğru anlaşılması ve yaşanması icin ciddi bir caba gosterdiğini gorebiliriz

Ataturk bu amacla Diyanet İşleri Başkanlığı'nı oluşturmuştur Halihazırda muslumanların dini hizmetini yuruten Diyanet İşleri Başkanlığı, bugun onbinlerce kişilik kadrosuyla, musluman Turk milletine yıllardan beri dinimizin esaslarını oğretmektedir

Ataturk, Kuran'ın Turk toplumu tarafından anlaşılması ve dolayısıyla uygulanması icin buyuk caba gostermiştir 19241938 yılları arasında, Kuran tefsiri ve meali olarak 9 buyuk eser hazırlanmıştır Donemin en onde gelen din alimlerine hazırlattırılan ve cok titiz calışmaların urunu olan bu eserlerin hepsi, bugun de en muteber kaynaklar arasında yer almaktadırlar

Ataturk'un Turkiye Cumhuriyeti'ne kazandırdığı laiklik ilkesini din aleyhtarlığıgibi yorumlamaya calışan materyalist grupların buyuk bir carpıtma yaptıkları ise acıktır Laikliğe din aleyhtarlığı gibi bir anlam verilmesi, ancak soz konusu grupların ozenip ornek aldıkları komunist rejimlerde olur Stalin'in Sovyetler Birliği'nde, Enver Hoca'nın Arnavutluk'unda ya da Mao'nun Kızıl Cin'inde gorulur Batılı anlamda laiklik, tum vatandaşların dini inanclarını ve bunların gereklerini istedikleri gibi yerine getirebilmeleri ozgurluğudur Kaldı ki Ataturk, soz konusu laiklik anlayışından bir adım daha ileri giderek, Turkiye Cumhuriyeti'ne İslam dininin doğru anlaşılması ve yaşanması icincaba harcamayı da bir gorev olarak yuklemiştir

Bu calışmaların, dini ortadan kaldırmak değil, aksine dini inancı toplumda yaymak ve guclendirmek, ote yandan din adına yapılacak yanlış yorumları engellemek amacı guttuğu acıktır Ataturk'un dini kurumolarak tanımlanan merkezlerin kapatılması tekke, turbe ve zaviyeleryonundeki girişimlerinin amacı da, bu kurumların dejenere olmuş ve dini inanclar yerine hurafeleri savunur hale gelmiş olduklarını gormesidir Yani bu kohne kurumların tasfiyesi de, yine dine destek olmak amacıyla yapılmış hareketlerdir

Unutulmamalıdır ki, bugun ulkemizin binlerce camisinde muslumanlar ibadetlerini rahatca yerine getirebilmekte, minarelerden ezanlar okunmakta, milletimizin iradesi Ataturk'un 1920 yılında dualarla actığı Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nde serbestce tecelli etmekte ve bayrağımız ozgurce dalgalanmaktadır Şuphesiz ki, bunların tumu, Ataturk'un sayesinde mumkun hale gelmiştir

Bu hizmetler nedeniyledir ki, Ataturk vefat ettiğinde, donemin Hindistan İslam Birliği Başkanı olan ve daha sonra Pakistan Devleti'nin kuruculuğunu yapan Muhammed Ali Cinnah, uzuntusunu O'nunşahsında yalnız İslam alemi değil, butun dunya en buyuk insanlardan birini kaybettiifadeleriyle dile getirmiştir (Prof Dr İsmet Giritli, Ataturk, Laiklik ve Din, Ronesans Dergisi, Şubat 1991, sf20)

Ataturk, İslama inanan samimi bir dindar olarak laikliği din ve vicdan ozgurluğunun temeli olarak kabul etmiştir

Sonuc
Ataturk'un bize bıraktığı miras, her konuda olduğu gibi, din ve laiklik konusunda da modern Turkiye icin yol gostericidir

Bugun Turkiye'de din ve laiklik adına iki farklı kamp oluştuğu, bu kamplar arasında ciddi bir gerilim yaşandığı bir gercektir Ama bu yapay gerilim, Ataturk'un uyguladığı formulle cozumlenebilir Ataturk, İslam'a inanan samimi bir dindar olarak, laikliği din ve vicdan ozgurluğunun temeli olarak kabul etmiştir Gericilikolarak tanımlanan tehlikenin ise dinin kendisinden değil, dine sokulan hurafelerden, batıl inanışlardan ve carpık yorumlardan kaynaklandığını gormuş ve bunları dinden temizlemek icin caba gostermiştir

Bize duşen gorev, Ataturk'un de yaptığı gibi, hurafalere ve batıl inanışlara karşı gercek İslam'ı savunarak ve oğreterek mucadele etmek, ote yandan da Ataturk'un mirasını din aleyhtarlığıgibi gostermek isteyen materyalistmarksist odaklara karşı tavır almaktır 75 zafer yılına ulaşmış olan Cumhuriyetimizi nice 75 yıllara taşıyacak olan formul budur

Alıntı
 
Üst Alt