bilgiliadam
Yeni Üye
Ataturkun Kendi Ağzından Anıları,
Ataturkun Anıları,
Ataturkun Ağzından Anıları Nelerdir
ATATURK’UN AĞZINDAN TURK KOYLUSU ANISI
Bir gun Akşehir civarında bir koye gittim Cok yağmur yağıyordu ve soğuk vardı Kendimi belli etmeyerek, bir evin onunde duran kadına: Bacı yağmur var, soğuk var Beni catın altına kabul eder misin?dedim Hic tereddut etmeyerek buyurundedi ve beni bir odaya aldı, odada ateş olmadığı ve yeni bir ateşin yakılması uzun zamana bağlı olduğu icin:
İsterseniz bizim odaya gidelim Orada hazır ateş vardedi Gittik Muteakiben komşulardan birkac kadın ve birkac erkek geldi Beraberce konuşmaya başladık Konuşurken bana en muhim sualleri soranlar kadınlar oldu
Askerin vaziyetini, duşmanın halini, en muhim duşmanın hangisi olduğunu sordular ve bunları sorarken hicbir telaş ve tekayyude luzum gormediler İnsanca konuştular Fakat biraz sonra, benim kim olduğumu anlayınca telaş gosterdiler ve soyledikleri, sordukları şeylerden kendilerine bir zarar geleceğini zannederek korktular! Cunku şimdiye kadar resmi bir adamla acıkca konuşmayı buyuk bir kabahat telakki etmişlerdi
DİNLEMEKTEN ZEVK ALIRIM
Neşeli bulunduğu bir zamanı secerek:
Paşamdemiştim, şu danıştıklarının icinde bazen oyleleri var ki, şaşırıyorum Bunların mutalaalarına nasıl olsa sonunda iştirak etmeyeceksin Kararını onceden vermiş olduğun da malum O halde, ne diye onları birer birer cağırıp karşısında soyletirsin?
Ataturk, yuzune alaycı bir eda ile bakıp şu cevabı vermişti:
Bazen hic umulmadık adamdan ben cok şeyler oğrenmişimdir; hicbir kanaatı hakir (değersiz) gormemek lazımdır Neticede, kendi fikrimi bile edecek olsam, herkesi ayrı ayrı dinlemekten zevk alırım
ATATURK VE ALEMDAR MUSTAFA PAŞA
Ataturk, Osmanlı Padişahları arasında Yıldırım Beyazıd, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, IV Murat'ı beğenirdi Sadrazamlar arasında da Alemdar Mustafa Paşa'ya kızardı:
Biraz kulturu olsaydı Cumhuriyet'i ilan ederdi!derdi
Buyuk Reşit Paşa'nın kulturu ile Alemdar Mustafa Paşa'nın kulturu birleşebilseydi, ben tarihe başka bir gorevle girerdimdemişti
ATATURK'E BİR KOYLUNUN CEVABI
Tarihimiz sayısız savaşlarla doludur Biz bu savaşlardan başkaldırıp ne memleketi imar edebilmişiz, ne de kendimiz refaha kavuşmuşuzdur Bunun sebebi, bizim sucumuzda olduğu kadar duşmanlarımızdadır da Cunku başta Moskovlar olmak uzere duşmanlarımız hep şoyle duşunurlerdi:
Turklere rahat vermemeli ki, başka sahalarda ilerleyemesinler
Bunun icin de sık sık başımıza belalar cıkarırlar, savaşlar acarlar, Balkan milletlerini kışkırtırlardı
Biz boyle durmadan savaşırken de o zamanlar askere alınmayan gayrimuslimler durmadan zenginleşirlerdi
Onların neden zengin, bizim neden fakir kaldığımızı bir koylu, Ataturk'e verdiği kısa bir cevap ile gayet veciz olarak izah etmiştir
Ataturk, Mersin'e yaptığı seyahatlerden birinde, şehirde gorduğu buyuk binaları işaret ederek sormuş:
Bu koşk kimin ?
Kirkor'un
Ya şu koca bina?
Yargo'nun
Ya şu ?
Salomon'un
Ataturk biraz sinirlenerek sormuş:
Onlar bu binaları yaparken ya siz nerede idiniz?Toplananların arkalarından bir koylunun sesi duyulur:
Biz mi nerede idik? Biz Yemen'de, Tuna boylarında, Balkanlar'da Arnavutluk dağlarında, Kafkaslar'da, Canakkale'de, Sakarya'da savaşıyorduk Paşam
Ataturk bu hatırasını naklederken :
Hayatımda cevap veremediğim yegane insan bu ak sakallı ihtiyar olmuşturder dururdu
SAKARYA'NIN DEĞERİ
Yıllar sonra bir ressam, Mustafa Kemal'e Sakarya Savaşı'nı gosteren bir tablo hediye etti Kendisi, on planda yağız bir savaş hayvanına binmiş olarak gorunuyordu Ressam, tebrik beklerken, birdenbire Mustafa Kemal'in bu tabloyu kimseye gostermeyindemesi uzerine şaşırıp kaldı Kimse ne soyleyeceğini bilemiyordu Mustafa Kemal acıkladı:
Savaşa katılmış olan herkes bilir ki, hayvanlarımız bir deri, bir kemikten ibaretti, bizim de onlardan arta kalır yanımız yoktu Hepimiz iskelet halindeydik Atları da, savaşcıları da boyle guclu kuvvetli gostermekle Sakarya'nın değerini kucultmuş oluyorsunuz dostum
Ataturkun Anıları,
Ataturkun Ağzından Anıları Nelerdir
ATATURK’UN AĞZINDAN TURK KOYLUSU ANISI
Bir gun Akşehir civarında bir koye gittim Cok yağmur yağıyordu ve soğuk vardı Kendimi belli etmeyerek, bir evin onunde duran kadına: Bacı yağmur var, soğuk var Beni catın altına kabul eder misin?dedim Hic tereddut etmeyerek buyurundedi ve beni bir odaya aldı, odada ateş olmadığı ve yeni bir ateşin yakılması uzun zamana bağlı olduğu icin:
İsterseniz bizim odaya gidelim Orada hazır ateş vardedi Gittik Muteakiben komşulardan birkac kadın ve birkac erkek geldi Beraberce konuşmaya başladık Konuşurken bana en muhim sualleri soranlar kadınlar oldu
Askerin vaziyetini, duşmanın halini, en muhim duşmanın hangisi olduğunu sordular ve bunları sorarken hicbir telaş ve tekayyude luzum gormediler İnsanca konuştular Fakat biraz sonra, benim kim olduğumu anlayınca telaş gosterdiler ve soyledikleri, sordukları şeylerden kendilerine bir zarar geleceğini zannederek korktular! Cunku şimdiye kadar resmi bir adamla acıkca konuşmayı buyuk bir kabahat telakki etmişlerdi
DİNLEMEKTEN ZEVK ALIRIM
Neşeli bulunduğu bir zamanı secerek:
Paşamdemiştim, şu danıştıklarının icinde bazen oyleleri var ki, şaşırıyorum Bunların mutalaalarına nasıl olsa sonunda iştirak etmeyeceksin Kararını onceden vermiş olduğun da malum O halde, ne diye onları birer birer cağırıp karşısında soyletirsin?
Ataturk, yuzune alaycı bir eda ile bakıp şu cevabı vermişti:
Bazen hic umulmadık adamdan ben cok şeyler oğrenmişimdir; hicbir kanaatı hakir (değersiz) gormemek lazımdır Neticede, kendi fikrimi bile edecek olsam, herkesi ayrı ayrı dinlemekten zevk alırım
ATATURK VE ALEMDAR MUSTAFA PAŞA
Ataturk, Osmanlı Padişahları arasında Yıldırım Beyazıd, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, IV Murat'ı beğenirdi Sadrazamlar arasında da Alemdar Mustafa Paşa'ya kızardı:
Biraz kulturu olsaydı Cumhuriyet'i ilan ederdi!derdi
Buyuk Reşit Paşa'nın kulturu ile Alemdar Mustafa Paşa'nın kulturu birleşebilseydi, ben tarihe başka bir gorevle girerdimdemişti
ATATURK'E BİR KOYLUNUN CEVABI
Tarihimiz sayısız savaşlarla doludur Biz bu savaşlardan başkaldırıp ne memleketi imar edebilmişiz, ne de kendimiz refaha kavuşmuşuzdur Bunun sebebi, bizim sucumuzda olduğu kadar duşmanlarımızdadır da Cunku başta Moskovlar olmak uzere duşmanlarımız hep şoyle duşunurlerdi:
Turklere rahat vermemeli ki, başka sahalarda ilerleyemesinler
Bunun icin de sık sık başımıza belalar cıkarırlar, savaşlar acarlar, Balkan milletlerini kışkırtırlardı
Biz boyle durmadan savaşırken de o zamanlar askere alınmayan gayrimuslimler durmadan zenginleşirlerdi
Onların neden zengin, bizim neden fakir kaldığımızı bir koylu, Ataturk'e verdiği kısa bir cevap ile gayet veciz olarak izah etmiştir
Ataturk, Mersin'e yaptığı seyahatlerden birinde, şehirde gorduğu buyuk binaları işaret ederek sormuş:
Bu koşk kimin ?
Kirkor'un
Ya şu koca bina?
Yargo'nun
Ya şu ?
Salomon'un
Ataturk biraz sinirlenerek sormuş:
Onlar bu binaları yaparken ya siz nerede idiniz?Toplananların arkalarından bir koylunun sesi duyulur:
Biz mi nerede idik? Biz Yemen'de, Tuna boylarında, Balkanlar'da Arnavutluk dağlarında, Kafkaslar'da, Canakkale'de, Sakarya'da savaşıyorduk Paşam
Ataturk bu hatırasını naklederken :
Hayatımda cevap veremediğim yegane insan bu ak sakallı ihtiyar olmuşturder dururdu
SAKARYA'NIN DEĞERİ
Yıllar sonra bir ressam, Mustafa Kemal'e Sakarya Savaşı'nı gosteren bir tablo hediye etti Kendisi, on planda yağız bir savaş hayvanına binmiş olarak gorunuyordu Ressam, tebrik beklerken, birdenbire Mustafa Kemal'in bu tabloyu kimseye gostermeyindemesi uzerine şaşırıp kaldı Kimse ne soyleyeceğini bilemiyordu Mustafa Kemal acıkladı:
Savaşa katılmış olan herkes bilir ki, hayvanlarımız bir deri, bir kemikten ibaretti, bizim de onlardan arta kalır yanımız yoktu Hepimiz iskelet halindeydik Atları da, savaşcıları da boyle guclu kuvvetli gostermekle Sakarya'nın değerini kucultmuş oluyorsunuz dostum