bilgiliadam
Yeni Üye
Ataturkun Eğitim İle İlgili Anıları Nelerdir
imagesataturkunanilariegitimileilgili5add166653bb6
Cankaya'da bir ilkokul acılmıştı Koşkun cevresinde bulunan bu okulu birgun Ataturk ziyaret etmiş
Oğretmen tahta başında oğrencilere ders veriyormuş Cumhurbaşkanı girer girmez saygı işareti vermiş, cocuklar ayağa kalkmış ve oturunuz işaretini verdikten sonra yuzunu tahtaya cevirerek derse devam etmiş Ataturk, beş on dakika ayakta ders dinlemiş ve cıkarken oğretmen yine aynı ses, aynı eda ile cocukları ayağa kaldırmış ve oturunuz işareti verir vermez derse devam etmiş
Gazi kapıdan cıkarken yanındakilere:
Gordunuz mu oğretmeni? Cumhurbaşkanına onem vermedi
demiş ve ilave etmiş:
İlkoğretmen vatanın en hayırlı elemanı Onlar vatan cocuklarıyla o kadar kaynaşmışlardır ki, adeta cocuklaşmışlardır Onların gozunde en sevgili oğrencilerdir Bu oğretmen eğer dersini bırakıp saygısını gostermek icin yanıma gelseydi ve cıkarken beni merenlere kadar gecirse idi, oğrencileri gozunde kuculur, belki prestijini kaybederdi Oğrenci gozunde en saygılı, en buyuk adam oğretmendir
demişlerdir
Asaf İlbay,
Ataturk'un Hususi Hayatı,
Tan Gazetesi, 08 06 1949
Tefrika
*****
Genc Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisini de başarı ile bitirerek 13 Mart 1899 tarihinde İstanbul'da Harp Okulu'na girdi 3 senelik başarılı bir Harbiye oğreniminden sonra 10 Şubat 1902'de bu okulu Teğmen rutbesiyle bitirdi ve oğrenimine Harp Akademisinde devam etti1903 yılında Usteğmen olmuştu11 Ocak 1905 tarihinde de Kurmay Yuzbaşı rutbesiyle Harp Akademisinden mezun oldu
Harp Okulunda ve Harp Akademisinde de zekası, yetenekleri ve ustun kişiliği ile kendisini arkadaşlarına ve hocalarına tanıtmış, onların icten sevgi ve saygısını kazanmıştı Askerlik derslerine buyuk ilgisi yanında matematiğe, edebiyata ve guzel soz soylemeye karşı da merakı ve eğilimi vardı Harbiye'de ve Harp Akademisi'nde, memleket ve millet davaları ile ilgilenmesi, duşuncelerini cesaretle ifadeden cekinmemesi sebebiyle aydın ve inkılapcı bir subay olarak tanınmıştı Devir istibdat idaresi idi ve bu davranışları aleyhine olabilirdi; ancak cevresince gercekten cok sevilişi, duşuncelerinde samimi oluşu, onun herhangi bir tertibe kurban gitmesini onlemişti Bununla beraber Harp Akademisi'nden mezuniyetini izleyen gunlerde istibdat ve padişahlık rejimi aleyhindeki duşunceleri ve durumu, şuphe cekerek birkac ay İstanbul'da tutuklu kaldı; sonra bir nevi surgun olarak vazife ile 5 Şubat 1905 tarihinde Suriye bolgesine, Şam'a atandı
Yazı devriminden sonra(1928)Ataturk'un kara tahta başındaki resmi gorulunce O'na başoğretmendenilmeye başlanmıştı
Aslında adlandırmada gec kalınmıştı
Kurtuluş Savaşı'ndan hemen sonra bir İstanbul gazetecisi kendisine şoyle bir soru yoneltmişti:
Yurdu kurtardınız Şimdi ne yapmak isterdiniz?
Hic duraklamadan şu cevabı vermişti:
Milli Eğitim Bakanı olarak Turk Kulturunu Yukseltmeye calışmak en buyuk amacımdır
Ondan sonra Ataturk nerede gorunse mutlaka orada bir okula girer oğretmen ve oğrencilerle konuşurdu
Bir gun Ataturk'un yolu koy okuluna duştu Tek sınıflı okulda bir genc oğretmen ders veriyordu
Ataturk sınıfa girince oğretmen kursusunu terk etti
Ataturk:
Hayır, yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz dedi Eğer izin verirseniz biz de sizden faydalanmak isteriz Sınıfa girdiği zaman Cumhurbaşkanı bile oğretmenden sonra gelir
****
Cankaya'da bir ilkokul acılmıştı Koşkun cevresinde bulunan bu okulu birgun Ataturk ziyaret etmiş
Oğretmen tahta başında oğrencilere ders veriyormuş Cumhurbaşkanı girer girmez saygı işareti vermiş, cocuklar ayağa kalkmış ve oturunuz işaretini verdikten sonra yuzunu tahtaya cevirerek derse devam etmiş Ataturk, beş on dakika ayakta ders dinlemiş ve cıkarken oğretmen yine aynı ses, aynı eda ile cocukları ayağa kaldırmış ve oturunuz işareti verir vermez derse devam etmiş
Gazi kapıdan cıkarken yanındakilere:
Gordunuz mu oğretmeni? Cumhurbaşkanına onem vermedi
demiş ve ilave etmiş:
İlkoğretmen vatanın en hayırlı elemanı Onlar vatan cocuklarıyla o kadar kaynaşmışlardır ki, adeta cocuklaşmışlardır Onların gozunde en sevgili oğrencilerdir Bu oğretmen eğer dersini bırakıp saygısını gostermek icin yanıma gelseydi ve cıkarken beni merenlere kadar gecirse idi, oğrencileri gozunde kuculur, belki prestijini kaybederdi Oğrenci gozunde en saygılı, en buyuk adam oğretmendir
demişlerdir
imagesataturkunanilariegitimileilgili5add166653bb6
Cankaya'da bir ilkokul acılmıştı Koşkun cevresinde bulunan bu okulu birgun Ataturk ziyaret etmiş
Oğretmen tahta başında oğrencilere ders veriyormuş Cumhurbaşkanı girer girmez saygı işareti vermiş, cocuklar ayağa kalkmış ve oturunuz işaretini verdikten sonra yuzunu tahtaya cevirerek derse devam etmiş Ataturk, beş on dakika ayakta ders dinlemiş ve cıkarken oğretmen yine aynı ses, aynı eda ile cocukları ayağa kaldırmış ve oturunuz işareti verir vermez derse devam etmiş
Gazi kapıdan cıkarken yanındakilere:
Gordunuz mu oğretmeni? Cumhurbaşkanına onem vermedi
demiş ve ilave etmiş:
İlkoğretmen vatanın en hayırlı elemanı Onlar vatan cocuklarıyla o kadar kaynaşmışlardır ki, adeta cocuklaşmışlardır Onların gozunde en sevgili oğrencilerdir Bu oğretmen eğer dersini bırakıp saygısını gostermek icin yanıma gelseydi ve cıkarken beni merenlere kadar gecirse idi, oğrencileri gozunde kuculur, belki prestijini kaybederdi Oğrenci gozunde en saygılı, en buyuk adam oğretmendir
demişlerdir
Asaf İlbay,
Ataturk'un Hususi Hayatı,
Tan Gazetesi, 08 06 1949
Tefrika
*****
Genc Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisini de başarı ile bitirerek 13 Mart 1899 tarihinde İstanbul'da Harp Okulu'na girdi 3 senelik başarılı bir Harbiye oğreniminden sonra 10 Şubat 1902'de bu okulu Teğmen rutbesiyle bitirdi ve oğrenimine Harp Akademisinde devam etti1903 yılında Usteğmen olmuştu11 Ocak 1905 tarihinde de Kurmay Yuzbaşı rutbesiyle Harp Akademisinden mezun oldu
Harp Okulunda ve Harp Akademisinde de zekası, yetenekleri ve ustun kişiliği ile kendisini arkadaşlarına ve hocalarına tanıtmış, onların icten sevgi ve saygısını kazanmıştı Askerlik derslerine buyuk ilgisi yanında matematiğe, edebiyata ve guzel soz soylemeye karşı da merakı ve eğilimi vardı Harbiye'de ve Harp Akademisi'nde, memleket ve millet davaları ile ilgilenmesi, duşuncelerini cesaretle ifadeden cekinmemesi sebebiyle aydın ve inkılapcı bir subay olarak tanınmıştı Devir istibdat idaresi idi ve bu davranışları aleyhine olabilirdi; ancak cevresince gercekten cok sevilişi, duşuncelerinde samimi oluşu, onun herhangi bir tertibe kurban gitmesini onlemişti Bununla beraber Harp Akademisi'nden mezuniyetini izleyen gunlerde istibdat ve padişahlık rejimi aleyhindeki duşunceleri ve durumu, şuphe cekerek birkac ay İstanbul'da tutuklu kaldı; sonra bir nevi surgun olarak vazife ile 5 Şubat 1905 tarihinde Suriye bolgesine, Şam'a atandı
Yazı devriminden sonra(1928)Ataturk'un kara tahta başındaki resmi gorulunce O'na başoğretmendenilmeye başlanmıştı
Aslında adlandırmada gec kalınmıştı
Kurtuluş Savaşı'ndan hemen sonra bir İstanbul gazetecisi kendisine şoyle bir soru yoneltmişti:
Yurdu kurtardınız Şimdi ne yapmak isterdiniz?
Hic duraklamadan şu cevabı vermişti:
Milli Eğitim Bakanı olarak Turk Kulturunu Yukseltmeye calışmak en buyuk amacımdır
Ondan sonra Ataturk nerede gorunse mutlaka orada bir okula girer oğretmen ve oğrencilerle konuşurdu
Bir gun Ataturk'un yolu koy okuluna duştu Tek sınıflı okulda bir genc oğretmen ders veriyordu
Ataturk sınıfa girince oğretmen kursusunu terk etti
Ataturk:
Hayır, yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz dedi Eğer izin verirseniz biz de sizden faydalanmak isteriz Sınıfa girdiği zaman Cumhurbaşkanı bile oğretmenden sonra gelir
****
Cankaya'da bir ilkokul acılmıştı Koşkun cevresinde bulunan bu okulu birgun Ataturk ziyaret etmiş
Oğretmen tahta başında oğrencilere ders veriyormuş Cumhurbaşkanı girer girmez saygı işareti vermiş, cocuklar ayağa kalkmış ve oturunuz işaretini verdikten sonra yuzunu tahtaya cevirerek derse devam etmiş Ataturk, beş on dakika ayakta ders dinlemiş ve cıkarken oğretmen yine aynı ses, aynı eda ile cocukları ayağa kaldırmış ve oturunuz işareti verir vermez derse devam etmiş
Gazi kapıdan cıkarken yanındakilere:
Gordunuz mu oğretmeni? Cumhurbaşkanına onem vermedi
demiş ve ilave etmiş:
İlkoğretmen vatanın en hayırlı elemanı Onlar vatan cocuklarıyla o kadar kaynaşmışlardır ki, adeta cocuklaşmışlardır Onların gozunde en sevgili oğrencilerdir Bu oğretmen eğer dersini bırakıp saygısını gostermek icin yanıma gelseydi ve cıkarken beni merenlere kadar gecirse idi, oğrencileri gozunde kuculur, belki prestijini kaybederdi Oğrenci gozunde en saygılı, en buyuk adam oğretmendir
demişlerdir