Son Konu

Atatürkün İnsan Hak Ve Hürriyetine Verdiği Önem

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Atatürkün İnsan Adalet Ve Hürriyetine Verdiği Tartma


Madem Ki; devlet bir idareye, bir hakimiyete maliktir, onu açıklama ve infaz için bazı vasıtalara muhtaçtır Bu vasıtaları ihtiva eden devlet teşkilatında halk müziği meclisi ve hükümet teşkilatı esastır Demokrasi prensibi hakimiyeti milliye prensibi şekline inkılap etmiştir Bir vatandaş kendi hürriyet ve hakkını kendi fiziksel kuvvetine dayanarak temine kalkışamaz Bu hususlar fertlerin baskı ve teşebbüsleri ile değil, milletin iradesini haiz olan devletin kudret ve nüfuzu ile temin olunabilir
Türk, istibdat ve tutsaklık zincirlerini parçalayabilmek için dahili ve harici düşmanlar karşısında hayatını ortaya attı, fazla kanlı ve güvenli olmayan mücadelelere girdi, sayısız fedakarlıklara katlandı ancak ondan sonradan hürriyetine sahip oldu Bu sebeple bağımsızlık Türk'ün hayatıdır Bundan Böyle Türkiye'de her Türk özgür doğar, bağımsızlık yaşar Türkler halkçı, özgür ve mesul vatandaşlardır Türk ferdi hürriyetinden ve menfaatlerinden teşkilatı esasiye kanununda ödev olunduğu kadarını Cumhuriyete bırakmıştır Cumhuriyet ferdin, ona bıraktığı bir kısım hürriyeti, ferdin ve Türk milletinin, dahilde hürriyetini ve harice aleyhinde istiklalini temin için kullanır
Yine Atatürk esas hak ve hürriyetler konusunda şunları açıklama etmektedir Hürriyetler esas ferdin somut menfaatlerine tekabül eder; sıcacık anlamda kişisel hürriyettir Bunlardan en önemlileri seyahat ve yerleşme yargı ve hürriyetidir bununla beraber keyfi tutuklamaları, hapis cezasını imha etmek gerekmektedir Ferdi mülkiyet fazla önemlidir Bir insanın emeğinin ürünü olan her şeye sahip olması, devletin müdahale edemeyeceği, ferdin yüksek haklarındandır Tekrar temel haklardan ticaret egzersiz ve sanat hürriyeti önemlidir Bunlardan başka, devletin, siyasi ya da kamunun avantaj ve emniyeti nedeniyle tekeli altında bulundurduğu işleri başkaları yapamaz İkinci grup hürriyetler ferdin us hayatındaki hürriyet haklarıdır Bunlardan vicdan hürriyeti ferdin istediğini dikkate almak, istediğine güvenmek, kendisine ait siyasi bir fikre sahip edinmek, mensup olduğu bir dini gereklerini gerçekleştirmek ya da yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir Kimsenin fikrine ve vicdanına egemen olunamaz
Atatürk'ün temel hürriyetler konusundaki düşünceleri şöyle devam eder İçtima hürriyeti ve matbuat hürriyeti aynı prensipten çıkar O prensip insanların, fikirlerini bağımsızlık anlatmak ve neşretmek hakkıdır Vatandaşlar, kendi talim ve terbiyeleri için ve umumun menfaatleri noktasından fikirlerini teati etmedirler En büyük hakikatler ve terakkiler, fikirlerin bağımsızlık ortaya konması ve teati edilmesi ile meydana çıkar ve yükselir Özgürlük, olasılık ama zor kullanarak tesis olunur, lakin, herkese karşısında taassüpsüzlük (tölerans) göstermekle ve aldırmamazlıkla muhafaza edilir Türkiye Cumhuriyetinde, cümbür cemaat Allaha istediği gibi ibadet eder Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılmaz Türkiye Cumhuriyetinin resmi dini yoktur Türkiye'de bir kimsenin fikirlerini, zor kullanarak başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilmez Kişilerin özgürlüğü, devletin egemenliğine ve isteklerinin gizli bulundurulmasına bağlıdır Devletin istekleri felce uğratılmış olursa kişilerin özgürlüklerini koruyacak hiçbir kuvvet ve vasıta kalmaz Yurttaş olan kişiler kendi özgürlüklerinin bir bölümünü seve seve, gerekli görerek devlete sahiden vere gelmişlerdir Devlet kendine özgü olan istekle bireysel özgürlüklerin bir bölümüne gene o özgürlükleri temin etmek için sahip olur Yeter ama devletin buyrukluğu ulusun genel mutluluğu ve refahına ve vatandaşa özgürlüklerinin sağlanmasına harcanmış olsun(Atatürk'ün, 17 Şubat 1931 günü Adana Türk Ocağında yaptığı konuşmadan)
Bunların haricen; Atatürk'ün 1 Mart 1924 tarihinde, TBMM II Dönem açış konuşması, 30 Ağustos 1924 Dumlupınar'da yaptığı hitabe, Ankara Hukuk mektebine yazdığı telgraf, 9 Ekim 1925 yılında Cumhuriyet savcılarına seslenişi, 5 Kasım 1925 tarihinde Ankara Hukuk Fakültesini açarken yaptığı tavır, 1 Kasım 1928 tarihinde TBMM III Dönem Yasama Yıllını açış konuşması, Ankara İstiklal Mahkemesi kararı ve Duruşma başkanlığına yazdığı telgraf, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesine dair kanun üzerine açıklamaları, 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM V Dönem 3 ncü Yasama Yılı ve 1Kasım 1938 tarihlerinde TBMM V Dönem 4 ncü Yasama Yılı açış konuşmaları, kitapta bulunan hukuk üzerine düşüncelerini yansıtan metinlerden bazılarıdır
Eser, Kurtuluş Savaşı ve öncesi ile Cumhuriyet Döneminde Atatürk'ün yapmış olduğu konuşma, ifade, anı, sohbet ve görüşlerden derlenmiş, modern Türkiye Cumhuriyetinin felsefesi, genel anlamda demokrasi, insan hakları ve kısmen de millet ve özel hukuk, özellikle haklar ve çeşitleri üzerinde Atatürk'ün görüşlerini ayrı bir gösterme açısıyla değerlendirebilmek için, cümbür cemaat kadar okunması zorunlu bir başvuru formu kaynağıdır *
 
Üst Alt