Son Konu

Atatürk'ün kendi ifadeleriyle ilkelerinin tanımları

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Atatürk'ün kendi ifadeleriyle ilkelerinin tanımları

ITEMEL İLKELER

1 Cumhuriyetçilik:
Türk milletinin şahsiyet ve âdetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir (1924)
Cumhuriyet rejimi seslenmek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir (1933)
Cumhuriyet, yüksek ahlâkî değer ve niteliklere dayanan bir idaredir Cumhuriyet fazilettir (1925)
Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilâtıdır fakat, onun adı Cumhuriyet'tir Bundan Böyle hükümet ile insanlar aralarında geçmişteki ayrılık kalmamıştır Hükümet halk müziği ve ırk hükümettir (1925)

2 Milliyetçilik:
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk Milleti denir (1930)
Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı defalarca bir soyun evlâtları ve her zaman aynı cevherin damarlarıdır (1932)
Biz direkt milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur Bu toplumun fertleri ne dek Türk kültürü ile batmış olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur (1923)

3 Halkçılık:
İç siyasetimizde ilkemiz olan halkçılık, yani milletin şahsen kendi geleceğine sahip olması esası Anayasamız ile saptama edilmiştir (1921)
Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir (1921)
Türkiye Cumhuriyeti halkını ayrı olarak sınıflardan oluşmuş yok lakin bireysel ve sosyal hayat için işbölümü itibariyle farklı alanlara yönlendirilmiş mesleklere bölünmüş bir toplum olarak görmek esas prensiplerimizdendir (1923)

4 Devletçilik:
Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsî faaliyetlerini yakalamak; ama büyük bir milletin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline olmak (1936)
Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir Fakat ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır (1930)
Belirli zaruret olmadıkça, piyasalara karışılmaz; bununla birlikte, hiçbir piyasa da başıboş değildir (1937)

5 Lâiklik:
Lâiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması çağrıda bulunmak değildir Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir (1930)
Lâiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle çaba kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir (1930)
Din bir vicdan meselesidir Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir Biz dine saygı gösteririz Düşünüşe ve düşünceye aleyhinde değiliz Biz sadece din işlerini, halk müziği ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz (1926)

6 Devrimcilik:
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını adamakıllı modern ve bütün anlam ve görüşleriyle medeni bir toplum haline ulaştırmaktır (1925)
Biz büyük bir inkılâp yaptık Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük (1925)



II TAMAMLAYICI İLKELER:

1 Millî Bağımsızlık:
Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu millî egemenliktir Milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir (1923)
Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek denklik ve adaletin sağlanması, istikrarı ve korunması fakat ve fakat bütün ve belirlenmiş anlamıyla millî egemenliği sağlamış bulunması ile akıcılık kazanır Bundan dolayı; hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası millî egemenliktir (1923)

2 Millî Bağımsızlık:
Bütün bağımsızlık denildiği zaman, muhakkak siyasî, malî, İktisadî, adlî, askerî, kültürel ve sanki her hususta tam özgürlük ve bütün seferberlik demektir Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ırk ve memleketin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından mahrumiyeti demektir (1921)
Türkiye devletinin bağımsızlığı mukaddestir O, ebediyen sağlanmış ve korunmuş olmalıdır (1923)

3 Millî Birlik ve Beraberlik:
Irk ve biz değil, birlik halinde millet var Biz ve halk ayrı ayrı şeyler değiliz (1919)
Biz millî varlığın temelini,millî şuurda ve millî birlikte görnıekteyiz(1936)
Toplu bir milleti istilâ etmek, defalarca düzensiz bir milleti istilâ etmek gibi basit değildir (1919)

4 Yurtta Uzlaşma Dünyada Uzlaştırma:
Yurtta sulh, cihanda sulh için çalışıyoruz (1931)
Türkiye Cumhuriyeti'nin en esaslı prensiplerinden biri olan yurtta sulh, cihanda sulh gayesi, insaniyetin ve medeniyetin refah ve terakkisinde en esaslı âmil olsa gerektir (1933)
Sulh, milletleri huzur ve saadete eriştiren en iyi yoldur (1938)

5 Çağdaşlaşma:
Milletimizi en kısa yoldan medeniyetin nimetlerine kavuşturmaya, mesut ve müreffeh kılmaya çalışacağız ve bunu yapmaya mecburuz (1925)
Biz Batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize yerinde bulduğumuz için, dünya uygarlık seviyesi içinde benimsiyoruz (1926)

6 Bilimsellik ve Rasyonalizm:

a) Bilimsellik:
Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir (1924)
Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet bilimdir (1933)

b) Akılcılık :
Bizim; düşünce, mantık, akıl ile yol almak en bariz özelliğimizdir (1925)
Bu dünyada her şey insan kafasından çıkar (1926)

7 İnsan ve İnsanlık Sevgisi:
İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzaktan ve son derece üzülnecek bir sistemdir İnsanları mesut edecek yegâne araç, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, müşterek maddî ve manevî ihtiyaçlarını temine yarayan hareket ve enerjidir (1931)
Biz kimsenin düşmanı değiliz Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız (1936)


Seçme Parça *
 
Üst Alt