Son Konu

Ataturkun Kitap Okuma Sevgisi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
41
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ataturkun Kitap Okuma Sevgisi hakkında bilgi

Ataturkun cocukluğunda başlayan kitap tutkusu, savaş zamanı cephede bile surmuştur Sırtından uniformayı cıkarıp sivil hayata gecince okumaya ayırdığı zaman daha da arttırmıştır Ataturkun hizmetinde bulunanlardan Cemal Granada, Ataturkle Vasıf Cınar arasında gecen bir konuşmayı anlatırken; Ondaki okuma alışkanlığının cocuk yaşlarda oluştuğunu belirler

Ataturkun elinden boş zamanlarında tarihle ilgili kitapların duşmediğini hatırlarım Bir gun yine Ataturk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu Oylesine dalmıştı ki, cevresini gorecek hali yoktu Bir suru yurt meselesi dururken devlet başkanının kendini tarihe vermesi, Vasıf Cınarın biraz canını sıkmış olmalı ki, Ataturke şoyle dediğini duydum;

Paşam! Tarihle uğraşıp kafanı yorma 19 Mayısta kitap okuyarak mı Samsuna cıktın? Ataturk, Vasıf Cınarın bu cok samimi yakınmasına gulumseyerek şoyle karşılık verdi: Ben cocukken fakirdim İki kuruş elime gecince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim Eğer boyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hic birisini yapamazdım

Hayatta en hakiki murşit ilimdir diyen Ataturkte okumak, araştırmak bir tutkuya donuşmuştur Ataturk, geniş bir kulture ve pek cok eserden oluşan bir kutuphaneye sahiptir Zengin kutuphanesi sayesinde kitap okumak, araştırma yapmak, duşunce uretmek, araştırdığı, duşunduğu konuları tartışmaya acmak, Onun gundelik hayatının vazgecilmez bir parcasıdır Hakim Cengiz Otacı Ataturkun en cok tarihe ilgi duyduğunu şu şekilde belirtmiştir:

Manastır idadisinde tarih oğretmeni Mehmet Tevfik Bey sayesinde tarih en cok ilgilendiği saha olmuştu Ataturkun ileriki yıllarında kitaplığının coğunluğunun tarih kitaplarından oluşması, onun tarihe ve ulusal bilince verdiği onemi gostermektedir

Askeri İdadi yıllarında Ataturk en cok Namık Kemal, Abdulhak Hamit, Ahmet Mithat ve tarihci Murat Beyin yazılarıyla ilgileniyor, bu kitaplardaki milli bilinc ve ruh, Onu cezbediyordu Fethi Bey, Ataturkle arkadaşlığı yıllarında Fransız duşunurlerinin kitaplarıyla tanışmasında muhim bir rol oynadı Voltaire, Montesguieu, Rousseau gibi duşunurleri hem okuyorlar hem de tartışıyorlardı

Harp Okulu yıllarında Ataturk, memleket meseleleriyle daha fazla ilgilenmeye başlamıştır Surekli okuyup, yurticinde basılması yasak olduğu icin coğu defa İranda basılıp gelen, eşitlik, hurriyet gibi kavramların işlendiği eserleri temin etmekte ve gizli gizli okumaktadır Hikmet Bayurun anlattığına gore Ataturk, bu kitapları yatakhanede, kotu ışık şartlarında okuyor, uzun duşuncelere dalmaktadır Harp akademisinde, cocukluk yıllarında başlayan birikimlerini ve siyasal gozlemlerini arkadaşlarına da anlatabilmek icin el yazısı bir gazete cıkarmaya karar vermiş ve gazetenin yonetim kurulunda gorev alarak, gazetenin coğu yazılarını tek başına yazmıştır

Ataturkun okuma ve oğrenme aşkı sadece oğrencilik yıllarına ozgu değildir şuphesiz Okumaya cephede de devam etmiştir Canakkale savaşının en şiddetli zamanında kendisini ziyarete gelen gazeteci Ruşen Eşref Unaydın, Ataturkun odasını tasvir ederken, Balzakın, Maupassantın, Boule de Suifin ve Lavedanın eserlerinin masasının ustunde durduğundan bahsetmektedir Yine Canakkale savaşı zamanlarında Ataturkun, yazdığı bir mektupla arkadaşı Omer Lutfi Beyin eşinden bazı kitaplar istediğini gorulmuştur 16 Kolordu Komutanı olarak Doğu Anadoluda bulunduğu yıllarda da surekli okumayla meşgul olan Ataturk, burada gecirdiği yıllarda tuttuğu anı defterinde, okuduğu kitapların adını vermekte, gunlerinin askerlikten boş kalan kesimini okumakla değerlendirdiğini anlatmaktadır

Ataturkun harp meydanlarında dahi okumaktan vazgecmediğine şahit olanlardan biri de Fevzi Cakmaktır Cakmak, Sakarya Meydan Muharebesi ile Buyuk Taarruz arasında kalan zamanda Paşanın İslam Tarihi okuduğunu anlatmaktadır

Kitap okumayı tutku seviyesinde seven Ataturk, Cumhuriyet sonrası zamana kadar yerleşik bir hayatı olmadığı icin cok istemesine rağmen kutuphane kuramamış, yanında okumak istediği, sevdiği, faydalı bulduğu kitapları taşımakla yetinmiştir Ancak Ankara ve İstanbulda surekli olarak kalmasıyla kutuphane kurabilmiştir

Ataturk, Ankaraya yerleşmesinin ardından Keciorendeki koşkunde kutuphanesini kurmuş, fakat zamanla bu evin ihtiyaclarını karşılayamaması karşısında yeni bir koşk yapılmıştır Ataturk koşku yapacak olan mimardan iki ozel istekte bulunmuştur Bunlardan biri geniş ve ferah bir yemek odası diğeri de yine geniş bir kutuphane yapması

Aslında Ataturkun yeni bir koşke ihtiyac duymasının temel nedenlerinden biri, Afet İnanın dediğine gore geniş bir kutuphaneye olan ihtiyactı Eski koşkun kutuphanesi Paşanın hem calıştığı hem de gunduz misafirlerini kabul ettiği bir yerdi 1930dan sonra yeni alınan kitaplar kutuphaneye sığmaz olmuştu Paşa bu kutuphanede saatlerce calışır, okur, okuduğu kitapların altını kırmızı ve mor renkli kalemlerle cizer, kenarlarını işaretler, notlar alırdı Ataturk, yeni yapılacak koşkte geniş bir kutuphane olmasını, bu kutuphanede haritalarını rahatca yayabileceği ve kitaplarını koyabileceği geniş bir masa istemişti

Turkiyede gorev yapan Amerikan buyukelcisi General Charles H Sherril, Ataturkun kendisini kutuphanesinde kabul etmesinin ardından hissettiklerini şoyle anlatmaktadır:

Bugun Mustafa Kemal kendisini ilk gunkunden daha rahat hissediyordur, cunku kutuphanesindeydi Yaradılışı itibarıyla okumayı ve araştırmayı seven insanlar kendi kitaplıklarında, kitapları arasında butun gucleri ve buyuklukleriyle gorunurler Şimdi ne masanın ustunde yayılı duran haritalardan ne de odayı tum duvarlarıyla dolduran kitaplardan bahsetmeyeceğim

Ataturk, Dolmabahce Sarayına taşınırken yanında kitaplarını da goturmektedir Kitaplar cephane sandıklarına konulmuştur Bu manzara karşısında duygulanan A Dilacar, sonradan kitapların cephane sandıklarıyla taşınmasını, kazanılan askeri savaşın kulturel savaşa donduğu şeklinde ifade edecektir

Cengiz Otacının araştırmasına gore, Ataturk, kultur savaşını kazanacak malumatla donanmak icin her zamankinden daha fazla okumaya adadı kendini Değişik sahalardan kitapları topluyor, okuyor, yurticinde bulunmayan kitapları yurtdışından getirtiyor, vakıf olmadığı dilde yazılmış olanları kısa zamanda tercume ettiriyordu
 
Üst Alt