bilgiliadam
Yeni Üye
Ataturk'un Turk Dili Hakkındaki Duşunceleri
Ataturk ve Turk Dili
Turk milletinin dili Turkcedir Turk dili dunyada en guzel, en zengin ve en kolay alabilecek bir dildir Onun icin her Turk, dilini cok sever ve onu yukseltmek icin calışır Bir de Turk dili, Turk milleti icin kutsal bir hazinedir Cunku Turk milleti gecirdiği nihayetsiz felaketler icinde ahlakının, an'anelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugun kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu goruyor Turk dili Turk milletinin kalbidir, zihnidir
Turk demek dil demektir Milliyetin cok bariz vasıflarından birisi dildir Turk milletindenim diyen insanlar her şeyden evvel ve mutlaka Turkce konuşmalıdır Turkce konuşmayan bir insan Turk harsına, camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz
Mustafa Kemal ATATURK
Ruşen Eşref Bey, Ataturk'un kurduğu Turk Dil Kurumu'nun ilk GENEL YAZMANI (katibi umumisi) idi Kurtuluş Savaşı yıllarında da Ataturk'un yanında olan Ruşen Eşref, Turk Devrimine inanan, devrimin yaşama gecmesi icin Mustafa Kemal'le birlikte yuruyen aydınlarımızdan biridir
18 Mart 1892'de İstanbul'da doğan Ruşen Eşref Unaydın, Galatasaray Sultanisi'ni ve Darulfunun Edebiyat Fakultesini bitirdi Yuksem Baytar ve Yuksek Muallim Mekteplerinde Turkce ve Fransızca oğretmenliği yaptı Oğretmenliğiyle birlikte cevirmenlikle yazarlık yaşamı başladı (1914) 1918'de Yeni Gun muhabiri olarak Kafkasya'ya, Tasviri Efkar muhabiri olarak Sivas'a gitti Servetifunun, Turk Yurdu, Donanma, Tedrisat Mecmuası, Dergah, Yeni Mecmua, Vakit gibi dergi ve gazetelerde soyleşileri ve gezi turunde yazıları yayımlandı Donemin genellikle unlu edebiyatcılarıyla yaptığı soyleşiler buyuk ilgi gordu; bunlarla tanındı 1920'de Ankara Hukumetinin cağrısı uzerine Anadolu2ya gecip Milli Mucadele'ye katıldı
1922'de Buhara Elciliği Başkatibi oldu Lozan Konferansında matbuat muşavirliği yaptı TBMM'nin ikinci doneminde Afyonkarahisar Milletvekili secildi Riyaseticumhur Katibi Umumisi, Tiran, Atina, Budapeşte elciliği; Roma, Londra ve Atina Buyukelciliğinde bulundu 1952'de emekliye ayrıldı
Mustafa Kemal Ataturk'un en yakın calışma arkadaşlarından olan Ruşen Eşref Unaydın, Mustafa Kemal'in Gelibolu'daki başarılarını yayımlayan, onun Turk ve dunya kamuoyunda tanınmasını sağlayan gazetecidir
Ataturkculuğun odunsuz savunucuları arasındaydı Roportaj ve mulakat; turlerini Turk yazınına o kazandırmıştır Bağımsızlık Savaşı doneminde, unlu yazıncılarla yaptığı bir dizi roportajını, Turk Yurdu dergisi ile Vakit gazetesinde yayımlamış, daha sonra Diyorlar ki adıyla kitaplaştırmıştır Diyorlar ki adlı yapıtıyla unlenen Ruşen Eşref Unaydın, ozellikle mutareke ve Kurtuluş Savaşının en karanlık gunlerinde yazdığı yazılarıyla toplumu yureklendirdi İnsanların karamsar değil, guclu olması; ofkesini, yurdunu kurtarmak icin dirence donuşturmesi icin cabaladı Bağımsızlık savaşı utkuyla bitince, bu kez Turk Devriminin yaşama gecmesi icin Ataturk'un en yakınında oldu Turk Dil Kurumu’nun kurulmasında gorev aldı Turk Dil Kurumu’nun kuruluşunun onemli tanıklarından biridir; bu coşkulu doğumu Hatıralar adlı yapıtında butun ayrıntısıyla anlatır:
Turk Dili Tetkik Cemiyeti işlerindeki hatıralarım şoyle başlıyor
11 Temmuz 1932'de Reisicumhur Mustafa Kemal Hazretlerinin davet iltifatlarını aldım Akşamuzeri Cankaya'ya gittim Kendileri birkac vakittir yeni koşke gecmişlerdi Yukarı katta, kitap odasının yanındaki calışma salonunda huzurlarına cıktım Duvarları krem, doşemeleri de kahverenkli bu sade ve buyuk salonun orta yerindeki uzun masanın başında oturuyorlardı O masanın etrafında Turk Tarihi Tetkik Cemiyeti azaları da vardı O gunlerde ilk tarih kongresi yeni bitmişti
Şimdi konuştukları:
Gelecek yıla yetiştirilecek buyuk kitabın bolumleri nasıl olacağı ve bunları kimlerin yazacağı idi
Yanılmıyorsam, o akşam orada bulunanlar şunlardı: Afet Hanım, Yusuf Akcura, Samih Rifat, Riyaseticumhur Katibi Umumisi Hikmet, Yusuf Ziya, Hasan Cemil, Sadri Maksudi, Maarif Vekaleti Talim ve Terbiye Dairesi Reisi İhsan, Hamit Zubeyr, Huseyin Namık beyler, bir de Macar Profesor Zayti Ferenc
Tarih konuşması bitmek uzere iken Gazi Hazretleri, oradakilere sordular:
Dil işlerini duşunmek zamanı da gelmiştir Ne dersiniz?
Maarif Vekaleti butcesinden tahsisatı kesildiği 1931 Temmuzu sonundan beri, eski Dil Encumeni artık calışmıyordu Harf inkılabının hızından doğan bu kaynağın yeni bir varlık gostermesi cok yerinde olacaktı Onun icin, Reisicumhur Hazretlerinin yuksek duşuncesi sevincle karşılandı Gazi Hazretleri,
Oyle ise Turk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeş bir dil cemiyeti kuralım Adı Turk Dili Tetkik Cemiyeti olsun, buyurdular
Yeni cemiyetin ne gibi işlerle uğraşacağı goruşuldu Sonunda Reisicumhur Hazretleri kendi eli ile şu resmi cizdi:
(Ataturk'un cizdiği resmi Ruşen Eşref acıklar)
Calışmanın cercevesi ortaya cıkmıştı Cemiyetin iki buyuk kolu olacaktı; biri filoloji ve lenguistik, biri de Turk Dili
Filoloji ve lenguistik, hem doğrudan doğruya bu bilgilerle, hem de bu bilgiler yollarından Turk dili ile uğraşacaktı
Turk dili kolunun uc boluğu ise, lUgatıstılah, gramersentaks ve etimoloji bakımından Turk dilini tetkik ve tespit edecekti
Reisicumhur Hazretleri,
Yarın hukumete bir istida verip cemiyetin iznini almalı Fakat bunun icin daha once bir reis, bir de umumi katip secmeli Ben her ikisini de burada, aramızda goruyorum, dediler
Eli ile Samih Rifat Beyi gostererek,
Zatıaliniz bunun reisliğini alırsınız, buyurdular Umumi Katipliğe lutfen beni munasip gorduler
Şimdi iki aza icin de iki arkadaş duşunursunuz, dediler Samih Rifat Bey ve ben, bize cok şerefli bir iş emreden Reisicumhur Hazretlerinin yuksek teveccuhune teşekkur ettik Azalar icin Yakup kadri Beyle Celal Sahir Beyi soyledim
Pekeyi, dediler Celal Sahir Bey veznedarlığa, Yakup Kadri Bey de azalığa secildi Reisicumhur Hazretleri,
Zannederim şimdilik Turk Tarihi Tetkik Cemiyetinin nizamnamesini alırsınız Lazım gelen yerlerine cemiyetinizin adını ve gayesini yazarsınız Yenisini sonra duşunuruz, dedi
Boylece millete yararlı bircok iş gibi Turk Dili Tetkik Cemiyeti de GAZİ MUSTAFA KEMAL'in başından doğdu
Ataturk ve Turk Dili
Turk milletinin dili Turkcedir Turk dili dunyada en guzel, en zengin ve en kolay alabilecek bir dildir Onun icin her Turk, dilini cok sever ve onu yukseltmek icin calışır Bir de Turk dili, Turk milleti icin kutsal bir hazinedir Cunku Turk milleti gecirdiği nihayetsiz felaketler icinde ahlakının, an'anelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugun kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu goruyor Turk dili Turk milletinin kalbidir, zihnidir
Turk demek dil demektir Milliyetin cok bariz vasıflarından birisi dildir Turk milletindenim diyen insanlar her şeyden evvel ve mutlaka Turkce konuşmalıdır Turkce konuşmayan bir insan Turk harsına, camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz
Mustafa Kemal ATATURK
Ruşen Eşref Bey, Ataturk'un kurduğu Turk Dil Kurumu'nun ilk GENEL YAZMANI (katibi umumisi) idi Kurtuluş Savaşı yıllarında da Ataturk'un yanında olan Ruşen Eşref, Turk Devrimine inanan, devrimin yaşama gecmesi icin Mustafa Kemal'le birlikte yuruyen aydınlarımızdan biridir
18 Mart 1892'de İstanbul'da doğan Ruşen Eşref Unaydın, Galatasaray Sultanisi'ni ve Darulfunun Edebiyat Fakultesini bitirdi Yuksem Baytar ve Yuksek Muallim Mekteplerinde Turkce ve Fransızca oğretmenliği yaptı Oğretmenliğiyle birlikte cevirmenlikle yazarlık yaşamı başladı (1914) 1918'de Yeni Gun muhabiri olarak Kafkasya'ya, Tasviri Efkar muhabiri olarak Sivas'a gitti Servetifunun, Turk Yurdu, Donanma, Tedrisat Mecmuası, Dergah, Yeni Mecmua, Vakit gibi dergi ve gazetelerde soyleşileri ve gezi turunde yazıları yayımlandı Donemin genellikle unlu edebiyatcılarıyla yaptığı soyleşiler buyuk ilgi gordu; bunlarla tanındı 1920'de Ankara Hukumetinin cağrısı uzerine Anadolu2ya gecip Milli Mucadele'ye katıldı
1922'de Buhara Elciliği Başkatibi oldu Lozan Konferansında matbuat muşavirliği yaptı TBMM'nin ikinci doneminde Afyonkarahisar Milletvekili secildi Riyaseticumhur Katibi Umumisi, Tiran, Atina, Budapeşte elciliği; Roma, Londra ve Atina Buyukelciliğinde bulundu 1952'de emekliye ayrıldı
Mustafa Kemal Ataturk'un en yakın calışma arkadaşlarından olan Ruşen Eşref Unaydın, Mustafa Kemal'in Gelibolu'daki başarılarını yayımlayan, onun Turk ve dunya kamuoyunda tanınmasını sağlayan gazetecidir
Ataturkculuğun odunsuz savunucuları arasındaydı Roportaj ve mulakat; turlerini Turk yazınına o kazandırmıştır Bağımsızlık Savaşı doneminde, unlu yazıncılarla yaptığı bir dizi roportajını, Turk Yurdu dergisi ile Vakit gazetesinde yayımlamış, daha sonra Diyorlar ki adıyla kitaplaştırmıştır Diyorlar ki adlı yapıtıyla unlenen Ruşen Eşref Unaydın, ozellikle mutareke ve Kurtuluş Savaşının en karanlık gunlerinde yazdığı yazılarıyla toplumu yureklendirdi İnsanların karamsar değil, guclu olması; ofkesini, yurdunu kurtarmak icin dirence donuşturmesi icin cabaladı Bağımsızlık savaşı utkuyla bitince, bu kez Turk Devriminin yaşama gecmesi icin Ataturk'un en yakınında oldu Turk Dil Kurumu’nun kurulmasında gorev aldı Turk Dil Kurumu’nun kuruluşunun onemli tanıklarından biridir; bu coşkulu doğumu Hatıralar adlı yapıtında butun ayrıntısıyla anlatır:
Turk Dili Tetkik Cemiyeti işlerindeki hatıralarım şoyle başlıyor
11 Temmuz 1932'de Reisicumhur Mustafa Kemal Hazretlerinin davet iltifatlarını aldım Akşamuzeri Cankaya'ya gittim Kendileri birkac vakittir yeni koşke gecmişlerdi Yukarı katta, kitap odasının yanındaki calışma salonunda huzurlarına cıktım Duvarları krem, doşemeleri de kahverenkli bu sade ve buyuk salonun orta yerindeki uzun masanın başında oturuyorlardı O masanın etrafında Turk Tarihi Tetkik Cemiyeti azaları da vardı O gunlerde ilk tarih kongresi yeni bitmişti
Şimdi konuştukları:
Gelecek yıla yetiştirilecek buyuk kitabın bolumleri nasıl olacağı ve bunları kimlerin yazacağı idi
Yanılmıyorsam, o akşam orada bulunanlar şunlardı: Afet Hanım, Yusuf Akcura, Samih Rifat, Riyaseticumhur Katibi Umumisi Hikmet, Yusuf Ziya, Hasan Cemil, Sadri Maksudi, Maarif Vekaleti Talim ve Terbiye Dairesi Reisi İhsan, Hamit Zubeyr, Huseyin Namık beyler, bir de Macar Profesor Zayti Ferenc
Tarih konuşması bitmek uzere iken Gazi Hazretleri, oradakilere sordular:
Dil işlerini duşunmek zamanı da gelmiştir Ne dersiniz?
Maarif Vekaleti butcesinden tahsisatı kesildiği 1931 Temmuzu sonundan beri, eski Dil Encumeni artık calışmıyordu Harf inkılabının hızından doğan bu kaynağın yeni bir varlık gostermesi cok yerinde olacaktı Onun icin, Reisicumhur Hazretlerinin yuksek duşuncesi sevincle karşılandı Gazi Hazretleri,
Oyle ise Turk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeş bir dil cemiyeti kuralım Adı Turk Dili Tetkik Cemiyeti olsun, buyurdular
Yeni cemiyetin ne gibi işlerle uğraşacağı goruşuldu Sonunda Reisicumhur Hazretleri kendi eli ile şu resmi cizdi:
(Ataturk'un cizdiği resmi Ruşen Eşref acıklar)
Calışmanın cercevesi ortaya cıkmıştı Cemiyetin iki buyuk kolu olacaktı; biri filoloji ve lenguistik, biri de Turk Dili
Filoloji ve lenguistik, hem doğrudan doğruya bu bilgilerle, hem de bu bilgiler yollarından Turk dili ile uğraşacaktı
Turk dili kolunun uc boluğu ise, lUgatıstılah, gramersentaks ve etimoloji bakımından Turk dilini tetkik ve tespit edecekti
Reisicumhur Hazretleri,
Yarın hukumete bir istida verip cemiyetin iznini almalı Fakat bunun icin daha once bir reis, bir de umumi katip secmeli Ben her ikisini de burada, aramızda goruyorum, dediler
Eli ile Samih Rifat Beyi gostererek,
Zatıaliniz bunun reisliğini alırsınız, buyurdular Umumi Katipliğe lutfen beni munasip gorduler
Şimdi iki aza icin de iki arkadaş duşunursunuz, dediler Samih Rifat Bey ve ben, bize cok şerefli bir iş emreden Reisicumhur Hazretlerinin yuksek teveccuhune teşekkur ettik Azalar icin Yakup kadri Beyle Celal Sahir Beyi soyledim
Pekeyi, dediler Celal Sahir Bey veznedarlığa, Yakup Kadri Bey de azalığa secildi Reisicumhur Hazretleri,
Zannederim şimdilik Turk Tarihi Tetkik Cemiyetinin nizamnamesini alırsınız Lazım gelen yerlerine cemiyetinizin adını ve gayesini yazarsınız Yenisini sonra duşunuruz, dedi
Boylece millete yararlı bircok iş gibi Turk Dili Tetkik Cemiyeti de GAZİ MUSTAFA KEMAL'in başından doğdu