Stillwater
Yeni Üye
Ahiret alemi ve bu alemin varlığı bir iman konusudur. Her Müslüman buna inanmakta ve bu inanç ile dünyada yaşamaktadır. Biz bu konuda ayetlerle ahiretin varlığının ispatı mevzusunu ele alarak siz İslam dinine iman etmiş kardeşlerimizin ahirete dair imanlarını Kuran ı Kerim ışığında daha bir pekiştirmeyi murat ettik. Şimdi konumuz ile ilgili ayeti kerimeleri ve açıklamalarını maddeler halinde verelim.
1. Allah’u Tealanın İnsanoğlunun kalbine vermiş olduğu adaletli davranma duygusu, ebedi olan ahiret hayatına iman etmeyi zorunlu kılar. Biz kullar, Yüce Mevla’nın sonsuz olan adaletine, inanmaktayız. Bu fani dünya hayatında tüm insanlar işlemiş olduğu suçun cezasını tam anlamıyla çekmemektedir. Çeşitli haksızlıklar olmaktadır. Ahiret hayatında böyle olmayacak, bir şey gizli kalmayacak, adalet yerini mutlaka bulacak, Allah’u Teala hazretleri sonsuz adaleti ile kötü insanları cezalandırıp, iyi olanlara da mükafat verecektir. Ayette bu durum şöyle geçmektedir :
“Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar? Allah gökleri ve yeri yerli yerin-ce yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre karşılık görür. Onlara haksızlık edilmez”(el-Casiye 45/21-22).
2. Yüce Mevla’mız bizleri, iyiyle kötüyü, hak ile batılı hayır ve de şer olan şeyleri ayırt edebilen, seçen birer varlık olarak yaratmış. Bununla birlikte davranışlardan ötürü bizleri sorumlu tutmuştur. Ayeti kerimede bu konu hakkında şöyle buyrulur:
“Göğü, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri biz boş yere yaratmadık. Bu, inkar edenlerin zannıdır. Vay o inkar edenlerin ateşteki haline! Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah’tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız” (Sad 38/27-28).
3. Dünyada yaşamış olan İnsanlığın tarihi ile ilgili, yapılmış olan incelemelerde, insanoğlunda sonsuzluk duygusunun var olduğunu göstermektedir. Yurdundan uzaklaşmış ama vatanına dönmek isteyen kimsesiz yolcu duygusu, insanı sonsuz hayat inancına hazırlayan, büyük bir yaratılış özelliğidir. Kuran ı Kerimde bu konu şöyle geçmektedir:
“Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır, ölürüz ve yaşarız. Bizi tüketip bitiren ancak ve ancak zamandır” diyenlerin, gerçek bir bilgiye dayanmadıklarını ifade ederek, inkarcıları ve ahireti yalanlayanları mahkum etmiş (el-Müminun 23/33-37), bu hususundaki ölümsüz gerçeği şöyle hatırlatmıştır:
“De ki: Allah sizi diriltir, sonra öldürür. Sonra sizi şüphe götürmeyen kıyamet gününde bir araya toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler. Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Kıyametin kopacağı gün var ya, işte o gün batıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır” (el-Casiye 45/26-27)
4. Kuran’ı Kerimde de geçtiği üzere insanoğlu boşu boşuna amaçsız hedefsiz yaratılmamıştır. İnsanın yaratılış gayesini yerine getirmek, yeryüzünde birer halife olmak, Mevla’sına kulluk etmek üzere yaratılmıştır. Bu sorumlulukları yerine getirmekle vazifeli olan insan yarın ahiret aleminde mükafatını mutlak alacaktır inşaallah. Bu konuda ayeti kerime şöyle buyurmaktadır:
“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız? Mutlak hakim ve hak olan Allah çok yücedir. Ondan başka Tanrı yoktur. O, yüce Arş’ın sahibidir” (el-Mü’minun 23/115-116).
İşte bu zikrettiğimiz ve daha yer veremediğimiz birçok ayet Ahiretin varlığının ispat etmektedir. Tabi ki akıl eden ve iman eden kullar bu hakikati hakkıyla görmektedirler,
1. Allah’u Tealanın İnsanoğlunun kalbine vermiş olduğu adaletli davranma duygusu, ebedi olan ahiret hayatına iman etmeyi zorunlu kılar. Biz kullar, Yüce Mevla’nın sonsuz olan adaletine, inanmaktayız. Bu fani dünya hayatında tüm insanlar işlemiş olduğu suçun cezasını tam anlamıyla çekmemektedir. Çeşitli haksızlıklar olmaktadır. Ahiret hayatında böyle olmayacak, bir şey gizli kalmayacak, adalet yerini mutlaka bulacak, Allah’u Teala hazretleri sonsuz adaleti ile kötü insanları cezalandırıp, iyi olanlara da mükafat verecektir. Ayette bu durum şöyle geçmektedir :
“Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar? Allah gökleri ve yeri yerli yerin-ce yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre karşılık görür. Onlara haksızlık edilmez”(el-Casiye 45/21-22).
2. Yüce Mevla’mız bizleri, iyiyle kötüyü, hak ile batılı hayır ve de şer olan şeyleri ayırt edebilen, seçen birer varlık olarak yaratmış. Bununla birlikte davranışlardan ötürü bizleri sorumlu tutmuştur. Ayeti kerimede bu konu hakkında şöyle buyrulur:
“Göğü, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri biz boş yere yaratmadık. Bu, inkar edenlerin zannıdır. Vay o inkar edenlerin ateşteki haline! Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah’tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız” (Sad 38/27-28).
3. Dünyada yaşamış olan İnsanlığın tarihi ile ilgili, yapılmış olan incelemelerde, insanoğlunda sonsuzluk duygusunun var olduğunu göstermektedir. Yurdundan uzaklaşmış ama vatanına dönmek isteyen kimsesiz yolcu duygusu, insanı sonsuz hayat inancına hazırlayan, büyük bir yaratılış özelliğidir. Kuran ı Kerimde bu konu şöyle geçmektedir:
“Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır, ölürüz ve yaşarız. Bizi tüketip bitiren ancak ve ancak zamandır” diyenlerin, gerçek bir bilgiye dayanmadıklarını ifade ederek, inkarcıları ve ahireti yalanlayanları mahkum etmiş (el-Müminun 23/33-37), bu hususundaki ölümsüz gerçeği şöyle hatırlatmıştır:
“De ki: Allah sizi diriltir, sonra öldürür. Sonra sizi şüphe götürmeyen kıyamet gününde bir araya toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler. Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Kıyametin kopacağı gün var ya, işte o gün batıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır” (el-Casiye 45/26-27)
4. Kuran’ı Kerimde de geçtiği üzere insanoğlu boşu boşuna amaçsız hedefsiz yaratılmamıştır. İnsanın yaratılış gayesini yerine getirmek, yeryüzünde birer halife olmak, Mevla’sına kulluk etmek üzere yaratılmıştır. Bu sorumlulukları yerine getirmekle vazifeli olan insan yarın ahiret aleminde mükafatını mutlak alacaktır inşaallah. Bu konuda ayeti kerime şöyle buyurmaktadır:
“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız? Mutlak hakim ve hak olan Allah çok yücedir. Ondan başka Tanrı yoktur. O, yüce Arş’ın sahibidir” (el-Mü’minun 23/115-116).
İşte bu zikrettiğimiz ve daha yer veremediğimiz birçok ayet Ahiretin varlığının ispat etmektedir. Tabi ki akıl eden ve iman eden kullar bu hakikati hakkıyla görmektedirler,