Son Konu

Ayın Değişik Görünümleri Hakkında Bilgi

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ayın Değişik Görünümleri,ayın şekilleri,ayın özellikleri ,aydaki deniz görüntüleri , ay üzerindeki kraterler , ay olayları , aydaki optik yanlış , ay devreleri

Ayın Öbür Görünümleri

Ayın üstünde görülebilen en büyük izlere, yani karanlık bölgelere deniz denir Bu denizler çıplak gözle görülebilirler

Güneş, Güneş Sistemi'nin merkezinde yer alan yıldızdır Orta büyüklükte olan Güneş kimsesiz Güneş Sistemi'nin kütlesinin % 99,8'ini oluşturur Geri kalan kütle Güneş'in çevresinde dönen gezegenler, asteroitler, göktaşları, kuyrukluyıldızlar ve kozmik tozdan oluşur Günışığı biçiminde Güneş'ten yayılan enerji, fotosentez aracılığıyla Dünya üzerisindeki hayatın az kalsın tamamının varolmasını sağlar ve Dünya'nın iklimiyle hava durumunun üzerinde kayda değer etkilerde bulunur


Dağ, çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine bahşedilen addır Türkçe kökeni Çince'deki taisözcüğüne dayanan kelime tağolarak Türkçe'ye girmiş zamanla da bugün kullanılan halini almıştır Dağlıksıfatı, dağlarla ilişkili ve kaplı alanları ifade etmek için kullanılır


Astronomide, bir gökcismine bir diğer gökcisminin çarpması sonucu yüzeyde oluşan çöküntüye verilen isim Meteor krateri ovalar bulunmaktadır Gözlemciler hem bu görülenleri içeren haritalar hazırlamışlardır Buna ilaveten insanlı ve insansız uzay araçları aya inip, astronotlar burada, dünyadan görülemeyen birçok ince ayrıntıları incelemişlerdir

Ayın Özellikleri

Genel tarifi: Ayın çapı yaklaşık 3476 km olup, dünya çapının % 27'si, yüzölçümü dünyanın yüzölçümünün % 7,4'ü, hacmi ise dünya hacminin % 2'si kadardır Yoğunluğu santimetreküpte 3,31 gramdır Dünyanın ise 5,52 gramdır Bundan anlaşılıyor oysa, ayın yoğunluğu hemen hemen bir kayanın yoğunluğuna eşittir Olur Ya de ayın kendisi bir kaya kütlesinden ibaret olan ve merkezinde de metal bulunmayan bir kütledir

Yüzeyindeki yerçekimi dünyaya kıyasla 16 kadardır böylece dünyada 120 kg ağırlığında olan bir madde ayda yalnızca 20 kg kazanç Kaçma hızı (bir roketin
Yıldız yoğun ve ışık saçan bir plazma küresidir Biraraya toplanan yıldızların oluşturduğu gökadalar görünür evrenin hâkimidir Günışığı dahil edinmek üzere Dünya üzerindeki erkenin (enerji) çoğunun kaynağı, bize en yakın yıldız olan Güneştir Öteki yıldızlar, Güneş ’in ışığı altında kalmadıkları süre yani geceleri gökyüzünde görünürler Yıldızların parlamasının nedeni çekirdeklerinde meydana gelen çekirdek kaynaşması (füzyon) tepkimelerinde açığa çıkan erkenin yıldızın içinden geçtikten sonra dış

yerçekimi kuvvetinden kurtulması için gerekli olan en az sürat), ayda dünyaya nazaran çok daha azdır Dünyadaki yerçekiminden kurtulabilmesi için bir maddeye başlangıçta saniyede 6,95 millik hız gerekirken, ayda saniyede yalnızca sıradan 1,5 eksen gerekecektir

Güneş ışınları aya vururken, hararet sebebiyle ay yüzeyindeki tüm gaz molekülleri, saniyede 1,5 milden daha hızlı hareketleneceğinden, ayda gaz ve su buharının varlığı düşünülemez Ay yüzeyindeki çatlaklardan bazan yanardağ menşeli gazlar dışarı çıkabilir Fakat bildiğimiz manada bir
Bir yanardağ (veya volkan), magmanın (dünyanın iç tabakalarında bulunan, yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkla ergimiş veya erimiş kayalar), yeryuvarlağının yüzeyinden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir Güneş sisteminde bulunan sarp kayalık gezegen ve aylarda (bazıları fazla etkin olan) birçok yanardağ olmasına rağmen, bu vaka, en azından dünyada, genel olarak tektonik plaka sınırlarında görülür Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında manâlı istisnalar vardır

Yerçekimi bir uçtan bir uca tutulan atmosfer, büyük ölçüde gezegenin iç katmanlarından kaynaklanan gazların yanardağ etkinliği ile yüzeye çıkması sonucu oluşmakla birlikte, gezegenin tarihi baştan başa dünya dışı kaynaklardan da beslenmiş ve etkilenmiştir Basınç ve yoğunluk açısından öteki
radyasyonların, ay yüzeyine ulaşmasına sebeb olmaktadır

Radyasyon, elektromanyetik dalgalar ya da parçacıklar biçimindeki enerji emisyonu (yayımı) veya aktarımıdır Bilindiği gibi maddenin temel yapısını atomlar meydana getirir Atom ise, proton ve nötronlardan oluşan bir çekirdek ile bunun çevresinde dönmekte olan elektronlardan oluşmaktadır

meteor) bombardımanına da tabidir bundan başka atmosferik vasilik bulunmadığı için sıcaklık ve soğukluk ölçüleri tamamen kontrolsüzdür Ay üzerindeki ısı, güneş ışını altında 102 dereceye kadar çıkar Gölgede ise 157 dereceye dek düşer


Göktaşı uzaydan dünya yüzeyine düşen, maddelerin genel adı Dünya atmosferine ortalama olarak senede birkaç bin meteor girerAncak bunların, beş yüz kadarı buharlaşmadan yere göktaşı olarak düşerGöktaşları, dünya atmosferine saniyede 1172 km aralarında değişen çabucak girerler Sürtünmeden meydana gelen ısıdan nedeniyle büyük bir kısmı eriyerek toz parçacıkları halinde yeryüzüne inebilir


Hava ve güneş ışınlarını kırıp yayabilen su buharının bulunmayışı nedeniyle, ayda gökyüzünün görünümü gündüz ve gece siyahtır Benzer sebepten, aydaki gölgelerin tamamiyle siyah bir görünümü vardır Ay üstünde gezen astronotlar, ayın gölgeli bölgelerinden güneş ışını bulunan bölgelerine geçtiklerinde görme zorluklarından yakınmışlardır

Ay gündüzü sırasında güneş oldukça parlaktır Güneş ışını semadaki yıldızların ışınını örter Ama uygun zamanlarda en parlak yıldız ve gezegenlerden bazılarını bakmak mümkündür Halbuki ay üzerinden dünya manzarası muhteşemdir Gezegenimiz, aydan mavimtırak beyaz bir yarımküre biçiminde görülür Eğer ayın gece tarafından sema seyredilirse siyah olan gökte devamlı parlayan yıldızlar ve dünyadaki bir gözlemciye, atmosferik karışımdan nedeniyle sıcacık kalan çoğu yıldızlar, rahatlıkla gözlenebilir Avuç Içi teleskoplarla bakılınca, gri olan renginin muhtelif tonlarını bakmak mümkündür Lakin astronotlar ay etki alanında gezerken ve yüzeyine inerken ay renginin griden kakao kahverengisine değin değiştiğini söylemektedirler Yüzeyin bazan hafif bir parlaklık göstermesi güneş ışınını yansıtmasındandır Ay, yüzeyine gelen ışınların yalnızca % 7'sini yansıtır ve güneş sisteminde Merkür ile birlikte en kuvvetsiz yansıtıcı sayılır Ay, yalnızca dünyaya yakınlığından nedeniyle parlak gözükür
Havanın en akıcı kısmı olan su buharı en nemli havada bile %3 ’cilt daha az bulunursa da hayatın devamı için gerekli bir maddedir Yaşam için zorunlu olan diğer bir akışkan bileşen ozon (O3)dur Deniz seviyesinde milyonda 0,07 olan yoğunluğu

Astronomik ifadelerle dolunayın parlaklık derecesi, yani kadri 12'dir Güneş ışınının parlaklığı ise yaklaşık olarak 400000 defa daha çoktur

Kraterler
1962'de yapılan bir tahmine göre ayın görülebilen yüzeyinde bir kilometreden daha büyük çapta 300000 dek yanardağ ağzı mevcuttur Ayın soyut tarafında, görünen bölgesine kıyasla daha düz bölgeler vardır Bu bölgeler denizolarak bilinir

En büyük kraterlere duvarlı ovaadı verilmiştir Bunların en büyüğü Baillydir Bu çukurun etrafı 3000 m ile 4000 m yüksekliği aşan dağlar ile çevrilidir Diğer bir duvarlı ova olan Clarius233600 m çapındadır Bunun dağlar duvarının yüksekliği 3600 ile 5000 m arasında değişir Ayrıca Baillykeza de Clariusduvarlı ovalarında yüzlerce daha küçük kraterler istif halindedir Hepsinin,
Astronomi (Yunanca: astron yıldızve nomos yasa), GÖKBILIM olarak da bilinir, bütün gökcisimlerinin ve evrende dağılmış olan yıldızlararası maddenin kökenini, evrimini, bileşimini, uzaklığını ve hareketini inceleyen bilim Gökcisimlerinin ve evreni yaratıcı maddenin somut ve kimyasal özelliklerini konu edinen gök fiziği bu bilimin bir dalıdır


Tychonun her birinin çapı 89,600 metredir Bunlar en ilgi çekici çemberli ovalardandır Her birinin vadisinin merkezinde tepe kümeleri gözükür Dağlardan müteşekkil duvarlarında ise çok teferruatlı ışın sistemi mevcuttur

Işın kraterleridolunay esnasında en açık bir şekilde görülür Bunların görünümü, düzensiz parlaklıkta işaretler gibidir Bu ışınlar bazı hallerde bu kraterlerden 1600 km dek öteye yayılabilir Bu ışınların meteoritlerin çarpmasında meydana gelen kraterlerin savurduğu maddelerden müteşekkil olduğu varsayım edilmektedir ZIHIN Ranger ve Lunar Orbiter sun'i peyklerinden çekilen fotoğraflardan ışın bölgelerinde ikinci tipte kraterlerin gözüktüğü tespit edilmiştir Bu ikinci tipteki kraterler ışın kraterlerini meydana getiren patlamaların etrafa saçtığı zerrelerin izleridir

Büyük kraterlerin çoğunda ya merkezi tepeler ya da duvarları içerisindeki ovalarında duvar izleri mevcuttur öte taraftan 8 km çapında daha minik olan kraterlerde bu ikisine çoğunlukla rastlanmamıştır Bu gerçek, göktaşı çarpmalarının meydana getirdiği en büyük kraterlerde, vaktiyle volkan faaliyetlerinin var olduğunu akla getirmektedir Bu volkan faaliyetleri dağları meydana getirmiş ve bir takım hallerde de lav halinde dağların dibine çökmüştür


Dolunay, ayın ondördüncü günü volkan faaliyetlerinin ay üzerindeki kubbeleri meydana getirdiği makul Bu kubbeler çan şeklinde tepelerdir Ay yüzeyinde düzgünce yükselir Merkezlerinde ufak minik deliksi çukurlar vardır Bu kubbelerin, lavların soğuması ve sertleşmesi ile sıcak gazların meydana getirdiği lav kabarcıkları olduğu tahmin edilmektedir

Ranger sun'i peykinin çektiği fotoğraflarda ay yüzeyinde ufak yanardağ ağzı bolluğu görülmektedir Bu ufak kraterlerin çoğu kuşkusuz ikinci sınıf kraterlerdir Çoğuna minik meteoritler sebeb olduğu gibi, bir minik meteorit bazan büyük kraterlere sebeb olmuştur

Ayın üstünde görülen diğer kraterlere minik çukur kraterleridenir Bunlara ola ki de krater demek bile uygun değildir Zira minik delikler halinde olup, dipleri gözükmez Bunlara da meteoritler sebeb olmuştur Ay yüzeyindeki çatlakların varlığını gösterirler

Denizler
Ayın görünür tarafında 30 dek geniş, düzensiz, karanlık alan vardır Eskiden teleskop ile ayı seyredenler bu bölgelerde su bulunduğunu sanmışlar ve bu sebeple okyanus, deniz, körfez gibi isimler vermişlerdir Zamanla ayda su bulunmadığı öğrenilmiş ama bu isimler resmileşmiş ve kullanılmaya devam etmiştir

Aydaki denizlere çoğunlukla Latince mareçoğulu mariayani denizismi verilmiştir Bu bölgelerin geniş ve özellikle düz ova özellikleri vardır Daha pürüzsüz yüzeyleri olup, ayın diğer bölgelerine göre daha eksik
Bir yanardağ (veya volkan), magmanın (dünyanın iç tabakalarında bulunan, yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkla ergimiş ya da erimiş kayalar), yeryuvarlağının yüzeyinden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir Güneş sisteminde yer alan kayalık gezegen ve aylarda (bazıları fazla faal olan) birçok yanardağ olmasına karşın, bu olgu, en azından dünyada, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında manâlı istisnalar vardır

Denizler ayın öteki bölümlerine nazaran daha koyu renktedir Prüzsüz yüzeyleri güneş ışınını, krater ve dağların yüzeylerinden daha eksik yansıttığı için daha karanlık görülürler

Düz ovaların nasıl meydana geldiğini açıklayan birçok nazariyeler ileri sürülmüştür Bu nazariyeler arasında ay yüzeyinde çok eski zamanlarda çarpan dev meteoritlerin izleri olduğu nazariyesi de vardır Bu ovaların genellikle sonradan oluştuğu konusunda ittifak edilmektedir
Astronomide, bir gökcismine bir öteki gökcisminin çarpması sonucu yüzeyde oluşan çöküntüye bahşedilen isim Meteor krateri lav ve kütle ile örttükleri; bunun sebebi olarak da ya bir volkan faaliyetinin neticesi ya da radyoaktivite zayıflamasının saldığı sıcaklıktan dolayı meydana geldiği kabul edilmektedir Deniz bölgelerinin bazılarının yüzeyinin aşağıda mascondiye adlandırılan daha yoğun maddeler vardır Bu kütleler yerçekiminin alan bölge artmasını sağlamakta ve ay çevresindeki yörüngede yer alan araçları rahatsız etmektedir Masconların, meteoritlerin düşüşünde etrafa sıçrayan madde artıkları olduğu veya soğumuş lav artıkları olabileceği zannedilmektedir

Dağlar
Ay üzerindeki muhtelif görüntülü dağlar yaklaşık olarak dünyadaki dağlara aynı Aslında ay dağları belkide dünyada dağların meydana geldiği gibi ortaya çıktı Yani yüzeyin katlanması ve büzüşmesi ile yükseldi Bir Takım ay tepeleri dünyada bulunan en yüksek dağlardan daha yüksektir Leibnitz sıra dağlarındaki Epsilontahminen 9185 m, yani
Lav 900°C ile 1200°C arasında bir sıcaklıkta yeryüzüne fışkıran, erimiş kayalar Lavlar yerin sıcaklığı fazla olan derinliklerinden kazanç Yeryüzüne çıktığı anda akkor hale gelmiş halinde kıpkırmızıdır Yanardağlardan koyu ya da sıvı halde açık havada çıkar

Lavlar iki çeşittir: Bir kısmının yoğunluğu fazladır Bunlar yavaş akar; havayla temas ettiği zaman kısa bir müddet içerisinde donar Diğeri su gibi sıvıdır O Kadar süratli akar ama bir atlı bile lavlara yakalanabilir Bunun manâlı Örneki Vezüv Yanardağı

Everest Tepesinden 305 m daha yüksektir çekici öteki tepeler 6200 m ile 7920 m doruk arasında değişmektedir Mare Nubium ortasından geçen


Straigh Wall, ayda bulunan göz alıcı çoğu sarp kayalıkların en meşhurudur 96 km uzunluğunda ve 457 m yüksekliğinde olan bir kayalıktır

Ayın öteki görünümleri
Tüm ay görünümlerinden ola ki de en ilgi çekici olanları minik dereler ve çatlaklardır Bu sathi hendekler kilometrelerce uzunluktadır En ilgi çekicilerinden birisi olan Ariadaeus, Cleft ariadaeus kraterinden 160 km öteye kadar uzanır Genişliği 16000 m, derinliği ise 800 m kadardır Ranger peykinden alınan fotoğraflarda Alphonsus Krateri yakınlarında çoğu nehir görülmüştür Bu çukurlar sözde bir dev dozer kadar oyulmuş gibidir Hadley Deresi Apollo 15 astronotlarından James Irwin ve David Scot göre araştırılmıştır Bu akarsu ay yüzeyinde 128 km değin uzanır Sıradan derinliği 366 metredir Ufak dereler ve yarıklar muhtemelen yer altındaki çatlaklardan meydana gelmiştir Yine bu yer altı çatlakları, ufak kraterlerin yanardağ ağzı zincirlerini teşekkül ettirmiştir Ayın üzerindeki dağlar kordonunda birçok ünlü ovalar mevcuttur En ilgi çekicilerinden birisi, Alpine kordonunda, 96 km uzunluğunda, uzun ve derin bir ova olan Alpine Valley'dir

Ayın yüzeyindeki maddeler
1960'larda yapılan deneyler neticesinde ay üstüne insanlı inişlerin mümkün olduğu anlaşılmıştır Sonra ayın üzerinde fazla ince tanecikli bir malzemenin bulunduğu, üzerinde ise dağıtılmış çapta kayaların serpilmiş olduğu ve bu kayaların kimyevi yapısının bazalt benzeri olduğu anlaşılmıştır Aydan getirilen taşlarda ufacık sırça gibi maddeler bulunmuştur Bu maddelerin meteorit ( gök taşları) çarpmalarında hasıl olduğu sanılmaktadır Ay toprağında güneş rüzgarından hasıl olmuş ender rastlanan gazlara rastlanmıştır Bunların güneşten buraya dek ulaştığı sanılmaktadır Bu buluşlar ay yüzeyinin eski olduğunu göstermektedir bununla birlikte kayaların bazıları ateş ısısıyla meydana gelmiştir Böylece eski zamanda ay üzerinde volkanik faaliyetlerin olduğu anlaşılmıştır

Ayın Hareketleri
Devirler: Uzakta bir mesafeden dünyaay sistemi incelenecek olursa, bunların faaliyetleri bir duvar saatinin iki sarkacına benzetilebilir Belirsiz bir noktaya istinaden sanki yavaşça salınmaktadırlarAy ve dünya bir çiftli sistemdir Birbirine o şekilde bağlıdırlar ancak, yörüngeleri aynı çekim merkezi civarda döner Bu noktaya önem merkezi denir Bu, dünya merkezinden 4640 km; yüzeyinden de 1600 km ötededir Yük merkezinin yeri dünya ve ayın kütleleri arasındaki oran nispetindedir Dünyanın aya olan sıradan mesafesi genellikle 382136 km olarak gösterilir Ay, dünya etrafında bir elips yörüngesine sahip olduğu için uzaklık 356330 km (hadid noktası) ile 406610 km (apoje) arasında değişir

Ayın görünüşte doğudan batıya içten hareket etmesi dünyanın dönmesinden ileri gelen bir görüş yanılmasından başka bir şey değildir Dünya etrafındaki reel hareketi batıdan doğuya doğrudur Ortalama yörünge sür'ati saatte 3660 kilometredir Bu sür'atle hareket ederken doğuya dürüst bir kayma hasıl olur Ay, böyle her gün birazcık daha geç doğar ve batar Bu vakit kaybına geç kalma süresi denir Her gün sıradan 50 dakikadır Lakin ayın hareketindeki bağdaşmazlık nedeniyle günlük değişme süreleri 20 ile 80 dakika aralarında değişir

Ay, dünya etrafındaki dönmesini ortalama 27 gün, 7 saat, 43 dakika, 11,47 saniyede tamamlar Yıldız ayı denilen bu vakit, ayın hareketindeki bir takım aksaklıklar sebebiyle 7 saate dek değişken

Ayın deveranı (kendi ekseni civarda dönmesi): Ay kendi ekseni etrafında her içtima ayında bir defa döner Dönme müddeti, dünya etrafındaki sıradan atama müddetine tamamen eşittir Bu muhabere zamanlama ayın dünyaya hep aynı yüzünü göstermesine yol açar Dünyanın yer çekimi ayı kendi yörüngesinden çıkaracak dek zinde değildir Lakin muhtemelen bu yer çekimi çok eskiden ayı kendi ekseni civarda döndürecek değin kuvvetli idi

Ay devreleri: Ayın sürekli değişen yarı kısmı güneş tarafından tamamıyla ve sürekli ışıklandırılmaktadır Dünya etrafında döndüğünde dünyaya bakan yüzü, güneş ışıklarına girer ve terk eder Buna kadar de görünümü değişir Yeni ayda, yani ay güneş ile konjoksiyon halindeyken (takriben dünya ile güneş arasındayken)ayın görünen tarafına güneş ışınları vurmaz Böylece, yeni ay, dünyadan görülemez Yeni aydan birkaç gece sonra, ayın güneş ışığına emrindeki yarım kısmının kenarı, ince bir hilal biçiminde güneşin batışından kısa bir süre sonra gözükmeye başlar Buna çoğalan hilaldenir Irk aralarında ise yeni ay ismi verilir Bir hafta değin bir zaman içerisinde ayın diskinin yarısı aydınlanır Yeni aydan, yani hilal başlangıcından yaklaşık iki hafta daha sonra ay, güneşle 180 derecelik bir açıya girer Böylece dünya göğünde güneşe tam rastlayan ay yuvarlağının yarısı aydınlanır Buna dolunay denir Ay bütün fazlarını bir tek ay günü içerisinde tamamlar Bu süre esnasında ay üzerindeki bir müşahit güneşin doğudan yavaşça kalktığını ve göğü 15 dünya gününden eksik bir vakit içerisinde geçerek batı istikametinde battığını görür Ayın dünyaya bakan tarafı, aydınlık bir gezegen olan dünya göre geceleyin aydınlatılır Ay göğünde dünya aralıksız görülür Yıldızlar doğudan batıya içten ağır ağır ilerlerler Dünyanın fazları ise ayın fazlarının tamamıyla tersinedir

Salınım hareketleri: Dünyadan herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerden ayın yüzeyinin % 50'den fazlası görülemez Ancak ayın bir takım hakiki görünüşteki hareketleri, bizim bu orandan daha fazla görmemizi sağlar

Ayın kendi etrafında dönüşü ahenkli, dünya etrafındaki dönüşü ise baştan savma olduğu için, dünyaya bakan kısmı, dünya etrafında her bir dönüşte bir tarafa, sonradan öteki tarafa eğik olur Bu sebepten görülemeyen kısımların kısaca görülmeleri mümkündür Ayın bu çeşit bir taraftan diğer tarafa olan hareketine boylamsal salınımhareketi denir

Ayın yörüngesi dünyaya dürüst hafif meyillidir Böylece kışın, ay, kuzey gökyüzünde en yüksek durumda iken, daha fazla daha alçak yüzey görülebilir Kuzey yarım kürede ayın yazın alçak olması durumunda ise, daha fazla üstteki yüzey görülebilir Bu çeşitlilik altındayukarı olan harekete de enlemsel salınımhareketi denir

Üçüncü ve son görünüşteki salınım hareketi ise ayın hareketindeki gerçek düzensizlikten ortaya çıkar Buna fiziksel salınım hareketidenir ve sebebi ayın bütün küre olmamasıdır Bu sistem eksik bir kısmın görülmesine sebeb olur

Hepsi beraber ayın yüzeyinin herhangi bir zamanda görülenden % 9 daha fazla görülmesini sağlarlar Bu ise toplam % 59 eder Yani yüzeyin % 41'lik bir kısmı dünyadan hiç görülmez


özel baskı *
 
Üst Alt