Ayın karanlık yüzü nasıl oluşur?
Ayın karanlık yüzü gizemi çok sayıda bilimkurgu senaryosuna konu olmuştur. Ayın karanlık yüzünde ne var sorusu yıllardır uzay meraklılarının ilgisini çekmektedir. Ayın karanlık yüzü Dünya ile Ay arasındaki ilginç bir döngü sebebiyle oluşmaktadır. Ayın kendi çevresinde dönüş süresinin, dünya etrafındaki dönüş süresine eşit olması sebebiyle Dünya’dan Ay’ın her zaman aynı yüzünü görürüz. Ayın karanlık yüzü denilen diğer kısmı dünyadan hiç bir zaman görülemez.
Ayın karanlık yüzüne gidildi mi ?
Çeşitli efsanelere konu olan bu kısım bazılarının iddia ettiği gibi bilinmiyor değil. Nasa, Çin, Rusya, Fransa tarafından risk alınarak görüntülendi hatta büyük oranda haritalandırıldı. Peki bu risk neydi? Ayın arka yüzüne geçen uydu ile o alandan çıkana kadar iletişim ya kesiliyordu yada çok zorlukla kuruluyordu. Bu yüzden o kısıma iniş yapmak hiç bir zaman mümkün olmadı ama yakın zamanda bununda gerçekleştirileceği konuşuluyor.
Kuran’da ayın karanlık yüzü
Bakara 189: Sana, hilalleri soruyorlar. De ki: “O, insanlar ve hacc için vakit ölçüsüdür. İyilik evlere arkalarından gelmeniz değildir lakin iyilik takva sahibi olmaktır. Evlere kapılarından gelin. Allah’a karşı takva sahibi olun. Umulur ki felâha erersiniz.”
Belki çoğu kişiye zorlama bir yorum gibi gelebilir ama Bakara 189’da aya yapılan seyahatlerle ilgili bir uyarı olabileceğini düşünüyorum. Ayete bakıldığında anlatım hepimizin bildiği ayın döngüsü ile yani hilallerle başlıyor. Hilallerin vakit ölçüsü olduğu bildiriliyor. Sonra araya sanki bu konuyla tamamen alakasızmış gibi görünen bir konu giriyor: ”İyilik evlere arkalarından gelmeniz değildir lakin iyilik takva sahibi olmaktır. Evlere kapılarından gelin.” Ayette ilk bakışta hilallerden bahsedilirken birden usul ve adap dersi veriliyormuş gibi görünüyor. Ay ve hilallerle ile ilgili bir ayette neden aniden böyle bir konuya geçiş yapıldı? Acaba alakasız gibi görünen bu iki konu aslında birbiri ile bağlantılı olabilir mi?
Uzay seyahatlerinin yeterli bir güçle mümkün olduğu Kuran’da açıkça belirtilmektedir:
Rahman 33: ”Ey cin ve insan toplulukları, eğer göklerin ve yerin sınırlarından aşıp geçmeye güç yetirebilirseniz, haydi aşın; ‘üstün bir güç (sultan)’ olmaksızın aşamazsınız.”
Yıllardır klişe haline gelmiş disk benzeri bir araç ile gelip, hep bir görünüp hemen kaybolan klasik ufo masalları bir yana, ay keşiflerinde açıklanamayan çok sayıda cisim görülmüştür. Bunların en ilginç olanlarından birisi ay güvercini denilen beyaz ışıklı cisimlerdir. Bunların tuhaf yönüde her görüldüklerinde uzay araçlarında arıza ve aksaklıklar ortaya çıkmasıdır. Belki ayın karanlık yüzü denilen kısmında bilmediğimiz başka sıkıntılar da olabilir.
Bakara 189’a dönelim hilallerle başlayan ayette birden evlere kapılarından gelmemizin doğru bir davranış olduğu anlatılıyor. Dikkat edin girmek değil ”gelmek” deniyor. Arapça bilenler orijinalinden bakarak bu şekilde yazdığını görebilirler. Uzay araçları aya sadece aydınlık yüzünden iniş yapabiliyor. Karanlık bölümde iletişim sıkıntılı olduğu için tekrar iletişim kurulana kadar transit şekilde geçebiliyor yani iniş mümkün değil sadece geçiş tamamlanana kadar fotoğraf çekilebiliyor. Ayın gördüğümüz yüzü aynen bir evin önü gibi aydınlık ve gelmek için uygun ama karanlık yüzü evin arkası gibi tenha, kapalı ve gelmek için uygun değil.
Birilerinin evinizin önünde olması mı yoksa arkasında dolaşması mı sizi daha çok tedirgin eder? Ev sahipleri hangisinden daha çok rahatsız olur? Bir eve arkadan girmek isteyen genelde pek iyi niyetli olmaz ya hırsız yada başka bir şeydir. Arkasından yaklaştığımız bir evin sahipleri böyle düşünebilir. Benim kanaatimce Bakara 189 ayın karanlık yüzüyle ilgili henüz bilmediğimiz bazı tehlikelere işaret ediyor olabilir.
Birde şundan emin olun. Amerikalı, Çinli, Rus vs. bu kadar ülke milyar dolarları ilk bakışta boş, ölü kaya parçaları gibi görünen Ay, Mars, Venüs, Satürn vs. gibi gezegenlere uzay aracı göndermek için harcamazlar -Allah bilir- bizim bilmediğimiz, gizlenen neler vardır. Sadece Venüs’e insansız uzay aracı indirmek için neredeyse yarısı başarısız olan 40’ın üzerindeki deneme bile bu ısrarın altında farklı sebepler olduğunu gösteriyor.
Ayın karanlık yüzü gizemi çok sayıda bilimkurgu senaryosuna konu olmuştur. Ayın karanlık yüzünde ne var sorusu yıllardır uzay meraklılarının ilgisini çekmektedir. Ayın karanlık yüzü Dünya ile Ay arasındaki ilginç bir döngü sebebiyle oluşmaktadır. Ayın kendi çevresinde dönüş süresinin, dünya etrafındaki dönüş süresine eşit olması sebebiyle Dünya’dan Ay’ın her zaman aynı yüzünü görürüz. Ayın karanlık yüzü denilen diğer kısmı dünyadan hiç bir zaman görülemez.
Ayın karanlık yüzüne gidildi mi ?
Çeşitli efsanelere konu olan bu kısım bazılarının iddia ettiği gibi bilinmiyor değil. Nasa, Çin, Rusya, Fransa tarafından risk alınarak görüntülendi hatta büyük oranda haritalandırıldı. Peki bu risk neydi? Ayın arka yüzüne geçen uydu ile o alandan çıkana kadar iletişim ya kesiliyordu yada çok zorlukla kuruluyordu. Bu yüzden o kısıma iniş yapmak hiç bir zaman mümkün olmadı ama yakın zamanda bununda gerçekleştirileceği konuşuluyor.
Kuran’da ayın karanlık yüzü
Bakara 189: Sana, hilalleri soruyorlar. De ki: “O, insanlar ve hacc için vakit ölçüsüdür. İyilik evlere arkalarından gelmeniz değildir lakin iyilik takva sahibi olmaktır. Evlere kapılarından gelin. Allah’a karşı takva sahibi olun. Umulur ki felâha erersiniz.”
Belki çoğu kişiye zorlama bir yorum gibi gelebilir ama Bakara 189’da aya yapılan seyahatlerle ilgili bir uyarı olabileceğini düşünüyorum. Ayete bakıldığında anlatım hepimizin bildiği ayın döngüsü ile yani hilallerle başlıyor. Hilallerin vakit ölçüsü olduğu bildiriliyor. Sonra araya sanki bu konuyla tamamen alakasızmış gibi görünen bir konu giriyor: ”İyilik evlere arkalarından gelmeniz değildir lakin iyilik takva sahibi olmaktır. Evlere kapılarından gelin.” Ayette ilk bakışta hilallerden bahsedilirken birden usul ve adap dersi veriliyormuş gibi görünüyor. Ay ve hilallerle ile ilgili bir ayette neden aniden böyle bir konuya geçiş yapıldı? Acaba alakasız gibi görünen bu iki konu aslında birbiri ile bağlantılı olabilir mi?
Uzay seyahatlerinin yeterli bir güçle mümkün olduğu Kuran’da açıkça belirtilmektedir:
Rahman 33: ”Ey cin ve insan toplulukları, eğer göklerin ve yerin sınırlarından aşıp geçmeye güç yetirebilirseniz, haydi aşın; ‘üstün bir güç (sultan)’ olmaksızın aşamazsınız.”
Yıllardır klişe haline gelmiş disk benzeri bir araç ile gelip, hep bir görünüp hemen kaybolan klasik ufo masalları bir yana, ay keşiflerinde açıklanamayan çok sayıda cisim görülmüştür. Bunların en ilginç olanlarından birisi ay güvercini denilen beyaz ışıklı cisimlerdir. Bunların tuhaf yönüde her görüldüklerinde uzay araçlarında arıza ve aksaklıklar ortaya çıkmasıdır. Belki ayın karanlık yüzü denilen kısmında bilmediğimiz başka sıkıntılar da olabilir.
Bakara 189’a dönelim hilallerle başlayan ayette birden evlere kapılarından gelmemizin doğru bir davranış olduğu anlatılıyor. Dikkat edin girmek değil ”gelmek” deniyor. Arapça bilenler orijinalinden bakarak bu şekilde yazdığını görebilirler. Uzay araçları aya sadece aydınlık yüzünden iniş yapabiliyor. Karanlık bölümde iletişim sıkıntılı olduğu için tekrar iletişim kurulana kadar transit şekilde geçebiliyor yani iniş mümkün değil sadece geçiş tamamlanana kadar fotoğraf çekilebiliyor. Ayın gördüğümüz yüzü aynen bir evin önü gibi aydınlık ve gelmek için uygun ama karanlık yüzü evin arkası gibi tenha, kapalı ve gelmek için uygun değil.
Birilerinin evinizin önünde olması mı yoksa arkasında dolaşması mı sizi daha çok tedirgin eder? Ev sahipleri hangisinden daha çok rahatsız olur? Bir eve arkadan girmek isteyen genelde pek iyi niyetli olmaz ya hırsız yada başka bir şeydir. Arkasından yaklaştığımız bir evin sahipleri böyle düşünebilir. Benim kanaatimce Bakara 189 ayın karanlık yüzüyle ilgili henüz bilmediğimiz bazı tehlikelere işaret ediyor olabilir.
Birde şundan emin olun. Amerikalı, Çinli, Rus vs. bu kadar ülke milyar dolarları ilk bakışta boş, ölü kaya parçaları gibi görünen Ay, Mars, Venüs, Satürn vs. gibi gezegenlere uzay aracı göndermek için harcamazlar -Allah bilir- bizim bilmediğimiz, gizlenen neler vardır. Sadece Venüs’e insansız uzay aracı indirmek için neredeyse yarısı başarısız olan 40’ın üzerindeki deneme bile bu ısrarın altında farklı sebepler olduğunu gösteriyor.