Son Konu

Bağışıklık sistemi hastalıkları

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Bağışıklık sistemi hastalıkları bağışıklık sistemi, nedir, hastalıkları, nasıl güçlenir, kuvvetlendirmek, güçlendiren yiyecekler Bağışıklık sistemi hastalıkları bu hastalıklara karşı bağışıklık sistemini yükseltmek vs vs biliyoruz Peki ya bağışıklık sisteminin ne olduğunu biliyor muyuz Melek'ler; buyrunbagisikliksistemihastaliklari5c4fa4c8aa808alt 1548350497 1548350497 bagisikliksistemihastaliklari5c4fa4c8de04fbagisikliksistemihastaliklari5c4fa4c8de04f bagisikliksistemihastaliklari5c4fa4c8de04f 1 Bağışıklık Sistemi Nedir ? Vücudumuzun içinde bağışıklık sistemi adı verilen şaşırtıcı ve bir öyle da acayip savunma mekanizması vardır Bağışıklık sistemi insanoğlunu mikropdiye tanımlanan, enfeksiyona yol açabilen virus, bakteri, mantar ve asalak gibi mikrororganizmaların hasar verici etkilerine aleyhinde korur İnsan vücudu çevresinde bulunan çok sayıdaki mikrobun saldırısına uğrar ve bu organizmalar vücudumuza girebilmek için uğraş verir Dinç bir cisim; karşılaştığı hastalık etkenleriyle ve yabancı maddelerle başlıca gizli gizlibaşeder Mikroplarla başedemediğimiz durumlarda da hastaoluruz Bağışıklık sisteminin görevi de; başta bu organizmaların vücuda girmelerini alıkoymak ya da girer ise vücuda girdikleri yerde yutkunmak, yayılmalarını engellemek ya da geciktirmektir Bağışıklık sistemi bu görevlerini, yaşam süresi boyunca sürdürür oysa bazı koşullarda bağışıklık sistemi yardıma gereksinim duyabilir Bağışıklık sistemi; benzer nörolojik sisteme aynı bir yapıya sahiptir Bağışıklık sisteminin en önemli özelliklerinden biri; kendi ve kendisine tanıdık olmayan milyonlarca öbür düşmanı tanıyıp ayırt edebilme yeteneğine sahip olmasıdır Bağışıklık sisteminin öteki bir özelliği de, anımsama yeteneğine sahip olmasıdır Bu özelliği doğru bağışıklık sisteminde görevli olan bütün hücreler, ilk karşılaştığı yabancıyı görür, belleğine kaydeder ve sonradan gördüğünde de hatırlar Bağışıklık sistemimizin vücudumuzu savunmada başarılı olmasının aşağı yatan giz ise; vücudumuz içerisinde detaylı ve dinamik bir irtibat ağına sahip olmasından kaynaklanmaktadır Milyonlarca ve milyonlarca gözenekli olan, arı kovanının etrafını saran arı kümeleri gibi bir araya gelip seriler halinde organize olur ve bilgileri arkadan ileriye doğru iletir Bir kere bağışıklık hücreleri uyarıyı aldıkları zaman, taktiksel birtakım değişiklere gitgide artarak çok enerjik kimyasallar üretmeye başlarlar Bu maddeler hücrelerin kendi büyeme ve hareketlerini düzenlemelerine izin vererek beden savunmasını başlatır Canlılar öldüğünde; bağışıklık sistemleri de (öteki herşeyle birlikte) yok olur Saatler içerisinde vücudu fazla dağıtılmış bakteri, asalak ve mikrop istila eder Ama bunların hiçbiri bağışıklık sistemimiz çalıştığı vakit vücudumuza giremez Lakin bağışıklık sistemimizin bozulduğu ya da değil olduğu noktada vücudumuzun savunma kapıları ardına kadar açık kalır, Bunun sonucunda da allerji, artrit, enfeksiyonlar veya AIDS gibi birçok hastalığın gündeme geldiği durumlarla karşılaşabiliriz 2 Bağışıklık Sisteminin Yapısı Bağışıklık sistemi hakkında en saşırtıcı olan şey bütün yaşantımız boyunca vücudumuzun içinde çalışıyor olması ve bizim de onun hakkında olasılıkla hiçbirşey bilmememizdir Mesela; kalbimizin nerede olduğundan ve ne işe yaradığından hepimiz haberdarızdır bununla beraber insan vücudunda nefes almamızı sağlayan akciğerlerimizin olduğunu herkez bilirken çoğumuz timusun ne olduğundan farkında olan değilizdir Bağışıklık sisteminde yer alan organ, inşa ve hücreler detaylı bir etkileşim içindedir Bu sistemin esas bileşenleri olan timus bezi, kemik iliği, dalak, lenf sistemi akyuvarlar (lökositler) hormonlar ve bir takım proteinler tümü birlikte birbirlerini tamamlayıcı bir işbölümü içinde çalışırlar Bağışıklık sisteminin temel öğeleri; Timus: Göğüs boşluğu içinde yer alan iki parçadan oluşan bir organdır Lenfosit, T lenfosit veya sadece T hücreleritimus'ta büyür, eğitilir ve olgunlaşır ve bağışıklık sisteminde üstlendikleri görevleri yapmak üzere her yerde kana karışırlar Ufak çocuklarda akciğer filmlerinde rahatlıkla farkedilecek kadar büyük olan bu organ 20 yaşından daha sonra gitgide artarak küçülür Kemik İliği: Kemiklerin ortasında yer alan yağlı ve gözeli bir dokudur Bağışıklık sisteminde çok manâlı işlevleri olan akyuvarlar da dahil edinmek üzere tüm kan hücrelerinin yapım yeridir Dalak: Sol böğrümüzün arkadaki bölümünde yeralır Kırmızı kan hücreleri ve immun sistemin beyaz kan hücreleri için depo olarak tayin yapar, bununla birlikte kandaki tanıdık olmayan maddelerin büyük bir kısmını süzer Lenf düğümleri : Vücudun bir fazla bölgesinde gruplar halinde bulunur Boyun, koltuk altı, kasıklarda olduğu gibi yüzeyde bulunan lenf düğümleri kolaylıklla farkedilebilir Oysa göğüs ve karın boşluğunda da fazla sayıda lenf düğümü mevcuttur Bunların başlıca görevi vücuda giren tanıdık olmayan maddelere aleyhinde bir kevgir oluşturarak, mikropların vücuda yayılımlarını engellemek ya da geciktirmektir Düğümler içinde bağışıklık sistemine ait sayısız hücresel bulunmakta, bu hücreler insana hasar verebilecek maddelerin geçişine engel olmaya çalışmaktadırlar Bu mücadele esnasında lenf bezeleri şişerek elle veya gözle farkedilebilecek boyutlara ulaşabilmektedir Bademciklerimiz de birer lenf düğümüdür Bakteriler ya da virüslerle yoğun bir biçimde savaştığında, bademciklerimiz şişer ve iltihaplanır Akyuvarlar: Akyuvarlar (Lökositler); bağışıklık sistemimizin en kayda değer savaşçıları ve İmmunolojik savunmanın esas faktörleridir Lökositler damar içinde dolanır iken, risk sinyallerini aldıkları bölgelerde damardan ayrılıp bakteri ve ölü doku gibi tanıdık olmayan cisimlerin etrafını sarabilirler Lokositler plazma kaynaklı kan proteinleri birlikte organizmanın bütünlüğünü sağlamakta askeri baskı gibi devir yaparlar Bu savaşçıların da bakteri ve virüslerin yok edilmesinde çalışan farklı çeşitleri vardır 3 Bağışıklık Sistemi Neden Zayıf Kalır Bağışıklık sistemini kuvvetsiz bırakan etkenlerin başında stress gelmektedir Yapılan bir araştırmada, görüşülen kişilerin yarısından fazlasının iş stresine yan uyku sorunu, her beş kişiden birinin de buhran şikayetinin bulunması, iş yaşamındaki yoğunluk ve stresin ve buna bağlı afiyet problemlerinin manâlı boyutlarda arttığına uyarı çekiyor böylece ama görüşülen kişilerin dörtte biri, meslek yaşamındaki stresin azalması karşılığında maaşlarından kesinti yapılmasına razı olduklarını belirtmişler Iş Stresi: Bireyin korkutma ve zorlama unsurları karşı duyduğu endişe ve gerginlik olarak tanımlanabilen stresin en önemli sebeplerinden birisi hiç kuşkusuz iş yaşantısı ve alıştırma koşulları Böylece ancak; iş ile ilgili gerginlik, meslek stresiolarak öbür bir başlık aşağı inceleniyor Yaşamımızın üçte birini, birçoğumuzun ise daha fazlasını geçirdiği iş yerimiz, stres kaynaklarımızın çoğunun yuvası Yapılan incelemeler meslek stresinden en çok etkilenen meslek gruplarını şöyle sıralıyor: Polisler, askerler, öğretmenler, doktorlar, taksiOtobüs Şöförleri , callcenter Çalışanları, borsacılar (dealerbroker), hava trafik kontrolörleri, öğrenciler Meslek tanımındaki değişkenlik, zaman yetersizliği, kişiler arası çatışma, kariyer belirsizliği, fazla sorumluluk, yoğun iş yükü, iş güvenliği, fiziksel mekan ise iş stresini tetikleyen faktörlerin bazıları Gerginlik Bağışıklık Sistemini Zorluyor: Uzun süreli kronik gerginlik bağışıklık sistemini zayıflatıp, sağlığımızı tehdit eden durumlara neden olur: • Vücudun enfeksiyonlara karşısında direncini azaltır • İnsanların üstteki solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma olasılığını 35 misli artırır • Kanser, ülser insidansında artışa sebep olabilir • Sırt ve omuz ağrılarını artırabilir • Yürek krizi riskini artırır • Yorgunluğa, bitkinliğe yol açar • Metabolizmayı bozarak yaşlanmayı hızlandırır Oksijen: Herkesin hayatta kalmak için ihtiyacı olduğu oksijenin sağlığımıza zararlı olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Evet, sahiden oksijenin iki yüzü vardır Fena olan yüzü ve iyi olan yüzü Oksijen kullanan her canlı, hür radikallerüretir Bağımsızlık radikaller, hücreler oksijen tüketirken oluşurlar yani özgürlük radikaller değişen oksijen molekülleridir Hür radikaller hayat için gereklidir Elektron taransferi enerji üretimi ve pek çok öteki metabolik işlevde esas oluşturur Bu serbest radikaller kontrolsüz bırakılırlarsa, bağışıklık sistemimize hasar verme ve kronik hastalıklar gelişme riski ortaya çıkabilir Bilim adamları 1954'lerden beri serbest radikallerin yaşlanma ve dejeneratif hastalıklara niçin olduğunu bilmektedirler Özgürlük radikaller, yaşadığımız her dakika oluşur ve büyük ölçüde vücudun kendi antioksidan ordusunun kontrolünde tutulmaktadır UV Radyasyonu: Bağışıklık sistemi, UV ışınları gibi çevresel faktörlerden kaynaklanan değişimlerden zarar görür Bilim adamları, güneş yanıklarının insanlarda güneşe maruz kaldıktan sonra 24 saat ve daha artı vakit içerisinde kandaki beyaz kan hücrelerinin hastalıkla savaşım fonksiyonunda bir azalma görüldüğünü belirtmişlerdir UV radyasyonuna sürekli maruz kalma vücudun bağışıklık sistemini etkileyen zararlara niçin olabilir Hafif güneş yanıkları insanlarda oysa tüm cilt tiplerinin bağışıklık fonksiyonlarını baskı altına alabilir Yüksek gerilim hatlarının yaydığı radyasyon da insan sağlığını negatif yönde etkiliyebilmektedir Bu etkileşim, insanın bağışıklık sistemi bozup, hastalıkların başlamasına yol açabilmektedir Yüksek gerilim aşağıda yerleşik ırk, başta kanser elde etmek üzere birçok hastalığın kapısını aralayan radyasyondan korunmak için buralardan uzaklaştırılmalı, daha güvenli diğer bölgelere taşınmalıdır Fena Beslenme: Beslenme vücudun direncine ve mikroplara etki edebilmektedir Artı bitkinlik, travmalar, yanıklar vb vücutta protein yıkımına ve böylece direncin azalmasına niçin olur Protein ve enerji bakımından beceriksiz ve kötü gıda durumlarında bağışıklık sisteminde görevli yapıların vücudumuzu savunma gücü zayıflar Besin yetersizliği bilhassa çocuklukta hastalıklara yakalanma ve ölümde büyük rol oynamaktadır Eksik besin enfeksiyonlara ve bunların komplikasyonlarına zemin hazırlamaktadır Oluşan enfeksiyon da beslenmeyi bozar ve bağışıklığı azaltabilir Alkol: Alkol keyif verici bir madde olarak günlük yaşantımızda yer almaktadır Alkolün, bilhassa kronik içki alışkanlığının, organizmanın immun savunması üzerinde negatif etkiler yaptığı kanıtlanmıştır Uykusuzluk: Uyku sırasında vücudumuz ve beynimiz dinlenirken bağışıklık sistemi dinlenmez Tersine işgalci organizmalara karşısında hazırlık yapar Eğer iyi dinlenilmezse bağışıklık sistemi bozulabilir Yukarıda saydığımız etkenlerin dıştan bazı ilaç tedavileri, takâtsizlik, aşırı spor yapma, mevsimsel ve hormonal değişikliklerde immun sistemimizi zayıflatan faktörlerdendir 4 Enerjik Bir Bağışıklık Sisteminin Önemi Nedir Dinç bir bağışıklık sistemine sahip olmak aşağıdaki avantajları sağlayacaktır: • Enfeksiyonların şiddetini azaltacaktır Böylelikle özellikle savunma hücreleri henüz bütün gelişmeyen bebeklerin, mikrop içeren öteki çocuklarla temasın fazla olduğu mektep çağındaki çocukların, ve bağışıklık azalmaya başladığı için yaşlıların enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini azaltacaktır • Soğuk algınlığı, nezle ve öteki enfeksiyonlara yakalanma olasılığını azaltacaktır • Kanser hücrelerinin yok edilmesini en yüksek seviyeye çıkaracaktır • Canlılığı azaltan toksik kimyasalların birikmesini önleyerek enerji düzeylerini artıracaktır • Vücudu çevredeki radyasyon ve kirlerden koruyacaktır • Yaşlanma sürecini yavaşlatacaktır 5 Bağışıklık Sistemi Hastalıkları Bağışıklık sisteminin kompleks yapısına ve vücutta dalak, timus bezi, kemik iliği ve barsak (Payer’s Patches) gibi farklı alanlara yönlendirilmiş organ ve dokular arasına düzensiz yerleşimine karşın işlevsel olarak tek bir görevi vardır: vücuda giren yabancı organizma ve molekülleri seslenmek ve imha etmek Ne var fakat, diğer dokuların aksine bağışıklık sisteminin fonksiyonel oluşumu yaşam boyu süreğendir ve normal olarak yeni doğanlarda bağışıklık sistemi son derece yetersizdir Fakat hayat boyu karşılaştığımız antijenlere karşısında sistemde oluşan antikorlar repertuvarda fikir hücreleri (Memmory Tcells) baştan sona saklanır ve bağışıklık sistemi olgunlaşır Bağışıklık sisteminde kişiye benzersiz antikor repartuarı her defasında ikinci, yirmi ikinci ve on dördüncü kromozomlarda oturmuş immünoglobin genlerinde yeni bir somatik genetik rekombinasyon (VDj rekombinasyonu) ile oluşur Yani gerçekten immün cevabın temelinde yatan mekanizma iyice kalıtımsal bir olaydır Bu özgün kalıtımsal immün cevap bağışıklık sisteminin öteki daha geniş kapsamlı mekanizmalarıyla (opsonizasyon, NK hücreleri Natural killer cells ve makrofajlar gibi) desteklenir Kalıtımsal anomalilere yan çoğalan bağışıklık sistemi hastalıklarında patoloji Ağır Kombine İmmünyetmezlik (SCID) hastalığında olduğu gibi dogrudan immün progenitor hücrelerde (kök hücreler) olabileceği gibi temel patoloji asistan immün sistem organlarında da olabilir ( örneğin Di George sendromunda timus bezi tutulumuna yan Thücre yoksunluğu gibi) Bağışıklık sisteminin manâlı bir özelliği yabancı antijenlere aleyhinde son derece alıngan ve etkili olmanın yanısıra vücudun kendi dokularına aleyhinde bir tepki vermemesidir (self tolerance) Bu yönden ele alındığında bağışıklık sisteminin beceriksiz fonksiyonu (yetmezliği) dek aşırı tepki vermesi de rahatsızlık etkeni olabilmektedir (topluca bu hastalıklara otoimmün hastalıklar diyoruz) Yukarıda bahsedildiği üzere moleküler kalıtımsal bazlı immün yetmezlik hastalıkları olduğu gibi, bağışıklık sisteminin fazla ve uygunsuz tepki vermesiyle oluşan astım, ailevi akdeniz ateşi (FMF) ve Crohn hastalığı gibi otoimmün genetik hastalıklarda görülebilmektedir  
 
Üst Alt