bilgiliadam
Yeni Üye
Bağışıklık Sistemi Nedir,Nasıl Calışır?
Aşıların, Bağışıklık Sistemine Etkileri Nasıldır?
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE AŞILAR
Vucudumuza giren yabancı maddelerin etkisizleştirilmesi, dışarıya atılması veya yok edilmesi icin vucudun geliştirdiği butun doğal duzenlere bağışıklık denirDoğumla birlikte anne karnındaki steril cevreden ayrılan bebek, dış ortamda cok sayıda mikroorganizma ve yabancı madde ile karşı karşıya kalır Bağışıklık sisteminin gorevi, oncelikle bu maddeleri vucuda girdikleri yerde tutmak, yayılmalarını engellemek ya da geciktirmektir
İnsan vucudunda bağışıklık sistemi (immun sistem), ceşitli organlar ve değişik hucrelerin rol aldığı duzenlerle yabancı maddeleri ve mikropları yok edebilmektedir Sistemi oluşturan organlar şunlardır:
• Timus
• Kemik İliği
• Dalak
• Lenf Duğumleri
Bağışıklık sisteminin askerleri olarak duşunebileceğimiz ceşitli hucreler, olgunlaşma sureclerinin değişik aşamalarında bu organlarda bulunur ve kan yoluyla vucuda dağılarak nerede ihtiyac varsa orada gorevlerini yerine getirirler T ve B lenfositleri, makrofajlar, polimorflar ve trombositler gibi farklı gruplar halindeki bu hucreler, insan bedeninde yabancı maddelere ve mikroplara karşı durmaksızın surdurulen savunmanın en onemli unsurlarıdırlar
Timus goğus boşluğu icinde yeralan iki parcadan oluşan bir organdır Kucuk cocuklarda akciğer filmlerinde rahatlıkla farkedilecek kadar buyuk olan bu organ zamanla kuculur Kemik iliği ise kemiklerin ortasında bulunan yağlı ve gozeli bir dokudur Kırmızı kan hucreleri de dahil olmak uzere butun kan hucreleri burada yapılır Daha once sozunu ettiğimiz T lenfositleri buradan timusa giderek olgunlaşır ve bağışıklık sisteminde ustlendikleri gorevleri yerine getirmek uzere yeniden kana karışırlar
Dalak, sol boğrumuzun arka bolumunde yeralır Kırmızı kan hucreleri ve immun sistemin beyaz kan hucreleri icin depo olarak gorev yapar, aynı zamanda kandaki yabancı maddelerin buyuk bir kısmını suzer
Lenf duğumleri vucudun bir cok bolgesinde gruplar halinde bulunur Boyun, koltuk altı, kasıklarda olduğu gibi yuzeyde bulunan bezeler kolaylıklla farkedilebilir Ancak goğus ve karın boşluğunda da cok sayıda lenf duğumu mevcuttur Bunların başlıca gorevi vucuda giren yabancı maddelere karşı bir suzgec oluşturarak, mikropların vucuda yayılımlarını engellemek ya da geciktirmektir Duğumler icinde bağışıklık sistemine ait sayısız hucre bulunmakta, bu hucreler insana zarar verebilecek maddelerin gecişine engel olmaya calışmaktadırlar Bu mucadele sırasında lenf bezeleri şişerek elle ya da gozle farkedilebilecek boyutlara ulaşabilmektedir
Bağışıklık sisteminde yer alan hucreler, mikrorganizmalarla olan savaşlarını farklı silahlarla yaparlar Bir grup hucre (makrofajlar, polimorflar ve bazı T lenfositleri) doğrudan mikropları yok edebilecek donanımlara sahiptirler Bir başka grup hucre ise (B lenfositleri) kan dolaşımına antikor denilen sıvısal maddeler salgılayarak kendilerinin bulunmadığı ortamlarda dahi tanıdıkları mikropların olmelerini sağlarlar İşte bu hucresel ve sıvısal bağışıklık tepkileri birarada gorev yaparak, yabancı madde ve mikrop bombardımanı altında yaşayan insanoğlunun, dunyadaki varlığını surdurmesini sağlamaktadırlar
Bir mikrop turu ceşitli bariyerleri aşarak vucuda yayıldığı zaman hastalık meydana gelir Belli bir sure icinde destek tedavileriyle ya da kendiliğinden hastalık atlatılır, o mikroba karşı bir bağışıklık sağlanır Bir kez daha aynı mikroorganizma ile karşılaştığında vucut ve immun sistem bu mikrobu tanıdığı icin artık hazırlıklıdır, hastalık oluşmadan onu yok eder Biz bu durumu fark etmeyiz Bağışıklık omur boyu kalıcı olabilir, bazan da bir sure icinde etkinliğini kaybeder Sistem aynı mikropla karşılaştığında ne yapması gerektiğini hatırlayamaz, yeniden hastalık oluşabilir
Bağışıklık sistemi her zaman başarılı değildir Kimi zaman hastalığa yenilir, en etkili antibiyotikler dahi etkisiz kalabilir ve nihayet olum meydana gelebilir Bu nedenle bağışıklık sistemleri erişkinlere gore daha zayıf olan cocukların oldurucu ve sakat bırakıcı hastalılara karşı bağışıklıklarının daha bu tip hastalılarla hic karşılaşmadan sağlanmış olması gerekir Bu amacla mikropların zayıflatılmış, hastalık yapamayacak hale getirilmiş şekillerinin vucuda verilmesiyle, bağışıklık sisteminin uyarılmasını sağlamak uzere aşı dediğimiz sıvılar geliştirilmiştir
Aşılar, icerdikleri zayıf ya da olu mikroorganizmalarla immun sistemi uyararak, hucresel ve veya sıvısal bağışıklık yanıtını oluşturmaktadırlar Boylece hastalık oluşmadan o hastalığa karşı direnc meydana gelmektedir Ancak unutulmamalıdır ki hicbir aşı temsil ettiği mikrooganizmanın kendisi kadar etkili bir cevap oluşturamaz Bu nedenle kalıcı ya da uzun sureli bir immun direnc icin aşıların belli aralıklarla tekrarı gerekmektedir
İdeal bir aşı, hastalık belirtisine yol acmadan, en az hastalığı gecirmekle edinilecek kadar bağışıklık sağlayan aşıdır Her aşı en iyi bağışıklık yanıtı sağlacak sıvılarla ve kendisi icin en uygun olan vucut bolgesine uygulanır Kimi aşılar ağızdan (cocuk felci), kimileri adale icine (karma vb) verilir Bazı aşılarla tek sefer uygulama yeterliyken, bazılarının uygun aralıklarla yinelenmesi gerekmektedir Ancak usulune uygun şemalar dahilinde ve tam olarak yapılan aşılama programlarıyla başarılı bir korunma sağlanabilir
Aşılarla sağlanan aktif edinselbağışıklığın yanısıra, antikor denilen sıvısal maddelerin cocuklara hazır olarak dışardan sunulması, kısa suren bir koruma sağlamasına karşın hastalıklardan korunmada onemli bir yer tutar Bu antikorlar, anneden cocuğuna rahim icindeyken kan yoluyla gecebildiği gibi anne sutuyle de aktarılabilmektedir Buna pasif doğalbağışıklık adı verilir Sut verme suresince ve doğum sonrasında 46 ay sureyle sut cocuğunu bir cok hastalığa karşı korur Bir de pasif edinselbağışıklık mevcuttur Yine bir sure icin etkili olan bu immun yanıt, piyasada satılan ceşitli gamma globulinlerile sağlanır Gamma globulin preparatları insanlardan, hayvanlardan ya da genetik teknolojilerle elde edilen tekli veya coklu antikor karışımlarıdır
Dr Cağatay Nuhoğlu
Aşıların, Bağışıklık Sistemine Etkileri Nasıldır?
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE AŞILAR
Vucudumuza giren yabancı maddelerin etkisizleştirilmesi, dışarıya atılması veya yok edilmesi icin vucudun geliştirdiği butun doğal duzenlere bağışıklık denirDoğumla birlikte anne karnındaki steril cevreden ayrılan bebek, dış ortamda cok sayıda mikroorganizma ve yabancı madde ile karşı karşıya kalır Bağışıklık sisteminin gorevi, oncelikle bu maddeleri vucuda girdikleri yerde tutmak, yayılmalarını engellemek ya da geciktirmektir
İnsan vucudunda bağışıklık sistemi (immun sistem), ceşitli organlar ve değişik hucrelerin rol aldığı duzenlerle yabancı maddeleri ve mikropları yok edebilmektedir Sistemi oluşturan organlar şunlardır:
• Timus
• Kemik İliği
• Dalak
• Lenf Duğumleri
Bağışıklık sisteminin askerleri olarak duşunebileceğimiz ceşitli hucreler, olgunlaşma sureclerinin değişik aşamalarında bu organlarda bulunur ve kan yoluyla vucuda dağılarak nerede ihtiyac varsa orada gorevlerini yerine getirirler T ve B lenfositleri, makrofajlar, polimorflar ve trombositler gibi farklı gruplar halindeki bu hucreler, insan bedeninde yabancı maddelere ve mikroplara karşı durmaksızın surdurulen savunmanın en onemli unsurlarıdırlar
Timus goğus boşluğu icinde yeralan iki parcadan oluşan bir organdır Kucuk cocuklarda akciğer filmlerinde rahatlıkla farkedilecek kadar buyuk olan bu organ zamanla kuculur Kemik iliği ise kemiklerin ortasında bulunan yağlı ve gozeli bir dokudur Kırmızı kan hucreleri de dahil olmak uzere butun kan hucreleri burada yapılır Daha once sozunu ettiğimiz T lenfositleri buradan timusa giderek olgunlaşır ve bağışıklık sisteminde ustlendikleri gorevleri yerine getirmek uzere yeniden kana karışırlar
Dalak, sol boğrumuzun arka bolumunde yeralır Kırmızı kan hucreleri ve immun sistemin beyaz kan hucreleri icin depo olarak gorev yapar, aynı zamanda kandaki yabancı maddelerin buyuk bir kısmını suzer
Lenf duğumleri vucudun bir cok bolgesinde gruplar halinde bulunur Boyun, koltuk altı, kasıklarda olduğu gibi yuzeyde bulunan bezeler kolaylıklla farkedilebilir Ancak goğus ve karın boşluğunda da cok sayıda lenf duğumu mevcuttur Bunların başlıca gorevi vucuda giren yabancı maddelere karşı bir suzgec oluşturarak, mikropların vucuda yayılımlarını engellemek ya da geciktirmektir Duğumler icinde bağışıklık sistemine ait sayısız hucre bulunmakta, bu hucreler insana zarar verebilecek maddelerin gecişine engel olmaya calışmaktadırlar Bu mucadele sırasında lenf bezeleri şişerek elle ya da gozle farkedilebilecek boyutlara ulaşabilmektedir
Bağışıklık sisteminde yer alan hucreler, mikrorganizmalarla olan savaşlarını farklı silahlarla yaparlar Bir grup hucre (makrofajlar, polimorflar ve bazı T lenfositleri) doğrudan mikropları yok edebilecek donanımlara sahiptirler Bir başka grup hucre ise (B lenfositleri) kan dolaşımına antikor denilen sıvısal maddeler salgılayarak kendilerinin bulunmadığı ortamlarda dahi tanıdıkları mikropların olmelerini sağlarlar İşte bu hucresel ve sıvısal bağışıklık tepkileri birarada gorev yaparak, yabancı madde ve mikrop bombardımanı altında yaşayan insanoğlunun, dunyadaki varlığını surdurmesini sağlamaktadırlar
Bir mikrop turu ceşitli bariyerleri aşarak vucuda yayıldığı zaman hastalık meydana gelir Belli bir sure icinde destek tedavileriyle ya da kendiliğinden hastalık atlatılır, o mikroba karşı bir bağışıklık sağlanır Bir kez daha aynı mikroorganizma ile karşılaştığında vucut ve immun sistem bu mikrobu tanıdığı icin artık hazırlıklıdır, hastalık oluşmadan onu yok eder Biz bu durumu fark etmeyiz Bağışıklık omur boyu kalıcı olabilir, bazan da bir sure icinde etkinliğini kaybeder Sistem aynı mikropla karşılaştığında ne yapması gerektiğini hatırlayamaz, yeniden hastalık oluşabilir
Bağışıklık sistemi her zaman başarılı değildir Kimi zaman hastalığa yenilir, en etkili antibiyotikler dahi etkisiz kalabilir ve nihayet olum meydana gelebilir Bu nedenle bağışıklık sistemleri erişkinlere gore daha zayıf olan cocukların oldurucu ve sakat bırakıcı hastalılara karşı bağışıklıklarının daha bu tip hastalılarla hic karşılaşmadan sağlanmış olması gerekir Bu amacla mikropların zayıflatılmış, hastalık yapamayacak hale getirilmiş şekillerinin vucuda verilmesiyle, bağışıklık sisteminin uyarılmasını sağlamak uzere aşı dediğimiz sıvılar geliştirilmiştir
Aşılar, icerdikleri zayıf ya da olu mikroorganizmalarla immun sistemi uyararak, hucresel ve veya sıvısal bağışıklık yanıtını oluşturmaktadırlar Boylece hastalık oluşmadan o hastalığa karşı direnc meydana gelmektedir Ancak unutulmamalıdır ki hicbir aşı temsil ettiği mikrooganizmanın kendisi kadar etkili bir cevap oluşturamaz Bu nedenle kalıcı ya da uzun sureli bir immun direnc icin aşıların belli aralıklarla tekrarı gerekmektedir
İdeal bir aşı, hastalık belirtisine yol acmadan, en az hastalığı gecirmekle edinilecek kadar bağışıklık sağlayan aşıdır Her aşı en iyi bağışıklık yanıtı sağlacak sıvılarla ve kendisi icin en uygun olan vucut bolgesine uygulanır Kimi aşılar ağızdan (cocuk felci), kimileri adale icine (karma vb) verilir Bazı aşılarla tek sefer uygulama yeterliyken, bazılarının uygun aralıklarla yinelenmesi gerekmektedir Ancak usulune uygun şemalar dahilinde ve tam olarak yapılan aşılama programlarıyla başarılı bir korunma sağlanabilir
Aşılarla sağlanan aktif edinselbağışıklığın yanısıra, antikor denilen sıvısal maddelerin cocuklara hazır olarak dışardan sunulması, kısa suren bir koruma sağlamasına karşın hastalıklardan korunmada onemli bir yer tutar Bu antikorlar, anneden cocuğuna rahim icindeyken kan yoluyla gecebildiği gibi anne sutuyle de aktarılabilmektedir Buna pasif doğalbağışıklık adı verilir Sut verme suresince ve doğum sonrasında 46 ay sureyle sut cocuğunu bir cok hastalığa karşı korur Bir de pasif edinselbağışıklık mevcuttur Yine bir sure icin etkili olan bu immun yanıt, piyasada satılan ceşitli gamma globulinlerile sağlanır Gamma globulin preparatları insanlardan, hayvanlardan ya da genetik teknolojilerle elde edilen tekli veya coklu antikor karışımlarıdır
Dr Cağatay Nuhoğlu