bilgiliadam
Yeni Üye
Balıklarda Ureme Fizyolojisi
Balıklar, balıkların sinir sistemleri, ureme sistemleri, fizyolojisi, sindirim sistemleri
Suda yaşayan, solungaclarla solunum yapan ve yuzgecleri bulunan omurgalı hayvanların genel adı
Balıkların yuzgecleri iki ceşittir Yanlarda cift olarak dizilmiş yuzgecler, karada yaşayan omurgalıların on ve arka uyelerine denktir: Solungac kapaklarının arkasında govdeye bağlanmış olan birinci cift, on uyeleri karşılar ve goğus yuzgecleri diye adlandırılır Karın cevresi kemiklerine bağlanan ikinci ciftse arka uyeleri karşılar ve karın yuzgecleri diye adlandırılır
Tek ve dikey doğrultuda olan ikinci ceşit yuzgeclerse sırtta, kuyruğun altında ve ucunda yer alırlar
Bazı turlerde yuzgec bulunmaz, bazılarındaysa yuzgeclerin yalnızca bir ceşidi vardır Bircoğundaysa uc, dort, altı, sekiz, hatta on iki yuzgec bulunur Sırt ve anus yuzgecleri, en cok bicim değişikliği gosteren yuzgeclerdir Sozgelimi, sırt yuzgeci coğunlukla tektir ve bazen başın hemen arkasından kuyruk yuzgecine kadar uzanır Kuyruk yuzgeciyse, bazı balıklarda tam bir ucgeni anımsatacak bicimde, bazılarında yuvarlak, bazılarında elips biciminde uzamıştır; coğunlukla da catallanmıştır ve eşit lopludur (bazı balıklarda yuzgeci oluşturan loplar eşit değildir)
BALIKLARIN BİCİMİ
Balıkların genel bicimi, yaşama bicimlerine uygundur Az cok mekik biciminde olan bedenlerinde, baş, govdeyle,aralarında obur omurgalıların boynuna benzer hicbir daralma olmaksızın birleşir Levreğin, uskumrunun, sazan balığının bicimi, balıkların coğunun bicimi konusunda bilgi verirse de , beden biciminde hem genel olarak, hem de ayrıntılar acısından bircok değişiklik gozlenir Beden bazen, yılanbalıklarında olduğu gibi, aşağı yukarı silindir biciminde ya da elektrikli yılan balıklarındaki gibi, gumuş bir şerit bicimindedir; bazen de, deniz iğnelerininki gibi cok yuzludur ya da kirpi balıklarınınki gibi kuremsi bir şişme gosterir Yassı balıklar (dilbalığı, pisi balığı), yanlardan yassılaşmış balıklardır; vatozlarsa sırtkarın yonunde yassılaşmışlardır
ANATOMİ
Balıkların iskeleti, dokunun niteliği bakımından, oldukca buyuk ceşitlilik gosterir; bu da kemikli balıklar, lifli kıkırdaklı balıklar ve kıkırdaklı balıklar arasındaki farkları acıklar Kemikli balıkların kemikleri cok sıkı liflerden oluşmuştur ve liflerdeki kirecli madde, dokularda hicbir aralık kalmayacak kadar boldur Kemikler kesinlikle bağdaşık yapıdadır ve obur hayvanlardaki ilik adı verilen yağ karışımlı jelatini icermezler
Lifli kıkırdaklı balıkların iskeletinde, kirecli madde, iskelet oğelerinin temelini oluşturan kıkırdak icindeki lifler tarafından biriktirilir; ama, kemik dokusununkinden o kadar azdır ki, hicbir zaman sertleşmez ve kemikli balıkların ozelliği olan kemik bağdaşıklığını kazanmaz Kıkırdaklı balıkların iskeletlerinin dokusuysa, her zaman cok yumuşaktır
MORFOLOJİ
Balıklar arasında derisi butunuyle cıplak, pulsuz turlere de rastlanır Yılanbalığının pulları kucuktur ve bedenini kayganhale getiren kalın sumuksu bir maddenin oluşturduğu tabakanın altında gizlenmiştir Bazı balıklarda pulların capı 56 cm kadar olabilir Kaygan, bazen dikenli ya da bolmeli olabilen pullar oylesine serttir ki, balık kemikten bir kılıfla kaplanmış gibidir Vatozların derisindeki pullar, az cok cıkıntılı bir dikenin tabanını oluştururlar Kirpi balıklarında bir dikenler, balık şiştiği zaman dikleşirler ve uzunlukları 45 cmyi bulur Pulların yapısı balıkların ceşitli takımlarında oylesine belirgindir ki, Agassiz, bu ozelliği balıkların sınıflandırılmasına temel olarak almıştır
KASLAR
Balıkların kas sistemi cok gelişmiştir Gercekten bedenlerinin en buyuk bolumu coğunlukla kaslardan oluşur Dolgun liflerin oluşturduğu kaslar, genellikle beyaz, ama bazı turlerde de farklı renklerdedir Balıklarda, kuyruk başlıca ilerleme organıdır Duşey yuzgecler gercek bir kurek işlevi goren kuyruğun alanını yalnızca genişletmeye, oysa yan yuzgecler, yani goğus ve karın yuzgecleri, hareketin yonunu etkileyerek hayvanı dengede tutmaya yararlar Bu ceşitli organlar, balıkların genellikle buyuk bir hızda yuzmelerini sağlarlar Sozgelimi kılıcbalığının ve yelken balığının hızları yaklaşık olarak saatte 100 kmdir Bazı turler, goğus yuzgeclerinin olağanustu gelişmesi sayesinde sudan sıcrayarak belli bir sure havada kalabilirler
FİZYOLOJİ
Balıklar kırmızı kanlıdır; elips biciminde olan kan yuvalarının buyukluğu, turlere gore değişir Dolaşım sisteminde, bir kulakcık ile bir karıncıktan oluşan bir yurek vardır Kulakcık kirli kanı alır; karıncık da solunum sistemine gonderir Solungaclarda oksijenlenen kanın buyuk bir bolumu, uzun bir sırt damarında (ana atardamar ya da aort) toplanarak organizmaya dağılır Boylece kan, memeli hayvanlarda ve kuşlarda olduğu gibi, dolaşım sistemini baştan sona gecerken solunum sistemini de butunuyle aşar; ama yurekten sadece bir kez gecer Balıklar solungaclarla solunum yaparlar Solungaclar birbiriyle karşı karşıya gelebilecek bicimde her iki yanda dorder tanedir (ama kıkırdaklı balıkların coğunda, beşer solungac vardır) Ağzın icinde, birbirini izleyen iki solungac arasında, suyun gecebildiği ve solunum sistemi mukozasının yuzeyine ulaşabildiği geniş bir yarık bulunur Boylece, solungacın cok sayıdaki yaprakcıkları, suyun icinde kolayca kalkar ve yuzer Ama balık sudan cıkarıldığında, butun solungac yaprakcıkları birbirinin ustune yığılır ve balık ancak solungaclarının kucuk bir bolumuyle ve nemli oldukları surece solunum yapar Bir başka deyişle, balık suyun dışında kısa surede olur (ama yılanbalıkları gibi bazı turler, doğal ortamlarının dışında oldukca uzun sure yaşarlar)
SİNDİRİM SİSTEMİ
Balıklarda sindirim sisteminde buyuk farklılıklar gozlenir Butun balıklarda gorulen karaciğer genel olarak buyuktur ve yumuşak bir dokudan oluşur Kıkırdaklı balıkların dışında, pankreasın yerini ya mide ile bağırsağın birleştiği mide kapısının cevresinde bulunan ozel bir dokudan oluşmuş korbağırsaklar ya da bağırsağın başlangıcında bulunan bu dokunun kendisi alır Ağzı donatan dişler de buyuk olcude değişkenlik gosterir Yalnızca birkac turde hic diş bulunmaz Dişler genellikle avı tutmaya ya da parcalamaya yarar
Balıkların coğu hayvansal besinlerle beslenirler Yırtıcı olanların bir bolumu, kendi turlerinden olanları bile ayırt etmeksizin balıklara saldırarak beslenirler Bazılarıysa kabukluları ve yumuşakcaları yer Az sayıda balık turuyse bitkicildir ya da midelerini mikroskobik hayvancıklarla dolu suların camurlarıyla doldururlar
Balıkların bobrekleri omurga boyunca uzanır Ama sidik torbası goden bağırsağının ustundedir ve memelilerdekinin tersine, anus ile ureme acıklığının arkasından dışarı acılır
SİNİR SİSTEMİ
Balıkların beyni, bedene oranla cok kucuktur ve beyni oluşturan ceşitli bolumler eşit olmayan bicimde gelişmiştir Bununla birlikte, beyinden cıkan sinirlerin dağılımı, obur omurgalılarınkiyle tam bir benzerlik gosterir
Duyu organları arasında, genellikle buyuk olan goz, geniş ve cok acık olan gozbebeğiyle dikkati ceker
Derin deniz balıklarının gozleri ya korelmiş ya da cok gelişmiştir Kulağın yapısı yalındır: Yalnızca ic kulaktan oluşur Kokualma organı, tabanı kıvrımlı bir zarla cok duzenli bicimde doşenmiş kapalı bir ucla son bulan, iki boşluktan oluşur; balıklar kokulara karşı cok duyarlıdırlar (hic akıntı olmasa bile uzaktan yemin bulunduğu yere doğru hareket ederler) Buna karşılık, tat alma pek gelişmemiştir Balıkların dili kemiktendir ve yapısında cok az sinir yer alır Ayrıca, balıklar besinlerini ağızlarında tutmazlar Dokunma duyusu son derece gelişmiştir Boylece balıklar, şaşırtıcı bir keskinlikle, suyun en kucuk titreşimlerini hissedebilir ve geldikleri yeri belirleyebilirler Dokunmanın başlıca merkezi, omurgaya koşut olarak govde boyunca uzanan ve yan cizgi adı verilen bir oluk icindedir Dokunma duyusuna dudaklar da yardımcı olabilir
UREME
Balıklarda yumurtalar genellikle beden dışında dollenir (yani ovipardırlar) Son derece ince, suyu ve dolleyici sıvıyı geciren bir zarla kaplı olan yumurtaların buyukluğu değişkendir Bazı turler bir milyondan cok yumurta yumurtlar Butun bu yumurtalar iki zarla sarılmış bir vitellusten oluşurlar; bazı kopekbalıklarında bir eten vardır Dişi yumurtlama donemindeyken, yumurtalar cok buyuk bir gelişme gosterirler ve aşağı yukarı buyun karın boşluğunu doldururlar Erkekte balık sutu denilen sperma icinde aynı şey soz konusudur Ureme sırasında dişi ve erkek balıklar, olağan ustu etkinlik gosterirler: Su bitkilerini hareket ettirir, kıyılara yaklaşırlar ve dişi, sığ yerlere yumurtalarını doker Yumurtalar bırakılır bırakılmaz, erkek balıklar onları dollerler Sonra erkek ve dii, yumurtalarını bırakıp giderler Ama, diken balıkları, horozbinalar, yayın balıkları gibi bazı balıkların yuva yapma icgudusuyle yumurtalarını koruduğu gorulur Bazı turlerde erkek ve dişi, yavruların cevresinde durur ve bir tehlike sezinledikleri anda onları geniş ağızlarının icine alarak korurlar Bazı balık turleriyse ciftleşirler ve yumurtalar ana karnında acılır (yani ovovivipardırlar); yavrular kısa bir kanalla dışarı cıkarlar Yalnızca kopekbalıklarında, yumurtalıktan ayrı, coğunlukla gercek bir dolyatağıyla son bulan uzun yumurtalık kanalları vardır Kopekbalıkları ya canlı yavrular ya da bağsı bir maddeyle sarılmış buyuk yumurtalar uretirler
Balıklar, balıkların sinir sistemleri, ureme sistemleri, fizyolojisi, sindirim sistemleri
Suda yaşayan, solungaclarla solunum yapan ve yuzgecleri bulunan omurgalı hayvanların genel adı
Balıkların yuzgecleri iki ceşittir Yanlarda cift olarak dizilmiş yuzgecler, karada yaşayan omurgalıların on ve arka uyelerine denktir: Solungac kapaklarının arkasında govdeye bağlanmış olan birinci cift, on uyeleri karşılar ve goğus yuzgecleri diye adlandırılır Karın cevresi kemiklerine bağlanan ikinci ciftse arka uyeleri karşılar ve karın yuzgecleri diye adlandırılır
Tek ve dikey doğrultuda olan ikinci ceşit yuzgeclerse sırtta, kuyruğun altında ve ucunda yer alırlar
Bazı turlerde yuzgec bulunmaz, bazılarındaysa yuzgeclerin yalnızca bir ceşidi vardır Bircoğundaysa uc, dort, altı, sekiz, hatta on iki yuzgec bulunur Sırt ve anus yuzgecleri, en cok bicim değişikliği gosteren yuzgeclerdir Sozgelimi, sırt yuzgeci coğunlukla tektir ve bazen başın hemen arkasından kuyruk yuzgecine kadar uzanır Kuyruk yuzgeciyse, bazı balıklarda tam bir ucgeni anımsatacak bicimde, bazılarında yuvarlak, bazılarında elips biciminde uzamıştır; coğunlukla da catallanmıştır ve eşit lopludur (bazı balıklarda yuzgeci oluşturan loplar eşit değildir)
BALIKLARIN BİCİMİ
Balıkların genel bicimi, yaşama bicimlerine uygundur Az cok mekik biciminde olan bedenlerinde, baş, govdeyle,aralarında obur omurgalıların boynuna benzer hicbir daralma olmaksızın birleşir Levreğin, uskumrunun, sazan balığının bicimi, balıkların coğunun bicimi konusunda bilgi verirse de , beden biciminde hem genel olarak, hem de ayrıntılar acısından bircok değişiklik gozlenir Beden bazen, yılanbalıklarında olduğu gibi, aşağı yukarı silindir biciminde ya da elektrikli yılan balıklarındaki gibi, gumuş bir şerit bicimindedir; bazen de, deniz iğnelerininki gibi cok yuzludur ya da kirpi balıklarınınki gibi kuremsi bir şişme gosterir Yassı balıklar (dilbalığı, pisi balığı), yanlardan yassılaşmış balıklardır; vatozlarsa sırtkarın yonunde yassılaşmışlardır
ANATOMİ
Balıkların iskeleti, dokunun niteliği bakımından, oldukca buyuk ceşitlilik gosterir; bu da kemikli balıklar, lifli kıkırdaklı balıklar ve kıkırdaklı balıklar arasındaki farkları acıklar Kemikli balıkların kemikleri cok sıkı liflerden oluşmuştur ve liflerdeki kirecli madde, dokularda hicbir aralık kalmayacak kadar boldur Kemikler kesinlikle bağdaşık yapıdadır ve obur hayvanlardaki ilik adı verilen yağ karışımlı jelatini icermezler
Lifli kıkırdaklı balıkların iskeletinde, kirecli madde, iskelet oğelerinin temelini oluşturan kıkırdak icindeki lifler tarafından biriktirilir; ama, kemik dokusununkinden o kadar azdır ki, hicbir zaman sertleşmez ve kemikli balıkların ozelliği olan kemik bağdaşıklığını kazanmaz Kıkırdaklı balıkların iskeletlerinin dokusuysa, her zaman cok yumuşaktır
MORFOLOJİ
Balıklar arasında derisi butunuyle cıplak, pulsuz turlere de rastlanır Yılanbalığının pulları kucuktur ve bedenini kayganhale getiren kalın sumuksu bir maddenin oluşturduğu tabakanın altında gizlenmiştir Bazı balıklarda pulların capı 56 cm kadar olabilir Kaygan, bazen dikenli ya da bolmeli olabilen pullar oylesine serttir ki, balık kemikten bir kılıfla kaplanmış gibidir Vatozların derisindeki pullar, az cok cıkıntılı bir dikenin tabanını oluştururlar Kirpi balıklarında bir dikenler, balık şiştiği zaman dikleşirler ve uzunlukları 45 cmyi bulur Pulların yapısı balıkların ceşitli takımlarında oylesine belirgindir ki, Agassiz, bu ozelliği balıkların sınıflandırılmasına temel olarak almıştır
KASLAR
Balıkların kas sistemi cok gelişmiştir Gercekten bedenlerinin en buyuk bolumu coğunlukla kaslardan oluşur Dolgun liflerin oluşturduğu kaslar, genellikle beyaz, ama bazı turlerde de farklı renklerdedir Balıklarda, kuyruk başlıca ilerleme organıdır Duşey yuzgecler gercek bir kurek işlevi goren kuyruğun alanını yalnızca genişletmeye, oysa yan yuzgecler, yani goğus ve karın yuzgecleri, hareketin yonunu etkileyerek hayvanı dengede tutmaya yararlar Bu ceşitli organlar, balıkların genellikle buyuk bir hızda yuzmelerini sağlarlar Sozgelimi kılıcbalığının ve yelken balığının hızları yaklaşık olarak saatte 100 kmdir Bazı turler, goğus yuzgeclerinin olağanustu gelişmesi sayesinde sudan sıcrayarak belli bir sure havada kalabilirler
FİZYOLOJİ
Balıklar kırmızı kanlıdır; elips biciminde olan kan yuvalarının buyukluğu, turlere gore değişir Dolaşım sisteminde, bir kulakcık ile bir karıncıktan oluşan bir yurek vardır Kulakcık kirli kanı alır; karıncık da solunum sistemine gonderir Solungaclarda oksijenlenen kanın buyuk bir bolumu, uzun bir sırt damarında (ana atardamar ya da aort) toplanarak organizmaya dağılır Boylece kan, memeli hayvanlarda ve kuşlarda olduğu gibi, dolaşım sistemini baştan sona gecerken solunum sistemini de butunuyle aşar; ama yurekten sadece bir kez gecer Balıklar solungaclarla solunum yaparlar Solungaclar birbiriyle karşı karşıya gelebilecek bicimde her iki yanda dorder tanedir (ama kıkırdaklı balıkların coğunda, beşer solungac vardır) Ağzın icinde, birbirini izleyen iki solungac arasında, suyun gecebildiği ve solunum sistemi mukozasının yuzeyine ulaşabildiği geniş bir yarık bulunur Boylece, solungacın cok sayıdaki yaprakcıkları, suyun icinde kolayca kalkar ve yuzer Ama balık sudan cıkarıldığında, butun solungac yaprakcıkları birbirinin ustune yığılır ve balık ancak solungaclarının kucuk bir bolumuyle ve nemli oldukları surece solunum yapar Bir başka deyişle, balık suyun dışında kısa surede olur (ama yılanbalıkları gibi bazı turler, doğal ortamlarının dışında oldukca uzun sure yaşarlar)
SİNDİRİM SİSTEMİ
Balıklarda sindirim sisteminde buyuk farklılıklar gozlenir Butun balıklarda gorulen karaciğer genel olarak buyuktur ve yumuşak bir dokudan oluşur Kıkırdaklı balıkların dışında, pankreasın yerini ya mide ile bağırsağın birleştiği mide kapısının cevresinde bulunan ozel bir dokudan oluşmuş korbağırsaklar ya da bağırsağın başlangıcında bulunan bu dokunun kendisi alır Ağzı donatan dişler de buyuk olcude değişkenlik gosterir Yalnızca birkac turde hic diş bulunmaz Dişler genellikle avı tutmaya ya da parcalamaya yarar
Balıkların coğu hayvansal besinlerle beslenirler Yırtıcı olanların bir bolumu, kendi turlerinden olanları bile ayırt etmeksizin balıklara saldırarak beslenirler Bazılarıysa kabukluları ve yumuşakcaları yer Az sayıda balık turuyse bitkicildir ya da midelerini mikroskobik hayvancıklarla dolu suların camurlarıyla doldururlar
Balıkların bobrekleri omurga boyunca uzanır Ama sidik torbası goden bağırsağının ustundedir ve memelilerdekinin tersine, anus ile ureme acıklığının arkasından dışarı acılır
SİNİR SİSTEMİ
Balıkların beyni, bedene oranla cok kucuktur ve beyni oluşturan ceşitli bolumler eşit olmayan bicimde gelişmiştir Bununla birlikte, beyinden cıkan sinirlerin dağılımı, obur omurgalılarınkiyle tam bir benzerlik gosterir
Duyu organları arasında, genellikle buyuk olan goz, geniş ve cok acık olan gozbebeğiyle dikkati ceker
Derin deniz balıklarının gozleri ya korelmiş ya da cok gelişmiştir Kulağın yapısı yalındır: Yalnızca ic kulaktan oluşur Kokualma organı, tabanı kıvrımlı bir zarla cok duzenli bicimde doşenmiş kapalı bir ucla son bulan, iki boşluktan oluşur; balıklar kokulara karşı cok duyarlıdırlar (hic akıntı olmasa bile uzaktan yemin bulunduğu yere doğru hareket ederler) Buna karşılık, tat alma pek gelişmemiştir Balıkların dili kemiktendir ve yapısında cok az sinir yer alır Ayrıca, balıklar besinlerini ağızlarında tutmazlar Dokunma duyusu son derece gelişmiştir Boylece balıklar, şaşırtıcı bir keskinlikle, suyun en kucuk titreşimlerini hissedebilir ve geldikleri yeri belirleyebilirler Dokunmanın başlıca merkezi, omurgaya koşut olarak govde boyunca uzanan ve yan cizgi adı verilen bir oluk icindedir Dokunma duyusuna dudaklar da yardımcı olabilir
UREME
Balıklarda yumurtalar genellikle beden dışında dollenir (yani ovipardırlar) Son derece ince, suyu ve dolleyici sıvıyı geciren bir zarla kaplı olan yumurtaların buyukluğu değişkendir Bazı turler bir milyondan cok yumurta yumurtlar Butun bu yumurtalar iki zarla sarılmış bir vitellusten oluşurlar; bazı kopekbalıklarında bir eten vardır Dişi yumurtlama donemindeyken, yumurtalar cok buyuk bir gelişme gosterirler ve aşağı yukarı buyun karın boşluğunu doldururlar Erkekte balık sutu denilen sperma icinde aynı şey soz konusudur Ureme sırasında dişi ve erkek balıklar, olağan ustu etkinlik gosterirler: Su bitkilerini hareket ettirir, kıyılara yaklaşırlar ve dişi, sığ yerlere yumurtalarını doker Yumurtalar bırakılır bırakılmaz, erkek balıklar onları dollerler Sonra erkek ve dii, yumurtalarını bırakıp giderler Ama, diken balıkları, horozbinalar, yayın balıkları gibi bazı balıkların yuva yapma icgudusuyle yumurtalarını koruduğu gorulur Bazı turlerde erkek ve dişi, yavruların cevresinde durur ve bir tehlike sezinledikleri anda onları geniş ağızlarının icine alarak korurlar Bazı balık turleriyse ciftleşirler ve yumurtalar ana karnında acılır (yani ovovivipardırlar); yavrular kısa bir kanalla dışarı cıkarlar Yalnızca kopekbalıklarında, yumurtalıktan ayrı, coğunlukla gercek bir dolyatağıyla son bulan uzun yumurtalık kanalları vardır Kopekbalıkları ya canlı yavrular ya da bağsı bir maddeyle sarılmış buyuk yumurtalar uretirler