Son Konu

Başın Sağ Olsun

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Başın Sağ Olsun Askerler Taburun yemekhanesinde istirahat ediyordu zorlu bir operasyondan dönmüşlerdi ,bitap ve bitkin oldukları yüzlerinden emin oluyordu Kemal çavuş ,Hazar çavuş diğer arkadaşları askerlikten konuşuyorlardı Kemal Çavuş askerlik bitermi? diye söyleniyordu Hazar Çavuş niçin bitmesin devre bak yirmi yaşına gelene kadar kaç onsekiz ay geçti ayrıca biz şanslıyız iki ay erken terhis olacağız Kemal Çavuş devrem senin dek olaylara olumlu bakan asker varmı? bilemiyorum ama sen askerliği çok sevdiğin her halinden belirli Hazar Çavuş nerden çıktı bu ! her vatan evladı askerliği severKemal Çavuş ;değil değil sendeki başka sevgiden öte yahu! geçen gün hekim sana istirahat veriyor göreve operasyona çıkamaz diye sen O'gün bizimle göreve geldin şansa bak çatışmada çıktı Hazar çavuş ben göreve gelmesydim sizden birine bir şey olsa vicdanen kuytu olamazdım o sebepten laporluda olsam bu göreve geldim Kemal Çavuş sen bir alem adamsın Allah bilir Bilirkişi çavuş olarak orduda kalırsın devrem sen doğarken asker olarak doğmuşsun sankiGülüştüler !!! Akşam olmak üzere idi cümbür cemaat istirahat halinde iken kırmızı alarm verildi yeni bir işlem vardı operasyondan bezginlik dönen askerler işlem var denilince güya o yorgunluktan eser kalmıyordu hepsi fişek gibi tümü dimdik ve gururluydu biliyorlardıki kutsal görev yaptıklarını her ananın doğurduğu evlat asker olur lakin her ananın doğurduğuna Mavi bereli komando edinmek nasip olmaz diyorlardı Sırt çantalarına yedi günlük cephanelerini ,kumanya ,giyecek ve diğer malzemlerini beş dakikada hazırlıyan timler araçlara binip tahsis yerine intikal ediyordu, araçlar işlem bölgesine en yakın yerede duruyor en yakın yer nerden baksanız minimum yüz kilometre dağlar okadar yüksekki ara sıra helikopterler bile ne dek yükselse saki dağlara çarpacakmış gibi görünüyordu Hazar bölük özel timin tim Çavuşu idi yani timde asteğmenden daha sonra Hazar sorumluydu emir komuta onda oluyordu araçlar yolun bitiminde durdu tüm bölük araçtan inip dağa tırmanışa geçtiler dağ pek sarp ve kayalıktı ki inişli çıkışlı ve uçurumlu yerde sırtınızda tartı olmazsa yürümesi çok zordu intikal halinde dağa tırmanalı bir saat olmuştu bölük komutanın emri ile zirvede o gece kalınacaktı her tim kendine mevzi yaptı Sabahın ilk ışıkları ile timler her tarafta dağa tırmanmaya başladı Kemal Çavuş Hazara sesleniyordu devrem buralarda dağ bitmezmi ? yahu !! Hazar Çavuş Kemale amma cılız adamsın sen tezkere alacan hala öğrenemedin gitti burada dağ bitmez devrem bitmez!! Yazı mevsimi olduğundan bütün timler kan ter içinde kalmıştı her asker içinden çatışma çıksada dinlensek diye geçiriyodu Dağın zirvesine çıkılmıştı zirveden aşağısı sangi huni gibi idi ağaşıda ikâmetgâh birimi olan bir köy vardı o köye sabahleyin öğlen vakti oluyor akşamda ikindi vakti oluyordu çevresi dağlarla kenarlı olduğundan Güneş zirvede batmak üzere idi birincil anda Hazar Çavuşun timi özel harekat timi olduğundan önde yürüyordu dağ taş aranıyordu bir cilt karşiki mağaradan time alev açıldı çatışma başlamıştı Mermi sesine telsiz anonsları eşlik ediyordu benzeri Hazar pek bir yerde kaldıki her lahza mermi gelebilir şehit olabilirdi Allahtan bulunduğu yeri yağmur derecik yapmış Hazar Çavuşu mevzi şeklinde koruyordu fakat karşıdan gelen mermi toprağı sıyırıyordu güya Hazar çavuş telsizden tim komutanına anons ediyordu Kartal bir kartal ses gelmiyordu her tarafta denedi yeniden ses yoktu tim komutanı yeni geldiğinden ilk çatışmasıydı bir daha denedi lakin anonsa cevap gelmiyordu, o arada Hazar Çavuş sırtında bir sıcaklık hissetti tamamlanmış dedi bu iş buraya dek vuruldum yeniden anons etti fakat cevap gelmiyordu Potin Kartal bir potin bölük komutanı yüz başı Hakan dı Hazar dinliyorum Potin terslikmi var ? Hazar kodlu olarak vurulduğunu söyledi Hazarın vuldum diye anons etmesi bölüğü geçtim bütün Tugay öğrenmişti potin panik yapma ağırbaşlı, Hazar a dört bir yanlamasına mermi geliyordu usta asker olduğu için mermilerin düşman mermisi olduğunu anlıyordu arkamda bizim timin askerleri olması gerekiyordu diye geçirdi içinden meğer Kemal çavuş ateş üstünlüğünü sağlamak ve Hazarı korumak maksadıyla Hazarın üstünden karşıya alev ediyormuş Hazar on onbeş dakika sonra ağrı ağrı olmayıca bulunduğu yerden fırladı pisi pisne ölmektense adam gibi çarpışarak vefat etmek daha iyi diye düşündü çatışma başlayalı belkide bir saati bulmuştu kesintisiz helikopterler ikmal yapıyordu cephane taşıyordu Hazarın bağlı tarfından kahramanca mücehadele eden İzmirli Uzun Ali nin vurulduğunu gördü mermi uzun Alinin karnına isabet etmişti Ali aşırı kan kaybediyordu hemen sürünerek yanına getti Hazar dayan koçum Ali salma kendini Ali üzülme Çavuşum şehit olmak herkese nasip olmaz bu vatana bir değil bin canım olsa veririm !! Hazar Çavuş ne şehit olması Ali bak daha senin düğününü yapıcaz nişanlın seni bekliyor hadi güzel kardeşim salma kendini Çavuşum dedi Uzun Ali cebinden çıkardığı mektubu bunu işlem dönüşü postaya atarmısın Hazar ben niye atıcam sen kendin dönünce atarsın Uzun Ali al sen bu mektubu Çavuşum ben gayri sağ dönemem buradan ,Hazarın avuntu etmesi işe yaramamıştı Uzun Ali Hakkın Rahmetine ermiş Şehit olmuştu ,Çatışma takriben on iki saat sürmüş ertesi günü sabahtan saat sekiz buçuk sularında sona ermişti Bölüklerin tamamı tabura geldi Hazar şehit olan arkadaşı Uzun Alinin mektubunu postaya devretmek için çarşıya çıktı bir an önce Mektubu postaya verdi Mektup Alinin nişanlısı Zeynebe gönderiliyordu zarfta onun adı yazlıydı O gün Tugay komutanı Tabura galibiyet belirten askerlere ödül devretmek için gelmişti Hazar çavuş koğuşta yatağına uzanmış kendi dünyasına dalmıştı kendi timinden olan er Nuri Hazarın başına geldi Nuri Çavuşum bölük komutanı yemek haneye gelmenizi söyledi Hazar neden sebep ne Nuri Tugay komutanı başarılı askerlere ödül verecekmiş Hazar bana ne Nuri benim istirahate ihtiyacım var Hazar kendi kendine benim törende ne işim varki ben bahşedilen görevi yaptım bula bula benimi onca askerin içinde banamı ödül verecekler benim adım yoktur orada bunca kahraman asker varken diye söylendi Beş on dakika sonradan koğuşçu asker Recep dikkaaat diye seslendi Hazar bütün başlarım senin dikkatine diyecektiki kapıdan bölük komutanı Hakan yüz başı girdi bu koğuşçu Recebin her zamanki yaptığı şaka değildi bu sefer uyarı reel anlamıyla çekilmişti Hakan yüzbaşı ne o' Hazar Çavuş özel davetiyemi bekliyorsunuz emrediyorum anında iki dakika içinde seni yemekhanede gazinoda görecem Hazar emedersiniz komutanım deyip iki dakikada yemekhanede oldu Az daha sonra Tugay komutanı yemekhaneye girdi kürsüye çıkmadan orada hazır bulanan üç bölüğüde dolaştı Tugay komutanı Sizin gibi askerlerim varken hiç bir düşman karşımda duramaz diyordu bu sözler askerlere büyük morel olmuştu Ödül töreni başlamıştı Tugay komutanı listeyi eline aldı Hazar çavuş kendi kendine ne güzel istirat edecektim nerden çıktı bu merasim şu anda diye sitem ederken Tugay komutanı listeyi okumaya başladı Dokuzuncu bölük birinci Özel Harekat Kartal Timinden Komando Çavuş Hazar Kara ,Hazar şaşırmıştı hemen tugay komutanının yanına kürsüye çıktı Tugay Komutanı Hazar Çavuşum yoğun arazi şartlarında ve fazla çetin hava şartlarında arkadaşlarınız içinde kahramanlık örneği gösterdiğiniz için sizi taktir ve tebrik ediyorum size bundan sonraki hayatınızda başarılar dilerim diyerek Hazarın eline taktir belgesi yakasınada madaya taktı Hazar çok gururlanmıştı ödül töreni biterken ,Tugay komutanı ödül bölge askerlerin tezkeresine bir ay kalanların ,, iştima , nöbet, küçükte olsa devir ve işlem katılmıyacaklarını müjdeledi bu ikinci bir ödüldü zaten Hazarında teskeresine yirmi gün filan kalmıştı Bir kaç gün daha sonra aynı Timden iki alt devresi hemşerisi asker Osman Hazara taklıyordu gerçekten Hazar Çavuşu kıskanıyordu Osman her defasında Sen ödül alacak ne mertlik yaptınki sana ödül verildi Bilmemki dedi Hazar bişiler yapmışız her halde süsleme diye vermediler bu taktir belgesini ve madalyayı Halbuki Osman gelmeden önce Hazar orada askerdi fazla çatışmada yaralı arkadaşını en güvenli olmayan yerden çatışmanın ortasından sırtlanıp getirdiğini Osman bilmiyorduki Osman'ın gevezeliğini hemşerisi olduğu için katlanıyordu Hazar lakin devresi Kemal Çavuş daha artı dayanamadı Osmana o kadar bir sille vurduki Osman yerde buldu kendini Kemal Çavuş sen kim oluyorsunda Hazar Çavuşuna laf söylüyon olaya Hazar Çavuş müdehale etti tartışmayı muhakkak arkadaşlar O gün küçük çaplı bir ödev çıkmıştı Hazar Çavuş gerçekten bu göreve gitmese gitmezdi lakin içi sıcacık değildi bölük komutanın çıkamazsın sen görevden muhafsın Hazar desede bin rica edip ikna etti bölük komutanını ödev tabura beş on kilometre uzaktan bir yerdi ama umulmaz bir yerde çatışma çıkmıştı birden pusuya düşmüştü Hazar Çavuşun timi beş ondakika sonra başat tepe alındı ama çatışma hala devam ediyordu Hemşerisi Osman yaralanmış yaralandığı yerde eşkiya gurubuna yakın bir yerdi sürünerek Osmanın yanına gitti Osman ayağından vurulmuştu kan kaybediyordu Hazar Çavuş gömleğinin kolunu yırtı Osmanın ayağına tampon yapıp kanı durdurdu daha sonra onu sırtına alıp geriye getirdi bir saat sonradan çatışma tekrar ödev tamamlanmıştı bölük tabura geri döndü Osman Taburun Hastanesinde ayakta tedavi edilmişti Üç dört gün daha sonra Osman değneklerle yemekhaneye Hazarın yanına geldi fazla mahçuptu Osman Hazar Çavuşum senden çok özür dilerim sen o ödülleri gereksizce almamışsın diye hem söylüyor hemde mahçup mahçup ağlıyordu Hazar Çavuş ulan Osman amma çok ağlayan adamışsın sen yahu bırak şimdi zırlamayıda otur bakayım şuraya nasıl oldun Osman sayende iyiym Çavuşum dedi O gün printer bir deste mektup getirdi Hazara, mektubun biriside Şehit olan arkadaşı uzun Alinin nişanlısından geliyordu Ali nişanlısı Zeynebe Hazarı pek bir anlatmışki Hazarın her şeyini biliyordu ,Merhaba Hazar çavuş diye başlamıştı satırlarına pek duygulu sözler yazmıştıki Hazarın iki gözü iki Çeşme akıyordu Hayellerimiz vardı Hatta birincil cocuğumuz erkek olursa Adını Hazar koyacaktık Nişanlım seni çok taktir ederdi nasıl şehit olduğunu bana Yazarmısın Hazar çavuş selamlama ve saygılarımla Ali Şensesin Nişanlısı Zeynep Karaman Hazar'ı Zeynebin mektubu fazla etkilemişti kağıt kalem alıp cevap yazdı ama ne yazacaktıki yazdıkları geri getirirmiydi Aliyi yinede Önce başın sağ olsun sevgili bacım Nişanlın bir kahramandı ve rütbelerin en yücesine kavuştu ne mutluki senin gibi Nişanlısı var Allah herkese sizin gibi sevgi nasip etsin selam ve saygılarımla Hazar Kara Acısı ve tatlısı ile askerlik bitmişti Hazar askerde iken Polis Özel harekat timine baş vurmuştu baş vurusu çok tez kabul olmuş Özel harekat Polisi edinmek için eğitime başlamıştı bu vesileyle açıköğretim işletme bölümünü bitirdi sekiz aylık bir eğetimden daha sonra polis memuru olarak özel harekat timinde göreve başladı bir yıl sonradan Komser oldu ekipler amiriydi Özel hareket timinde askerde olduğu gibi sevilen biriydi Hazar askerlik arkadaşı Kemalde polis olmuştu tesadüfki Hazarın ekibinde idi hatta Hazar Yahu Kemal Çavuş senden kurtuluş yokmu ? diye takılmıştı Kemale Telsizden özel Harekat Şübe Müdürü Komser Hazara anons geçiyordu yetmiş yedi seksen altıdan yetmiş yedi sensen yediye Hazar dinliyorum diye anonsa yanıt verdi yetmiş yedi sensen yedi ilçenin girişindeki toptancı halinde patlama olmuş hemencecik olay yerine intikal ediniz Hazar anlaşıldı yetmiş yedi seksen altı anlaşıldı !!! her yerde şübe müdürü anons ediyor savcı hanımıda alınız anlaşıldı seksen yediseksen altı Hazar adliye binasına ekip aracı ile geldi ilçeye yeni savcı gelmişti yeni savcı bayandı birincil tayin yeri doğuydu birazcık sonradan savcı hanım adliye binasından çıktı takım aracında Komser Hazar karşıladı savcı hanımı Hazar elini uzattı ben komser Hazar savcı Aylin hanım elini uzatmadan bende Savcı Aylin hoşnut oldum menun oldum şuan etraf tanışmak için pek muasit değil Komser Hazar olay yerine gidelim bağlı dedi Hazar siz nasıl isterseniz Olay uygun yapılacak bir şey yoktu bir kaç zabıt düzenlemekten başka bir ara Savcı Aylin Hanım ile Komser Hazar göz göze geldiler o lahza arasında bir elektriklenme oldu bir birlerine gülümsediler Patlama yerinden ayrılacakları zaman savcı Aylin hanım bir ay önce ilçeden beş kilometre uzaktaki Mahallede Özel Hareket polislerine alev gevşemiş bir polis memuru şehit olmuştu orayı görmek istiyordu Hazar bakın savcı bayan orası riskli bölge on karakter ekiple oraya sizi götüremem o riski alamam Savcı Aylin yoksa korkuyormusun Hazar bey diye iğneleyici ve alaycı bir sesle söylede bilelim Hazar kendi adıma değil sizin adınıza korkarım, Savcı Aylin siz beni düşünmeyin hadi gidelim Hazar siz nasıl isterseniz durum yerine bir kilometre kala Hazar ekip aracını şöföre durdurmasını söyledi Aylin hanım neden diye çıkışacak olduki Hazar sert bir şekilde bakın savcı Bayan bu meslek bizim işimiz sizin işinize ben karışıyormuyum Ne diyorsam o yapılacak aracın içinde yarım saat kavga sürdü sonunda komser Hazarın dediği oldu araçtan indiler Bir ay önce yaşanan durum yerine yayalara ait olarak gidiyorlarda Hazar üç kişiyi sağ tarafa 3 kişiyide sol traftan kol halinde yürümesini emretti bir kişide arkadan takip edecekti iki kişide aracın emniyetini sağlıyacaktı olay yerine yüz metre filan kalmıştıki Karşı tepeden bakış gören Komser Hazar savcı Aylinin bir anda yere yatırdı hemencecik yanlarında bulunan kayanın arkasına gizlendiler Savcı Aylin biran ne oluyor Komser neden beni yatırdın yere der demez karşıdan mermiler yağmur gibi gelmeye başlamıştı Hazarın tecrübesi olmasa belikide orada tümü şehit olacaktı kısa sürede çatışma sona erdi Aradan bir yıl geçmiş Savcı Aylin ile Komser Hazar arkadaşlıklarını ilerletmişti artık iki sevgili olmuşlardı Aylin sahiden birincil gördüğünde Aşık olmuştu Komser Hazara ama muhakkak etmiyordu ödev haricinde her gün berberdiler kısa sürede nişanlandılar Altı ay sonrada tayinleri batıya çıktı ikisininde sade bir düğünle evlendiler Komser Hazar ile Savcı Aylin Hanım ikiside çok mutluydu tek sorun Aylinin fazla Kıskanç olması Hazar görevden dönüp ne vakit eve gelse Aylin Hazarın elbiselerini kokluyor elbiselerini inceliyordu eğer diyordu seni bir yaklarsam yakarım çıranı ukala ol Hazar efendi gerçekten Hazarın birincil başlarda kıskanılmak fazla hoşuna gidiyordu fakat Aylin aşırıya gidiyordu son zamanlarda bu Hazarın morelini bozuyordu Hazar kendi kendine ben diyordu belirsiz adamıyım ki eşim bunları yapıyor diye üzülüyordu Savcı Aylin kocası Hazarı an be an peşine düşüp takip ediyordu Hazar bunu bilmiyordu nerden bilsin aklına bile gelmezdi bu işi bu kadar uzatacağını Hazar batıdaki görevini öyle sevmemişti Özel Harekatta aralıksız aktifti derhal sokak timinin ekip amiriydi işi kapkaçılar ,tineciler ve toplumsal olaylardı sporuda ister istemez bıraktığı için kiloda almıştı bazen içinden istifasını vermek geliyordu gideyim köyümde hayvancılık yapayım daha iyi diye düşündüğü zamanlarda oluyordu tahsis icabı sokaklarda simit satmak ,pabuç boyacılığı ,Taksi söförlüğü ve işportacılıktan iyidir diyordu Ertesi günü sıkıcı bir gündü Hazar için o gün ruhu sıkılıyordu benzeri çaycısından bir çay istedi dah çayından bir yudum almıştıki telefonu çaldı arıyan Şübe müdürü Mehmet beydi Hazar odama dek gelebilirmisinHemen geliyorum amirim diye telefona cevap verdi ,bir kaç dakika daha sonra Mehmet beyin odasına gitti Şübe müdürü Mehmet bey gel Komser Hazar gel haberler iyi yok senin ekibinde görevli Aslı hanımın annesi ölüm etmiş alt senin ekibinde olduğu için bu konuyu memurun Aylin hanıma sen söyliyeceksin yazık !!! dedi Hazar bu fazla şiddet bir meslek müdürüm başka biri söylese olmazmı bu acı haberi hayır dedi şübe müdürü Mehmet bey bu tayin senin Hazar anlaşıldı efendim Hazar Telsizden anons geçti memur Aslı bayan merkeze yanıma gelsin diye eksik daha sonra Aslı yanına geldi Hazar Aslı nasılsın nasıl gidiyor tahsis sahiden böyle şeyler hiç sormazdı memurlarına bilirdiki onun ekibi ekiplerin en iyisiydi Aslı komserim bir şeymi var diye sorunca annen dedi çok rahatsızlanmış der demez Aslı olduğu yere yığılıp kalmıştı kolonya ile Aslıyı kendine getirdi Aslı annesinin öldüğünü anlamıştı Aslının babası ekiden güvenlik müdürü imiş görevde şehit olmuştu Aslıyı nasıl teselli edeceğini düşünürken Hazar o anki piskoloji ile Aslının saçlarını okşuyor teselli etmek istiyordu yas bacım gün gelecek cümbür cemaat ölecek ömrü bu kadarmış sizlerin başı sağ olsun Aslı biraz kendine gelmiş annesinin ölümüne alışmaya çalışırken ansızın odasının kapısı çalınmadan açıldı Gelen Hazarın eşi Savcı Aylindi Tüh sana yazıklar olsun şüphelenmekte haklıymışım akşam eve gelme rezil tip diye söylenip çıkıp gitti Hazar yarı donup kalmıştı o an gaye neydi akibet ne olmuştu Bütün olanlardan şübe Müdürü Mehmet beyin ve Hazarın Ekibinin haberi olmuş cümbür cemaat üzülmüştü Aylinin son yaptığı hakaret Hazarın fazla gücüne gitmişti Şübe müdürü ve Hazarın ekibi Hazardan Habersiz adliyeye gittiler Savcı Aylin hanıma herşeyi şahitleriyle anlattılar Aylin çoktan boşanma davası açmış bilgi mektubunu Hazara ulaştırmıştı Aylin o an boşanma davası açtığına pişman olmuştu Şübe Müdürü Komser Hazarın ne değin içten efendi olduğunu tüm içtenlikle anlattı Savcı Aylin hanıma Aylin yaptığı hatayı anlamıştı ama zaman çok geçti Hazarın eline boşanma davası hakkında mektup geçtiği gün il emniyet müdürlüğüne gidip istifa dilekçesini vermişti fazla sevdiği mesleğinden o gün ayrılmıştı Ayrıca adliyeye avukatına gidip boşanmak için vekalet vermişti İstifa dilekçesini verdiği gün köyüne gitti Aylin yeniden onu arıyordu fakat Hazardan haber alamıyordu telefon açtı Hazarın şübe müdürüne şübe müdürü Mehmet bey gözü yaşlı bir sesle Hazarın teşkilattan istifa ettiğini söyledi Aylin Hazarın olabileceği her yeri araştırtı lakin bulamıyordu arabasına atladığı gibi Hazarın köyünün yolunu tuttu iki saat daha sonra Hazarın köyüne geldi arabasını Hazarın babasının evinin önüne çekti kapıyı Hazarın babası Nazmi amca açtı Nazmi amca ooo kızım Aylin senmi geldin güzel geldin neden böyle ayrı ayrı geliyorsunuz siz !!! dün Hazar geldi bu gün sen bizede bir şey söylemedi istifa etmiş galiba bizim deli oğlan Aylin ağlamaklı bir sesle hoş bulduk baba Hazar nerde baba Nazmi amca bizim çılgın erkek çocuk küçüklüğünden beri canı birşeye sıkıldığında bizim taşlı tarladaki çeşmenin başına gider orada kendi kendine konuşur rahatlar kazanç ,o çeşmeyi fazla eski yıllarda köyümüzün erenlerinden Kolaylık dede elleriyle yapmış bu çeşmenin suyunu içen Rahat bulsun diye dua etmiş kızım Aylin taşlı tarlayı biliyordu arabasına atladığı gibi taşlı tarlaya gitti kayınpederi Nazmi amcanın dediği gibi Hazar çeşmenin başında idi gözleri çeşmenin kurnasına içten baka kalmıştı Hazarın iki gözüde çeşmenin kurnası gibi akıyordu kocaman adam ağlıyordu Aylinin anlayıp dinlemden yaptığı Hakaretler gücüne gitmişti bes emin Aylinin yanına geldiğini bile fark etmedi Aylin aşkım bak ben geldim senden fazla özür dilerim ben cahillik ettim sen beni affet ne olur dedi Hazar kabul edemem dercesine başını salladı yalnızca ,Ayli nin yalvarıp yakarmaları boşuna idi konuşmuyordu Hazar yalnızca git burdan Aylin dedi öyle Aylin biçare eve geri döndü kayın pederi Nazmi Amcaya baba dedi ben oğlun Hazarı dağda çoban olsada seveceğim ama o beni affetmedi diye ağlıyarak arabasına atlayıp şehre geri döndü Hazar bir kaç gün sonradan mahkemesi olduğu için şehre gitti boşanma davası başlamıştı Egemen davacının davasından vaz geçtiğini boşanmak istemediğini Hazara bildirdi, boşanma mektubu geldiği gün Hazarda avukatı aracılığı ile iki taraflı dava açmıştı Aylinin davası sonuçlanmamıştı birazcık sonradan Hazarın davası başladı Hazar şüphesiz boşanmak istediğini söyledi fakat Başat Aylin boşanmak istemediğinden davayı bir sene sonrasına ertledi ikiside mahkemden çıktılar Aylin yeter artık Hazar kadınlık dugularımı gururumu kırıyorsun affedemezmisin beni Aşkım diye yine başlamıştı yalvarmaya Hazar savcı Bayan sayenizde ben artık köylü Hazarım Olsun dedi Aylin seni çoban olsanda seviyorum ya sen Hazar beni sevmiyomusun bana olan aşkına ne oldu Hazar çokmu ? merak ediyorsun Aylin aşkımıza ne olduğunu Aylin evet dedi fazla merak ediyorum Hazar Başın sağ olsun Aylin Başın sağ olsun Aylin anlamaz gibi ne bu şu anda ne çağrıda bulunmak başın sağ olsun Hazar hala anlamadınmı Aylin? kendi ellerinle diri diri aşkımızı ve beni mezara gömdün Anekdot : Yukarıda anlatılan öykü en ince ayrıntısına kadar hayal ürünüdür, kişiler makamlar ,yer ve mekanların gerçekle uzakta yakından ilgisi yoktur,tamemen düş ürünüdür  
 
Üst Alt