bilgiliadam
Yeni Üye
Bebek Turkusu ve hikayesi
Bebek Turkusu hikaye
Elmalı'dan cıktım yayan
Dayan hey dizlerim dayan
Emmim atlı, dayım yayan
Bebek beni del eyledi
Yaktı yaktı kul eyledi
Vakit sabahın seheri Koyun kopekleri acı acı havlıyor Duşmana saldırır gibi havlıyor kopekler Biraz sonra koyde ışıklar yanmaya başlıyor Koyluler cıralar yakıp, fırlıyorlar dışarı İlkin ağıllara koşuyorlar Hırsızlar mı bastı koyu, yoksa kurtlar mı indi dağdan Belki de Zeybek Karasu'lu geciyordur koyun kıyısından Cok gecmeden gun ağarıyor Her şey ayan beyan gorunuyor Koyun karşısındaki Catalcam sırtlarına yorukler konmuştu Butun sırt koyun suruleri, deve katarlarıyla doluydu Kara cadırların onunde, iri isli kopekler kıvrılmış yatıyordu Yoruk kızları, kollarında tulumlar, ağac bakraclarla dereye suya iniyorlardı İlerdeki Boztepe'de dort beş atlı bir şeyler konuşuyorlardı Bunlar Oba Bey'i ve Obanın ileri gelenleriydi
Kuşluğa doğru guneş yukselip cadırlara gitmeye başladı Camların altına kilimler serildi, minderler doşendi Kıl poturlu yorukler, yırtmaclı entarili kadınlar cadırlardan cıktılar Golgelere oturdular Oğleye doğru Yoruk Bey'i obaya indi Camların alaca golgesinde, otları, suları gozden gecirdi Sonra da yanındakilere Burada fazla kalamayız Otlar kurumuş, sular cekilmiş O gune kadar buradan gocup Seki'ye konaklayacağızdeyip atını mahmuzluyor Varıp cadırına giriyor, cok gecmeden av kuşamlarıyla cıkıyor dışarı Atına atlayıp sırtlarına kovuyor
Koyluler yoruklerin gelişine hem seviniyor, hem uzuluyor Uzuntuleri şundan ki; yoruk deyince akla koyun, deve, keci, at gelir Malı bol olur yoruğun Zaten gecimi de bunun ustune Mal da soz anlamaz ki, ekindi, bağdı, bahceydi girip ziyan verir Bunun icin koylu, yoruğu istemez Ama, elindeki uzumunu buğdayını satması icin de sevinir yoruğun geldiğine O gunde oyle oldu Koy kızları omuzlarına aldılar sepetleri, uzumudu, incirdi taşıdılar yoruk cadırlarına Ustelik bayram yakın olduğu icin, para gerekliydi herkese
Fadime de evdeki iki sepet uzumden birini yuklendi omzuna Yetim kardeşlerine bayram giysileri alacaktı uzum parasıyla Bir yandan alacaklarını duşunuyor, ote yandan dilinde turkusu cadırlann bulunduğu Catalcam'a doğru yuruyordu Cadırlara yaklaşırken, obanın kopekleri havlayıp, sardılar cevresini Ne yapacağını şaşırdı ilkin Sonra yanındaki taşa ilişti gozu Sıcrayıp taşın ustune cıktı Bir yandan da bağırıyordu Cok gecmeden, en yakın cadırdan yaşlı bir kadın cıktt Kopekler huylandı Fadime'yi taşın ustunden indirip cadırına aldı Bir yandan soğuk ayran; bir yandan hoşmerim sundu konuğuna Biraz sonra da Oba Beyi geldi atıyla Avladığı keklikleri uzattı anasına Sonra da atını bağlayıp, girdi cadırına Fadime'ye ilişti gozu Anası Yanıkhan'dan uzum getirmiş satmaya Kopekler cevirdi de zor kurtardımdedi Beyin bakışlan Fadime'nin iri kara gozlerine takıldı Bir sure ayıramadı Sonra, Uzum kac okka?dedi Fadime, utangac utangac Cekilmedidedi Oba Bey'i on okka saysak nasıl olur?deyince Hayır on okka gecmez Hak gecerdiye cevapladı Bey Bizim okkamız, terazimiz yoktur Biz de el olcu, goz terazidir Benim gozum o kadar tuttu Eksiği artığı varsa, birbirimize helal ederiz deyip parayı uzattı Fadime'ye Sonra yola kadar uğurladı Bir yandan da Senin uzumlerin cok iyi Yine getirsen alırımdiye tenbihledi Fadime de; Bir sepet daha kaldı Onu da bayram sonu getiririmdeyip seke seke indi bayırı Bey arkadan baka kaldı Cadırına donduğu zaman icinde bir eziklik, gonlunde bir hoşluk duydu Kendince kurdu Fadime'yi Nasıl da ceylan gibi seke seke koşuyordu Ya o kaş, o goz Bizimkilere hic benzemiyor diye, alıp verdi, alıp verdi Anası, oğlundaki bu değişikliği farketmedi ilkin Ama oyle dalgınlaşmıştı ki Bey Anasının soylediklerini duymuyor, dalıp dalıp gidiyordu Anası Oğul n'oldu sana? Dediklerimi duymuyorsun Ne dediğini de bilmiyorsun Koy kızı aklını mı celdi, nedir?Bey, Yok be ana Guzel bir kız ama, bilmem kidiyor
Bir yandan bilmem ki diyor, ote yandan av bahanesiyle Fadime'nin koyune iniyor sık sık Gozleri onu arıyor Anası tumden karşı bu işe Nedeni de: aşiret toresine aykırı Daha Kıroba Aşireti'ne yabandan kız girmemiş Obanın erkeği, obanın kızıyla evlenmiş o gune dek Hem oğluna, dayısının kızını almayı kurmuş anası Kızın anasıyla da konuşmuş meseleyi Şimdi bu koy kızı araya girerse, işler tumden bozulacak diye duşunuyor
Gun gunu eskitip, bayrama ulaşıyor Bayrama ulaşıyor ya, aşiret arasında da homurtu dolaşıyor giderek Biz buraya on gunluğune konmuştuk Bu gun onbeşinci gun oluyor Daha hareket yok Bey'den ses cıkmıyor Suruler otlaktan ac donuyor Kimi hayvanlar zehirli ot yeyip oluyor Daha ne kadar bekleyeceğiz burada Dalga dalga yayılıyor soylenti Varıp Oba Beyinin anasının kulağına ulaşıyor Anası cekiyor Bey'i cadıra Oğul aşeritte ikilik oldu On gunluğune konmuştuk, on beşi gecti Ne suyu su; ne otlağı otlak Daha ne bekliyoruz burada
Hele birkac gun daha sabretsinler, bizim de bir duşunduğumuz vardeyip kesiyor anasının sozunu Bey Oba toresi boyle Kimse de ağzını acıp itiraz etmiyor Beyin aklı da Fadime'de Bayram gecince uzum getirecekti Daha gorunmedi, diyor kendi kendine Gozleri de koy yollarında Derken bir sabah gorunuyor Fadime Yanıkhan'dan Catalcam'a cıkan yolda gorunce Fadime'yi, bir koşu varıp karşılıyor Bey Karşılıyor da omuzunda ki sepeti alıyor Cadıra yuruyorlar Obadakiler şaşkın Oba Bey'inin bir koy kızının ayağına koşmasını kimse iyi karşılamıyor Anası, Fadime'nin cadıra girmesiyle suratını asıyor Yarım ağız hoş geldindeyip, işine dalıyor Fadime şaşıp kalıyor İlk gelişindeki izzet ikram nerde, şimdiki surat asıklığı nerde? Sıkılıyor Fadime Tatlı dil, guler yuz gormediği cadırdan kacmak geciyor aklından Oba Bey'i durumu anlıyor Sevdiği ile saydığının arasında Bey Anasına bir şey diyemiyor Fadime'ye sadece mahcup mahcup bakıyor Sonunda, sepetteki uzumu boşaltıp, para kesesindeki tum parayı boşaltıyor avucuna Fadime'nin Fadime şaşkın,aldığı parayı avuclayıp cıkıyor cadırdan Ağır ağır iniyor Catalcam'ı
Ote yandan Bey'de bir keder, bir uzuntu Soylemeye başlıyor kendi kendine:
Yaylaları yuvalı
Guzeller yaylalı
Fadime gibi gormedim
Anamdan doğalı
Anasının korktuğu başına gelmişti Fadime'ye tutulmuşlu oğlu Onun sevda turkusune, maniyle karşılık verdi:
Ben bu yaylara yayla mı derim
Başı pare pare kar olmayınca
Ben boyle guzele, guzel mi deriim
Aslı turkmen, soyu bey olmayınca
Boylece Bey'in gonlunu Kıroba'ya cekmek istiyor Ama Bey hic oralı değildi Sanki kendine soylenmiyordu Varsa Fadime, yoksa Fadime Fırsatını bulunca da tufeğini omuzlayıp, koy yolunu tutuyordu Koy cocuklarından oğrendiği Fadime'nin evinin onunden geciyor, belki gorurum umuduyla, dolanıp duruyordu koy yollarında Koy gencleri tedirgin Bey'se beyliğini bilsin Yabanın yoruğu kızlarımızla dalga gecmesindiyorlar Koy buyukleri bakıyor ki işin tadı kacık Fadime'nin yuzunden, koylulerle yorukler birbirine girecek Bir care bulalımdiyorlar
Ote yandan Bey'in anası da oba buyuklerini cadırında toplayıp durumu olduğu gibi anlatıyor O gune dek, Kıroba soyunda gorunmeyen bu durum, tum obadakileri derinden uzuyor Soyleniyorlar Obada erlik yufkalaştı mı? Yangınlık yanımızdan gecmezdi N'oluyor torelerediyor kimisi; kimi de Koylu kancığı gocebeye gerekmez Carığı cayda kalır koy kızınındiye karşı cıkıyor Sonunda Oba Beyi'nin amcası kalkıyor ayağa Ağır ağır, tane tane konuşuyor Obaya antlıyız Suyun akıntısına gidelim Bunu bilip, bunu hayır belleyelim Bey'imizi isteğiyle everelim Obanın ayağı bağdan kurtulsundeyince herkes boyun eğiyor Kimse karşı cıkmıyor Kıroba Aşireti'ne ilk kez yabandan bin kızın gelmesi, boylece kabul ediliyor obada
Anası, haberi Beye ulaştırınca cok seviniyor Bey Seviniyor da tez elden koy imamına haber salıp, cağınıyor Fadime'nin istenmesi, duğun, nişan işini imamsa bırakıyor Bey
Bebek Turkusu hikaye
Elmalı'dan cıktım yayan
Dayan hey dizlerim dayan
Emmim atlı, dayım yayan
Bebek beni del eyledi
Yaktı yaktı kul eyledi
Vakit sabahın seheri Koyun kopekleri acı acı havlıyor Duşmana saldırır gibi havlıyor kopekler Biraz sonra koyde ışıklar yanmaya başlıyor Koyluler cıralar yakıp, fırlıyorlar dışarı İlkin ağıllara koşuyorlar Hırsızlar mı bastı koyu, yoksa kurtlar mı indi dağdan Belki de Zeybek Karasu'lu geciyordur koyun kıyısından Cok gecmeden gun ağarıyor Her şey ayan beyan gorunuyor Koyun karşısındaki Catalcam sırtlarına yorukler konmuştu Butun sırt koyun suruleri, deve katarlarıyla doluydu Kara cadırların onunde, iri isli kopekler kıvrılmış yatıyordu Yoruk kızları, kollarında tulumlar, ağac bakraclarla dereye suya iniyorlardı İlerdeki Boztepe'de dort beş atlı bir şeyler konuşuyorlardı Bunlar Oba Bey'i ve Obanın ileri gelenleriydi
Kuşluğa doğru guneş yukselip cadırlara gitmeye başladı Camların altına kilimler serildi, minderler doşendi Kıl poturlu yorukler, yırtmaclı entarili kadınlar cadırlardan cıktılar Golgelere oturdular Oğleye doğru Yoruk Bey'i obaya indi Camların alaca golgesinde, otları, suları gozden gecirdi Sonra da yanındakilere Burada fazla kalamayız Otlar kurumuş, sular cekilmiş O gune kadar buradan gocup Seki'ye konaklayacağızdeyip atını mahmuzluyor Varıp cadırına giriyor, cok gecmeden av kuşamlarıyla cıkıyor dışarı Atına atlayıp sırtlarına kovuyor
Koyluler yoruklerin gelişine hem seviniyor, hem uzuluyor Uzuntuleri şundan ki; yoruk deyince akla koyun, deve, keci, at gelir Malı bol olur yoruğun Zaten gecimi de bunun ustune Mal da soz anlamaz ki, ekindi, bağdı, bahceydi girip ziyan verir Bunun icin koylu, yoruğu istemez Ama, elindeki uzumunu buğdayını satması icin de sevinir yoruğun geldiğine O gunde oyle oldu Koy kızları omuzlarına aldılar sepetleri, uzumudu, incirdi taşıdılar yoruk cadırlarına Ustelik bayram yakın olduğu icin, para gerekliydi herkese
Fadime de evdeki iki sepet uzumden birini yuklendi omzuna Yetim kardeşlerine bayram giysileri alacaktı uzum parasıyla Bir yandan alacaklarını duşunuyor, ote yandan dilinde turkusu cadırlann bulunduğu Catalcam'a doğru yuruyordu Cadırlara yaklaşırken, obanın kopekleri havlayıp, sardılar cevresini Ne yapacağını şaşırdı ilkin Sonra yanındaki taşa ilişti gozu Sıcrayıp taşın ustune cıktı Bir yandan da bağırıyordu Cok gecmeden, en yakın cadırdan yaşlı bir kadın cıktt Kopekler huylandı Fadime'yi taşın ustunden indirip cadırına aldı Bir yandan soğuk ayran; bir yandan hoşmerim sundu konuğuna Biraz sonra da Oba Beyi geldi atıyla Avladığı keklikleri uzattı anasına Sonra da atını bağlayıp, girdi cadırına Fadime'ye ilişti gozu Anası Yanıkhan'dan uzum getirmiş satmaya Kopekler cevirdi de zor kurtardımdedi Beyin bakışlan Fadime'nin iri kara gozlerine takıldı Bir sure ayıramadı Sonra, Uzum kac okka?dedi Fadime, utangac utangac Cekilmedidedi Oba Bey'i on okka saysak nasıl olur?deyince Hayır on okka gecmez Hak gecerdiye cevapladı Bey Bizim okkamız, terazimiz yoktur Biz de el olcu, goz terazidir Benim gozum o kadar tuttu Eksiği artığı varsa, birbirimize helal ederiz deyip parayı uzattı Fadime'ye Sonra yola kadar uğurladı Bir yandan da Senin uzumlerin cok iyi Yine getirsen alırımdiye tenbihledi Fadime de; Bir sepet daha kaldı Onu da bayram sonu getiririmdeyip seke seke indi bayırı Bey arkadan baka kaldı Cadırına donduğu zaman icinde bir eziklik, gonlunde bir hoşluk duydu Kendince kurdu Fadime'yi Nasıl da ceylan gibi seke seke koşuyordu Ya o kaş, o goz Bizimkilere hic benzemiyor diye, alıp verdi, alıp verdi Anası, oğlundaki bu değişikliği farketmedi ilkin Ama oyle dalgınlaşmıştı ki Bey Anasının soylediklerini duymuyor, dalıp dalıp gidiyordu Anası Oğul n'oldu sana? Dediklerimi duymuyorsun Ne dediğini de bilmiyorsun Koy kızı aklını mı celdi, nedir?Bey, Yok be ana Guzel bir kız ama, bilmem kidiyor
Bir yandan bilmem ki diyor, ote yandan av bahanesiyle Fadime'nin koyune iniyor sık sık Gozleri onu arıyor Anası tumden karşı bu işe Nedeni de: aşiret toresine aykırı Daha Kıroba Aşireti'ne yabandan kız girmemiş Obanın erkeği, obanın kızıyla evlenmiş o gune dek Hem oğluna, dayısının kızını almayı kurmuş anası Kızın anasıyla da konuşmuş meseleyi Şimdi bu koy kızı araya girerse, işler tumden bozulacak diye duşunuyor
Gun gunu eskitip, bayrama ulaşıyor Bayrama ulaşıyor ya, aşiret arasında da homurtu dolaşıyor giderek Biz buraya on gunluğune konmuştuk Bu gun onbeşinci gun oluyor Daha hareket yok Bey'den ses cıkmıyor Suruler otlaktan ac donuyor Kimi hayvanlar zehirli ot yeyip oluyor Daha ne kadar bekleyeceğiz burada Dalga dalga yayılıyor soylenti Varıp Oba Beyinin anasının kulağına ulaşıyor Anası cekiyor Bey'i cadıra Oğul aşeritte ikilik oldu On gunluğune konmuştuk, on beşi gecti Ne suyu su; ne otlağı otlak Daha ne bekliyoruz burada
Hele birkac gun daha sabretsinler, bizim de bir duşunduğumuz vardeyip kesiyor anasının sozunu Bey Oba toresi boyle Kimse de ağzını acıp itiraz etmiyor Beyin aklı da Fadime'de Bayram gecince uzum getirecekti Daha gorunmedi, diyor kendi kendine Gozleri de koy yollarında Derken bir sabah gorunuyor Fadime Yanıkhan'dan Catalcam'a cıkan yolda gorunce Fadime'yi, bir koşu varıp karşılıyor Bey Karşılıyor da omuzunda ki sepeti alıyor Cadıra yuruyorlar Obadakiler şaşkın Oba Bey'inin bir koy kızının ayağına koşmasını kimse iyi karşılamıyor Anası, Fadime'nin cadıra girmesiyle suratını asıyor Yarım ağız hoş geldindeyip, işine dalıyor Fadime şaşıp kalıyor İlk gelişindeki izzet ikram nerde, şimdiki surat asıklığı nerde? Sıkılıyor Fadime Tatlı dil, guler yuz gormediği cadırdan kacmak geciyor aklından Oba Bey'i durumu anlıyor Sevdiği ile saydığının arasında Bey Anasına bir şey diyemiyor Fadime'ye sadece mahcup mahcup bakıyor Sonunda, sepetteki uzumu boşaltıp, para kesesindeki tum parayı boşaltıyor avucuna Fadime'nin Fadime şaşkın,aldığı parayı avuclayıp cıkıyor cadırdan Ağır ağır iniyor Catalcam'ı
Ote yandan Bey'de bir keder, bir uzuntu Soylemeye başlıyor kendi kendine:
Yaylaları yuvalı
Guzeller yaylalı
Fadime gibi gormedim
Anamdan doğalı
Anasının korktuğu başına gelmişti Fadime'ye tutulmuşlu oğlu Onun sevda turkusune, maniyle karşılık verdi:
Ben bu yaylara yayla mı derim
Başı pare pare kar olmayınca
Ben boyle guzele, guzel mi deriim
Aslı turkmen, soyu bey olmayınca
Boylece Bey'in gonlunu Kıroba'ya cekmek istiyor Ama Bey hic oralı değildi Sanki kendine soylenmiyordu Varsa Fadime, yoksa Fadime Fırsatını bulunca da tufeğini omuzlayıp, koy yolunu tutuyordu Koy cocuklarından oğrendiği Fadime'nin evinin onunden geciyor, belki gorurum umuduyla, dolanıp duruyordu koy yollarında Koy gencleri tedirgin Bey'se beyliğini bilsin Yabanın yoruğu kızlarımızla dalga gecmesindiyorlar Koy buyukleri bakıyor ki işin tadı kacık Fadime'nin yuzunden, koylulerle yorukler birbirine girecek Bir care bulalımdiyorlar
Ote yandan Bey'in anası da oba buyuklerini cadırında toplayıp durumu olduğu gibi anlatıyor O gune dek, Kıroba soyunda gorunmeyen bu durum, tum obadakileri derinden uzuyor Soyleniyorlar Obada erlik yufkalaştı mı? Yangınlık yanımızdan gecmezdi N'oluyor torelerediyor kimisi; kimi de Koylu kancığı gocebeye gerekmez Carığı cayda kalır koy kızınındiye karşı cıkıyor Sonunda Oba Beyi'nin amcası kalkıyor ayağa Ağır ağır, tane tane konuşuyor Obaya antlıyız Suyun akıntısına gidelim Bunu bilip, bunu hayır belleyelim Bey'imizi isteğiyle everelim Obanın ayağı bağdan kurtulsundeyince herkes boyun eğiyor Kimse karşı cıkmıyor Kıroba Aşireti'ne ilk kez yabandan bin kızın gelmesi, boylece kabul ediliyor obada
Anası, haberi Beye ulaştırınca cok seviniyor Bey Seviniyor da tez elden koy imamına haber salıp, cağınıyor Fadime'nin istenmesi, duğun, nişan işini imamsa bırakıyor Bey