Bel ve Sırt Ağrısının Nedenleri Nelerdir?
Bel Ağrısı, Sırt Ağrısının Nedenleri, Siyatik Ağrıları Nedenleri
Bel ağrısına neden olan faktörler nelerdir?
Bun*lar çoktur, ancak aşağıda anlatılanlar en yaygın olan*larıdır.
Yorgunluk ve şişmanlık: Özellikle yüksek topuk*lu ayakkabılarla uzun süre ayakta durmak, bel ve sırt yorgunluğuna neden olabilir. Şişmanlık bu ağrıları da*ha da artırır; 18 kilo veya daha fazlasını taşımak her tür bel ağrısına neden olabilir. Oysa birçok insanın 5 kilogramdan 23 kilograma kadar vücudunda fazla*dan yağ taşıdığı görülür. Doktora, "21'inci yaş günü*mü kutlarken sadece 57 kiloydum, şimdi 89 kiloyum, her çocuk doğurduğumda 5 kg. alıyorum" diyen in*sanın omurgası, aslında 21'inci yaş gününü kutlar*ken sahip olduğu omurganın tamamen aynıdır. Ama şimdi etrafını gereksiz ve fazladan bir ağırlık sarmış*latır. Destek aynı, ama desteklenen dokular hatırı sa*yılır ölçüde artmıştır.Ayrıca, sağlığı yerinde olmayan kişiler, sağlıklı ve kuvvetli kişilere oranla daha çabuk yorulurlar. Ane*mi (kansızlık),diğer ağrılar, üzüntü, depresyon, kro*nik enfeksiyonlar, varisli damarlar ve hatta basur ke*yif bozucu ve genel sağlığımızı azaltıcı faktörler olup, vücudun yorgun düşmesine ve bel ağrılarının başla*masına neden olabilirler. Yorgunluktan bitkin kadın veya erkeğin, ağrıya ve acıya karşı koymaya daha az gücü vardır ve çabucak dayanıklılığını kaybeder. Üzüntü ve mutsuzluk yükü altındaki insanların da problemi aynıdır. Bu faktörlerin sonuncusu için aşa*ğıya bakın.
Depresyon: Keder acıyı ve ağrıyı artırabilir ama depresyon kendiliğinden kronik bel ağrısı ile ilişkili*dir ve sebebi bile olabilir. Depresyon keyif bozucu*dur. Aşırı yorgunluğa neden olur, onu artırır ve hatta ağrı kesici ilaçların etkisini bile azaltır. Hepimiz sık sık ufak ağrı ve acılar çekeriz. Küçük nahoş duygu*lar, çıkış noktasında zaten yok edilir ve hissedilmez, özellikle akıl meşgul ve rahatsa. Ama depresyon du*rumunda, üzüntü, endişe, hoşnutsuzluk ve mutsuz*luk gibi duygular ortaya çıkar ve kuvvet kazanır. Ya*ni ufak tefek tatsızlıklar ağrılara dönüşür.Bu durum özellikle bel ağrıları için doğrudur. Bir psikiyatri kliniğine tedavi için devam eden depresyon-lu hastalar üzerine yapılan bir Amerikan araştırma*sında, hastaların yaklaşık yarısı, başlangıçta roma*tizmadan şikâyet etmişlerdir. Bu şikâyetler aslında geçirdikleri depresyondan ileri geliyor, hatta onun bir parçasıydı ve çoğu da bel ağrısı türündendi. Her kro*nik şikâyette, ağrı veya sancı, her tür faktörlerin bir karışımıdır. Ağrının ne anlama gelebileceği, ne kadar süreceği, ne kadar süre sizi işinizden alıkoyacağı v.s. hakkındaki gerçek korku, halsizlik, uykusuzluk, üzün*tü, korku ve bel ağrıları istisna teşkil etmezler. As*lında bel ağrıları, hayatta çok sık rastlanan ve içeriği çok değişik şeyler ihtiva eden karışık ağrılara güzel bir örnek teşkil ederler.
Omurgadaki eklem, bağ ve kemik üzerine meyda*na gelen yaralar ve zorlamalar: Bunlar birkaç saat*te ve günde geçen ağrılara neden olurlar, ancak ba*zen bu ağrılar uzun sürebilir. "Spinal osteoarthritis" (omurgadaki dejeneratif değişiklikler) denen hasta*lık, günlük hayatın getirdiği ufak zedelenmelerden ve yaşlılık nedeniyle artış gösterir. Disk kaymaları, kı*rıklar ve çıkıklar gibi birçok zedelenmeler, bu artışa önemli ölçüde yardımcı olurlar. Büyük zedelenmeler büyük olasılıkla kronik ve uzun süreli bel ağrılarına neden olurlar, ama her zaman değil, bazen önemsen*meyen ufak zedelenmeler her şeyin başlangıcı kabul edilmelidir.
Hastalıklar: Bel ağrılarının başka birçok nedeni vardır. Günümüzde, eskiye göre bunların daha az olu*şu sevindirici bir durumdur. Örneğin "tüberküloz" (ve*rem) ve diğer belkemiği enfeksiyonları. "Spondilit ankilozu" gibi bazı arterit (eklem iltihabı)ler, omur*ga, boyun ve bazen de kalçanın acıyarak sertleşme*sine neden olurlar. Bu bozukluk genellikle hasta ço*ğu kez erkek, 18-20 yaşlarındayken başlar. Ancak bu, bel ağrısının çok yaygın nedenlerinden biri değildir. Paget hastalığı, genellikle omurga, kafatası ve bacak kemiklerinin bazı yerlerde kalınlaştığı, bazı yerlerde inceldiği bir başka bozukluktur. Etkilenmiş kemiğin röntgeninde, bozuk düzenin karakteristik değişiklik*leri görülür. Paget hastalığı genellikle ağrıya neden olmaz ve tedavi edilmeden kendi halinde bırakılabilir. Ancak bazı vakalarda, kemikteki ufak ezik ve çat*laklar yüzünden sancı nöbetleri olabilir. "Osteoporoz" yani omurgadaki kemik dokularının in*celmesi, daha ziyade menopozdan sonra kadınlarda ve yaşlılarda görülür. Bazı insanlarda hiç ağrı yapmaz, bazılarında ise haftalarca sürebilecek korkunç ağrı*lara neden olur. Nedeni omurgadaki ezik ve kırık ke*miklerdir. Bu hastalıkta kemikler basık bir çiviyi an*dırır. Tedavi edilince ağrı yok olur.
Uzun süreli hareketsizlik: Uzun süreli hareketsiz*lik özellikle eğer omurga daha önce zedelenmişse ve özellikle omurga uzun süre doğal olmayan veya zor*lanmış bir pozisyonda tutulmuşsa bel ağrılarına ne*den olabilir. Bu duruma örnekler şunlardır: Anormal ve kasılmış bir pozisyonda uzun süreli araba yolcu*lukları, yine uzun süre sere serpe uygun olmayan san*dalyelerde oturmalar (bel ağrılarından çok çekmiş İn*giliz şairi Alexander Pope bu durumu, "Çok rahat bir sandalyenin işkence aletinde gerilmiş" sözleriyle an*latır. Sürekli gergin veya hantal pozisyonlar (televiz*yon seyircilerinin ve briç oynayanların bel ağrıları).Birkaç yıl önce, sıcak ve nemli bir günde, Avust*ralya'nın Brislane kentinde, bel ağrıları üzerine bir konferans vermeye hazırlanırken, bütün slaytları ye*re düşürdüm. Bir gün sonraki konferans için çömelip onları toplamam, ayırmam ve uygun sıraya koy*mam iki saatimi aldı, ama hemen sonra başlayan bel ağrım 10 gün sürdü. Ertesi günü dinleyicilerin güç bela hareket edebilen bir adamın nasıl cesaret edip de kendilerine bel ağrıları üzerine konferans verdiği*ni merak etmiş olmaları gerekir. Başka bir vesileyle, bir hafta sonu tatili için yanında kaldığım erkek kar*deşim, pazar sabahı keyfimce yatakta yatıp dinlen*memi ve pazar gazetelerini okumamı söyledi. "Deği*şiklik olsun diye kalkma, yat. İyi gelir" dedi. Yatakta 2 saat beş yastığa dayanarak gazeteleri hantal han*tal karıştırmam sonucu meydana gelen bel ağrısı, be*ni öbür haftanın sonuna dek yatakta bıraktı. Bel ke*miğini anormal ve eğik bir durumda tutan yumuşak ve çökük bir yatak, daha önce var olan bir ağrının şid*detlenmesine veya yeni bir ağrının başlamasına bel*ki neden olabilecek en sık rastlanan sebeplerden bi*ridir. Birkaç kez tatil için evden uzakken, böyle çö*kük otel yatağından kalkıp yerde uyuduğum olmuş*tur. Hiç olmazsa yer sağlam ve düzdü, son derece de rahat.
Bel Ağrısı Tanısı ve Teşhisi
Tanı, hekim tarafından konulur. Hekimlik dı*şında hiçbir meslek grubunun tanı koyma yetki ve becerisi yoktur. Hastanın yakınmaları, ağrının özelliği ve klinik muayene bulguları tanı için önemli bilgiler verir. İlk aşa*mada ağrının mekanik nedenlerle mi, yoksa çok daha cid*di olabilen diğer nedenlerden mi kaynaklandığını ayırt et*mek önemlidir. Muayenede sadece beli değil, tüm omurga*yı, hatta vücudu birlikte değerlendirmek gerekir. Fizik mu*ayeneden sonra gerekliyse röntgen, kan tetkikleri ve daha ileri tetkikler istenir.
"Ağrının özelliği" kavramı, Bel Ağrı
Ağrının özelliği mekanik ve mekanik olmayan bel ağrı*sını ayırt etmede önemlidir. Mekanik bel ağrısında ağrı hareket etmekle, kullanımla artar, istirahatla azalır. Meka*nik olmayan bel ağrısında ise istirahatla artan, gece uyku*dan uyandıran ağrı ve sabah tutukluğu ön plandadır. Eğer mekanik kaynaklı bir ağrı düşünülüyorsa, nedenler çok çeşitli olsa da tedavi yaklaşımları birbirine çok benzerdir.
Bel hastalıkları muayenesinde hangi aşamalar izlenir?
Muayenede belde ağrılı bölgeler araştırılır. Bel hareket*liliği değerlendirilir. Sinir sistemi muayenesinde kas gücü, duyu ve reflekslere bakılır. Böylece sorunun nedeni anlaşıl*maya çalışılır. Belin muayenesi yanında sırt, boyun, kollar ve bacaklar da muayene edilmelidir.
Muayene sırasında röntgen filmi ne zaman istenir?
İlk ağrılı atakta hemen röntgen çekilmesi gerekli değil*dir. Mekanik özellikli ağrıda tedaviye rağmen iyileşme yoksa ya da tekrarlama varsa veya ciddi hastalıklardan şüpheleniliyorsa röntgen ve gerektiğinde diğer tetkikler is*tenir. Gereksiz film çekimlerinden, az da olsa radyasyon riski nedeniyle kaçınılmalıdır.
Röntgen filmi hekime hangi bilgileri verir?
Röntgen filmi nedenleri belirleme yönünden çok fazla bilgi vermez. Sadece kemiğin yapısıyla ilgili olan kireçlen*me, çökme gibi durumlar varsa veya doğuştan gelen anor*mal yapısal bir durum bulunuyorsa önem taşır.
Peki, bilgisayarlı tomografi ve MR hangi durumlarda istenir?
İleri tetkik olarak kabul edilen bilgisayarlı tomografi veya MR görüntüleme yöntemlerine, uygun tedaviye ce*vap vermeyen, tekrarlayan, sinire bası yapan durumlarda veya mekanik nedenler dışında ciddi bir hastalık düşünül*düğünde ve cerrahi tedavi planlandığında başvurulmalıdır. Pahalı olan bu tetkikler, maalesef gereğinden çok daha sık istenilmektedir.
Hatta bazen hasta muayene bile olmadan kendiliğin*den MR çektirerek hekime geliyor. Bazen de sadece MR'a bakılarak ameliyat önerilebiliyor. Oysa gereksiz MR isten*mesi hastaya yarar yerine zarar veren bazı sonuçlara yol açabilir.
Ne gibi zararlar doğurabilir?
Belin yapısındaki kas, disk, eklem gibi farklı elemanla*rın bir bütün olarak çalışması nedeniyle ağrının nereden, hangi yapıdan kaynaklandığını söylemek çoğu zaman mümkün değildir. Yapılan çalışmalarda bel ağrısı ile rönt*gen ve MR bulguları arasında doğrudan bir ilişki olmadığı kanıtlanmıştır.
Bir başka deyişle kişinin ağrısı ile fıtığı arasında ya da ağrı ile kireçlenme arasında doğrudan ilişki yoktur. 40 yaş sonrası hiç bel ağrısı olmayan kişilerin yarısına yakınında, röntgen ve MR'larda kireçlenme ve fıtık gibi anormal bul*gular saptanmıştır. Ciddi bel ağrısı çekenlerde röntgen ve MR'da bir bozukluk bulunamayabilir. Bunun için hastaya gerekli açıklama yapmadan sadece tanı söylemek hastalığı etiketlemektir. Bu da hastaya zarar verebilir.
Hastaya, "Ağrınızın nedeni bel fıtığı" denmemeli''
Etiketlemek tam olarak ne demektir ve hastaya nasıl bir zarar verir?
Ağrıyı etiketlemek hastaya ağrının nereden, hangi ya*pılardan kaynaklanabileceğini, omurgada bir yapıdaki sorunun diğer yapıları da etkileyebileceğini açıklamadan tanıyı söylemektir. "Sizin bel fıtığınız var", "Ağrınızın ne*deni fıtıktır" gibi. Oysa kas zorlanmasında, kasılmasında, komşu eklemler, hatta siyatik siniri etkilenerek bel fıtığına benzer yakınmalar görülebilir veya bel fıtığı kasları ve ek*lemleri de etkileyebilir. Hastaya doğrudan, "Ağrınızın ne*deni, fıtığınız" derseniz, hasta hiç iyileşmeyecekmiş hissi*ne kapılabilir. Veya iyileştikten sonra herhangi bir dö*nemde oluşacak bel ağrısının kaynağını bel fıtığı olarak değerlendirilebilir.
Peki, teşhis netleştiğinde nasıl bir tedavi uygulanıyor?
Tedavinin amacı ağrıyı ve tekrarlamayı azaltmak, aktif yaşama ve işe dönüşü sağlamaktır. Ağrıyı azaltmak için is*tirahat, ilaçlar, fizik tedavi, korseler gibi çok sayıda yön*tem vardır. Bu yöntemlerin arasında etkinlik yönünden be*lirgin bir farklılık yoktur. Tedavide kalıcı etkinliği olan yöntemler, beli ve vücudu doğru kullanma ve egzersizlerdir.
Bel Ağrısı, Sırt Ağrısının Nedenleri, Siyatik Ağrıları Nedenleri
Bel ağrısına neden olan faktörler nelerdir?
Bun*lar çoktur, ancak aşağıda anlatılanlar en yaygın olan*larıdır.
Yorgunluk ve şişmanlık: Özellikle yüksek topuk*lu ayakkabılarla uzun süre ayakta durmak, bel ve sırt yorgunluğuna neden olabilir. Şişmanlık bu ağrıları da*ha da artırır; 18 kilo veya daha fazlasını taşımak her tür bel ağrısına neden olabilir. Oysa birçok insanın 5 kilogramdan 23 kilograma kadar vücudunda fazla*dan yağ taşıdığı görülür. Doktora, "21'inci yaş günü*mü kutlarken sadece 57 kiloydum, şimdi 89 kiloyum, her çocuk doğurduğumda 5 kg. alıyorum" diyen in*sanın omurgası, aslında 21'inci yaş gününü kutlar*ken sahip olduğu omurganın tamamen aynıdır. Ama şimdi etrafını gereksiz ve fazladan bir ağırlık sarmış*latır. Destek aynı, ama desteklenen dokular hatırı sa*yılır ölçüde artmıştır.Ayrıca, sağlığı yerinde olmayan kişiler, sağlıklı ve kuvvetli kişilere oranla daha çabuk yorulurlar. Ane*mi (kansızlık),diğer ağrılar, üzüntü, depresyon, kro*nik enfeksiyonlar, varisli damarlar ve hatta basur ke*yif bozucu ve genel sağlığımızı azaltıcı faktörler olup, vücudun yorgun düşmesine ve bel ağrılarının başla*masına neden olabilirler. Yorgunluktan bitkin kadın veya erkeğin, ağrıya ve acıya karşı koymaya daha az gücü vardır ve çabucak dayanıklılığını kaybeder. Üzüntü ve mutsuzluk yükü altındaki insanların da problemi aynıdır. Bu faktörlerin sonuncusu için aşa*ğıya bakın.
Depresyon: Keder acıyı ve ağrıyı artırabilir ama depresyon kendiliğinden kronik bel ağrısı ile ilişkili*dir ve sebebi bile olabilir. Depresyon keyif bozucu*dur. Aşırı yorgunluğa neden olur, onu artırır ve hatta ağrı kesici ilaçların etkisini bile azaltır. Hepimiz sık sık ufak ağrı ve acılar çekeriz. Küçük nahoş duygu*lar, çıkış noktasında zaten yok edilir ve hissedilmez, özellikle akıl meşgul ve rahatsa. Ama depresyon du*rumunda, üzüntü, endişe, hoşnutsuzluk ve mutsuz*luk gibi duygular ortaya çıkar ve kuvvet kazanır. Ya*ni ufak tefek tatsızlıklar ağrılara dönüşür.Bu durum özellikle bel ağrıları için doğrudur. Bir psikiyatri kliniğine tedavi için devam eden depresyon-lu hastalar üzerine yapılan bir Amerikan araştırma*sında, hastaların yaklaşık yarısı, başlangıçta roma*tizmadan şikâyet etmişlerdir. Bu şikâyetler aslında geçirdikleri depresyondan ileri geliyor, hatta onun bir parçasıydı ve çoğu da bel ağrısı türündendi. Her kro*nik şikâyette, ağrı veya sancı, her tür faktörlerin bir karışımıdır. Ağrının ne anlama gelebileceği, ne kadar süreceği, ne kadar süre sizi işinizden alıkoyacağı v.s. hakkındaki gerçek korku, halsizlik, uykusuzluk, üzün*tü, korku ve bel ağrıları istisna teşkil etmezler. As*lında bel ağrıları, hayatta çok sık rastlanan ve içeriği çok değişik şeyler ihtiva eden karışık ağrılara güzel bir örnek teşkil ederler.
Omurgadaki eklem, bağ ve kemik üzerine meyda*na gelen yaralar ve zorlamalar: Bunlar birkaç saat*te ve günde geçen ağrılara neden olurlar, ancak ba*zen bu ağrılar uzun sürebilir. "Spinal osteoarthritis" (omurgadaki dejeneratif değişiklikler) denen hasta*lık, günlük hayatın getirdiği ufak zedelenmelerden ve yaşlılık nedeniyle artış gösterir. Disk kaymaları, kı*rıklar ve çıkıklar gibi birçok zedelenmeler, bu artışa önemli ölçüde yardımcı olurlar. Büyük zedelenmeler büyük olasılıkla kronik ve uzun süreli bel ağrılarına neden olurlar, ama her zaman değil, bazen önemsen*meyen ufak zedelenmeler her şeyin başlangıcı kabul edilmelidir.
Hastalıklar: Bel ağrılarının başka birçok nedeni vardır. Günümüzde, eskiye göre bunların daha az olu*şu sevindirici bir durumdur. Örneğin "tüberküloz" (ve*rem) ve diğer belkemiği enfeksiyonları. "Spondilit ankilozu" gibi bazı arterit (eklem iltihabı)ler, omur*ga, boyun ve bazen de kalçanın acıyarak sertleşme*sine neden olurlar. Bu bozukluk genellikle hasta ço*ğu kez erkek, 18-20 yaşlarındayken başlar. Ancak bu, bel ağrısının çok yaygın nedenlerinden biri değildir. Paget hastalığı, genellikle omurga, kafatası ve bacak kemiklerinin bazı yerlerde kalınlaştığı, bazı yerlerde inceldiği bir başka bozukluktur. Etkilenmiş kemiğin röntgeninde, bozuk düzenin karakteristik değişiklik*leri görülür. Paget hastalığı genellikle ağrıya neden olmaz ve tedavi edilmeden kendi halinde bırakılabilir. Ancak bazı vakalarda, kemikteki ufak ezik ve çat*laklar yüzünden sancı nöbetleri olabilir. "Osteoporoz" yani omurgadaki kemik dokularının in*celmesi, daha ziyade menopozdan sonra kadınlarda ve yaşlılarda görülür. Bazı insanlarda hiç ağrı yapmaz, bazılarında ise haftalarca sürebilecek korkunç ağrı*lara neden olur. Nedeni omurgadaki ezik ve kırık ke*miklerdir. Bu hastalıkta kemikler basık bir çiviyi an*dırır. Tedavi edilince ağrı yok olur.
Uzun süreli hareketsizlik: Uzun süreli hareketsiz*lik özellikle eğer omurga daha önce zedelenmişse ve özellikle omurga uzun süre doğal olmayan veya zor*lanmış bir pozisyonda tutulmuşsa bel ağrılarına ne*den olabilir. Bu duruma örnekler şunlardır: Anormal ve kasılmış bir pozisyonda uzun süreli araba yolcu*lukları, yine uzun süre sere serpe uygun olmayan san*dalyelerde oturmalar (bel ağrılarından çok çekmiş İn*giliz şairi Alexander Pope bu durumu, "Çok rahat bir sandalyenin işkence aletinde gerilmiş" sözleriyle an*latır. Sürekli gergin veya hantal pozisyonlar (televiz*yon seyircilerinin ve briç oynayanların bel ağrıları).Birkaç yıl önce, sıcak ve nemli bir günde, Avust*ralya'nın Brislane kentinde, bel ağrıları üzerine bir konferans vermeye hazırlanırken, bütün slaytları ye*re düşürdüm. Bir gün sonraki konferans için çömelip onları toplamam, ayırmam ve uygun sıraya koy*mam iki saatimi aldı, ama hemen sonra başlayan bel ağrım 10 gün sürdü. Ertesi günü dinleyicilerin güç bela hareket edebilen bir adamın nasıl cesaret edip de kendilerine bel ağrıları üzerine konferans verdiği*ni merak etmiş olmaları gerekir. Başka bir vesileyle, bir hafta sonu tatili için yanında kaldığım erkek kar*deşim, pazar sabahı keyfimce yatakta yatıp dinlen*memi ve pazar gazetelerini okumamı söyledi. "Deği*şiklik olsun diye kalkma, yat. İyi gelir" dedi. Yatakta 2 saat beş yastığa dayanarak gazeteleri hantal han*tal karıştırmam sonucu meydana gelen bel ağrısı, be*ni öbür haftanın sonuna dek yatakta bıraktı. Bel ke*miğini anormal ve eğik bir durumda tutan yumuşak ve çökük bir yatak, daha önce var olan bir ağrının şid*detlenmesine veya yeni bir ağrının başlamasına bel*ki neden olabilecek en sık rastlanan sebeplerden bi*ridir. Birkaç kez tatil için evden uzakken, böyle çö*kük otel yatağından kalkıp yerde uyuduğum olmuş*tur. Hiç olmazsa yer sağlam ve düzdü, son derece de rahat.
Bel Ağrısı Tanısı ve Teşhisi
Tanı, hekim tarafından konulur. Hekimlik dı*şında hiçbir meslek grubunun tanı koyma yetki ve becerisi yoktur. Hastanın yakınmaları, ağrının özelliği ve klinik muayene bulguları tanı için önemli bilgiler verir. İlk aşa*mada ağrının mekanik nedenlerle mi, yoksa çok daha cid*di olabilen diğer nedenlerden mi kaynaklandığını ayırt et*mek önemlidir. Muayenede sadece beli değil, tüm omurga*yı, hatta vücudu birlikte değerlendirmek gerekir. Fizik mu*ayeneden sonra gerekliyse röntgen, kan tetkikleri ve daha ileri tetkikler istenir.
"Ağrının özelliği" kavramı, Bel Ağrı
Ağrının özelliği mekanik ve mekanik olmayan bel ağrı*sını ayırt etmede önemlidir. Mekanik bel ağrısında ağrı hareket etmekle, kullanımla artar, istirahatla azalır. Meka*nik olmayan bel ağrısında ise istirahatla artan, gece uyku*dan uyandıran ağrı ve sabah tutukluğu ön plandadır. Eğer mekanik kaynaklı bir ağrı düşünülüyorsa, nedenler çok çeşitli olsa da tedavi yaklaşımları birbirine çok benzerdir.
Bel hastalıkları muayenesinde hangi aşamalar izlenir?
Muayenede belde ağrılı bölgeler araştırılır. Bel hareket*liliği değerlendirilir. Sinir sistemi muayenesinde kas gücü, duyu ve reflekslere bakılır. Böylece sorunun nedeni anlaşıl*maya çalışılır. Belin muayenesi yanında sırt, boyun, kollar ve bacaklar da muayene edilmelidir.
Muayene sırasında röntgen filmi ne zaman istenir?
İlk ağrılı atakta hemen röntgen çekilmesi gerekli değil*dir. Mekanik özellikli ağrıda tedaviye rağmen iyileşme yoksa ya da tekrarlama varsa veya ciddi hastalıklardan şüpheleniliyorsa röntgen ve gerektiğinde diğer tetkikler is*tenir. Gereksiz film çekimlerinden, az da olsa radyasyon riski nedeniyle kaçınılmalıdır.
Röntgen filmi hekime hangi bilgileri verir?
Röntgen filmi nedenleri belirleme yönünden çok fazla bilgi vermez. Sadece kemiğin yapısıyla ilgili olan kireçlen*me, çökme gibi durumlar varsa veya doğuştan gelen anor*mal yapısal bir durum bulunuyorsa önem taşır.
Peki, bilgisayarlı tomografi ve MR hangi durumlarda istenir?
İleri tetkik olarak kabul edilen bilgisayarlı tomografi veya MR görüntüleme yöntemlerine, uygun tedaviye ce*vap vermeyen, tekrarlayan, sinire bası yapan durumlarda veya mekanik nedenler dışında ciddi bir hastalık düşünül*düğünde ve cerrahi tedavi planlandığında başvurulmalıdır. Pahalı olan bu tetkikler, maalesef gereğinden çok daha sık istenilmektedir.
Hatta bazen hasta muayene bile olmadan kendiliğin*den MR çektirerek hekime geliyor. Bazen de sadece MR'a bakılarak ameliyat önerilebiliyor. Oysa gereksiz MR isten*mesi hastaya yarar yerine zarar veren bazı sonuçlara yol açabilir.
Ne gibi zararlar doğurabilir?
Belin yapısındaki kas, disk, eklem gibi farklı elemanla*rın bir bütün olarak çalışması nedeniyle ağrının nereden, hangi yapıdan kaynaklandığını söylemek çoğu zaman mümkün değildir. Yapılan çalışmalarda bel ağrısı ile rönt*gen ve MR bulguları arasında doğrudan bir ilişki olmadığı kanıtlanmıştır.
Bir başka deyişle kişinin ağrısı ile fıtığı arasında ya da ağrı ile kireçlenme arasında doğrudan ilişki yoktur. 40 yaş sonrası hiç bel ağrısı olmayan kişilerin yarısına yakınında, röntgen ve MR'larda kireçlenme ve fıtık gibi anormal bul*gular saptanmıştır. Ciddi bel ağrısı çekenlerde röntgen ve MR'da bir bozukluk bulunamayabilir. Bunun için hastaya gerekli açıklama yapmadan sadece tanı söylemek hastalığı etiketlemektir. Bu da hastaya zarar verebilir.
Hastaya, "Ağrınızın nedeni bel fıtığı" denmemeli''
Etiketlemek tam olarak ne demektir ve hastaya nasıl bir zarar verir?
Ağrıyı etiketlemek hastaya ağrının nereden, hangi ya*pılardan kaynaklanabileceğini, omurgada bir yapıdaki sorunun diğer yapıları da etkileyebileceğini açıklamadan tanıyı söylemektir. "Sizin bel fıtığınız var", "Ağrınızın ne*deni fıtıktır" gibi. Oysa kas zorlanmasında, kasılmasında, komşu eklemler, hatta siyatik siniri etkilenerek bel fıtığına benzer yakınmalar görülebilir veya bel fıtığı kasları ve ek*lemleri de etkileyebilir. Hastaya doğrudan, "Ağrınızın ne*deni, fıtığınız" derseniz, hasta hiç iyileşmeyecekmiş hissi*ne kapılabilir. Veya iyileştikten sonra herhangi bir dö*nemde oluşacak bel ağrısının kaynağını bel fıtığı olarak değerlendirilebilir.
Peki, teşhis netleştiğinde nasıl bir tedavi uygulanıyor?
Tedavinin amacı ağrıyı ve tekrarlamayı azaltmak, aktif yaşama ve işe dönüşü sağlamaktır. Ağrıyı azaltmak için is*tirahat, ilaçlar, fizik tedavi, korseler gibi çok sayıda yön*tem vardır. Bu yöntemlerin arasında etkinlik yönünden be*lirgin bir farklılık yoktur. Tedavide kalıcı etkinliği olan yöntemler, beli ve vücudu doğru kullanma ve egzersizlerdir.