Benim dünyama hoşgeldiniz. Ben bir çoçuğum. Sizinle bir şey paylaşmak istiyorum. Biliyor musunuz bazen annemi anlamakta zorlanıyorum. Evet bu size tuaf gelebilir ama benim içinde çok karmaşık bir durum. Bazen onu çok mutlu, bana karşı çok ilgili hatta tüm dünyaları ayaklarıma serecekmiş gibi hissediyorum. O zaman diyorum ki evet evet o beni çok seviyor ama bazen öyle zaman oluyor ki sanki tüm kara bulutlar üstüne çökmüş, her şeyden kopmuş, beni unutmuş şekilde buluyorum onu. Sanki aramızda hiç bağ yokmuş gibi. Bu seferde beni sevmiyor mu aceba diyorum?
Evet hepimiz hayatımızda iniş çıkışlar yaşarız. Kimi zaman üzülür bir süre hiçbir şey yapmadan durmak ister, kimi zaman çok sevinir tüm sevincimizi paylaşmak için ordan oraya zıplayabiliriz. İnsanoğlu olarak zıt kutupları bir arada yaşamak normaldir. Ama bazı bireyler bu siyah beyazları, enerji patlamalarını çok yoğun şekilde yaşayıp, üzgün durumlarda da en diplere girip bir süre orda kalıp hayatlarındaki işlevselliklerini aksatabilir. Nesimi’nin deyişi ile "Kâh çıkarız gökyüzüne seyrederiz çoşkuyla âlemî, kâh çakılırız yeryüzüne, seyreder alayla âlem bizi,". Şiirlerin bile tercüman olduğu bu duygular bilimsel olarak bipolar bozukluk olarak açıklanır. Bu iniş çıkışlar bu tanıya sahip bireyler için zorlayıcıdır. Bu sadece kendileri için zor bir durum değil ayrıca onlarla beraber yaşayan insanlar içinde zordur. Özellikle çocuklar için bipolar ebeveyne sahip olmak farklıdır. Çünkü çoçuklar ebeveynlerindeki duygu durumunda alışılmadık ve ölçüsüz değişimlerin sebebini anlamakta zorluk çekebilir, ona farklı anlamlar yükleyebilir ya da hem kendi hem de ebevynleri için endişe duyabilir. Bu yüzden bir çok bipolar hasta çocuk sahibi olacakları zaman kafasında bir çok soru işareti taşır (acaba çocuk sahibi olmalımıyım?, olursam bu durum çocucuğumu nasıl etkiler?) ya da çocuk sahibi olup daha sonra bu durum ile yüzleşenler olabilir. Anne olarak çocukları için en iyisini düşünen bu bireyler bu durumda çocuklarımı nasıl korumalıyı mı düşünürler. Peki bu durumda çoçuklar için ne tarz koruyucu faktörler oluşturulabilir?
-
Bebeğin anne ile iletşimi doğduğundan itibaren başlar ve bu iletişim temel gerksinimlere dayalıdır (çocuğu emzirmesi, kuçağına alması, altını temizlemesi, uyutması vb). Tabiki de sadece fiziksel gereksinimlerin karşılanması değil aynı zamanda bebekler duygusal sıcaklık beklerler,örneğin, okşanma gibi. Bebek hem fiziksel hem duygusal ihtiyaçlarını karşılayan kişi ile arasında sağlıklı bir bağ geliştirir. Bu tanıyı alan kişiler depresif ruh halindeyken çocuklarını ihmal edebilir. Bunun için alternatif bir bakım verenin olması, baba ya da anneanne gibi onların bu süreçte ihtiyaçlarını karşılamasına yardım edebilir ve ilgisiz kalmalarını engelleyebilir. -
Çocukları daha sonraki aşamalarda hastalık hakkında bilgilendirerek ebeveynlerinin davranışlarını anlamalarını sağlayabiliriz. Bunu görsel materyaller kullanılarak basit terimler ile açıklayabiliriz. Örneğin gökkuşağı onlar için güzel bir meteryal olabilir. Yağmur ebeveynlerin mutsuz ruh modu, güneş oların mutlu olan tarafları, gökkuşağı bizim olmasını istediğimiz denge durumdur. Bunları onlara renkli kartonlar oluşturarak ya da onlarla beraber çizim yaparak anlatabiliriz ve böylece onların anlamaları ve sentez yapmalarını kolaylaştırabiliriz. -
Çocuğa baş etme yöntemlerini öğretebiliriz, örneğin, annenin iyileşmesini bekleme gibi. -
Aile üyeleri, arkadaşlar, öğretmenler, danışmanlar gibi güçlü sosyal destek ağları oluşturarak iletişim becerileri ve problem çözme yeteneklerini güçlendirerek psikolojik sağlamlıklarını artırabiliriz.