Hastanın ameliyat öncesi çekilen Bilgisayarlı Dimağ Tomografisi (BT) ve Manyetik Rezonans (MR) manzaralarının ameliyat odasında canlı olarak, Nöronavigasyon sistemi ismindeki hususî bir bilgisayar sistemine aktarılması; gerekli koordinatlar belirlenerek hastanın gaye organının (beyin, omurilik, omurga gibi) 3 boyutlu yapısının sanal ortamda tekrar oluşturulması ve hastaya yapılacak teşebbüsün bu ortamda planlanması akabinde çok şahsi aletler sayesinde; cerrahın o an dimağın neresine dokunmakta olduğunun ekranlarda görülebilmesi; tıpkı denizcilikte uydu yardımıyla cephe bulma ‘Navigasyon' sistemi olan GPS (General Positioning System- Global konumlandırma sistemi) üzere artık yaygın olarak dimağ cerrahisi ameliyatı için de kullanılmaktadır. Uçsuz bucaksız denizde bu sistem yardımıyla rotada en ufak bir sapma olmadan istenilen konuma ulaşıldığı üzere, Nöronavigasyon sistemi de dimağ cerrahlarının uydusu olarak ameliyatlarda en yanlışsız yolun bulunmasını sağlamakta ve gereksiz doku hasarlarını engellemektedir. Münhasıran metastatik yani vücuttaki kanserin beyefendisine yayılması sonucu ortaya çıkan çok sayıdaki küçük tümörlerin hepsinin birden inançlı bir halde çıkarılması da, bu sistem sayesinde artık mümkün olmakta ve hastanın hayat müddeti besbelli halde uzamaktadır.
Ultrasonik aspiratör cihazı ile, dimağ ameliyatı sırasında yalnızca temas ettiği yüzey üzerinde tesirli olan ses dalgaları sayesinde; yalnızca tümör dokusunun parçalanması, lakin sıradan dimağ dokusuna ve damarlara zarar verilmemesi sağlanabilmektedir. Bu cihaz sayesinde ameliyat mühleti kısalır, ameliyat sırasındaki kan kaybı azaltılır, komplikasyonlar azaltılır, binaenaleyh ameliyat sırasında ve sonrasında çıkabilecek sorunlar en aza indirilmiş olur.
Cerrahi sırasında kullanabildiğimiz yumuşak dokuları açan gelişmiş Bipolar Koter, kafatası kemiğini konumundan çıkaran çok yüksek devirde dönebilen elmas uçlu matkap ve testereler, tümörü çıkarma evresinde görme keskinliğimizi 40 kat artırabilen ve en gelişmiş istikrar sistemlerine sahip Ameliyat Mikroskobu, tekrar ayrıntılı görme gücümüzü artıran ileri teknoloji eseri dimağ endoskopları, ameliyat sırasında tümörü görüntülemekte kullanılan Ultrasonografi cihazları, yeniden ameliyat sırasında tümörün güzel huylu mu yoksa berbat huylu mu olduğunu anlamamızı sağlayan Frozen Section pratikleri, tümörü çıkardıktan sonra dimağ zarını kapamamıza yardımcı olan gelişmiş doku yapıştırıcılar, kafatası kemiğini noktasına geri koymamızı sağlayan titanyum vida ve plak sistemleri, cildi berrak ve süratli kapamamızı sağlayan stapler sistemleri, dimağ içindeki basıncı gerek ameliyat sırasında, gerekse ameliyat sonrasında mütemadi olarak ölçebilmemizi sağlayan kateter ve basınç ölçüm sistemi, ve tüm operasyon seyrinin DVD disklerine kaydedilip saklanabilmesini sağlayan görüntüleme teknikleri üzere çağdaş tıbbın en son gelişmeleri sayesinde günümüzde dimağ ameliyatı yüksek muvaffakiyet orantıları ile yapılabilmektedir.
Tümör tedavisinde ameliyattan sonra kemoterapi ve ışın tedavisi üzere imkanların muvaffakiyetle kullanılabilmesi ve bu biçimde ömrün uzatılabilmesi tümör dokusunun cerrah tarafından tümüyle çıkarılabilmesine bağlıdır. Artık günümüzde dimağ tümörleri hem tümüyle çıkarılabilmekte hem de hastaların ameliyattan sonraki bilinç durumları büsbütün düzeltilebilmektedir.
Ultrasonik aspiratör cihazı ile, dimağ ameliyatı sırasında yalnızca temas ettiği yüzey üzerinde tesirli olan ses dalgaları sayesinde; yalnızca tümör dokusunun parçalanması, lakin sıradan dimağ dokusuna ve damarlara zarar verilmemesi sağlanabilmektedir. Bu cihaz sayesinde ameliyat mühleti kısalır, ameliyat sırasındaki kan kaybı azaltılır, komplikasyonlar azaltılır, binaenaleyh ameliyat sırasında ve sonrasında çıkabilecek sorunlar en aza indirilmiş olur.
Cerrahi sırasında kullanabildiğimiz yumuşak dokuları açan gelişmiş Bipolar Koter, kafatası kemiğini konumundan çıkaran çok yüksek devirde dönebilen elmas uçlu matkap ve testereler, tümörü çıkarma evresinde görme keskinliğimizi 40 kat artırabilen ve en gelişmiş istikrar sistemlerine sahip Ameliyat Mikroskobu, tekrar ayrıntılı görme gücümüzü artıran ileri teknoloji eseri dimağ endoskopları, ameliyat sırasında tümörü görüntülemekte kullanılan Ultrasonografi cihazları, yeniden ameliyat sırasında tümörün güzel huylu mu yoksa berbat huylu mu olduğunu anlamamızı sağlayan Frozen Section pratikleri, tümörü çıkardıktan sonra dimağ zarını kapamamıza yardımcı olan gelişmiş doku yapıştırıcılar, kafatası kemiğini noktasına geri koymamızı sağlayan titanyum vida ve plak sistemleri, cildi berrak ve süratli kapamamızı sağlayan stapler sistemleri, dimağ içindeki basıncı gerek ameliyat sırasında, gerekse ameliyat sonrasında mütemadi olarak ölçebilmemizi sağlayan kateter ve basınç ölçüm sistemi, ve tüm operasyon seyrinin DVD disklerine kaydedilip saklanabilmesini sağlayan görüntüleme teknikleri üzere çağdaş tıbbın en son gelişmeleri sayesinde günümüzde dimağ ameliyatı yüksek muvaffakiyet orantıları ile yapılabilmektedir.
Tümör tedavisinde ameliyattan sonra kemoterapi ve ışın tedavisi üzere imkanların muvaffakiyetle kullanılabilmesi ve bu biçimde ömrün uzatılabilmesi tümör dokusunun cerrah tarafından tümüyle çıkarılabilmesine bağlıdır. Artık günümüzde dimağ tümörleri hem tümüyle çıkarılabilmekte hem de hastaların ameliyattan sonraki bilinç durumları büsbütün düzeltilebilmektedir.