Son Konu

Bir öğrencimin bana öğrettikleri‏

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
29
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Bir öğrencimin bana öğrettikleri‏ 1549297601 1549297601 birogrenciminbanaogrettikleri5c5867c959146birogrenciminbanaogrettikleri5c5867c959146 http:img132imageshackusimg132146571q80vatq5xfUid21549297601 1549297601 birogrenciminbanaogrettikleri5c5867ca787bebirogrenciminbanaogrettikleri5c5867ca787be http:img132imageshackusimg13271q80vatq51w357png Geneva, Arial, SansserifBir Öğrencimin Bana Öğrettikleri Geneva, Arial, SansserifKaliforniya'da Long Beach şehrindeki Eyalet Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak ders verirken, aynı sömestrde benim iki dersimi alan bir kız öğrencim dikkatimi çekmeye başlamıştı Geneva, Arial, SansserifBu genç bayanın şu özelliklerinin farkına varmıştım: Her şeyden önce fazla hoş bir kızdı; gözüm gayri ihtiyari ona gidiyordu İkinci olarak çok iyi bir öğrenciydi; bütün imtihan ve ödevlerde en yüksek notu o alıyordu Hem, çok hanımefendi, fazla nezih bir kişiliği vardı Geneva, Arial, SansserifBölümün bir pikniğinde kız öğrencimin nişanlısıyla tanıştım ve itiraf edeyim, birincil aklımdan geçen, Armudun iyisini ayılar yerdüşüncesi oldu Yukarıda özelliklerini saydığım o güzel kızın bana tanıştırdığı erkek, yirmi yediyirmi sekiz yaşlarında, saçı birazcık dökülmüş, kilolu denecek dek toplu, çirkin, kısa boylu biriydi Geneva, Arial, SansserifBu kişiye parası için yüz vermiş olabileceğini düşündüm sonradan öğrendim oysa, bu genç adamın mali gücü değil; diğer bir üniversitenin psikolojik danışmanlık bölümünde doktora öğrencisi olarak okula devam ediyor ve ileride akademisyen olarak kariyer yapıp profesör edinmek istiyor Acaba benim güzel öğrencim bu adamda ne bulmuştu? Bir hafta sonradan ders çıkışı koridorda öğrencimin yanında yaklaştım ve Sally adıyla anacağım öğrencimle aramızda şöyle bir söylev geçti: Sally, nişanlınla nasıl tanıştığınızı merak ediyorum? Bir kilise faaliyetinde benzer komitede çalıştık; o süre tanıdım kendisini Nesi seni etkiledi; hangi özelliklerini sevdin? Sally, bir Amerikalı olarak bu soruyu hiç beklemiyordu Amerikan kültüründe, bu tür sorular kişinin mahremiyetine tecavüz olarak kabul edildiğinden pek sorulmaz Amerikan kültürüne tarafından ben o anda Sally'nin mahremiyetine 'burnumu sokuyordum' Şaşkınlığı geçince fazla içten, gözlerinin içi gülerek, O şahane bir insan; o benim kahramanım! Ben ondan fazla şeyler öğrendimdedi O anda birincil hissettiğim şey kıskançlık duygusu oldu Güzel bir kadının erkeğine, Sen benim kahramanımsınduygusu içinde bakmasının erkeğe verilmiş en büyük hediye olduğunu hissettim ve anladım Bu hediyeyi, hayatım baştan başa hiç almadığımı biliyordum ve o kişiyi kıskandım Nasıl yani?dedim Frank bir yetimhanede büyümüş Yetim olmanın ne demek olduğunu bildiği için, üniversite öğrencisi olunca, yetimhaneden iki çocuğa ağabeylik yapma kararı almış Haftada on saatini onlara ayırıyor; onlarla buluşup oynuyor, kitap okuyor, onları müzeye götürüyor Onların iyi gelişmesi için elinden geleni yapıyor Biri ameliyat oldu, hastanede yatıyor ve Frank acilen akşamları hastanede kalıyor, geceleri ona bakıyor Yüzüme tokat yemiş gibi oldum Utandım Kendime kızdım Ben iddiaya göre en yüksek eğitim düzeyine gelmiş biriydim ve karşımdakini hala dış belli ki yargılıyor ve onu ayıolarak görüyordum İçimdeki pislikten utandım Bir zaman sonradan Sally'nin içinde yetiştiği aile ortamını merak etmeye başladım Şöyle bir mantık yürüttüm: o adama baktığım süre ben neden, 'Armudun iyisini ayılar yer' diye düşündüm? Çünkü ben, içinde yetiştiğim ortamda çoğu kez bu benzetmeyi duyarak büyümüştüm İçinde yetiştiğim ortam beni nasıl etkilemişse, Sally'nin içinde yetiştiği etraf da onu pek etkilemiş olmalıydı Birkaç hafta daha sonra Sally'e, ailesinin nerede oturduğunu sordum Los Angeles'in üç yüz elli km kuzeyindeki bir kasabada oturuyorlarmış Onun ailesiyle tanışmak istediğimi, bunu olası olup olamayacağını sordum Kendilerine bir sorayım, eminim sizinle tanışmak isteyeceklerdir,dedi ve iki gün daha sonra, Ailemle konuştum; sizinle tanışmaktan mutlu olacaklarını söylediler,dedi Dörtbeş hafta sonra San Francisco'ya gidecektim, Sally'nin ailesinin yaşadığı kasaba yolumun üstündeydi, onlara uğrayabilir, onlarla tanıştıktan sonra yoluma devam edebilirdim Bu planımı Sally'e söylediğimde Sally, O gün ben de aileme gidecektim; isterseniz beraber gidebiliriz,dedi Ailesine haber verdi Onlar da sabahleyin kahvaltısına gelmemizi söylemişler Long Beach'ten sabahın altısında yola çıktık ve dokuz buçuk civarında Sally'nin ağabeyi Brian'ın evine vardık Sally'nin babası George orada buluşmamızı uygun görmüş Fazla güleryüzlü bir aileydi Brian'ın, en ufağı dört yaş civarında dört çocuğu vardı Ziyaret ettiğim bu güleryüzlü sıcak ailede, iki durum fiilen dikkatimi çekti Bunlardan ilki, Sally'nin babası George'un torunlarıyla konuşurken onların göz hizalarına inmesiydi Bunu o kadar doğal yapıyordu ki, bundan böyle farkına varılmadan yapılan bir davranış olduğu belliydi Sally'ye, babasının torunlarıyla daima böyle mi konuştuğunu sordum Evetyanıtını alınca, kendisi çocukken de babasının, onunla göz hizasına inerek mi konuştuğunu sordum Evet, biz böyle biliyoruz Ağabeyim Brian da çocuklarıyla böyle konuşur; ben de kendi çocuklarımla böyle konuşacağım Biz böyle biliyoruz, dedi Tüylerim diken diken oldu Ben üniversite öğretim üyesiydim ve insan psikolojisi benim uzmanlık alanımdı fakat üç çocuğumdan hiçbiriyle göz hizasına inerek konuştuğumu hatırlamıyordum Kendime kızdım; sonradan kendime kızmaktan da vazgeçtim, beni yetiştirenlere kızdım Daha Sonra onlara kızmaktan da vazgeçtim ve tüm nesilleri yetiştiren kültür ortamına kızdım sonradan kimseye kızmayacağımı anlayarak, oradaki öğrenme fırsatından yararlanmaya karar verdim Torunlarının önünde diz çökerek konuşan dede George'a Beyefendi, çocukların göz hizasına inerek konuşuyorsunuz!dedim Bana birazcık şaşkınlıkla gülümseyerek, Tabii, onlar ufak ahali!yanıtını verdi Böylece bir bakışı vardı ama, bu gösterme sözde 'Bu dek doğal bir şey ki, nasıl olursa olsun bunu herkes yapıyordur; sen yapmıyor musun?' diyordu O bakışa karşı tüm yaptığım, mahcup bir tebessüm oldu Bu güleryüzlü sıcak ailede dikkatimi çeken ikinci olay, Sally'nin ağabeyi Brian'ın davranışı oldu Brian, Pasifik ülkeleriyle ticaret yapan, oldukça varlıklı biriydi Evlerinin büyüklüğünden, yüzme havuzundan, çiftliklerinden, arabalarının türünden ailenin zenginliği belirlenmiş oluyordu Kahvaltıdan daha sonra saat on bir dolaylarında telefon çaldı ve Brian bir zaman telefonla konuştu Ofisten arıyorlarmış, Koreli bir işadamı Los Anegeles'ta imiş, kendisiyle görüşmek için helikopterle saat 14'te varmak istiyormuş Diğer bir randevusu olduğunu söyleyerek bu teklifi reddetmiş olan Brian, bize durumu şöyle açıkladı: 'Dört çocuğum var ve her hafta biriyle dört saat başbaşa geçiririm Bugün dört yaşındaki kızım Mary'le randevum var Çocuklar fazla ivedi büyüyorlar, eğer dikkat etmezsen, bir bakıyorsun, büyümüşler ve onlarla beraber süre geçirme olanağı kaybolmuş Brian'ın hayat vizyonunu sormadım, ama davranışından nelere öncelik verdiği belli oluyordu Brian için çocukları şüphesiz en az işi kadar önemliydi Brian'ın yaşamında bununla ilgili bir pişmanlık duygusu, bir 'keşke' olmayacak Sally'e sordum: Baban seninle randevulaşır mıydı?Evet, dedi, yalnız benimle değil, her çocuğuyla sırasıyla başbaşa vakit geçirirdi Ve ek etti, Biz böyle gördük, böyle biliyoruz Benim çocuğumun da babası böyle yapacak! Gülümseyerek, Nereden biliyorsun?diye sordum Biz Frank'le konuştukdiye cevap verdi Yeniden içim cız etti Daha doğmadan çocuğun gelişme ortamıyla ilgili bir bilinç oluşmuştu Kendi çocuklarıma içim yandı Evlenmeden önceki bilincimi, kafamın karmaşıklığını, evlendiğim kıza ettiğim eziyetleri ve ondan da acısı, kendi yavrularıma çektirdiğim acıları düşündüm Biraz daha düşününce kendimin de acı çektiğini anladım ve bu sefer kendi çocukluğuma içim yandı daha sonra babamın, anamın çocukluğuna içim yandı Ve son durak olarak ülkemin bütün çocuklarına içim yandı Tekrar kimseye kızamayacağımı anlayınca, 'bundan sonra ne yapabilirimle ilgili düşünmeye karar verdim İşte değerli okurum; yazdığım kitaplar, verdiğim seminerler, hazırladığım televizyon programları, 'Ne yapabilirim?' sorusuna verdiğim yanıtların öğeleridir Sally'nin içinde yetiştiği ortamı görmüş ve anlamış biri olarak onun davranışlarına acilen daha iyi amaç verebiliyorum Sally, içinde yetiştiği ailede, varoluşun beş boyutunu da doya doya yaşayabilmişti Çocuğun hizasına inerek onunla göz göze konuştuğunuz vakit çocuk, 'Sen varsın, sen doğalsın, sen değerlisin, sen güçlüsün ve sen sevilmeye layıksın', mesajı alır ve çocuğun CAN'ı beslenir Çocuğuyla randevusuna sadık kalan baba, 'Seninle süre vermek istiyorum, seni özledim', mesajını şiddetle verir Çocuk bu mesajı zihinsel olarak değil, sezgisel olarak alır ve aldığı bu sezgisel mesajlar tamamen çocuğun hamuru, 'Ben sevilmeye değerinde biriyim!' diye yoğrulur Bir esas babanın çocuklarına verebileceği en büyük servet, varoluşun beş boyutunda beslenmiş ve buna inanmış zinde bir CAN'dır  
 
Üst Alt