Hakikaten hepsi birbirinden acıklı
1. O meşhur Gulyabani
Artık bakınca biz bunun neyinden korkuyormuşuz diyoruz ancak o periyotlarda ne korkutucu, ne büyük bir şeydi. Güya her karanlıktan çıkıp gelicekmiş üzereydi..
2. ''Vurucam kırbacı...''
Sanırım hayvan haklarına hürmetimiz ve hayvanlara sevgimiz bu sinema birinci çıktığından beri var. Artık dönüp bakınca ne kadar üzülüyorduk o pak cana. Şahsen kahroluyordum desem yeridir...
Ne canisin Nuri sen, bak yeniden sinirlendik...
3. Ah o unutulmaz sahne: Tarkan vs Ahtapot
Yani bu ünlü ahtapotu unutan varsa aşk olsun! O devir nasıl da korkutmuştu bizi, görünce yeniden bir makus olduk. Bilinçaltımıza yer etmiş resmen sahne...
Denize bile giremeyenler olmuştur net...
4. Başlı başına hüzün silsilesi: Oğul
Bu sinemanın insanı memnun eden, umutlandıran tek bir sahnesi bile yok diyebiliriz. Konusu gereği bir periyot kuduzdan o denli korktuk ki... Ee bir de o kuduz hareketleri falan... Tüylerimiz diken diken oldu yine!
5. İşte o unutulmaz vakum...
Bir kuşağı öpüşmekten soğutan ve korkutan bu sahne natürel ki İbrahim Tatlıses ile Hülya Avşar ortasındaydı. Artık şöyle bir bakınca bile gerildik...
6. Başlı başına bir travma: Tecavüzcü Coşkun
Yani topluma aşılanan şeye bakar mısınız, insanın huduttan eli ayağı titriyor. Biz bu türlü bir şey görmedik, uykularımızı kaçırır, çevremizdekilerle samimi bağ kurmamızı engellerdi bu sahneler...
7. Ekranda asla gösterilmemesi gereken tecavüz sahneleri...
Bilhassa Aile Erdemi sinemasındaki tecavüz sahnesi... Bağırma desen var, şiddet var... Yani neden bu türlü bir şey çekilmiş, biz de neden izlemişiz aklımız almıyor hakikaten.
8. Bizi bu yapılamayan makyajlar bitirdi...
Ali Baba ve Kırk Haramiler'de Erol Taş hepimizi dehşete düşürmüştü. Yani gerek var mı bu türlü vahim bir göze... Bir gün gözümüz çıkar bu türlü kalırız diye korkup durduk sahiden.
Kabus görenler dahi var...
9. İçimizi her vakit burkan Sezercik
Yani Sezercik başlı başına üzülmemize, kahrolmamıza ve ağlamamıza sebep oluyordu zati. Şu bakışlara bakın, yeniden dertlendik...
10. En korkutucu sinema: Şeytan
Artık bile bakınca bi tüylerimiz diken diken oluyor, palavra yok... Bu nasıl korkutucu bir sinemadır baştan sona... Başı aykırı dönen bu hanımefendi yüzünden geceler uzunluğu uyuyamamıştık...
11. Tüm dramaların, acının, tasanın birleşimi: Kınalı Yapıncak
Tecavüzden eziyete kadar her şeyi gördüğümüz, izlerken ağladığımız Kınalı Yapıncak bilinçaltımıza bayanın bedelsiz olduğunu kazımıştı adeta. Hale bak, bu türlü sinema mi olur diyor insan... Aklımıza geldi, tekrar kahrolduk!
12. Ve hepimizin yüreğini ağzına getiren o sahne: Kartalın bebeği kapması...
Boş Beşik sinemasında kartalın bebeği kapıp parçalaması hepimizin düşlerine girmiştir. Bu nasıl bir acı, hatırlayınca yeniden üzücü olduk...
13. Azap sahneleri de bitmek bilmiyordu: Battal Gazi'nin kör olduğu sahne
Akrep saldırısı sonucunda uzun ve acılı bir süreç geçirip anında oracıkta kör olan Battal Gazi hala akreplerden korkmamıza sebep olur. Al işte yeniden gerildik...
14. Müjde Ar'ın aklımıza kazınan o iğrenç sahnesi
Yanlış anlaşılmayalım burada iğrenç olan Müjde Ar değil, sahnenin müthişliği... İffet'i atlatamıyoruz bir türlü...
Hepimizin aklına kazınan bu sahne bizi hem ormanlardan hem de otomobil camlarından soğuttu. Hala unutamam, çok berbattır çok!
15. Bakkala borcunu ödeme biçimi Yeşilçam'ın tüm sinemalarında modaydı...
Borcunu ödemek isteyen bayan tezgahın ardına geçerdi... Nereden baksanız fecî ve iğrenç bir şey bu!
16. Büyük bir travma: Kuduz olan çocuğun otomobilde bağlanarak ölmesi
Artık o sahneye bir daha döndük de, konuşmalar, çocuğun ağlaması, bağlanması falan her biri çok makus ve korkunç! Kuduz Çocuklar Çiçektir sineması başlı başına travma yaratıyor bile diyebiliriz...
17. Namus kavramının işlendiği İsyan sineması
Meyyit bayanı bekaret denetimine götürmek için mezardan çıkarma sahnesi... Bunu izleyip de atlatabilen yoktur sanırım. Sahiden tüylerimiz yeniden diken diken oldu, bu nedir yahu...
18. Zihinsel engelli kızın üzücü seyahati: Sevgiler Çiçek Üzere
Ferdi Tayfur'un oynadığı bu sinemada zihinsel engelli kız kardeşi hepimizin kalbini dağlamıştı. Kızın çocuksu halleri, tacize uğraması, beşerler tarafından itilip kakılması hakikaten çok acımasızcaydı.
Fakat bunlardan öte sinemada yer alan bir sahne vardı ki unutulmaz: Kızı mahalledeki çocukların ortaya alıp itip kakması...