Böbrek kanseri böbrek hücrelerinden köken alan, kötü huylu, kontrolsüz hücre çoğalması ve büyümesidir. Renal hücreli kanser veya renal hücreli adenokarsinom olarak da bilinen renal hücreli karsinom (RHK), en yaygın böbrek kanseri türüdür. Her 10 böbrek kanserinden yaklaşık 9'u böbrek hücreli karsinomdur. Daha az olarakta bazı aşağıda bahsedeceğimiz böbrek kanseri türleri ortaya çıkabilir. Küçük çocuklarda, Wilms tümörü adı verilen bir tür böbrek kanseri gelişme olasılığı daha yüksektir.Böbrek kanserleri genellikle böbrekte tek bir tümör olarak görülmesi yanında, bazen bir böbrekte birden fazla odakta hatta aynı anda her iki böbrekte tümör gelişebilir.
Böbrek kanserleri ihtiva ettikleri hücre tipine göre bir kaç alt tipi vardır. Kanserin alt tipini bilmek, tedaviye karar vermede bir faktör olabilir ve ayrıca kanserin kalıtsal bir genetik sendromdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemesine yardımcı olabilir.Böbrek kanserleri vücutta görülen tüm kanserlerin yaklaşık %2’sini oluşturur. Böbrek kanserleri kadınlara göre erkeklerde 2-3 kat daha fazla görülmekte olup en fazla 60-70 yaş grubunda ortaya çıkmaktadır.
Böbrek Kanserlerinin Sınıflandırılması
1-Berrak hücreli böbrek hücreli karsinom: Böbrek hücreli kanserlerin en sık görülen alt tipidir, yaklaşık böbrek kanserlerin ⅔’ünü oluşturmaktadır(%70-75). Laboratuvarda görüldüğünde, berrak hücreli kanseri oluşturan hücreler çok soluk veya berrak görünür.
2-Papiller renal hücreli karsinom: Böbrek kanserlerin en yaygın ikinci alt tiptir - yaklaşık %10-14’ bu alt tiptedir. Kromofilik kanserler olarakta bilinir. Bu kanserler, tümörün çoğunda olmasa da bazılarında küçük parmak benzeri çıkıntılar (papilla adı verilir) oluşturur. Bazı doktorlar bu kanserleri kromofilik olarak adlandırır çünkü hücreler belirli boyalarla boyanır ve mikroskop altında bakıldığında pembe görünür.Bunlarında tip 1 ve tip 2 alt gruplara ayrılır.
3-Kromofob renal hücreli karsinom: Bu alt tip,tüm böbrek kanserlerinin yaklaşık yaklaşık% 5'ini oluşturur. Bu kanserlerin hücreleri de, berrak hücreler gibi soluktur, ancak çok daha büyüktür ve mikroskop altında çok yakından bakıldığında diğer özelliklere sahiptir.Kadınlarda daha sık gözükür, diğer tiplere göre biraz daha iyi seyrederler.
4-Nadir görülen böbrek hücreli kanser tipleri: Bu alt tipler çok nadirdir ve her biri böbrek kanserlerin % 1'inden azını oluşturur: Toplayıcı kanal kanseri, Multiloküler kistik böbrek kanseri, Medüller karsinom, Müsinöz tübüler ve iğsi hücreli karsinom, Nöroblastoma ile ilişkili böbrek hücreli kanser. Bunlar oldukça kötü huylu ve kötü seyirlidir
5-Sınıflandırılmamış renal hücreli karsinom: Çok nadir de olsa diğer kategorilerin hiçbirine uymayan veya birden fazla kanser hücresi tipi bulunduğu için sınıflandırılmamış olarak adlandırılır.
6-Böbrek hücreli olmayan böbrek kanseri türleri: Diğer böbrek kanseri türleri arasında değişici epitel hücre (Ürotelyal) karsinomları, Wilms tümörleri ve böbrek sarkomları bulunur.
Değişici epitel hücreli karsinom: Böbrek kanserlerinin %5-10’nu oluşturur ürotelyal karsinom olarak da bilinen değişici epitel hücre karsinomlarıdır. Bunlar gerçek böbrek kanseri olmayıp böbrek havuzcuğu (pelvis) ve üreterden (böbrek kanalı) köken alan mesane kanseri türünde olan ve mesane kanseri gibi tedavi edilen kanserlerdir. Pelvis renalis ve üreter tümörleri olarak başka bir konu başlığı altında incelenecektir.
Wilms tümörü (nefroblastoma): Wilms tümörleri hemen hemen her zaman çocuklarda görülür. Bu kanser türü yetişkinler arasında çok nadirdir. Bu kanser türü çocukluk çağı tümörleri başlığı altında daha geniş bir şekilde anlatılmaktadır.
Böbrek sarkomu: Böbrek sarkomları, böbreğin kan damarlarında veya bağ dokusunda başlayan nadir bir böbrek kanseri türüdür. Tüm böbrek kanserlerinin% 1'inden azını oluştururlar.
İyi huylu (kanserli olmayan) böbrek tümörleri
Bazı böbrek tümörleri iyi huyludur (kanser değildir). Bu, vücudun diğer bölgelerine metastaz yapmadıkları (yayılmadıkları), ancak yine de büyüyüp sorunlara neden olabildikleri anlamına gelir. İyi huylu böbrek tümörleri, cerrahi veya radyofrekans ablasyon gibi böbrek kanserleri için de kullanılan tedaviler kullanılabilir. Tedavi seçimi, tümörün boyutu ve herhangi bir semptoma neden oluyorsa, tümör sayısı, tümörlerin her iki böbrekte olup olmadığı ve kişinin genel sağlığı gibi birçok faktöre bağlıdır.
2-Anjiyomiyolipom: Anjiyomiyolipomlar en sık görülen iyi huylu böbrek tümörüdür. Kadınlarda daha sık görülürler. Sporadik olarak veya kalbi, gözleri, beyni, akciğerleri ve cildi de etkileyen genetik bir durum olan tüberoz sklerozlu kişilerde gelişebilir.Bu tümörler, farklı tipte bağ dokularından (kan damarları, düz kaslar ve yağ) oluşur. Herhangi bir belirtiye neden olmazlarsa, genellikle yakından izlenebilirler. Sorun yaratmaya başlarlarsa (ağrı veya kanama gibi), tedavi edilmeleri gerekebilir.
2-Onkositom: Onkositomlar, yaygın olmayan ve bazen oldukça büyüyebilen iyi huylu böbrek tümörleridir. Erkeklerde daha sık görülürler ve normalde diğer organlara yayılmazlar, bu nedenle ameliyat genellikle onları iyileştirir. Nadir de olsa kanserleşebilirler.
Böbrek kanserinin nedenleri ve risk faktörleri
Böbrek kanserlerinin bir kısmı genetik ve kalıtsal(ailesel özellikler taşımaktadır.Böbrek kanseri, bazı böbrek hücrelerinin DNA'larında değişiklikler (mutasyonlar) kanseri başlattığı ve bunda en etkili nedenin hipoksi yani iyi kanlanamaması ve olması gereken kadar oksijen alamaması olduğu bilinmektedir. DNA daki bazı mutasyonlar(örneğin 3.kromozomun p kolundaki delesyon) hücrelerin hızla büyümesine ve bölünmesine neden olur. Bazı hücreler metastaz yaparak vücudun uzak bölgelerine yayılabilir Risk faktörü, kanser gibi bir hastalığa yakalanma şansınızı artıran her şeydir. Farklı kanserlerin farklı risk faktörleri vardır. Sigara içmek gibi bazı risk faktörleri değiştirilebilir. Yaşınız veya aile geçmişiniz ve genetiğiniz gibi faktörler değiştirilemez. Böbrek kanserleri için bazı değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri söz konusudur.
Bunlar:
1-Yaşlanma: Yaşlandıkça böbrek kanseri riskiniz artar.
2-Sigara: Sigara içenlerde, içmeyenlere göre daha fazla böbrek kanseri riski vardır. Sigarayı bıraktıktan sonra bu nisbi olarak risk azalır.
3-Obezite ve kötü beslenme: Obez kişiler, sağlıklı kiloya sahip olduğu düşünülen kişilere göre daha yüksek böbrek kanseri riskine sahiptir.
4-Yüksek tansiyon (hipertansiyon): Yüksek tansiyon böbrek kanserine yakalanma riskinizi artırır.
5-Böbrek yetmezliği tedavisi: Kronik böbrek yetmezliğini tedavi etmek için uzun süreli diyaliz alan kişilerde böbrek kanseri gelişme riski daha yüksektir.
6-İşyeri Riskleri: Birçok çalışma, trikloroetilen gibi belirli maddelere işyerinde maruz kalmanın böbrek kanseri riskini artırdığını ileri sürmüştür.
7-Irk ve cins:Siyah ırkta daha fazla görülmekte ve erkeklerde kadınlara nazaran 2-3 kat daha fazla böbrek kanseri görülmektedir.
8-Bazı kalıtsal genetik sendromlar: Bazı kalıtsal sendromlarla doğan kişilerde, örneğin von Hippel-Lindau hastalığı(VHL geni-3p delesyonu), Birt-Hogg-Dube sendromu, tüberoskleroz kompleksi, kalıtsal papiller böbrek hücreli karsinom veya ailesel böbrek kanseri olanlar gibi böbrek kanseri riski artabilir.
9-Ailede böbrek kanseri öyküsü. Yakın aile üyeleri hastalığa yakalanmışsa böbrek kanseri riski daha yüksektir.
Böbrek kanserinden korunabilirmiyiz?
Genetik ve ailesel yatkınlık, Irk ve yaşlanma gibi değiştirilemez risk faktörleri bir kenara bırakacak olursak, böbrek kanserine yakalanma riskinizi azaltmasına yardımcı olabilecek bazı öneriler şunlar olabilir:
1-Sigara ve tütün ürünleri kullanmamalısınız: Sigara içiyorsanız bırakın. Destek programları, ilaçlar ve nikotin replasman ürünleri dahil olmak üzere birçok bırakma seçeneği mevcuttur. Doktorunuza bırakmak istediğinizi söyleyin ve seçeneklerinizi birlikte tartışın.
2- Obezite ile mücadele: Sağlıklı kilonuzu koruyun. Sağlıklı kilonuzu korumaya çalışın. Fazla kilolu veya obezseniz, her gün tükettiğiniz kalori miktarını azaltın ve haftanın çoğu günü fiziksel olarak aktif olmaya çalışın.
3-Tansiyon Kontrolü: Yüksek tansiyonu kontrol edin. Kan basıncınız yüksekse, sayılarınızı düşürmek için seçenekleri tartışabilirsiniz. Egzersiz, kilo verme ve diyet değişiklikleri gibi yaşam tarzı önlemleri size yardımcı olabilir. Bazı hastalarda kan basıncını düşürmek için ilaç gerekebilir.
4-Mesleki maruziyet: İş yerinde trikloroetilen gibi zararlı maddelere maruz kalmaktan kaçınmak, böbrek hücresi kanseri riskinizi de azaltabilir.
Böbrek kanseri belirtiler
Erken böbrek kanserleri genellikle herhangi bir belirti veya semptoma neden olmaz, ancak daha büyük hacimlere ulaşan böbrek tümörleri bazı belirtiler verebilir ve bazı şikayetlere neden olurlar. Bu belirti ve semptomlara böbrek kanseri dışında başka bir kanser türünde veya böbrek ve idrar yollarının başka hastalıkları da neden olabilir. Mesela; idrarda görülen kanama çoğunlukla mesane veya idrar yolu enfeksiyonu veya böbrek taşı nedeni ile de olabilir. Yine de, bu bulguların herhangi biri varsa , bir doktora görünmeniz önerilir.
Böbrek kanserinin bazı olası belirti ve semptomları şunlardır:
-
İdrarda kan (hematüri) -
Yan ağrısı-böğür ağrısı (böbrek bölgesinde ağrı) -
Yan-sırtın alt tarafında veya karında elle hissedilebilen kitle-şişlik(yumru) -
Yorgunluk-bitkinlik -
İştah kaybı -
Diyete bağlı olmayan kilo kaybı -
Enfeksiyondan kaynaklanmayan ve geçmeyen ateş -
Kansızlık-Anemi -
Bazı insanlarda da paraneoplastik sendrom denilen durum görülebilir(ateş, anemi, hipertansiyon, kas kitlesinde kayıp,kilo kaybı, ateş, karaciğer enzimleri ve trombosit değişiklikleri ). -
Kemik ağrısı veya inatçı öksürük kanserin vücudun başka yerlerine de yayıldığının belirtisi olabilir.
TEŞHİS
Böbrek kanserlerin yaklaşık üçte ikisi (⅔’ü) oldukça böbreğe sınırlı olarak erken teşhis edilmektedir, 1/3’i ise yayılmış ve metastaz yapmış bir durumda gelir. Teşhis için hastanın hikayesi ve fizik muayenesi dışında bir takım görüntüleme yöntemleri (hem teşhis ve hemde metastaz araştırması için) kullanılmaktadır.
Tıbbi geçmiş ve fizik muayene: Böbrek kanseri olabileceğinizi düşündüren herhangi bir belirti veya şikayetiniz varsa, doktorunuz risk faktörlerini kontrol etmek ve şikayetleriniz hakkında daha fazla bilgi edinmek için tüm tıbbi geçmişinizi sorgulayacaktır. Fizik muayenede karnınızı (göbek) muayene ettiğinde anormal bir kitle (yumru) hissedilebilir. Belirtiler veya fizik muayenenin sonuçları böbrek kanseri olabileceğinizi gösteriyorsa, daha fazla test yapılacaktır. Bunlar genelde laboratuvar testleri, görüntüleme testleri veya böbrek biyopsilerini kapsamaktadır.
Kan testleri: Laboratuvar testleri genelde böbrek kanseri olup olmadığını kesin olarak gösteremez, ancak bir böbrek sorunu olabileceğine dair ilk ipucunu verebilirler ve kişinin genel sağlığını anlamak ve kanserin başka alanlara yayılıp yayılmadığını anlamaya yardımcı olmak için yapılırlar. Tam kan sayımında böbrek kanseri olan kişilerde genellikle anormaldir ve kanamaya bağlı anemi yani kansızlık fazla görülür. Daha seyrek olarak, böbrek kanseri hücreleri kemik iliğinin daha fazla kırmızı kan hücresi yapmasına neden olan bir hormon (eritropoietin) ürettiği için, bir kişide kan fazlalığı (polisitemi adı verilir) da saptanabilir. Diğer kan testlerinde, neoplastik senroma bağlı, karaciğer enzimleri yükselebilir, yine kanda kalsiyum ölçümü ve böbrek fonksiyonunu gösteren üre kreatinin gibi testler mutlaka istenir.
İdrar testi: İdrarda çıplak gözle görülmeyen mikroskopik kanama saptanabilir. Böbrek hücresi kanseri olan tüm hastaların yaklaşık yarısında idrarında kan hücresi görülmektedir.. Hastada değişici epitel kanseri varsa (renal pelviste, üreterde veya mesanede), idrar örneğinin özel bir testi patolojik incelemesi ile (idrar sitolojisi adı verilir) idrardaki gerçek kanser hücreleri saptanabilir.
Bilgisayarlı tomografi (CT) taraması: CT taraması, vücudunuzun ayrıntılı kesitsel görüntülerini elde etmek için istenir. Bir tümörün boyutu, şekli ve konumu hakkında kesin bilgi sağlayabilir. Ayrıca, bir kanserin yakındaki lenf düğümlerine veya böbrek dışındaki organlara ve dokulara yayılıp yayılmadığını kontrol etmede de yararlıdır. Böbrek biyopsisine ihtiyaç duyulursa, kanseri teşhisi etmek için tomografi eşliğinde kitleden biyopsi yapılabilir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taraması:Böbrek kanserinde allerji nedeniyle tomografi çekilemiyorsa veya tomografi bulgularını daha ayrıntılı incelemek için çekilmesi önerilmektedir. Kanserin evresini belirlemede, metastazların araştırılması amacıyla da kullanılmaktadır.
Ultrason: Ultrasonograf böbrek kanseri teşhinde kullanılan temel araçlardan biridir.H Hiçbir belirti vermeden rutin ultrason incelemeleri sırasında birçok vaka tespit edilmektedir. Böbrekte görülen kitle kistik mi yoksa solit (katı) mı olduğunu gösterir (böbrek tümörlerinin katı-solit olma olasılığı daha yüksektir). Farklı ultrason modelleri, bazı iyi huylu ve kötü huylu böbrek tümörü türleri arasındaki farkı anlamasına da yardımcı olabilir.
Anjiyografi: Anjiyografi, böbrek kan damarlarına gösteren bir röntgen testidir. Bu test, bazı hastalar için ameliyatın planlanmasına yardımcı olabilir. Günümüzde anjiyografi, ayrı bir röntgen testi yerine CT veya MRI taramasının bir parçası olarak yapılmaktadır.
Göğüs röntgeni: Böbrek kanseri teşhisi konulduktan sonra kanserin akciğerlere yayılıp yayılmadığını görmek için bir röntgen çekilebilir. Daha sık olarak, göğüs tomografisi anormal alanları daha iyi görebildiği için yapılabilir.
Kemik taraması: Kemik taraması, bir kanserin kemiklerinize yayılıp yayılmadığını göstermeye yardımcı olabilir. Kana az miktarda düşük seviyeli radyoaktif malzeme enjekte edilir ve esas olarak anormal kemik bölgelerinde toplanır. Kemik ağrısı veya artmış kalsiyum seviyesi gösteren kan testi sonuçları gibi kanserin kemiklere yayılmış olabileceğini düşündürecek bir neden varsa yapılabilir.
Böbrek biyopsisi: Diğer kanser türlerinin çoğunun aksine, böbrek tümörlerini teşhis etmek için biyopsilere pek ihtiyaç duyulmaz. Görüntüleme yöntemleri, ameliyat için yeterli bilgi sağlayabilir. Kesin teşhis, evre ve derecelendirme ameliyat sonrası çıkan parçanın patolojik incelemesinde ortaya konur. Ancak, görüntüleme yöntemleri ile elde edilen bilgiler böbrek kanseri tanısı için kuşkulu veya yetersiz ise, kanser olabileceği düşünülen bölgeden bölgeden küçük bir doku örneği alınabilir. Veya böbrek kanserinin başka bölgelere yayılmış olabileceğini düşündüğü durumlarda, böbrek yerine metastatik bölgeden biyopsi yapılabilir. yada ameliyat ve tedavi düşünülmeyen küçük tümörlerde veya diğer minimal invaziv (radyofrekans ve kriyoterapi) tedaviler düşünüldüğünde kanseri doğrulamak için de biyopsi yapılabilir. İnce iğne aspirasyonu (İİAB) ve iğne-cor biyopsisi olmak üzere tercih edilebilecek 2 tür böbrek biyopsisi vardır. Kitlenin durumuna göre hangi tür biyopsi yönteminin kullanılacağına karar verilir. Lokal anestezi altında ve tomografi veya ultrason kılavuzluğunda yapılmaktadır.
Dereceleme Sistemi: Biyopsinin veya ameliyatta çıkan materyalin patolojik incelemesinde tümör hücrelerinin ne kadar agresif olduklarının değerlendirilmesidir. Bunu saptamada en sık kullanılan sistem Fuhrman derecelendirme sistemidir. Kanser hücrelerinin karekterine göre patoloji uzmanı kanseri 1’den 4’e kadar derecelendirir.(Fuhrman iyi- 4 en kötü olmak üzere).
Böbrek Kanserlerinin Evrelendirilmesi
Böbrek kanseri teşhisi konduktan sonra, hastalığın yayılıp yayılmadığını ve yayılmışsa ne kadar uzağa yayıldığı bakmak gerekmektedir. Bu sürece evreleme denir ve kanserin evresi, vücutta ne kadar yayıldığını gösteren bir sınıflamadır. Kanserin nasıl tedavi edileceğini ilgili protokol belirlemeye yardımcı olur.Aynı zamanda kanserin nasıl seyredeceği, ve hastanın hayatta kalma istatistikleri hakkında konuşurken bu kanser evresi kullanılır. Böbrek kanserinin evreleri I (1) ila IV (4) arasında değişir. Kural olarak, sayı ne kadar düşükse, kanser o kadar az yayılmıştır. Evre IV ise, kanserin daha fazla yayıldığı anlamına gelir.Böbrek kanseri için en sık kullanılan evreleme sistemi, American Joint Committee on Cancer (AJCC) TNM sistemidir.
TNM sistemi 3 temel bilgiye dayanmaktadır:
-
1-Ana tümörün (T) boyutu ve boyutu: Tümör ne kadar büyük? komşu alanlara doğru ne kadar büyümüş? -
2-Yakındaki lenf düğümlerine (N) yayılma: Kanser komşuluğundaki lenf düğümlerine yayıldı mı? -
3-Uzak bölgelere yayılma (metastaz) (M): Kanser kemikler, beyin veya akciğerler gibi diğer organlara yayıldı mı?
Böbrek kanserine fizik muayene, biyopsi ve görüntüleme testlerinin sonuçlarına göre klinik bir evreleme yapılır ve ameliyattan sonra patolojik inceleme sonuçlarıda evrelemeye katılrsa buna da patolojik evre yada cerrahi evre ismi verilir.
Buna göre Böbrek kanserinin evrelendirilmesi:
T- Tümör boyutu
T1: En büyük boyutta tümör