M makaleci Yeni Üye Katılım 14 Ocak 2020 Mesajlar 351,088 Tepkime 0 Puanları 36 Yaş 36 Credits 0 Geri Bildirim : 0 / 0 / 0 5 Ara 2023 #1 Boyun omurları oldukça hareketli olması nedeniyle sürekli strese maruz kalmaktadır. Boyunda 7 tane omurga bulunmakta ve omurgalar arasında da 5 tane disk bulunmaktadır. Birinci ve ikinci omurga arasında disk bulunmamaktadır. Boyun ağrısı sık karşılaşılan problemlerden biri olup genel olarak toplumda görülme sıklığı %20-30’dur. Her üç kişiden biri yaşamları süresince en az bir kez boyun ağrısı çekmektedir. Orta hatta görülen boyun ağrısı(aksiyal boyun ağrısı) ile boyun kökenli kola yansıyan ağrının ayırımı önemlidir. Aksiyal boyun ağrısı kafatasının alt kısmı ile kürek kemiklerinin arasındaki bölgenin yukarısına kadar uzananabilen orta hatta yada orta hattın hemen kenarında yerleşen ağrıdır. Boyun kökenli kola yansıyan ağrı ise omuz kuşağını ve daha aşağısını ilgilendiren ve kolda beliren ağrı olarak tanımlanır. Her iki ağrı tipi de boyun omurlarındaki yaralanmadan kaynaklanmaktadır. Bu yaralanmaların her birinin oluş mekanizması, tedavisi birbirinden farklıdır. Ağır eşya kaldırmayla ilgili işi olan kişilerde daha sık görülmekle birlikte sürekli masabaşında çalışan, sedanter yaşayanlarda da riski yüksektir. Eğitim seviyesinin düşük olması ve depresyon boyun ağrısı sıklığını artırmaktadır. Boyun ağrılı hastanın şikayetininin yanında yaşı, eğitim durumu, mesleği, sosyal durumu ve geçirdiği hastalıklar da önemlidir. Ağrının yeri, yayılımı, ağrıya yol açan faktörler, ağrıyı artıran yada azaltan pozisyon ve aktiviteler tanı koymada önemlidir. Boyun ağrısının nedenlerinin çoğu kas iskelet sistemi ile ilgilidir. Bu nedenlerin sıklığı her yaş grubunda değişmektedir. Boyun ağrsının en sık nedenlerinden biri boyun fıtığıdır. Boyun fıtığı en sık c5- c6(5. ve 6. boyun omurları) arasında ve ikinci sıklıkla c6-c7 arasında görülmektedir. Çünkü omurganın bu seviye en hareketli kısımdır ve dolayısıyla bu seviylerdeki diskler sıklıkla etkilenmektedir. Boyun fıtığı, omurga arasında bulunan disk çekirdeklerin onu çevreleyen anulus fibrosus denen zarı yırtarak dışarı çıkmasıdır. Hastada boyun ve kollarda ağrı, kuvvet azalması, uyuşma ve karıncalanma gibi şikayetler mevcuttur. Boyun fıtığı tanısında hastanın öyküsü ve fizik muayene önemlidir. Öksürme, hapşırma ve ıkınma ile şikayetlerin artması fıtığın ilerlemiş olduğunu düşündürür. Kesin tanı MR ile koyulur. Tedavide hastanın eğitimi, aktivite modifikasyonu, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar ile ağrının giderilmesi ilk basamaktır. Tekrarlayıcı ağır kaldırmalardan kaçınılmalıdır. Isı tedavisi ağrıyı hafifletmek ve kas gevşemesini sağlamak amacıyla sıklıkla kullanılır. Günde iki kez 30 dakikaya kadar yüzeyel sıcak uygulama yapılabilir. Cihazlı fizik tedavi 14-20 seans arasında önerilir. Boyunluk erken dönemde hastanın rahat etmesini kolaylaştırır. Boyunluk kullanımı sınırlı olmalıdır. 3 günden daha uzun kullanımlar boyun kaslarında zayıflamaya neden olur. Fizik tedavide manuel terapi uygulanabilir. Ellerle boyun bölgesine itme, germe, çekme hareketleri yapılır. Manuel terapi seansları 3-8 arasında değişmektedir. Manule tedavi ellerle yapılan bir tedavi olup masaj ile hiç ilgisi yoktur. Amerikada ve çoğu Avrupa ülkesinde sıklıkla kullanılan bir tedavi olmasına ragmen Türkiye’de yapan doktor sayısı 20-25 kişiyle sınırlıdır. Manuel tedavi sadece doktorlar tarafında yapılması gereken bir tedavidir. Boyun omur çevresindeki kasların güçlendirilmesi ağrıyı azaltmak, işlevleri en üst düzeye çıkarmak ve fıtığın ilerlemesini ve tekrarlamasını önlemek için çok önemlidir. Omurga esnekliğinin yeniden kazandırılması ve postür eğitimi şarttır. Boyun fıtıklarının %98’i ameliyatsız iyileşmektedir. Sadece %1-2’lik kısmı ameliyat gerekmektedir.
Boyun omurları oldukça hareketli olması nedeniyle sürekli strese maruz kalmaktadır. Boyunda 7 tane omurga bulunmakta ve omurgalar arasında da 5 tane disk bulunmaktadır. Birinci ve ikinci omurga arasında disk bulunmamaktadır. Boyun ağrısı sık karşılaşılan problemlerden biri olup genel olarak toplumda görülme sıklığı %20-30’dur. Her üç kişiden biri yaşamları süresince en az bir kez boyun ağrısı çekmektedir. Orta hatta görülen boyun ağrısı(aksiyal boyun ağrısı) ile boyun kökenli kola yansıyan ağrının ayırımı önemlidir. Aksiyal boyun ağrısı kafatasının alt kısmı ile kürek kemiklerinin arasındaki bölgenin yukarısına kadar uzananabilen orta hatta yada orta hattın hemen kenarında yerleşen ağrıdır. Boyun kökenli kola yansıyan ağrı ise omuz kuşağını ve daha aşağısını ilgilendiren ve kolda beliren ağrı olarak tanımlanır. Her iki ağrı tipi de boyun omurlarındaki yaralanmadan kaynaklanmaktadır. Bu yaralanmaların her birinin oluş mekanizması, tedavisi birbirinden farklıdır. Ağır eşya kaldırmayla ilgili işi olan kişilerde daha sık görülmekle birlikte sürekli masabaşında çalışan, sedanter yaşayanlarda da riski yüksektir. Eğitim seviyesinin düşük olması ve depresyon boyun ağrısı sıklığını artırmaktadır. Boyun ağrılı hastanın şikayetininin yanında yaşı, eğitim durumu, mesleği, sosyal durumu ve geçirdiği hastalıklar da önemlidir. Ağrının yeri, yayılımı, ağrıya yol açan faktörler, ağrıyı artıran yada azaltan pozisyon ve aktiviteler tanı koymada önemlidir. Boyun ağrısının nedenlerinin çoğu kas iskelet sistemi ile ilgilidir. Bu nedenlerin sıklığı her yaş grubunda değişmektedir. Boyun ağrsının en sık nedenlerinden biri boyun fıtığıdır. Boyun fıtığı en sık c5- c6(5. ve 6. boyun omurları) arasında ve ikinci sıklıkla c6-c7 arasında görülmektedir. Çünkü omurganın bu seviye en hareketli kısımdır ve dolayısıyla bu seviylerdeki diskler sıklıkla etkilenmektedir. Boyun fıtığı, omurga arasında bulunan disk çekirdeklerin onu çevreleyen anulus fibrosus denen zarı yırtarak dışarı çıkmasıdır. Hastada boyun ve kollarda ağrı, kuvvet azalması, uyuşma ve karıncalanma gibi şikayetler mevcuttur. Boyun fıtığı tanısında hastanın öyküsü ve fizik muayene önemlidir. Öksürme, hapşırma ve ıkınma ile şikayetlerin artması fıtığın ilerlemiş olduğunu düşündürür. Kesin tanı MR ile koyulur. Tedavide hastanın eğitimi, aktivite modifikasyonu, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar ile ağrının giderilmesi ilk basamaktır. Tekrarlayıcı ağır kaldırmalardan kaçınılmalıdır. Isı tedavisi ağrıyı hafifletmek ve kas gevşemesini sağlamak amacıyla sıklıkla kullanılır. Günde iki kez 30 dakikaya kadar yüzeyel sıcak uygulama yapılabilir. Cihazlı fizik tedavi 14-20 seans arasında önerilir. Boyunluk erken dönemde hastanın rahat etmesini kolaylaştırır. Boyunluk kullanımı sınırlı olmalıdır. 3 günden daha uzun kullanımlar boyun kaslarında zayıflamaya neden olur. Fizik tedavide manuel terapi uygulanabilir. Ellerle boyun bölgesine itme, germe, çekme hareketleri yapılır. Manuel terapi seansları 3-8 arasında değişmektedir. Manule tedavi ellerle yapılan bir tedavi olup masaj ile hiç ilgisi yoktur. Amerikada ve çoğu Avrupa ülkesinde sıklıkla kullanılan bir tedavi olmasına ragmen Türkiye’de yapan doktor sayısı 20-25 kişiyle sınırlıdır. Manuel tedavi sadece doktorlar tarafında yapılması gereken bir tedavidir. Boyun omur çevresindeki kasların güçlendirilmesi ağrıyı azaltmak, işlevleri en üst düzeye çıkarmak ve fıtığın ilerlemesini ve tekrarlamasını önlemek için çok önemlidir. Omurga esnekliğinin yeniden kazandırılması ve postür eğitimi şarttır. Boyun fıtıklarının %98’i ameliyatsız iyileşmektedir. Sadece %1-2’lik kısmı ameliyat gerekmektedir.