Çiğneme sistemi; kemikler, temporomandibular eklem (çene eklemi), ligamentler, çiğneme kasları, dişler ve çevreleyici destek dokulardan oluşmaktadır. Bu sistem çiğneme, yutkunma ve konuşma gibi fonksiyonel görevlere sahiptir. Ancak bazı bireylerde bu aktivitelerin yanında; dudak ısırma, dudak emme, parmak emme, kalem ısırma, tırnak yeme, çenenin anormal pozisyonda konumlandırılması ve BRUKSİZM(dişlerin uyku ve/veya uyanıklık halinde sıkılması ve gıcırdatılması) gibi parafonksion adı verilen ve çiğneme sistemi üzerinde yıkıcı etkiye sahip bazı aktiviteler görülmektedir. Bu aktivitelerden en yıkıcı etkiye sahip olanı bruksizmdir. Güncel görüşe göre bruksizmin nedeni olarak; stres gibi psikososyal faktörler, biyolojik faktörler, genetik ve sigara kullanımı gibi dış (eksojen) faktörler üzerinde durulmaktadır.
Bruksizm:
• Dişlerde aşınmalara;
• Dişler, restorasyonlar (hereketli ve/veya sabit restorasyonlar, köprüler, vs.) veya implantlarda kırıklara
• Dişlerde ve/veya implantlarda kayıplara
• Dişler ve çiğneme kaslarında ağrılara
• Ağız açmada güçlüklere
• Çene (temporomandibular) ekleminde ağrı veya hassasiyete;
•Çene kemiklerinde ve periodontal dokularda kayıplara
• Çiğneme kaslarında hipertrofilere (kas hacmi artışı)
• Temporomandibular eklem diskinde yer değişimine (disk deplasmanları) yol açabilmektedir.
Bruksizmin yarattığı sorunlar, fizyolojik yapıların karşılayabileceğinden daha fazla kuvvet uygulamasından kaynaklanmaktadır. Sağlıklı bir bireylerde dişler yalnızca yutkunma, çiğneme ve belirli harflerin telaffuzu esnasında temas etmektedirler. Bruksizmde ise hasta dişlerini interküspidasyonda (dişler kapalı pozisyonda) sıkmaktadır ve/veya çenenin eksentrik (ileri-geri ve sağ-sol) hareketleri esnasında diş temasları oluşmaktadır.
Bruksizmin toplumda görülme sıklığı %8-31,4 olarak değişim göstermektedir.
Hastaların konunun uzmanı hekimler tarafından yapılan klinik muayenelerinde; ağız içi muayenede yanaklardaki oral mukozadaki hiperkeratoz alanları, dilde ve dudaklardaki dişlerin baskısını gösteren dantel görüntüsü, diş aşınmaları, diş ve implant kırıkları incelenirken; ağız dışı muayenede genellikle çiğneme kasları incelenmektedir. Bazı durumlarda tanı için tamamlayıcı yöntemlere gereksinim olabilmektedir.
Dünyada bruksizm tedavisinde en yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemi OKLÜZAL SPLİNTLER’dir (ağız içi apareylerdir). Bu tedavi; çiğneme sisteminin fonksiyonel ilişkilerini geçici olarak değiştiren, geri dönüşümlü ve invaziv olmayan bir tedavi seçeneğidir.
Splintlerin bruksizm tedavisinde kullanım amaçları;
• Bruksizm ve oklüzal parafonksiyonları azaltarak, oluşan aşırı kuvvetlerin dağılımını sağlamak
• Dişlerin aşınmasını engellemek
• Kas kaynaklı ağrıları tedavi etmek
• Oklüzal kuvvetleri değiştirmek
• TME kaynaklı ağrıları tedavi etmek
• Nöromüsküler koordinasyonu sağlamak
• Oklüzal dikey boyutu arttırmak
• Çene ekleminin (TME) fonksiyonunu geliştirmek olarak sıralanabilmektedir.
Eğer siz de dişlerinizi sıktığınızı düşünüyorsanız, yukarıda belirtilen muhtemel sorunlarla karşılaşmamak için bu konuda uzman bir hekime başvurunuz...