Son Konu

Bülent Ersoy Beraat Etti

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Bülent Ersoy Beraat Etti 1548628060 1548628060 bulentersoyberaatetti5c4e3060c3c1fbulentersoyberaatetti5c4e3060c3c1f http:ssporsitesinetimagesnews78646 Çocuğum olsa askere göndermem’ sözleri yüzünden yargılanan Bülent Ersoy davadan beraat etti Oysa savcı peşini bırakmıyor Bülent Ersoy, bir televizyon programında söylediği 'Çocuğum olsa askere göndermem' sözleri sebebiyle hakkında “Halkı askerlikten soğuttuğu iddiasıyla 9 aydan 2,5 yıla dek hapis istemiyle yargılandığı davadan beraat etti Bakırköy 18 Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği temize çıkma kararına, davayı açan Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır itiraz etti Savcı Çakır, temyiz dilekçesinde; Ersoy'un sözlerinin bölücü yayınlar yapan ROJ Tv'de geniş bir şekilde yer almasını, 40 bin kişinin Kadıköy'de “Bülent Ersoy'a destek mitingi düzenlemesini, DTP'li bir takım belediye başkanlarının cadde ve caddelere “Bülent Ersoy adını verme girişimlerini örnek göstererek Ersoy'un “Çocuğum olsa askere göndermem sözlerinin millet güvenliğini bozucu olduğunu ve bu nedenle temize çıkma kararının yasaya uygun olmadığını belirtti ERSOY'UN MALVARLIĞINI MEHMETÇİK VAKFI'NA BAĞIŞLAMAMASI DA TEMYİZ NEDENİ OLDU Savcı temyiz dilekçesinde, mahkemenin temize çıkma kararı verirken, eylemin “yakın risk suçu ve kamu güvenliğini bozucu nitelikte olup olmadığını irdelemediğini öne sürdü Ersoy'un, 'Mal varlığını TSK'ne bağışladığıTC vatandaşı olarak tayin verildiğinde pabucunu giyerek koşacağıAsker annelerinin duygularına çevirmen olma ve benekli savaşın sona erdirilmesi adına böyle konuştuğu' yolundaki sözlerinin samimiyetten uzakta olduğunu açıklayan Savcı, “Meşhur bir sanatçı olan sanığa toplumun verdiği değerle, sarf ettiği sözlerin yer ve süre itibarıyla değerlendirilmesi yapılmadan, meseleyi salt akıl özgürlüğüne, tenkit hakkına, kabahat kastının yokluğuna bağlamak atılı suçun unsurlarıyla çelişmektedir dedi “DÜŞÜNCESİNİ GEREKSIZ YERE IFADE ETTİ Savcı, Ersoy'un konuşmasını “eğlence içerikli bir programda keyfe keder bir uslupla yaptığını, “yayınlanan programın formatına uygun olmadığı halde gereksiz yere ifade ettiği düşüncenin geniş ahali yığınlarında o günkü ortamın gerginliğiyle büyük infial yarattığını öne sürürek, “Bülent Ersoy'un sözlerinin gerisinde, RTÜK'ün 444 1 178 numaralı Irtibat Merkezine izleyicilerden fazla sayıda kullanım yapıldığı,Üstteki Kurul'un Iletişim Merkezine ulaşan toplam 2 bin 814 başvurudan 1240'ının Ersoy'un sözlerinin yer aldığı programa ilişkin olduğu,bunlardan yalnızca 88'inin Ersoy'a takviye veren izleyicilerden geldiği devlete ait açıklamalarla sabittir dedi 'ÇOCUK DOĞURMA YETENEĞİ OLMAYAN ERSOY ANNELERİ PROVOKE ETTİ' Savcı, “Çocuk doğurma yeteneği tıbben olmayan bir kişinin, Türk annelerini bir anlamda provoke etmek anlamında kullandığı sözleri iyi hedef göstergesi ve us özgürlüğünün gereği olarak değerlendirmek safdillik olacaktır ifadesine yer verdiği temyiz dilekçesine şöyle devam etti: “Zira bu konuşmanın ertesinde bölücü yayınlar yapan 'ROJ TV' ilk olarak almak üzere,değişik bölücü mihrakların kendisini öven, göklere çıkartan konuşmalar yaptıkları, kendilerini 'Barış Meclisi' diye nitelendiren 40000 kişinin Kadıköy'de 'Bülent Ersoy'a' destek mitingi düzen ettikleri, DTP'li bazı milletvekillerinin TBMM'de yaptıkları konuşmalarda 'B Ersoy'u' örnek gösterip TSK'yı yerdikleri, bir takım güneydoğu vilayetlerinde DTP'li Belediye Başkanları'nın cadde ve caddelere 'Bülent Ersoy'un' adını verme girişimlerinde bulundukları, bu sözleri her zeminde kullanarak, TC Devletini yönetenlerin 'BErsoy' dek düşünemediklerini, benekli savaşın durdurulmasını istedikleri, Kürt annelerinin çocuklarını askere göndermemeleri hususlarının kesintisiz öneri edildiği, suçlama esnasında duruşmalara gelen sanığa yardım mahiyetinde ellerinde bölücü slogan taşıyan bazı şahısların Bakırköy Adliyesi önünde eğlence düzen ettikleri, halkın çocuklarını askere göndermemeleri yönünde propaganda yaptıkları tekrar basına yansıyan haberler arasındadır Dolayısıyla, TCK md318 deki düzenlemenin vatandaşa davranışını ayarlama fırsatı verecek yeterli kesinlikte olduğu, dolayısıyla müdahalenin 'yasa' ile öngörüldüğü hususu açıktır “AKIL ÖZGÜRLÜĞÜ YOK, PROVOKASYON Savcı, “Türkiye Cumhuriyetinin ulusal güvenliğinin, toprak bütünlüğünün veya millet emniyetinin korunması, halk düzeninin sağlanması, dolayısıyla ulusal savunmasını korumak bakımından özgürlüklere bu yasal düzenleme ile yaptığı müdahalesinin, meşru bir amaca yönelik olduğu yönündeki AİHM kararları ve AİHS hükümleriyle uyumluluk teşkil etmektedir ifadesini kullandığı temyiz dilekçesine şöyle devam etti: “Elbetteki 'açıklama özgürlüğü', demokratik bir toplumun gerekli temellerinden birini ve toplumun ilerlemesi ve her bireyin özgüveni için zorunlu esas şartlardan birini teşkil etmektedir Oysa sanığın sarf ettiği sözleri yukarıda açıklamaya çalıştığımız manzara açısıyla değerlendirdiğimizde; askerliği vatan borcu, vatan borcunu ise namus borcu olarak kabul eden, işini ve gücünü, sevdiklerini, ailesini bırakarak askere giden, ölmesi halinde şehit olacağını düşünen kişiler ve geride bıraktıkları halk ile bir Kurtuluş Savaşı yaparak özgürlüğünü, bağımsızlığını kazanan Türk Ulusunun büyük bir kesimi bakımından halkı askerlikten soğutmaya karşın ifadelerin kırıcı, şok edici, rahatsız edici olacağı şüphesizdir AİHM kararlarında, açıklama özgürlüğünün sınırlandırılmasında her ne kadar; daha çok ifadenin şiddete, silahlı direnişe, ayaklanmaya eğlence etmesi, bunları övmesi, özendirme etmesi, dehşet söylemi içermesi gibi hususlara uyarı edilmesine şive yapıldığı, hem sanığın kişiliğinin, sosyal ve politik konumumun, toplum üzerindeki etkinliğinin, ifadenin süre ve mekan olarak belirtilmiş hususları sağlamaya ya da korunmaya çalışılan yasal amacı yıkmaya kullanışlı olması gerektiğinin, yine ifadenin diğer insanlara ulaştırılması şeklinin kayda değer olduğu ve bunların değerlendirilmesi gerektiğine şive yaparak düşünce hürriyetinin sınırlarını geniş tuttuğu gözlemlense de, Yargıtay'ın bir çok kararında, tahrikin kamu güvenliğini ve düzenini tehlikeye düşürebilmesi ihtimali ölçüsünü esas almıştır Tahrik, teşvik, övme gibi hareketlerin tehlikeyi yaratmak bakımından uygun ve elverişli olduğu belirlenebiliyorsa; suçun varlığı, somurtkan halde; oluşmadığı sonucuna varmak gerekecektir Bu anlamda konu değerlendirildiğinde; sanığın toplumsal statüsü gereği olarak, konuşmaları halk müziği nezdinde tesir bırakacak nitelikte bulunup, açık ve yakın tehlike oluşturacak niteliği esas alınmalıdır Nitekim program sonrası yapılan tartışmaların boyutuyla, sanığın sözlerinin toplumda ne denli tesir yarattığını ortaya koymaktadırYani millet güvenliğini bozucu niteliği ve yakın risk teşkil etme unsurlarının oluştuğu böylece kabul edilmelidir SON SÖZÜ YARGITAY SÖYLEYECEK Bakırköy 18 Asliye Ceza Mahkemesi, Ersoy'un sözlerinin, “şahsi fikrin bireysel haklar yönünden özgürce açıklanması özelliğinde olduğuna ve suç kastı taşımadığına karar vererek, Ersoy'un beraatına hükmetmişti Davanın iddianamesinde, Ersoy'un, 24 Şubat 2008'de bir televizyon kanalında canlı yayınlanan eğlence içerikli programda yaptığı söylev sebebiyle, “yayınlama yoluyla halkı askerlikten soğuttuğu gerekçesiyle 9 aydan 2,5 yıla kadar hapsi isteniyordu Ersoy hakkında dava açan Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, karara itiraz etti Bakırköy 18 Asliye Suç Oluşturan Mahkemesi'nin verdiği kararı temyiz edilmesinin arkasında dosyada son sözü Yargıtay söyleyecek id  
 
Üst Alt