İki gecem var ikisi de uykusuz;
Ya sensizim uyuyamam ya sen varsın uyku haram.
Hz. Mevlana
İnsan ömrünün yaklaşık üçte biri uykuda geçer.Yetişkin bir kişinin günlük uyku ihtiyacı 7-8 saat olmakla birlikte bu süre kişiden kişiye çok değişir. 3-4 saat uyku ile yetinebilen sağlıklı bireyler olduğu gibi bazı kişilere de 8-9 saat uyku yetmeyebilir.Yeni doğan bebeklerde 16-18 saat olan uyku süresi yaşla birlikte kısalır.Yine yaşamın ileri yıllarında derin uyku süreleri de azalır.Yaşlı kişiler ses, ışık, vücut ısısındaki değişiklikler gibi dışarıdan gelen uyaranlara karşı daha hassastırlar ve uykuları daha kolay bölünür. Normal süresi boyunca uyku döngüsel bir gidişat izler. Belirli aralıklarla 4-5 kez yineleyen ve ayrı özellikleri olan iki uyku durumu vardır. Bunlar: 1-Hızlı göz hareketlerinin olduğu REM uykusu 2-REM dışı uyku dönemi. REM uykusu rüya görmeyle ilişkilidir. Non-REM uykusu ise fizyolojik ve psikolojik aktivitenin azaldığı dönemdir. İnsanların % 50’si, yaşamlarının bir döneminde uykusuzluk sorunu yaşarlar. Yine erişkinlerin 1/3’ünde araştırıldığında uykusuzluk belirtileri bulunabilir. Bu kişilerin yaklaşık % 10-15 ‘inde uykusuzluklarına gündüzleri yaşadıkları sıkıntılar da eşlik eder. Uyku sorunları yaşamın herhangi bir döneminde görülebilmekle birlikte daha çok genç erişkinlerde rastlanır.
Uykusuzluk kadınlar arasında erkeklere göre daha yaygındır. Kadınlarda, uykusuzluğun başlangıcı menapoz döneminde olabilmekte, ateş basması gibi menapozun diğer belirtileri ortadan kalktıktan sonra da devam etmektedir. Uyku problemleri ileri yaşlarda başlamışsa , bu durumda diğer sağlık sorunlarını gözden geçirmek gerekir. Gençlerde daha çok uykuya dalma, orta ve ileri yaşlarda ise uykunun devamı ile ilişkili sıkıntılar görülmektedir. Amerikan Psikiyatri Birliği DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El kitabı) na göre; Uykusuzluk Bozukluğu tanı kriterleri: Uykuya dalmakta güçlük. Uykuyu sürdürmekte güçlük,sık uyanmalar ya da uyanmalardan sonra yeniden uyumakta sorun yaşıyor olmak. Sabah erken uyanma, uyandıktan sonra yeniden uyuyamama şikayetlerinden en az birisinin varlığı ile karakterize bir hastalıktır. Uyku bozukluğu, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili, okulla ilgili işlevsellikte düşmeye neden olur. Haftada en az 3 gece ortaya çıkar. En az 3 ay devam eder. Uyku uyumak için elverişli bir ortam olmasına rağmen bu sorun devam eder. Başka bir hastalığa, ya da kötüye kullanılan bir maddenin, ilacın fizyolojik etkilerine bağlanamaz. Bu belirtiler bir aydan fazla üç aydan kısa sürerse dönemsel, üç aydan daha uzun sürerse sürekli uykusuzluk bozukluğu olarak adlandırılır.
Kolaylaştırıcı Nedenler: Psikolojik Yapı: Kaygı ,kaygılı kişilik ya da endişeli zihinsel yapıda olmak. Çevresel Özellikler: Ses, ışık, rahatsızlık verecek derecede yüksek ya da düşük sıcaklık, yüksek rakımda olma uykusuzluğu kolaylaştırabilir. Kalıtsal ve Fizyolojik Nedenler: Kadın cinsiyeti, ileri yaş uykusuzluk açısından kırılganlığın yüksek olduğu durumlardır. Kesintili uyku ve uykusuzluk ailesel yatkınlıkla ilişkilidir.
SONUÇLARI: Uykusuzluk ya da uykuyla ilgili aşırı düşünme gün içinde olağan dışı huzursuzluk ve yoğunlaşmada yetersizliğe yol açmakta, kişiler arası ve sosyal ilişkileri bozmaktadır. Yine uykusuzluk dikkat ve konsantrasyonu bozmakta bu da iş ve okul yaşamında verimsizliğe, yaşam kalitesinde düşmelere neden olmaktadır. Trafik kazalarının önemli nedenlerinden biridir aynı zamanda. Her insanın uykusu zaman zaman bozulabilir. Ruhsal sıkıntılar, bedensel hastalıklar uykunun süresini, düzenini geçici olarak bozabilir. Ayrıca pek çok psikiyatrik rahatsızlıkta (iki uçlu mizaç bozukluğu, depresyon, obsesif kompülsif bozukluk, kaygı bozukluğu) bir belirti olarak da görülebilir. Bunlara uyku bozukluğu tanısı konmaz, tanıları birincil hastalıklarıdır.
Uyku sorunu zeki insanların lanetidir. A.Einstein