bilgiliadam
Yeni Üye
Mescitlerden daha büyük yapılara cami denir. Camiler, islamın ana kurumlarından ve en göstergelerinden biridir. Dinin yayılmasında ve gelişmesinde bu kutsal mekânlar son derece önemlidir. Cami ve cemaatler bir bütün olarak ele alınan iki mukkades kelimelerdir. Bunları birbirinden ayırmak mümkün değildir. Cami ve cemaatler islamiyetin ya da mümin olmanın göstergeleridir.
Cami Kavramı Nedir?
Huzuru ve güveni tüm Müslümanlara vadeden ve tüm Müslümanları bir araya toplayan camiler, İslam dininin bir nişanesi olup, birliğin ve beraberliğin en güzel göstergesidir. Sevgili peygamberimizin o güzel sözüyle camiler, “Allah indinde en muteber mekânlardır” (Müslim, mesacid, 288). Minarelerden yükselen ezan sesleriyle insanları kurtuluşa davet eden, hutbeleriyle cahaletle savaşan, minberiyle ilim ve hikmeti haykıran, omuz omuza saf tutan müminleri kardeş yapan, ümmet olma düşüncesini pekiştiren muhteşem ve mukaddes mekânlardır camiler.
Cemaat Kavramı Nedir?
Cemaat kavramı, geçmişte ve günümüzde terminolojimizde yer edinmiş dini bir kavramdır. Cemaat, insanların ibadet etmek gayesiyle Allah (cc) huzurunda bir araya geldiği ve burada namaz kılan müminlere cemaat denir. Camilerde oluşan ve saf tutan kalabalığa cami cemaati denir. Geleneğimize göre, cemaat kelimesi, erkesi içine alan kaynaşmak ve tevhid bilincini oluşturarak yaşatmaktır. Cemaatin içine, erkek, kadın, engelli, engelsiz, yaşlı, genç vb. toplumun her tarafından insan girmektedir.
Cami ve Cemaat Adabı Nasıl Olmalıdır?
Cemaat olarak camide olmanın bazı kaideleri vardır. Bu kaidelere cami adabı denir. Özellikle bu kaidelerin başında camiye güzel elbiselerle gelmek, giyilen elbiselerin setri avrete uygun olması, beden temizliği yanında gusül abdesti olarak gelmiş olmak, temiz çoraplar giymek, güzel kokular sürünerek camiye gelmek, insanların rahatsız edecek, soğan, sarımsak, sigara kokularını dışarıda bırakmak yani camiye bu kokularla girmemek, camide konuşmamak, camide gürültü ederek cami cemaatini rahatsız etmemek, namaz kılan cemaati rahatsız edecek hal ve hareketlerde bulunmamak, cep telefonlarının sesini kısmak gibi hususlar cami ve cemaat adaplarından sayılır. Her Müslüman kişi, kul hakkına girmemeye gayret göstermelidir. Hele ki, camidi kul hakkı yemek hiç de hoş olmayan bir durumdur. Çünkü mümin insan bilir ki, başka bir insana rahatsızlık vermenin doğru olmadığı bilincinin farkındadır. Sonuçta camidi tüm insanlar Allah’ıh (cc) huzuruna çıkmakta ve ona münacatlarda bulunmaktadır.
Camilerde Vaaz Ve Hutbe Esnasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
Camilerde insanları eğitmek, bilinçlendirmek ve bilgilendirmek amacıyla hutbeler ve vaazlar verilir. Bu hutbeler, vaazlar cami cemaatini daha doğrusu tüm insanları ahlaka, imana, irfana çağıran mukaddes seslerdir. Vaazları iyi dinlemenin yanında hutbe dinlemenin de bazı kuralları bulunmaktadır. En başta hutbe dinlemek dini bir vecibedir. Hutbeyi baştan sora doğru can kulağıyla dinlemek vaciptir. Hutbe esnasında başka bir şeyle meşgul olmak, yanındaki ile konuşmak, hutbenin sevabını kaçırmak manasına gelir. Ayrıca bu durumlar hutbenin ruhuna aykırıdır. Hatta konuşmayın bırakın, yanındaki konuşan insanı bile uyarmanız hutbenin ruhuna ters bir durumdur. Buhari’den rivayetle şöyle bir ifade telefuz edilir; “ Cuma namazı esnasında hutbe okunurken, konuşan bir kişiye; “sus, susun, konuşmayın gibi bir uyarıda dahi bulunmanız hatalı davranış olarak kabul edilir” (Buhari, Cuma, 36).
Camilerde İmam ve Çocukların Durumu
Camiler dolu olarak kalmalı, camiler temiz olmalı, camiler dinç ve dinamik tutulmalı, imam, müezzinler kendilerini daima geliştirmelidir. Sadece vakit namazlarda vesair diğer namazlarda namaz kıldırmakla yetinmemelidir. Camiler cemaatsiz kalmamalıdır. İnsanlar camiye çekecek alternatif yollar aranmalıdır. Öte yandan çocukları mutlaka camiye alıştırmalı ve onları asla camiden kovmayalım. Çocuklar camilerde gürültü yapabilir, yaramazlık yapabilir. Çünkü onlar çocuk. Bu onların doğasında var. Çocuklara anlayış göstermeli ve hatta onlara gereken ilgiyi fazlaca vermelidir. Mümkünse yanınızda şeker, çikolata vb. şeyler taşıyarak camiye gelen çocuklara verelim ki, onları sevindirmiş olalım ve camiye gelmelerine bir vesile olalım.
Hem erkekler hem de kadınlar olarak gönüllü olarak geldiğimiz kutsal mekânlarımız olan camilere hürmette eksiklik etmeyelim. Camilerde okunan hutbe, vaazları ve okunan Kuran-ı Kerim’i can kulağı ile dinleyelim. Asla şunu unutmayalım ki, hutbe namazın bir parçasıdır. Hutbeleri çok iyi dinleyelim ve tüm alakamızı imamın sözüne verelim. Her daim camide bulunurken Allah’ın huzurunda olduğumuzu unutmayalım.
Cami Kavramı Nedir?
Huzuru ve güveni tüm Müslümanlara vadeden ve tüm Müslümanları bir araya toplayan camiler, İslam dininin bir nişanesi olup, birliğin ve beraberliğin en güzel göstergesidir. Sevgili peygamberimizin o güzel sözüyle camiler, “Allah indinde en muteber mekânlardır” (Müslim, mesacid, 288). Minarelerden yükselen ezan sesleriyle insanları kurtuluşa davet eden, hutbeleriyle cahaletle savaşan, minberiyle ilim ve hikmeti haykıran, omuz omuza saf tutan müminleri kardeş yapan, ümmet olma düşüncesini pekiştiren muhteşem ve mukaddes mekânlardır camiler.
Cemaat Kavramı Nedir?
Cemaat kavramı, geçmişte ve günümüzde terminolojimizde yer edinmiş dini bir kavramdır. Cemaat, insanların ibadet etmek gayesiyle Allah (cc) huzurunda bir araya geldiği ve burada namaz kılan müminlere cemaat denir. Camilerde oluşan ve saf tutan kalabalığa cami cemaati denir. Geleneğimize göre, cemaat kelimesi, erkesi içine alan kaynaşmak ve tevhid bilincini oluşturarak yaşatmaktır. Cemaatin içine, erkek, kadın, engelli, engelsiz, yaşlı, genç vb. toplumun her tarafından insan girmektedir.
Cami ve Cemaat Adabı Nasıl Olmalıdır?
Cemaat olarak camide olmanın bazı kaideleri vardır. Bu kaidelere cami adabı denir. Özellikle bu kaidelerin başında camiye güzel elbiselerle gelmek, giyilen elbiselerin setri avrete uygun olması, beden temizliği yanında gusül abdesti olarak gelmiş olmak, temiz çoraplar giymek, güzel kokular sürünerek camiye gelmek, insanların rahatsız edecek, soğan, sarımsak, sigara kokularını dışarıda bırakmak yani camiye bu kokularla girmemek, camide konuşmamak, camide gürültü ederek cami cemaatini rahatsız etmemek, namaz kılan cemaati rahatsız edecek hal ve hareketlerde bulunmamak, cep telefonlarının sesini kısmak gibi hususlar cami ve cemaat adaplarından sayılır. Her Müslüman kişi, kul hakkına girmemeye gayret göstermelidir. Hele ki, camidi kul hakkı yemek hiç de hoş olmayan bir durumdur. Çünkü mümin insan bilir ki, başka bir insana rahatsızlık vermenin doğru olmadığı bilincinin farkındadır. Sonuçta camidi tüm insanlar Allah’ıh (cc) huzuruna çıkmakta ve ona münacatlarda bulunmaktadır.
Camilerde Vaaz Ve Hutbe Esnasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
Camilerde insanları eğitmek, bilinçlendirmek ve bilgilendirmek amacıyla hutbeler ve vaazlar verilir. Bu hutbeler, vaazlar cami cemaatini daha doğrusu tüm insanları ahlaka, imana, irfana çağıran mukaddes seslerdir. Vaazları iyi dinlemenin yanında hutbe dinlemenin de bazı kuralları bulunmaktadır. En başta hutbe dinlemek dini bir vecibedir. Hutbeyi baştan sora doğru can kulağıyla dinlemek vaciptir. Hutbe esnasında başka bir şeyle meşgul olmak, yanındaki ile konuşmak, hutbenin sevabını kaçırmak manasına gelir. Ayrıca bu durumlar hutbenin ruhuna aykırıdır. Hatta konuşmayın bırakın, yanındaki konuşan insanı bile uyarmanız hutbenin ruhuna ters bir durumdur. Buhari’den rivayetle şöyle bir ifade telefuz edilir; “ Cuma namazı esnasında hutbe okunurken, konuşan bir kişiye; “sus, susun, konuşmayın gibi bir uyarıda dahi bulunmanız hatalı davranış olarak kabul edilir” (Buhari, Cuma, 36).
Camilerde İmam ve Çocukların Durumu
Camiler dolu olarak kalmalı, camiler temiz olmalı, camiler dinç ve dinamik tutulmalı, imam, müezzinler kendilerini daima geliştirmelidir. Sadece vakit namazlarda vesair diğer namazlarda namaz kıldırmakla yetinmemelidir. Camiler cemaatsiz kalmamalıdır. İnsanlar camiye çekecek alternatif yollar aranmalıdır. Öte yandan çocukları mutlaka camiye alıştırmalı ve onları asla camiden kovmayalım. Çocuklar camilerde gürültü yapabilir, yaramazlık yapabilir. Çünkü onlar çocuk. Bu onların doğasında var. Çocuklara anlayış göstermeli ve hatta onlara gereken ilgiyi fazlaca vermelidir. Mümkünse yanınızda şeker, çikolata vb. şeyler taşıyarak camiye gelen çocuklara verelim ki, onları sevindirmiş olalım ve camiye gelmelerine bir vesile olalım.
Hem erkekler hem de kadınlar olarak gönüllü olarak geldiğimiz kutsal mekânlarımız olan camilere hürmette eksiklik etmeyelim. Camilerde okunan hutbe, vaazları ve okunan Kuran-ı Kerim’i can kulağı ile dinleyelim. Asla şunu unutmayalım ki, hutbe namazın bir parçasıdır. Hutbeleri çok iyi dinleyelim ve tüm alakamızı imamın sözüne verelim. Her daim camide bulunurken Allah’ın huzurunda olduğumuzu unutmayalım.