Son Konu

Canakkale Savaşı İle İlgili Hikaye Ornekleri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Canakkale Savaşı Hikayeleri

Canakkale Savaşı İle İlgili Hikaye Ornekleri

SEYİT ONBAŞI (18891939)

Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylul ayında Havran İlcesi Camlık (Manastır) koyunde dunyaya geldi Babasının adı Abdurrahman, annesinin ki Emine idi Seyit, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı 1912′de Balkan Savaşlarına katıldı Savaş bitiğinde terhis edilmedi ve topcu eri olarak Canakkale Cephesinde gorev aldı Canakkale Savaşlarında gosterdiği kahramanlıkla adını Turk tarihine yazdırdı 18 Mart Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyasında ayakta kalabilen tek top vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu Seyit Onbaşı buyuk bir gucle 215 Okkalık mermiyi uc kez kaldırarak namlunun ucuna surmuş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi buyuk bir yara almıştı Seyit Onbaşı 1918 sonbaharında koyune dondu Sanatı olan ormancılık ve komurculuğe devam etti 1934 tarihinde yururluğe konan soyadı yasasıyla “Cabuk soyadını aldı 1939 yılında akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle vefat etti

KINALI HASAN

Yuzbaşi Sırrı Bey, ikindi vakti yeni gelen erleri teftiş ederken, iclerinde bir tanesinin sacinin bir tarafi kinalanmiş oldugunu gorur ve takilir:
“Hic erkek kinalanir mi?
Mehmetcik: Buraya gelmeden evvel, anam kinalamişti komutanim der ve sebebini bilmedigini ilave ederKomutanin istegi uzerine anasina haber salar, “Niye benim sacimi kinaladin?
Gelen cevabi mektupta şunlar yazar:

Ey gozumun nuru Hasanım

Koyumuzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi icimizde alev alev yanıyorSen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın Ben, senin anan isemBeni ve seni Allah yarattı, vatan buyuttuAllah, bu vatan icin seni besledi Bu vatanın ekmeği iliklerinde duruyor

Sen bu ailenin secilmiş kurbanisin

Hasanım, soyle zabit efendiye Bizim koyde kurbanlık ayrılan koyunlar kınalanır Ben de seni evlatlarımın arasından vatana kurban adadımOnun icin sacını kınalamıştım

Elhukmu billah Allah, seni İsmail Peygamberin yolundan ayırmasın

Seni melekler şimdiden rahmetle anacaktir Gozlerinden operim

Anan Hatice


İNSANLIK DERSİ

Canakkale Savaşlar'ında savaşıp, bir kolu ile bir ayağını kaybeden Fransız Generali Bridges, yurduna dondukten sonra anlattığı bir savaş hatırasında şoyle diyor:
Fransızlar, Turkler gibi mert bir milletle savaştıkları icin daima iftihar edebilirsinizHic unutmamSavaş sahasında doğuş bitmiştiYaralı ve olulerin arasında dolaşıyorduk az evvel, Turk ve Fransız askerleri sungu sunguye gelip ağır zaliyat vermişlerdiBu sırada gorduğum bir hadiseyi omrum boyunca unutamayacağımYerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Turk askeride kendi goleğini yırtmış onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyorduTercuman vasıtası ile şoyle bir konuşma yaptık:
Nicin oldurmek istediğin askere ediyorsun? Mecalsiz haldeki Turk askeri şu karşılığı verdi:
Bu Fransız yaralanınca cebinden yaşlı bir kadın resmi cıkardıBirşeyler soyledi, anlamadım ama herhalde annesi olacaktıBenim ise kimsem yokİstedim ki, o kurtulsun, anasının yanına donsun Bu asil ve alicenap duygu karşısında hungur hungur ağlamaya başladımBu sırada, emir subayım Turk askerinin yakasını actıO anda gorduğum manzaradan yanaklarımdan sızan yaşlarımı dondurduğunu hissettimCunku, Turk askerinin goğsunde bizim askerinkinden cok ağır bir sungu yarası vardı ve bu yaraya bir tutan ot tıkamıştıAz sonra ikisi de olduler

Fransız Generali BRIDGES
Canakkale Savaşları komutanı


GAZİ MEHMET AŞKININ ANLATTIKLARI

“İngiliz donanması Sarozdan top atışları ile bize son derece ağır kayıplar verdiriyorduBoyle bir atıştan sonra, aynı, birlikte silah arkadaşım Recep Eniştemin iki ayağı kopmuş calıların uzerinde gordum, henuz sağ idiYanına kadar gidebildimOnu o vaziyette gorunce ağlamaya başladım Henuz ruhunu teslim etmeyen Recep Eniştem:

“Kardeşim nicin boyle ah edip aglarsin, benim cigerimi daglarsin! Allah in verdigine merhaba! Takbir i Rabbani boyle imiş! Onun kazasi geri cevrilmez ve hukmune mani yoktur Elimizden ne gelirArzuladigim savaş yolunda olduO saadet bana yeter! Sen sag kalirsan, anamin elini benim icinde op! Emzirdigi sutleri helal etsin! dedikten sonra:

“Başimi kibleye dogru cevir! diye bildi Ruhu coktan ucmuştu

“Halil, bolukte sungu hucumuna kalkmıştı, ağır bir yara alarak yanıma yıkıldıBir mutted sessiz kaldı ve sonra: “Ahiretlik olumum yaklaştı, oldukten sonra cesedimi geriye goturtme, buraya ellerinle gom! Uzerimde harbediniz! Ta ki Gazilerin ayak seslerini Allah! Allah! Nidalarını rahatlıkla duyayım! dedi ve gulerek ruhunu teslim etmişti

“Karayurek deresine doğru iniyorduk: Bir akşam beni keşif kolu cıkardılar bu derenin yatağında geziniyordumCok susamış idim Dere şırıldıyordu, mataramı doldurdum Birkac yudum ictiğimde, ictiğim suyun tadı cok başka idi avucuma mataradan su aldığımda, matarama doğdurduğum suyun kan olduğunu anladım
 
Üst Alt