Son Konu

Celişme Nedir? Hakkında Bilgi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Celişme Nedir? Hakkında Bilgi

Varlığı gercekleştiren karşıtlığın geliştirici devimi

Mantık dilinde celişme terimi birbirlerini olumsuzlayan iki kavram, onerme, yargı ya da kuramın aralarındaki bağlantılı durumu dile getirir Bunlar birbirleriyle celişme durumundadırlar aynı zamanda ikisi birden yanlış ve ikisi birden doğru olamazlar Orneğin, Ahmet akıllıdırAhmet akılsızdıronermeleri celişiktir, Ahmet'in akıllı olduğu doğruysa akılsız olduğu mutlaka yanlıştır Ya da akılsız olduğu yanlışsa akıllı olduğu mutlaka doğrudur Ne var ki bu, Ahmet'i somut yaşamından soyutlayıp, eş deyişle onu onu her turlu devim ve değişmelerinden ayırıp kavram, onerme, yargı, ya da kuramlaştırdığımız hallerde boyledir Yoksa Ahmet somut yaşamında bir olayda akıllı ve bir başka olayda akılsız olabileceği gibi akıllılığı aynı zamanda akıllılığını da icerir Eytişimsel anlamda Ahmet'in aklı, akılsızlıkla celişerek gelişir

Soyut duşunme alanına ozgu bulunan 'mantıksal celişme'yle somut yaşam alanına ozgu bulunan 'eytişimsel celişme' birbirine karıştırılmamalıdır Somut yaşam alanına ozgu bulunan eytişimsel celişme, soyut duşunme alanına ozgu bulunan mantıksal celişmenin tam tersine her şeyin aynı zamanda karşıtını da icerdiğini dile getirir, hem duşunce ve hem de varlığın evrensel gelişme yasasıdır Eytişimsel dilde buna 'celişme ilkesi' ya da celişme yasası denir

Mantıksal anlamda celişme, tutarsız duşunuşun olcutudur Tutarlı duşunebilmek icin duşunceyi mantıksal celişmelerden arındırmak gerekir Eş deyişle kavramlarımız, onermelerimiz, yargılarımız ya da kuramlarımız celişmez olmalıdır ki duşuncemiz doğru ve tutarlı olabilsin (soyut celişmelerle somut celişmeler uyumlu olmalıdır N)celişik kavramlar, onermeler, yargılar ya da kuramlarla işleyen duşunce yanlış ve tutarsızdır

Mantıksal celişme ilk dile getirilişini antikcağ Yunan duşunuru Aristoteles'in bicimlendirdiği 'celişmezlik ilkesi' ya da 'celişmezlik yasası'nda bulmuştur Bircok skolastik ve metafizik duzeltmelerden gecen bu ilke ya da yasa, 19 yuzyılda Hegel tarafından yaşayan varlığa uygulanmıştır Hegel'e gore her turlu yaşamın kaynağı, Aristoteles'in ileri surduğu gibi celişmezlik değil, tam tersine celişmedir Ne var ki Hegel bu cok doğru savını yaşayan varlığın kavramlaştırılmasıyla sınırlıyor ve ''eşyanın ceşitliliğini ve ayırt edilişini celişme halinde keskinleştiren duşunen akıldır'' diyordu Bu ileri suruş, Hegel'in idealist anlayışının zorunlu sonucudur Tarihsel ve eytişimsel ozdekcilik, Hegel'in bu idealist savını ozdeksel temeline oturtmuş, onun doğal ve toplumsal ozunu acık secik sergilemiştir Gercekte celişmelerle gelişen, kavramlar değil, doğa ve toplumdur (Hegel de bunu demek istiyor N) Kavramlar, bu nesnel (doğasal ve toplumsal) gelişmeden yansır ''Hareketin kendisi bir celişme'dir Basit mekanik, bir uzay değişmesi, bir celişme olduğu gibi, ozdeğin daha yuksek bicimlerindeki hareketleri (ozellikle organik hayatın gelişmesi) icin bu daha da doğrudur Yaşam, celişme'den ibarettir Yaşayan her şey, her an hem kendisidir hem kendisi olmayan'dır Bu her an oluşan, durmadan yenilenen ve cozulen bir celişme'dir Celişme biter bitmez yaşam da sona erer ve olum gelir'' ''Matematikte diferansiyel ve entegral, mekanikte hareket ve karşı hareket (etkitepki N), fizikte artı elektrik ve eksi elektrik, kimyada atomların birleşmesi ve ayrılması celişme'nin evrenselliğini tanıtlar''
 
Üst Alt