Son Konu

Cellat Mezarlığı

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
CELLAT MEZARLIĞI





Osmanlıda, adam asmak, boğmak ve kelle kesmek bir suç oluşturan şekliydi, bunun için de sarayda tekrar tekrar cellatlar bulundurulurdu, bir gurup cellat padişah ve öteki yüksek rütbeliler için her an hazırlanmış durumda beklerlerdi


Sarayda bahşedilen vefat cezaları, Topkapı Sarayı bahçesinde bulunan bir çeşmenin önünde infaz edilirdi, cellatlar infazdan sonradan kanlı baltalarını ve ellerini burada yıkarlardı, bu çeşmenin sağında ve solunda indirilmiş kafaların teşhir edildiği kelle taşları vardı bu taşlara ibret taşları da denirdi


Bu çeşmenin bir adı da cellat çeşmesi ya da siyaset çeşmesi idi, cellatların kaldığı yer ise çeşmenin bulunduğu duvarın arakasındaydı Bu çeşme halen Topkapı Sarayının ön bahçesinde bulunmakta hergün önünden ne olduğunu bilmeden yüzlerce birey geçmektedir


İnfazlar bazen de Yedikule Zindanlarında yapılırdı, bu zindanlar ziyarete açıktır idamların ve işkencelerin yapıldığı yerler gezilebilir



Topkapı Sarayı bahçesinde yer alan, cellatların infazdan daha sonra
ellerini ve baltalarını yıkadığı Cellat Çeşmesi


İnfaz şekilleri, yani öldürme şekilleri kişinin konumu, mevkii, rütbesine ve işlediği suça kadar değişirdi Osmanlı sultanları ve şehzadelerinin kanı dökülmez, yay kirişi, ip ve kementle boğularak öldürülürlerdi Bu öldürme şekli Türklerin Müslüman olmadan önceki dinleri olan Şamaniz ’den geliyordu Doğan Avcıoğlu, “Türklerin Tarihi adlı eserinin ikinci cildinde: Şamanist Türkler kan akıtarak öldürmekten çekinirler, Osmanlı padişah ve şehzadeleri boğularak öldürülürdü der
İnfaz edilecek halktan biri ise, kelle kesme şekli uygulanırdı
İstanbul dıştan, imparatorluğun uzakta vilayetlerinde idam edilen devlet adamlarının öldürüldüklerini ispat etmek için, kesilen başları meşin bir kırbaya (torba) konur, torba balla doldurulur, İstanbul ’a getirilir, gümüş bir tepsinin içinde padişaha sunulur, beden ise öldürüldüğü yere gömülürdü
böylece, başı diğer yerde, bedeni başka yerde gömülü iki mezarı olan devlet adamları, sadrazamlar çoktur Bunlardan en meşhuru Viyana kuşatmasındaki başarısızlığı ile başı kesilen ve bir bal torbası içinde İstanbul ’daki sultana gönderilen ve sonrada denize atılan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa idi


Halen Topkapı Sarayı bahçesinde duran Cellat Çeşmesinin
değişik açıdan çekilmiş bir fotoğrafı

Bu kesilen başlar bazende Topkapı Sarayı ’nın ilk antre kapısına asılır halka gösterilirdi Bu kapı sarayın en dıştaki ilk kapısıdır, indirilmiş başların konulduğu oyuklar halen durmaktadır Kafalar üç gün kalırdı burda, bazen yüzlerce kafa olurdu
Cellatlar, Müslüman olan şahısların infazdan sonradan başlarını, cesedi sırt üstü yatırarak koltuğunun altına , Müslüman olmayanları ise yüzü koyun yatırarak, başlarını kıçlarının üzerine koyardı
Öldürülen kişinin cesedi ve üzerindeki değerli eşya, para ve giyecekleri cellatın malı sayılırdı Cellat cesedi isterse atar, isterse ölünün sahiplerine mevki, rutbe ve konumuna kadar parayla satardı
Osmanlıda cellatlar dilsiz ve sağır olurlardı, bu meslek için seçilen kişilerin dilleri kesilirdi
Osmanlı tarihinde en dokunaklı boğarak öldürme olayı 28 Oce 1595 te cereyen etmiştir
Fatih Sultan Mehmet ’in imparatorluğun devamlılığını sağlamak nedeniyle çıkardığı, “Nizamı Alem fermanı gereğince, fermanın metni şöyledir Her kimseye evladımdan saltanat müyesser ola (nasip ola) karındaşlarını nizamı alem için katletmek münasiptir)
Üçüncü Mehmet , 19 çocuk ve yetişkin şehzade kardeşlerini bir gecede dilsiz cellatlara boğdurmuştu Ertesi günü Divanı Hümayun avlusuna üzeri kıymetli örtüler, değerli taşlarla bezenmiş sorguçlar ve kavuklar yer alan 19 şehzade tabutu konmuştu


Dikdörtgen şeklindeki üstünde hiçbir yazı bulunmayan Cellat Mezar Taşları ve
ast yanlamasına iki cellat mezarı İstanbul ’daki Eyüp semti girişinde

Üçüncü Mehmet 15951603 yılarında saltanat sürmüştür Kanuninin torunu ve İkinci Selim ’in oğludur, Kanije zaferi bu padişah vaktinde kazanılmıştır Üçüncü Mehmet bu zaferden daha sonra Ünye ’de mezarı yer alan Tiryaki Hasan Paşaya bir çok değerli hediyelerle birlikte vezirliğe eş değerde Beylerbeyilik ünvanı vermiştir
Ondan sonra tahta geçen oğlu Birinci Ahmet, Fatih Sultan Mehmet ’in koyduğu 150 senelik “Nizamı Alem kanununu kaldırarak, kardeş öldürme geleneğine son vermiş ve kardeşini veliaht (gelecekte saltanatı devralacak birey) ilan etmiştir Cellatlar konusunda son zamanda üç yeni kitap yayınlanmıştır: “Cellatları da Asarlar Ergün Hiçyılmaz “Ölümün soğuk eli, CellatMuhammet Pamuk “Cellat ve ÖtekilerCengiz Yıldırımm
Osmanlı ’da halk müziği, İslam dininin adam öldürmeyi yasaklaması, can alan bu kişilere toplum göre güzel bakılmaması nedeniyle, bir fazla insani duygu ve özelliklerden mahrum olan, merhamet, acıma, sevgi hisleri bulunmayan bu insanları mezarlıklarına almamış, kendi aralarına gömülmelerini istememiştir


Bugün yeni mezarların aralarında kalmış bir cellat kabir taşı bu mezarlık Eyüp semtinin
Piyer Loti tarafındadır

*
 
Üst Alt