DUVAR- İki büyük depremin ardından bölgede OHAL kararı alındı. İktidar kararın gerekçesinin bölgedeki yağmaları önlemek olduğunu açıkladı. 17 Ağustos 1999 depremi de dahil, şimdiye kadar terör dışında bir gerekçeyle OHAL kararı alınmadı.
AK Parti grubunun toplantısında, yıkılan binalara müdahale eden sivillerin de cezai sorumlulukla karşılaşmaması ve yağmaların önlenmesi üzerinde duruldu. Çarşamba günü Resmi Gazete'de yayınlanan karar Perşembe günü TBMM'de görüşülecek.
Haber Türk yazarı Muharrem Sarıkaya, CHP ve İYİ Parti'nin OHAL konusundaki tutumlarını ve kararın seçimlere etkisini "OHAL kararının nedeni" başlıklı yazısında şöyle değerlendirdi:
"Bu gelişmeler olurken dün İYİ Parti lideri Meral Akşener, ortak tutum belirlemek için Hatay’da bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradı.
Kılıçdaroğlu ile birlikte olan CHP’lilerden gelen bilgilere göre iki lider kesin bir karara varmadı, kurmayların durum değerlendirmesi yapmasının daha doğru olacağı konusunda anlaştı.
CHP ve İYİ Parti kurmayları gün içinde yaptıkları görüşmede OHAL kararının seçim dahil ne gibi etkileri olacağı üzerinde durdu.
Anayasa gereği seçimin 'ancak savaş halinde iptalininveya bir yıl ötelenmesinin' söz konusu olabileceğine dikkat çekerek, OHAL’in bir etkisinin olmayacağına yönelik bir görüş ortaya çıktı.
CHP’NİN ÇEKİNCESİNE, BİR UZATMA FORMÜLÜ
Hemen belirtmeliyim ki CHP, OHAL kararına oy veren durumda olmak istemiyor.
Buna neden de daha önce alınan OHAL yetkilerinin kışlık otomobil lastiklerine ilişkin
kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinde de kullanılmış olması.
Bu kararın başka gerekçelerle de kullanılabileceğine yönelik endişeleri olduğu için 'karara katılan' durumunda kalmaktan çekiniyor.
Hükümetin elinde Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan etme yetkisinin bulunduğunu, bunu da en üst seviyede kullandığını, dolayısıyla Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler ve Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında elinde geniş yetkilerin olduğunu belirtiyor.
İYİ Parti de CHP’nin bu çekincelerini haklı bulmasından dolayı olsa gerek bir ara formül geliştirdi.
Buna göre iki parti OHAL’in üç ay yerine birer ay uzatılmasını teklife hazırlanıyor.
Buna karşılık AK Parti 'Karar artık verildi, bundan dönmek olmaz, biz üç ayda ısrarlıyız' yaklaşımı gösteriyor.
OHAL kararı salt çoğunlukla alındığı ve AK Parti ile destek vereceğini açıklayan MHP’nin milletvekili sayısı da yettiği için muhalefet katılmasa da kararın üç ay olarak alınması ihtimali yüksek görülüyor.
YSK’NIN İKİ ÖNEMLİ KARARI
Nitekim dün konuştuğum, Parlamentonun bir zamanlar hukuki görüşlerine de başvurduğu Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Ozan Ergül de OHAL kararının seçime etkisinin olmadığını anımsattı.
Doç. Dr. Ergül, bu durumun ancak erken genel seçim kararı alındığı sırada gelebilecek bir doğal afet halinde değişebileceğine de vurgu yaptı.
Doç. Dr. Ozan Ergül ile YSK’nın geçmişte aldığı iki kararı üzerinde de konuştuk.
Bunlardan birinde YSK seçim yapılan gün kar yağışı dolayısıyla yollar kapandığı 1976 yılında ilginç bir karara imza attığını anımsatan Doç. Dr. Ergül, YSK’nın bu kararında 'aşırı yağış ve ulaşımın kesilmesi gibi maddi imkansızlık nedeniyle seçimlerin ötelenip ötelenmemesinde yetkinin YSK’da olduğuna hükmettiğine' dikkat çekti.
Eğer bu afet daha önce olmuş olsaydı benzer bir kararın alınabileceğini anımsattı.
Benzer başka kararların bulunduğuna da atıf yapıp ekledi:
'Yaşanan deprem örneğin 10 Mayıs günü olsaydı ve 14 Mayıs’ta da seçim kararı bulunsaydı. Bu durumda bölgesel olarak tercihinin sandığa yansıması söz konusu olamayacağı için seçmen iradesi sandığa yansımazdı. Bu durumda savaş sebebi olmadan da kararını alabilirdi. Çünkü bu seçimde Cumhurbaşkanı’nın oylaması da yapılıyor ve yüzde 50+1 sistemindeki en küçük oy farkı seçimi etkileyebiliyor…'
BÖLGE VALİSİ KİM OLACAK?
Dikkat çektiği gibi böyle bir seçimde 10 ili kimse yok sayamaz; ancak YSK henüz seçim takvimini başlatmadığı için sandıkların kurulacağı yerlerden, partilerin kurullara vereceği elemanlara kadar geniş kapsamlı bir etki yaratma imkanı gözükmüyor.
Bununla birlikte şurası açık ki 14 Mayıs’ta seçime gidilme ihtimali de sanki depremle birlikte ortadan kalktı…
Türkiye en son 18 Temmuz 2018 tarihinde sonlandırdığı OHAL uygulamasına 5 yılın ardından tekrar dönecek…
İlk kez terör dışında doğal afetle ilgili OHAL uygulanacak.
Geçen dönem tüm ülkede uygulandığı için OHAL Valisi uygulamasına gidilmemişti, ancak bu kez bölgesel olduğu için OHAL Kanunu gereği Bölge Valisi’nin de belirlenme ihtimali yüksek görünüyor." (HABER MERKEZİ"