Cinsel Kimlik Bozuklukları, kişinin genetik olarak kodlanmış olan cinsiyetinden ve cinsel kimliğinden rahatsız olma durumlarını içerir. Uluslararası Bilimsel Sınıflama bu bozuklukların doğuştan olduğunu kabul etmektedir. İlk bilimsel tanımlamalar 1950 lerde yapılırken 1980 sonrasında tanı sınıflamaları yapılmıştır. Psikoseksüel gelişim 2 yaşın sonlarına doğru cinsiyet farkındalığının oluşmasıyla başlar. Cinsel yönelim ise erken ergenlik döneminde oluşmaya başlar. Ergenlik döneminin tamamlanmasıyla beraber Cinsel Kimlik oluşur. Cinsel Kimlik Bozukluklarının ne kadar yaygın olduğuyla ilgili kesin sonuç gösteren çalışmalar yapılamamaktadır. Cinsel Kimlik Bozuklukları nedenleri arasında genetik, endokrin, sosyal ve psikodinamik etkenler rol oynar.
Okul öncesi dönemde bir çok erkek çocuk kız kıyafetlerini giyer, oyunlarda anne rolüne girebilirler. Bu dönemin normalde kısa ve geçici olması gerekir. Okul dönemiyle beraber bu tür davranışların geçmesi beklenir. Cinsel Kimlik Bozukluğunda ise çocukluğun ilk yıllarından başlayarak sürekli şekilde karşı cinse özgü oyunlar,oyuncaklar ilgilenir ve davranışlarda bulunurlar. Yapılan çalışmalar cinsel kimlik sorunu yaşayan çocukların çoğunda 4 yaşından önce bu davranışların olduğunu gösterir. Çevrenin müdahalesine rağmen çocuklar istekleri konusunda ısrarcı olurlar. Çoğu zaman aileler bu durumu fark ederler ve geçici olduğunu düşünerek önemsemezler. Bu durumun uzun sürmesi sonrası bir kısım aile kaygılanırken bir kısım aile görmezden gelmeye devam ederler. Bu durumu çoğu aile kabul etmek istemez ve bu durumla yüzleşmekten kaçınırlar. Özellikle babalar bu durumu görmezden gelip bu konuları gündeme gelmesinden rahatsız olurlar.
Çocuklarda Cinsel Kimlik Bozukluğu Tanı Ölçütleri
[*]Karşı cinsiyetle güçlü ve sürekli özdeşim kurma [*]Diğer cinsiyetten olma isteğini ya da ısrarını yineleyici şekilde dile getirme (Ör: Ben kız olmak istemiyorum..?) [*]Erkek çocuklarının kız kıyafetleri, Kız çocuklarının erkek kıyafeti giyme konusunda ısrar etmesi (ör: Erkeklerin etek giymek istemesi, Kızların pantolon şort giymek istemesi..) [*]Oynadıkları oyunda sürekli ve çok istekli olarak karşı cins rollerini oynamayı isteme (ör: evcilikte kız çocuğun baba olmak, erkek çocuğun anne olmak istemesi..) [*]Karşı cinsin oynadığı oynama konusunda ısrar etme (ör: kız çocuğun futbol oynaması, erkek çocuğun evcilik oynaması..) [*]Karşı cinsle oynamayı ısrarla tercih etme (ör: erkek çocuğun ilkokulda sürekli kızlarla oynaması.., kızların erkeklerle futbol oynaması..)
Çocukluk döneminde: erkek çocuklar cinsel organlarından rahatsız olduklarını ilerde onun kaybolmasını istediklerini dile getirebilirler. Erkek çocuklar erkeklerle ,kız çocuklarda kızlarda oynamayı tercih etmezler. Erkek çocuklar kız kıyafetleri giymeyi, kız davranışlarında bulunmayı tercih ederler. Kızlar ise erkek kıyafeti giymeyi, erkek davranışlarında bulunmayı tercih ederler.Kız çocuklarda oturarak idrarını yapmayı reddedebilirler. Kız çocuklar ilerde erkekler gibi cinsel organının olacağını düşünebilirler. Bazen bu isteklerini dile getirebilirler.
Ergenlerde: Anne ve babaları bu konuda baskıcı değilse açık açık kendi cinsel gelişimi ile ilgili dile getirmeye başlayabilirler ancak bu çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu isteklerini seçimleri ve davranışlarıyla genelde gösterirler. Erkekler kızlar gibi saçlarını uzatabilir,kestirebilir, hafif makyaj yapabilir, kıyafet seçimlerini daha çok bol,renkli, cinsel organlarını göstermeyen elbiselerden seçerler (cinsel organlarından rahatsız oldukları için), istenmeyen kıllarını, tüylerini alabilirler…Kızlar ise özellikle göğüslerinin gözükmesinden rahatsız olurlar, kısa saçı ve giyim olarakta pantolonu tercih ederler. Kız çocuklar erkek vücuduna sahip olabilmek için özellikle vücud geliştirme gibi erkek sporlarıyla aşırı uğraşabilirler.
Ergenliğin sonuna gelinmesi ile beraber cinsel organlarından rahatsız olma ciddi şekilde artar. Ergenlik döneminde bunu kıyafet seçimleriye yapabilirken yaşın büyümesiyle beraber cinsel organlarının varlığından ciddi anlamda rahatsız olurlar. Bu rahatsızlıktan dolayı cinsel organlarından kurtulmaya yönelik girişimlerde bulunurlar. Çoğu zaman kendi başlarına hormon kullanırlar. Buda sağlık açısından büyük riskler doğurur.
[*]Cinsel Kimlik Bozukluğunun karıştığı durumlar nelerdir?
Karşıt Giysicilik: Cinsel Kimlik Bozukluğundaki gibi biyoloji cinsiyetlerinden rahatsız olmazlar. Kendi cinsiyet özelliklerinden memnundurlar ama sadece kıyafet olarak karşı cins kıyafetlerini tercih ederler. Ör: Kız çocuklara pantolon giymek isteyebilir ama erkek oyunları oynamaz..
Eşcinsellik ( Homoseksüalite ): Cinsel Kimlik Bozukluğundan farklı olarak kendi cinsiyet özelliklerinden memnundur. Kendi cinsine karşı cinsel yönelimleri vardır.
Cinsel Kimlik Karmaşası: Ergenlik döneminde ortaya çıkan cinsel gelişimle ile karmaşadır. Bu ergenlerin geçmiş öykülerinde karşı cins rol davranışları göstermezler. Psikoterapiyle beraber Cinsel Kimlik karmaşası kaybolur.
İnterseksüalite ( Ara Cinsiyet Durumları): Kişinin genetik yapısıyla uygun olmayan cinsel organların gelişimi vardır. Genetik ve fiziksel olarak her iki cinsin cinsel organları mevcuttur. Bu durum Turner Sendromu, Klinefelter Sendromu, Konjenital Adrenal Hiperplazi, Psödohermafroditizm bozukluklarında görülür. Her iki cinsiyetin rol davranışı görülebilir. Bu durumda doğumdan itibaren, üroloji, çocuk cerrahisi ve çocuk psikiyatrisi doktorlarının beraber çalışıp çocuğun kimlik seçiminde yardımcı olmaları gerekir.
TEDAVİ
Tedavide en önemli basamak tanın doğru şekilde konulmasıdır. Diğer önemli bir noktada erken tanıdır. Ne kadar erken tanı konursa bu durum eklenecek diğer psikopatolojilerin önlenmesi açısından önemli olur. Sosyakültürel durumlar tanın konması ve tedavinin düzenlenmesi açısından en önemli rolü oynar. Aile ile beraber çalışmak ,durumu beraber değerlendirmek çok önemlidir. Çoğu zaman Cinsel Kimlik Bozukluğu olan çocuklar erişkin olduğunda kendi başına tedavi arayışlarına girer. Bunda da en önemli etken ailenin ve çevrenin bu durumu kabul etmemesidir. Aileler, özellikle babalar, çoğu zaman durumu inkar ederler. Aslında herkes durumun farkında olmasına rağmen çoğu zaman bastırma ya da yok sayma yöntemleriyle aileler durumun düzeleceğini sanarlar.
Aslında çocuklar küçük yaşlarda oyun,oyuncak ve arkadaş seçimleriyle durumu ailelerini konuşmadan anlatırlar. Daha ilerleyen yaşlarda ise bu durumdan rahatsız olduklarını davranışlarına ve en sonunda da duygularına yansıtırlar. Aileleri ve çevreleri tarafından anlaşılmadığını düşündükleri zaman kendilerini iç dünyalarına geçici olarak , bazende kalıcı olarak kapatabilirler. Geç tanı ve tedavi özellikle ergenlerin yanlış arkadaş ve çevre seçimlerine, evden uzaklaşmaya, evden kaçmaya, diğer psikiyatrik bozuklukların depresyon, kaygı bozuklukları, intihar ve girişimlerine, davranım bozukluklarının, madde bağımlığının gelişmesine, hormon gibi yanlış tedavi seçimi sonrası diğer sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına yol açar. Yukardaki nedenlerden dolayı durumdan şüphelendiğimiz zaman yardım almamız çok önemlidir…