Son Konu

Çocuğunuzla iletişim kurun

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Biruni Üniversitesi Rektörü Prof Dr Adnan Yüksel, içinde bulunduğumuz çağda teknolojinin okul öncesi yaşta yer alan çocuklar için kontrolsüz ve tek taraflı veri akışının negatif etkiye sahip olduğuna uyarı çekerek, çocuğun dinç gelişimi için aile ile müşterek iletişim kurmasının çok önemli olduğunu vurguladı




Mektep öncesi dönemi kapsayan 06 yaş dönemindeki dinç gelişim, çocuklarımızın sonraki yıllardaki zihinsel ve davranışsal becerilerini doğrudan etkiliyor

Özel Öğretim Kurumları Birliği Derneği (ÖZKURBİR),* bu konuya uyarı çekmek amacıyla, “Altınçağ olarak tanımlanan bu yıl 28 Mart ’ta dördüncüsü gerçekleştirilecek olan Altınçağ Konferansı ’nın bu özel döneme ilişkin önemli bilgilerin paylaşılacağı konferansı İstanbul İl Ulusal eğitim Müdürlüğü ’nün desteği ve İhlas Koleji ’nin ev sahipliğinde gerçekleştirecek

4 Milli Okul Öncesi Eğitim Sempozyumu Altınçağ Konferansı ’nın konuşmacılarından olan Biruni Üniversitesi Rektörü Prof Dr Adnan Yüksel, konferans öncesinde, geleceği şekillendirecek beyinler için dürüst ortamların oluşturulamadığına uyarı çekerek çocuk gelişimiyle ilgili ilginç bilgiler paylaştı

Çocuğun duygusal zekasının gelişebilmesi için karşılıklı iletişim çok kayda değer

Teknolojik gelişimle birlikte kontrolsüz bir şekilde maruz kalınan veri yoğunluğu da her geçen gün artıyor Bu da sosyal iletişimin azalmasına niçin oluyor Bu koşul ufak yaştaki çocukları daha pozitif olumsuz etkiliyor Televizyon ve cep telefonu gibi teknolojik irtibat araçlarıyla daha bebekken tanışıyoruz Çocukların oldukça pozitif ilgisini çeken ve şiddet zamanlarda oyalayıcı destek karşılayan bu iki araca aileler ne eyvah fakat hoşgörüyle yaklaşıyor

Prof Dr Adnan Yüksel, çocuğun normal gelişimi için bu durumun yanlış olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Böyle teknolojik cihazların çocukların hayatında yer almasını içten bulmuyoruz

Özellikle de 2 yaşına kadar olan dönemde bu durumdan olabildiğince kaçınmak lüzum Çünkü beynin sezgisel gelişimi, uzaysal perspektif yakalaması ve en önemlisi duygusal zekanın gelişimi, yani bütün melekelerinin iyi şekilde yerine oturması için çocuğun müşterek iletişime ihtiyacı var

Yüksel, çocuğun durmadan televizyona baktığında, gördüklerini resim çeker gibi beynine naklettiğini ve bu durumun çocuğun bayağı gelişiminde negatif etkilere sahip olduğunu belirtiyor

Yüksel, “Çocuk daha konuşamadan annesinin babasının akıllı telefonunu alıp oynamaya başlıyor Henüz konuşmayı bilmeyen bir çocuğun saatlerce o telefonla ilgilenmesi içten yok Çocuğun söylev becerisi de, dikkati de, algısı da gelişmeli Bu da oysa çevreyle iletişim kurarak mümkün olur dedi
*
Bundan Böyle bilgiye ulaşımda fantastik bir hız yaşandığını söyleyen Yüksel, bu değin bilginin zorunlu olup olmadığının da sorgulanması gerektiğini belirterek şu soruyu dile getiriyor: “Acaba biz televizyon karşı bu dek vakit geçirmesek veya cep telefonuyla bu değin meşgul olmasak bir Biruni, bir Mimar Sinan daha yetiştiremez miyiz?

“Amerika ’da üniversiteler ekonomiye %40 oranında katkıda bulunurken bizimkiler %5 ’i bulmuyormuş Bunun nedeni onların bizden daha akıllı olması yok Ama bizim eksikliğimiz, yetenek sınıflandırması yapmıyor oluşumuzdan kaynaklanıyor diyerek önemli bir tespitte yer alan Yüksel, Türkiye ’de ilerleyen senelerde üniversiteli işsizlerin sayısının daha da artacağına dikkat çekiyor: “Eskiden liseden mezun olduğu halde işsiz kalan fazla sayıda genç vardı Hemen aynı şart üniversite mezunları için de geçerli

Şu anda mühendislik dalları için %20 ’ye varan işsizlik söz konusu İlkokuldan itibaren yetenek sınıflandırması yapmadığımız için çocuklarımızı kendilerine uygun mesleklere yönlendiremiyoruz Yeniden üstün zekalı çocuklarımızı daha ufak yaşta tespit edebilsek olur ya dahiler yetiştireceğiz Bu yüzden erken yaşta yetenek tespiti fazla önemli

*“Goethe ’nin bir lafı vardır; Istemek yetmez, yapmak lüzumlu

Çocukların ufak yaşta içten yönlendirilmesi konusunda ailelere büyük atama düştüğünü söyleyen Yüksel, bunun için de dinç bir iletişim modelinin fazla önemli olduğuna şive yapıyor: “İlkokul çağında bir çocuk günde yarım saat ile bir saat arasında televizyon izleyebilir

Ancak bunun dışındaki zamanlarda belirlenmiş biriki saat anne ve babayla direkt iletişim halinde olmalı Derslerini de yapmalı, arkadaşlarıyla da oynamalı, dıştan deneyimler de yaşamalı

Çocuğun yaşantısında Oyunun fazla önemli bir yer tuttuğunun altını çizen Yüksel, “Çocuğun bir lego parçasıyla uğraşması, bir bebeği giydirmesi beynin gelişimi için mükemmel bir uğraşı

Görürsen unutursun, yaparsan unutmazsın diye bir laf vardır Dolayısıyla çocukların yaparak, yaşayarak öğrenmesi gerekiyor Goethe ’nin bir sözü vardır; ‘arzu etmek yetmez, yerine getirmek lüzumlu ’ biçiminde O yüzden çocukların öğrenmesi için muhakkak uygulaması gerekiyor dedi

“Çocuklarınızla aile meclisi oluşturun, onların da fikirlerini alın

“Bu noktada iletişim fazla kayda değer Ne kadar çok konuşursanız, ne değin fazla sohbet ederseniz, ne dek çok beraber oyun oynar ve vakit geçirirseniz, çocuk böylece dinç ve akıllı olur diyen Yüksel, ailelerin öncelikli olarak çocuklarının özgüvenini artıracak şekilde davranmaları gerektiğini ifade etti

Özgüveni güçsüz olan çocuklarda birinci etkenin aile olduğunu söyleyen Yüksel, erken yaşlardan itibaren çocuklarla birlikte bir aile meclisi oluşturulmasını önerdi Bu mecliste çocukların fikirlerinin alınmasının kayda değer olduğuna değinen Yüksel, bu durumun onların toplum içindeki kişiliklerinin ve özelliklerinin gelişmesine muavin olacağını dile getirdi

Aile içinde sevginin olması durumunda kalite ve başarının da geleceğini ifade eden Yüksel, “Çocuğumuza mutlaka zorunlu değeri vermeliyiz Çocuğumuzla ne kadar fazla iletişim kurarsak, karşımıza aldığımızda yetişkin bir fertle konuşuyormuş gibi davranırsak, onun gelişimine pek çok katkıda bulunuruz dedi
 
Üst Alt