‘Oyun çocuğun dili, oyuncaklar ise onların kelimeleridir.’ Garry L. Landreth’in bu sözünden aslında oyun terapisinin temelini anlamak mümkündür. Çocuklarla iletişim kurabilmenin en hızlı ve etkili yolu, onların en iyi bildiği dil olan oyun aracılığı ile konuşmaktır. Oyun terapisinde de ortak dil oyundur.
Oyun terapisinin birden fazla çeşidi vardır. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi, Serbest Bırakma Oyun Terapisi, Yönlendirmeli Oyun Terapisi, Kum Tepsisi ve Kum Oyunu Terapisi, Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Theraplay ve Filial Terapi oyun terapisi türleridir. Yönlendirilmemiş çocuk merkezli oyun terapisi yaklaşımıyla çalışan oyun terapistleri, çocukların güvenli ve sağlıklı bir ortam sunulduğunda gelişim göstereceklerine inanırlar. Çocukla kurulan ilişkide güven ve samimiyet en temeli oluştururken, çocuğun terapist tarafından koşulsuz şekilde kabul edildiğini hissetmesi amaçlanır. Buna ek olarak yönlendirilmemiş çocuk merkezli oyun terapisi ile çalışan terapistler, çocukların kendi sorunlarını kendi yollarıyla çözebilme becerileri olduğuna inanır ve bu güvenini çocuğa gösterir. Bu nedenle çocuk merkezli oyun terapisinin çocuğu güçlendirici bir tarafı vardır.
Yönlendirilmemiş çocuk merkezli oyun terapisi 3-12 yaş arası saldırgan davranışlar gösteren, kaygıları ve korkuları olan, çekingenlik düzeyi yüksek olan, genellikle aileye yeni katılan kardeşin neden olduğu davranışsal gerileme ve kardeş kıskançlığı gibi zorluklarla baş etmeye çalışan, özgüven ve sosyal beceri sorunları olan, ailede değişen durumlara (ayrılık, yas gibi) uyum sağlamakta güçlük çeken çocuklarla çalışılabilir. Burada üst yaş sınırı dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir. 11 yaşında olduğu halde oyun terapisine uygun olmayan, oyunla kendisini ifade etme becerisi körelmiş ya da 12 yaşında ön ergenlik belirtileri gösteren çocuklar için oyun terapisi uygun bir yöntem değildir. Bununla birlikte duygusal olgunluk seviyesi yaşına göre daha geriden gelen 12 yaş üzeri çocuklar için oyun terapisi uygun bir yöntem olabilir. Ayrıca destek eğitim süreci devam eden iletişim kurabilen, sözel olarak kendini ifade edebilen hafif düzeyde zihinsel ya da bedensel engeli bulunan çocuklarla da oyun terapisi çalışılabilir.
Yönlendirilmemiş oyun terapisinde çocukların, duygularını daha iyi anlamaları ve ihtiyaçlarının karşılanması için duygularını ifade etmeleri, problem çözme becerilerinin gelişimi, sorunlu davranışların azalması, çatışmalarla başa çıkmaları ve seslerini duyurmaları, özgüvenlerinin artması ve öz kontrolün gelişimi hedeflenir. Seans süreci gelen çocuğa, ailesine ve soruna göre değişiklik göstermekle birlikte ortalama 10-12 seansta ilerleme kaydedilebilir.
Oyun odası çocuklar için güvenli ve sağlıklı bir ortam yaratıldığında terapist ile çocuk arasında kurulan güven ilişkisinin yaşandığı özel bir alandır. Bu alan gerçek dünyaları ile içsel dünyaları arasındaki bir tampon bölge olarak görülebilir. Kendi içlerinde baş edemedikleri durumları oyun odasına getirip çözüm arıyorlar, biz terapistler sadece onlara çözüm yollarını bulmalarında destek oluyoruz.