bilgiliadam
Yeni Üye
Çocuk Oyuncaklarının Değeri Geçmiş dönemlerin kumaş oyuncakları, tahta oyuncakları yerlerini plastik ve metal oyuncaklara bıraktığı zaman bundan böyle ‘çocukların kendi yapamayacakları, ama satın alabilecekleri oyuncaklar’ dönemi de gevşemiş oldu Lego’lar bir ölçüde çocukların yapabileceklerine yerinde oyuncaklar iseler de ‘hareketli ve sosyal rolleri enerjik oyuncaklar’ ama satın alınan oyuncaklar oldular Yine her dönemin ‘İdol Oyuncakları’ olmuştur Bu oyuncaklar her çocuğun mutlaka sahip olmak istediği oyuncaklar olarak çocuk kişiliğinin gelişiminde ve çocukta değerlerin oluşmasında manâlı rolleri olmuştur Geçmiş dönemlerin ‘kumaş bebeği, kız çocuklarının kayda değer bir ‘idol oyuncağı’ idi Erkek çocuklar için ise ‘uçurtma’ fazla önemli bir ‘idol oyuncak’ idi, bunun yanına bir tarafına kalınca bir ip bağlanmış sopa ‘uçan beygirküheylan’ olarak büyük tartı taşırdı Erkek çocukları bu sopayı bacaklarının arasına alır, ipi kuvvetle tutarak istedikleri tempoda ‘ata binerek koşarlardı’ Uçurtma ise özgürlüğün, göklere açılmanın simgesiydi ve sonra ‘acemi uçak kullanma’, ‘model uçak uçurtma’, ‘yamaç paraşütü’ gibi oyunların geçmişteki yerini tutuyordu Günümüzün ‘idol oyuncakları’, kızlar için ‘Barbie bebek’tir, erkek çocukları için ise ‘actionman’ ‘Barbie bebek’, fidan gibi, hoş, sarışın, özgüvenli, bağımsız, kendi başına yaşamış bir genç kızdır Anne değildir, olmaya da niyetli değildir, çünkü illaki çocuk bakmayı sevmemektedir Keza evli de değildir, birlikte yaşadığı bir erkek de yoktur, yalnızca erkek arkadaşı vardır Fazla güzel bir evi vardır Evi triplekstir, demek ki üç katlıdır Evi ayrıca modern ve gizli, ayrıca de süslü ve şıktır Yemeklerini evin verandasında yer, mutfağı geniş ve çok moderndir Yatak odası geniştir, yatağı büyük ve süslüdür Evde birkaç yatak odası daha vardır Sigara içmez Evinde bir amerikan bar varsa da içkiler apaçık görünmemektedir Banyosu dar ve konforludur Gardrobu fazla zengindir Günün her saati için çoğu giysisi vardır Gecelikleri, sabahlıkları, konut giysileri, spor giysileri öğleden sonra giysileri, akşam yemeği ve gece gezmeleri için abiye giysiler, yaz için mayoları, kış için trençkotları, pardösüleri, mantoları vardır Kürk giymemektedir, çevrecidir ve hayvan katliamına karşıdır Sporu sever, tenis ve yüzme favori sporlarıdır Evinin önünde spor arabası durmaktadır Araba spordur fakat bununla birlikte da gösterişlidir, yüksek hız yapabildiği her halinden bellidir ‘Barbie bebek’ çalışmamaktadır İşi yoktur, eğitimi de muhakkak değildir, olur ya eğitimi de yoktur Eğitime gereksinmesi de yoktur, meslek de kayda değer değildir, çünkü her şeyi vardır Bunları kazanması için çalışması gerekmemektedir Paranın nerden geldiği muhakkak değildir fakat ‘bebek’ olduğuna kadar doğrusu yalnızca adı bebektir anne babası ona bu rahatı bu lüksü sağlamaktadır İşte bu ‘paranın nerden geldiğinin emin olmaması, eğitimi, işi ve çalışması olmadığı halde lüksünün uygun olması’ hepimize bugünün genç kadınlarının tutumunu çağrıştırmıyor mu? Günümüzün daha baba evinde yaşamış genç kızları da ‘kendilerinin her şeylerinin olmasını bir mecburiyet, bunları ödemenin de ailelerinin görevi olduğu’nu düşünmüyorlar mı? Çalışsalar bile kazandıklarının gereksinmelerden fazla konfor ve lüks için harcanmasının içten olduğunu belirtmiyorlar mı? Genç kadınların günümüzdeki özlemleri Barbie bebeğin yaşamıyla şasılası bir benzerlik göstermiyor mu? Bunca ‘güzellik salonu’, ‘bunca estetik merkezi’, ‘zayıflama kürleri’, kıyafet markaları, çeşit çeşit ayakkabı satan süpermarket reyonları daima aynı şeyi söylemiyor mu? ‘Daha iyisini iste’, ‘daha çoğunu iste’, ‘yaşama hakkını iste’, ‘kişiliğini bu markayla kanıtla’ Parası mı? Parası ne olacak? Kredi kartını kullanırsın Gence kredi kartı, çocuğa kredi kartını verirsin, annesine, babasına ödetirsin Barbie bebek size yol gösteriyor Sen dar yaşa ve iste Ödeyecek birisi bulunur, yahut arayıp bulursun, nasıl olsa gençsin, güzelsin, ödemek için yarışırlar Barbie bebek konforlu ve lüks yaşıyor fakat ‘ailesi ortalarda hiç görünmüyor’ Çağırmak ancak onlar bir yerlerde çalışıp çabalayıp yaşıyorlar, Barbie bebeğin bütün giderlerini de ödüyorlar Barbie bebek, hiç kardeşi de olmadığı için, ailesinin parası kendisine yetiyor Şimdi Barbie Bebeğin temsilcilik ettiği sosyal rolü görelim ve aktardığı değerleri anlayalım Eğitimi belirlenmiş yok Programı değil Mesleği yok Hedefi değil Çalışmıyor İşlevi değil Hiç can sıkıntısı çekmiyor Çabası değil Hiç derdi olmuyor Aidiyeti değil Hiç engeli yok Yardımlaşmıyor Ailesi apaçık değil Paylaşmıyor Kardeşi değil Daima alıyor Vermeyi bilmiyor, niyeti de değil İşte çocuklarımızın ‘ille de benim de olsun’ dediği ‘idol oyuncak’, işte bu oyuncağı sosyal rolü ve aktardığı değerler Siz, çocuğunuzun Barbie bebek gibi olmasını ister misiniz? İstemezseniz, neden bu oyuncağın simgelediği ideolojiyi görmezden geliyorsunuz? Gelelim ‘erkek çocuğumuz’un ‘idol oyuncağı’na Bu oyuncak da ‘ActionMan’ veya ‘Power Ranger’s’ olarak tanıdık ‘Kötülerle Savaşan Dinç Adam’dır ‘Kötülerle Savaşan Zinde Adam’, erkek çocuklarının yeni ‘idol oyuncağı’dır Bu simgede belli ki ‘iyi özellikler’ yer almaktadır Çağın ideolojisi ‘kuvvetli adam’ı ‘dinç, yapıcı, öncü, girişimci kişilik’ olarak açıklama eğilimindedir ‘Zinde adam’, başarılı olandır, kazanmaya daha yakındır, lider niteliği taşımaktadır Kötülüklerle çaba etmektedir Dünyada da, uzayda da iyilerin yanına (iyiler biziz), kötüler de vardır(kötüler onlardır) İşte BİZ ‘dinç adamlar’ ve BEN ‘kuvvetli adamların başı’, ONLAR ‘kötü adamlar’ ve O ‘fena adamların başı’ ile mücadele ediyoruz Muhakkak BİZ kazanıyoruz ve ONLAR yok oluyorlar Onları silahlarımızla yıkım ediyoruz, YIKIM EDİYORUZ Bu simgede de sosyal roller ve aktardığı değerler keskin biçimde çizilmektedir İyiler vardır İyiler fena olamaz Kötüler vardır Kötüler iyi olamaz BİZ, iyileriz BİZ, fena olamayız ONLAR, kötülerdir ONLAR, iyi olamazlar Onlarla SAVAŞMAK Karşılaşmak,konuşmak zorunludur YASAKTIR Savaşı biz KAZANIRIZ Kazanmamız KURALDIR Dünyayı, insanları, ilişkileri, olayları ve durumları böyle kesinleştirmek, bu kesinliği de ‘siyahbeyaz karşıtlığı’nda saptamak, oğlan kişiliğini fanatizme, saldırganlığa, kaşısındakiler hakkında önyargılı olmayı meşrulaştırmaya yönelik etkiler yapmaktadır Aktarılan değerler de bunlarla ilgili olarak ‘Düşmanlık’, ‘Savaş’, ‘Silahlar’, ‘Defalarca kendini iyi ve haklı bakmak’ gibi insanlık değerlerine tutarsız nitelikler olarak aktarılmaktadır Bu oyunlardaki ‘düşman’, çocuk için, sırasında kendi arkadaşları, öğretmeni, kendi annesi babası bile olabilir Çocuğun isteklerini yapmayan, ona kurallar koyan, düşüncesiz ısrarlarını yerine getirmeyen herkes sırasında ‘düşman’ sayılabilir Böyle olunca da ‘düşman’ sözcüğü, bir tetik gibi arkadan ‘savaş’I, ‘bizonlar ayırımı’nı, bir tarafın ‘yenen’, bir tarafın ‘yenilen’ olmasını gerekli kılmaktadır Bu Nedenle de ‘dikkate almak’, ‘karşısındakini anlamaya hedeflemek’, ‘birbiri ile konuşmak’, ‘sorunları görüşerek analiz etmek’, ‘birbirini anlayışlı olmak ve barışmak’ davranış kodları olarak iletilmemektedir Bu davranışlar, zayıflık, çelimsiz edinmek, bunların sonucunda da önemsiz edinmek, mutsuz edinmek gibi sonuçlara niçin sayılmaktadır Görülüyor ama, ‘çocuk oyuncakları’ diye hafife alınan, salt ‘oyun oynama araçları’ olarak görülen araçlar, aslında ‘düşünceleri, akıl sistemleri olan ideolojilere yerinde tavır kalıplarını ve yaşam değerlerini oluşturmakta’ sanıldığından daha dinç etkiler yapan aktarıcılardır Çocuk oyuncakları yoluyla iletilen sosyal roller, sosyal değerler, sosyal etkiler, sosyal davranışlar, çocuğun üstünde sanıldığından daha derin izler bırakmaktadır Onun kişiliğini biçimlendirmede oyuncaklar önemli roller oynamaktadır Geçmişin ‘bir uçurtmayı yapmak’, ‘çocuğun kendi yaptığı oyuncaklarla oynamak’, ‘çember döndürmek’, ‘ip sıçramak’ gibi çocuğun yapıcı gücünü arttıran, kendilik değeri kazandıran özelliklerin de hem incelenmesi gerekir Günümüzün pazar ekonomisinin yönlendirdiği ‘çocuk oyuncakları’, bundan böyle daha yüksek bedellerle elde edilen, elektronik donanımlı, uzaktan kumandalı, büyüklerin kullandığı araçların ufak modelleri olan oyuncaklar olarak çocuğu geliştirici, onun yapıcılığını arttırıcı özelliklerle ilgisi kalmamış karışık ürünlerdir Ancak, işin en kayda değer yanı, günümüzün ‘idol oyuncakları’nın çocuklarımıza aktardığı sosyal değerlerdir ve bu değerlerin ne ölçüde insan gelişimine hizmet ettiğidir Açık Açık görülüyor fakat, oyuncaklarla aktarılan ideoloji, çocuklarımızın ‘insanlık değerleri’ne olumsuz etkiler yapmaktadır Konunun önemi sandığımızdan daha da büyüktür ve ola ki de mücadele etmemiz gereken konuların başında gelmektedir özel baskı