nicebayan
Yeni Üye
Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikoloğu Hande Sinirlioğlu Ertaş, çocukların kendini göstermek ve uyarı çekmek için de öfke ve şiddete başvurabildiğini söyledi
*
Çocukların masum birer bebek olarak her şeyden habersiz dünyaya geldiğini fakat zamanla çevresinden şiddeti öğrenerek veya şiddete maruz kalarak “baskı davranışlarını gösterebildiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Hande Sinirlioğlu Ertaş, şunları söyledi:
*
“Arkadaşlarına zor bildiren, kardeşlerine veya hayvanlara güç uygulayan çocukların zorlama eğilimini veya çocuklarda yaşanan sorunları değerlendirirken o kadar fazla etmene ayrı olarak hedefe kilitlenmek gerekir Bir bebek dünyaya geldiğinde her şeyden habersizdir Zamanla algıları, düşünceleri ve davranışları şekillenir
*
Muhakkak ilk faktör doğuştan olan getirdiği kalıtımsal yatkınlıkları ve mizaç özellikleridir Kimi çocuklar ilerleyen yıllarda yaşadıkları sorunları dışa dövme, kimileri ise içselleştirme eğilimi ile doğar Çocuğun allah vergisi getirdiği temel özellikleri, ebeveyn tutumları, çevresindeki modeller ve yaşadığı şartlar ile şekillenir Çocuklar sorunlarını kavgacı davranışlarla, kimileri ise endişe ve depresif belirtiler ile yansıtabilir
*
Zor eğilimi olan çocukların genetik olarak öfke, dürtüsellik eğilimi olan, bebekliğinde “güç mizaç a sahip olarak tanımlanan çocuklar olduğu görülmektedir Bir çocuk coşmuş ve güç bir yapı ile doğsa bile, çevresel faktörler ile bu teftiş altına alınabildiği gibi, basit mizaçlı çocukların da ilerleyen yıllarda şiddete eğilimli olduğu görülebilir
*
Dayak çocukta öfkeyi arttırır
*
Bilhassa aile içi yaşanan şiddetin, çocukların şiddet davranışlarını model almasına neden olduğunu kaydeden Ertaş, çocukların bu davranışı aile istemese de öğrenebildiğini söyledi Ertaş şöyle devam etti:
*
“Çocuklar istesek de istemesek de büyüklerin yaptıklarını örnek alır ve öğrenir Aileler benim yaptığımı yapma dese de bu tatmin edici olmaz Bir Takım ailelerin zaten şiddet eğilimi olan çocuklarını edep etmek adına dövdüğünü gözlemliyoruz Ancak dayak o an için çocuğu durduran ama zorlama eğilimine niçin olan, içindeki öfkeyi arttıran hatalı bir tutumdur
*
Aileye karşı çıkamayan çocuk, öğrendiği davranış tarzını kendinden çelimsiz olana yöneltir ve akranlarına ya da kardeşlerine yönelik zor uygular Çocuğu zorlama eğilimine iten nedenlerden biri de kendini kanıtlama ya da açıklama çabası olabilir Sorunlarını tanımlayamayan, duygularını açıklama edemeyen çocukların engellenme halinde şiddete başvurduğu görülür
*
Çocuğun şiddet eğilimi araştırılmalı
*
Ailelerin çocuklarının enerjik yanlarını desteklemesi, duygularını açıklama etme becerilerini onlara model olarak öğretmeleri gerektiğini de kaydeden Hande Sinirlioğlu Ertaş, çocuğun öfkeli yapısını, baskılayarak yok öfkesini uygun bir şekilde aktarmasına ihtimal vererek denetim altına alınması gerektiğini söyledi Ertaş şöyle dedi:
*
“Unutulmamalıdır fakat hiddet doğal bir duygudur Öfkenin de yaşanması değil, nasıl yaşandığı ve nasıl açıklama edildiği sorundur Nasıl mutlu bir insanın sokaklarda dans ederek, herkese gülüp sarılarak mutluluğu paylaşması doğal karşılanmıyorsa, öfkeyi etrafa hasar verici şekilde ifade de doğal karşılanmayacaktır Bir çocuk zor içeren davranışlarda bulunduğunda çocuğu, duygularını ve kişiliğini yok, davranışı cezalandırmak önemlidir
*
Çocuğa yaklaşımda bu kuvvet eğiliminin nedenleri araştırılmalıdır Olumlu davranışları pekiştirilen, öfkesini yerinde açıklama etmeyi başarabilen ve bu davranışları ile ödüllendirilen çocuklarda kendini denetleyebildiği duygusal ile şahsiyet yapılanması da olumlu yönde gelişecektir
*
Çocukların masum birer bebek olarak her şeyden habersiz dünyaya geldiğini fakat zamanla çevresinden şiddeti öğrenerek veya şiddete maruz kalarak “baskı davranışlarını gösterebildiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Hande Sinirlioğlu Ertaş, şunları söyledi:
*
“Arkadaşlarına zor bildiren, kardeşlerine veya hayvanlara güç uygulayan çocukların zorlama eğilimini veya çocuklarda yaşanan sorunları değerlendirirken o kadar fazla etmene ayrı olarak hedefe kilitlenmek gerekir Bir bebek dünyaya geldiğinde her şeyden habersizdir Zamanla algıları, düşünceleri ve davranışları şekillenir
*
Muhakkak ilk faktör doğuştan olan getirdiği kalıtımsal yatkınlıkları ve mizaç özellikleridir Kimi çocuklar ilerleyen yıllarda yaşadıkları sorunları dışa dövme, kimileri ise içselleştirme eğilimi ile doğar Çocuğun allah vergisi getirdiği temel özellikleri, ebeveyn tutumları, çevresindeki modeller ve yaşadığı şartlar ile şekillenir Çocuklar sorunlarını kavgacı davranışlarla, kimileri ise endişe ve depresif belirtiler ile yansıtabilir
*
Zor eğilimi olan çocukların genetik olarak öfke, dürtüsellik eğilimi olan, bebekliğinde “güç mizaç a sahip olarak tanımlanan çocuklar olduğu görülmektedir Bir çocuk coşmuş ve güç bir yapı ile doğsa bile, çevresel faktörler ile bu teftiş altına alınabildiği gibi, basit mizaçlı çocukların da ilerleyen yıllarda şiddete eğilimli olduğu görülebilir
*
Dayak çocukta öfkeyi arttırır
*
Bilhassa aile içi yaşanan şiddetin, çocukların şiddet davranışlarını model almasına neden olduğunu kaydeden Ertaş, çocukların bu davranışı aile istemese de öğrenebildiğini söyledi Ertaş şöyle devam etti:
*
“Çocuklar istesek de istemesek de büyüklerin yaptıklarını örnek alır ve öğrenir Aileler benim yaptığımı yapma dese de bu tatmin edici olmaz Bir Takım ailelerin zaten şiddet eğilimi olan çocuklarını edep etmek adına dövdüğünü gözlemliyoruz Ancak dayak o an için çocuğu durduran ama zorlama eğilimine niçin olan, içindeki öfkeyi arttıran hatalı bir tutumdur
*
Aileye karşı çıkamayan çocuk, öğrendiği davranış tarzını kendinden çelimsiz olana yöneltir ve akranlarına ya da kardeşlerine yönelik zor uygular Çocuğu zorlama eğilimine iten nedenlerden biri de kendini kanıtlama ya da açıklama çabası olabilir Sorunlarını tanımlayamayan, duygularını açıklama edemeyen çocukların engellenme halinde şiddete başvurduğu görülür
*
Çocuğun şiddet eğilimi araştırılmalı
*
Ailelerin çocuklarının enerjik yanlarını desteklemesi, duygularını açıklama etme becerilerini onlara model olarak öğretmeleri gerektiğini de kaydeden Hande Sinirlioğlu Ertaş, çocuğun öfkeli yapısını, baskılayarak yok öfkesini uygun bir şekilde aktarmasına ihtimal vererek denetim altına alınması gerektiğini söyledi Ertaş şöyle dedi:
*
“Unutulmamalıdır fakat hiddet doğal bir duygudur Öfkenin de yaşanması değil, nasıl yaşandığı ve nasıl açıklama edildiği sorundur Nasıl mutlu bir insanın sokaklarda dans ederek, herkese gülüp sarılarak mutluluğu paylaşması doğal karşılanmıyorsa, öfkeyi etrafa hasar verici şekilde ifade de doğal karşılanmayacaktır Bir çocuk zor içeren davranışlarda bulunduğunda çocuğu, duygularını ve kişiliğini yok, davranışı cezalandırmak önemlidir
*
Çocuğa yaklaşımda bu kuvvet eğiliminin nedenleri araştırılmalıdır Olumlu davranışları pekiştirilen, öfkesini yerinde açıklama etmeyi başarabilen ve bu davranışları ile ödüllendirilen çocuklarda kendini denetleyebildiği duygusal ile şahsiyet yapılanması da olumlu yönde gelişecektir