Son Konu

Çocuklarda Davranış Bozukluğu

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Anne babalar bazen çocuklarının davranış bozuklukları karşısında paniğe kapılır. Ne yapacaklarını bilemeden doğru veya yanlış müdahalelerde bulunurlar. Çocuklar ise bağımsız birer birey olabilmek için dış dünya ile mücadele içinde olmaktadırlar. Bu mücadele sırasında zaman aman çeşitli problemlerle karşı karşıya kalmaktadır. Bazı çocuklar tuvalet eğitimi konusunda problem yaşarken bazılarında utangaçlık gibi uyum problemleri ortaya çıkabilir. Sık görülen davranış bozuklukları ise hırçınlık, sinirlilik, saldırganlık, inatçılık, yalan söyleme, tırnak yeme, saç koparma, alt ıslatma ve dışkı kaçırma, okuldan kaçma, karşı gelme, çalma, küfürlü konuşmadır.

Davranış bozukluğu olarak bahsettiğimiz kavram, çocuğu ve aileyi olumsuz yönde etkileyen, diğer insanların temel haklarının çiğnendiği yaşa uygun toplumsal kuralların hiçe sayıldığı davranışlardan oluşan bir durumdur. Çocukta görülen olumsuz bir davranışın, davranış bozukluğu sınıfına girebilmesi için bazı ölçütler bulunmaktadır.
1.Yaşına uygun olmaması: Çocuklarda davranış problemlerinden bahsetmek için önce çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin özelliklerini iyi bilmek gerekir. Çocukta ortaya çıkan yaşına bağlı yer yeni gelişme çocuğa değişik şartlar sunar ve zorluklar, güçlükler doğurur. Yeni şartlara uyum sağlayana kadar çocuklarda geçici uyum sorunları yaşanabilir. Gelişim döneminin kendine özgü davranışlarının dışında olmalıdır.
2.Yoğun olmaması: Ortaya çıkan duygu ve davranışların şiddetinin normaldekinden fazla olması gerekir.
3.Sürekli ortaya çıkması: Davranışın uzun zamandan beri ısrarlı bir şekilde devam ettirilmesi gerekir.
4.Cinsel rol beklentilerine uymaması: Erkek ve kız çocuklarının cinsel rollerine göre davranmadığı durumlar olmalı.

5.Kültürel faktörler: Çocuğun içinde yaşadığı toplum davranış biçimini de etkilemektedir.

Davranış Bozukluğuna yol açan birçok neden vardır.  Çocukların dikkat çekme isteği, bu davranışların bazı durumlarda ödüllendirilmesi, savunma, anne ve baba ile hesaplaşmak, kitle iletişim araçlarının olumsuz etkisi, fizyolojik sorunlar, kalıtım, yoksunluk, temel ihtiyaçların doyurulmaması gibi durumlardır.


 

Davranış bozukluğu olan çocuğa aile nasıl davranmalıdır? Farklı davranış bozukluklarında farklı yöntemler olabileceği gibi ilk başta çocuğun da bir birey olduğunu kabul ederek aile olarak onu dinlemeye, anlamaya çalışmak gerekmektedir. Aile olarak ilk adım karşılıklı sevgi ve saygı ilişkisine dayalı bir yaklaşım olmalıdır. Genelde bunun yerine daha kolay olan karşımızdaki savunmasız canlıya bağırma ve azarlama gibi duygusal şiddet içeren yöntemleri seçmek hiçbir zaman istenen ve sağlıklı sonuca ulaştırmayacaktır. İlgili, sevgi dolu ve saygı çerçevesinde oluşmuş güvenli bir ortamda çocuk kendini daha rahat ifade ederek içinde biriken negatif duyguları dışa vururken uygun yolları zaten seçecektir. Davranış bozukluklarında sık karşılaşılan durum ise çocuk ile anne- baba arasındaki sınırların korunamamasıdır. Sınır koymak, çocuğun kendisini emniyette hissederek hareket edebileceği alanı belirleyen yardımcı ve yol gösterici işaretleri çocuğa sunmaktır. Çizilen sınırlar anlaşılır ve tutarlı olduğu sürece, çocuklar için onları anlamak ve uygulamak kolay olacaktır. Unutmamak gereken önemli noktalardan biri ise ailenin çocuk tarafından rol model olarak alındığıdır. 

Psikologlar bu alanda çalışırken çocukların iletişim becerileri, sorun çözme becerileri, dürtü kontrolü, öfke kontrolü gibi konular ele alınır. Tedavinin en önemli basamaklarından biri, ailenin ve çevrenin çocuğa karşı nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirilmesidir. Tedavide, psikiyatr, psikolog, aile ve okul iş birliği tedaviden olumlu sonuçlar alınması için oldukça gereklidir. Çocuklarla beraber anne ve babanın da tutum ve davranışlarının da düzenlenmesi gerekir. Çünkü anne ve baba tutumları çocuğun davranışlarında büyük rol oynar. 


 
Üst Alt