Her anne-baba çocuk sahibi olduğu andan itibaren aslında biraz kaygılıdır. Yeni doğan bebeğin bakımı, büyüme çağı, çocukluk ve ergenlik döneminde her ebeveyn çocuğunun iyi standartlarda, iyi bir düzeyde gelişmesini diler. Aslına bakacak olursak çocuk büyütmek bir sanattır ve her çocuk bir diğerinden farklıdır. Ebeveynler bunun bilincinde olmalı ve ona göre tutum ve davranış sergilemelidirler.
Çocuk için en büyük rol model anne ve babalardır. Yapılan her olumsuzluğu kaydetme özelliği olan çocukların gerginlikten, tutarsız davranışlardan etkilenme potansiyelleri oldukça yüksektir. Bunlar ilerleyen dönemlerde çocukların davranış şekillerini olumsuz anlamda etkileyebilir. O Yüzden bu noktada eğitim ve bilinçli ebeveyn oldukça önemli iki faktördür.
Özellikle anneler dönem dönem çocuğun istek, arzu ya da inatçılığından dolayı öfkelenip sinirlenebilirler ama burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey net ve tutarlı bir davranış sergilemektir. İstediği her şeyi ağlayarak elde edeceğini kavrayan bir çocuk sizlere karşı bütün isteklerini bu şekilde ifade edecek ve dilediği gerçekleşene kadar ağlama davranışını sürdürecektir.
Çocuklara karşı orta yolu bulmak her zaman en idealidir. Aşırı hoşgörü ya da aşırı bir disiplinli tutum sergilemek iyi bir davranış şekli değildir. Çocuklarınız dinlemek, ne demek istediklerini ifade etmelerine izin vermek, istek ve davranışlarını yersiz bulmamak gerekir. İlgili olduğu alanlara yani kendi dünyalarına saygı göstermek, çocuklara söz hakkı tanımak oldukça önemli bir davranış şeklidir. Çocuk sevgi ve saygı çerçevesinde büyümüyorsa dikkat çekmek adına bir takım davranışlar sergileyebilir. Bu durumu hırçın, yaramaz olarak adlandırmaktan ziyade çözülmesi gereken bir durum olduğunu belirtmek isterim. Çünkü bu tür davranışlar ilerleyen dönemlerde karakterden özgüvene kadar çocuğu etkiler.
Bir şeye davranış bozukluğu dememiz için bulunduğu gelişim dönemini ve bu dönemin özelliklerini iyi bilmek gerekir. Her çocuk belirli ölçütlerde yaramaz olabilir veya kendi isteğini yaptırma konusunda inatçı tavırlar sergileyebilir. Eğer ki tutum ve davranışlar kendi yaşının gereğini göstermiyorsa, gösterdiği tutumların yoğunluğu fazla ise davranışlarının sürekliliği uzun ise bu durumun göz ardı edilmemesi gerekir.
Bu noktada neler yapmak gerekir?
Her çocuk bilinçsizce hata yapabilir. Hatayı cezalandırmak çocukta yalana, korkuya, utanmaya yok açacaktır. Bu onayladığımız bir davranış modeli değildir. Bunun yerine ‘bu davranışı sergilemen beni üzdü’ demeniz kızmadan tepkinizi ifade etmeniz çocuğun inatlaşma, intikam alma duygularını söndürecektir. Olabildiğince çocuğa karşı açık olmak en sağlıklı davranış modellerindendir. Örneğin uyku saatleri net ve belirli olabilir. Her ne kadar direnirse dirensin bu noktada vazgeçmeyeceğinizi benimsesin.
İstediğiniz bir davranışı kural olarak değil de eğlenceli hale getirerek öğretmeye çalışın, başarılarını takdir edin. Takdir etmek davranışı pekiştirir. Kıyaslamadan uzak durun, olumsuz etiketlemelerden kaçının. Problemleri birlikte çözmeye çalışın.