Son Konu

ÇOCUKLARDA GECE KORKUSU

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
36
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


                                            Çocuklarda Gece Korkusu

Çocuğunun uyumasını seyretmek, onun nefes sesi ile uyumak anne babalara çok iyi geliyor
biliyorum. 7-8 yaşlarına kadar devam eden sık sık korkuyorum diye yatak odasına giren çocuklar ve çocuğun yatağında uyuyakalan anne babalar, en kötüsü anne baba arasında uyuyan çocuklar maalesef olabiliyor. Gece korkuları 3-4 yaşlarından itibaren çocuklarda sıkça görülür. Bu durumun pek çok nedeni olabiliyor. Gece korkuları olan veya kendi yatağında uyumayı red eden çocuğun bu durumu bazen duygusal bir sorununu işaret ederken, bazen de çiftlerin kendi aralarındaki çift olamama durumunu besleyen bir faktör olabilir. Partnerinden doyum alamayan anne ya da baba çocuğu ile uyuyarak duygusal olarak destek alıyor olabiliyor. En önemli nedenlerden biri ise 3-6 yaş arasında “Phallic Stage “ dediğimiz dönemde kız çocuklarını babaya , erkek çocuklarının anne ye olan ( karşı cins ebeveyne) aşkları ile anne babanın arasına girmek isteme ve onları çift olarak görmeyi red etme durumudur. Bu dönemde anne- baba birbirini öptüğünde huzursuz olma , kıskanma, anne veya babayı tensel olarak merak etme, yatağa aralarına girme gibi bir eğilimleri olabilir. Özetle gece korkuları çocuğun duygusal bir sorununu işaret edebileceği gibi, çocuğun dönemsel bir merakına da (karşı cinsiyetten ebeveyni keşfetmek ) hizmet edebilir. Örneğin bir erkek çocuk babasına annesini vermemek için gece korkabilir ve bu sayede anne ile uyuyabilir bu duruma anne de müsaitse kolaca bunu başarır eğer anne karşı gelir ise bu kez baba ile yatmak isteyip yine aşkını babasından alabilir. Anne veya babalar çocukları tarafından tercih edilme duygusu ile çocuğu yataklarına almaya kolayca razı olurken bu durumun çocukları için nası bir sorun teşkil edeceğini öngöremeyebiliyorlar.

Okul çağı geldiği zaman bu çocukların anne babaları bizlere tek başına ders çalışmıyor, tek başına oyun oynayamıyor ya da gece korkuları var ve çok ürkekler diye gelebiliyorlar. Çocuğun tek başına uyuyabilme kapasitesi , kendi başına kalabilmesi ve kendine yetebilmesi anlamına gelmektedir. Tek başına kalamayan çocuklar, tek başlarına verilen bir sorumluluğu da yapamazlar hatta bu sorumluluğu akıllarında dahi tutamazlar.

Özellikle karşı cins ebeveyn ile uyumak, tensel temas baş edemedikleri ve anlam veremedikleri bir enerji verir bu çocuklara. 3-4 yaşlarından itibaren anne tarafından dudaktan öpülen bir erkek çocuğu vücudunda anlam veremediği bir enerji ile hareketlenir ya da anlam veremediği bilinçli yaşayamadığı bu durum ile dikkat dağınıklığı yaşayabilir. Anneden zihnen ayrışmayan çocuk, bu aşka ara veremez ve sorumluluklarına konsantre olamaz. Bu yaşlardan itibaren çocuğun kesinlikle kendi yatağında ve odasında yatması, aynı cinsten ebeveyn tarafından banyo yaptırılması gerekir. Anne babalar çocuğa kişisel bakımını kendi yapabilmesi adına sorumluluk vermeli , onlara zaman ve alan tanımalıdır.

Her hangi bir ikili ilişkide bir taraf ne kadar aktif olursa diğer taraf bir o kadar pasif olacaktır. Biz çocukları desteklemek adına bütün fiziksel ve bilişsel ihtiyaçlarını onlara zaman ve fırsat tanımadan tamamladıkça ve fazlasıyla koruyucu oldukça çocukların kendilerine yetebilme kapasitelerinin gelişmesini engelleyen faktör olacağızdır. Sabah erkenden işe gidecek olan anne- babalara gece korkan ve her defasında yatak odasına gelen çocuğu odasına götürmek zor olabilir. Ancak anne- baba ile uyumaya devam etmesi çocuğun kendine yetebilme becerisinin gelişmemesine neden olur. Bu durumda 3 sorun ortaya çıkabiliyor. Karşı cins ebeveyn tarafından uykuda tensel temas ile cinsel uyarılan çocuğun bu enerji ile baş edemeyip gün içinde hareketlenmesi ya da suçluluk hissedip içine kapanması. Anne babanın ebeveyn haricinde çift olduklarını kabul edemeyip hırçınlaşması ile sonuçlanabilir. Çocuk anne – babanın bir çift olduğunu da kabullenir ise gece yarısı kapıyı çalmadan odaya girmemesi gerektiğini de öğrenir. Buna karşın odasına korkan ve tek başına yatamayan çocuğun birden kapısı kilitlenerek tek yatmaya maruz bırakılmaması gerekir. Bu durumda aşamalı adaptasyon dediğimiz yöntem kullanılmalı ve aynı zamanda çocuğa anne babanın bir çift olduğu bilinci verilmelidir.

Kendi yatağında uyuyabilen çocuk, tabağını kendi kaldıran, çorabını kendi giyen çocuk; kendisini daha güçlü ve yeterli hissedecektir. Anne-babalar genelde her şey tam ve olması gerektiği gibi olsun, hızlı yaşam koşullarına ayak uydurmak adına hemen ve hızlı bir şekilde çocuklarının ihtiyaçları görülsün diye çocuklara sorumluluk vermek yerine veya eski alışkanlıkların devamı olarak çocuklar büyüse bile onlara sorumluluk vermeyebiliyor. “Hemen çıkmamız gerekiyor ve kapıda ayakkabısını giymesini bekleyemiyoruz “ diyebilirsiniz ancak oyun zamanlarında ayakkabı giyme oyunu oynama ile öğrenmesini böylece evden çıkarken daha yetkin bir şekilde giymesini sağlayabilirsiniz.

Çocuklarınız fiziksel olarak sizin kontrolünüz dışında büyüyeceklerdir ancak ruhsal olarak sizin ve çevrenizin verdiği alan çerçevesinde zenginleşecektir.


 
Üst Alt