Son Konu

Çocuklarda İşeme Bozuklukları

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
36
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


İşeme bozukluğu çocukluk çağında polikliniklerde sık karşılaşılan problemlerden biridir. Çocuklarınızın şikâyetleri sadece gece idrar kaçırma olabileceği gibi hem gece hem gündüz idrar kaçırma arasında seyreden çeşitli belirti ve bulguların eşlik ettiği bir klinik tablo şeklinde olabilir. Normalde çocuklar gece idrar kontrolünü 4 yaşında sağlarlar, gündüz kontrolü ise daha erken sağlanır.

Çocuklarda altını ıslatma basit bir gelişimsel problem (olgunlaşma gecikmesi) olabileceği gibi doğuştan gelen anatomik bir problemden (beyin ve omuriliği içine alan sinir sistemi hastalıkları, idrar yollarının doğumsal anormallikleri gibi) dolayı da kaynaklanabilir.

Sadece uykuda (gece) altını ıslatan 5-19 yaş arasındaki çocukların her yıl yüzde 15'i kendiliğinden iyileşir.

Çocuklarda yaşla beraber altına ıslatma problemi azalsa da, iyileşme sürecinde veya iyileşmeyen vakalarda hem anne-baba hem çocukta psikolojik problemler ortaya çıkar.

Altını ıslatma probleminin hem çocuk hem ailede sosyal ve psikolojik sorunlar ortaya çıkarması tedavi gerekliliğinin en önemli göstergesidir. Tedavi edilmeyen çocukların sosyal ortamlarda içine kapanık, derslerinde başarısız oldukları yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.

Altına ıslatma probleminin sınıflandırılması:

  • Ç

  • İşeme sonrası damlatma Vajina alt kısmında idrar birikmesi nedeni ile işeme sonrası çocuk ayağa kalktıktan sonra çamaşırına idrar damlatması durumudur. İşeme sırasındaki pozisyon bozukluğu ile ilişkilidir. Genellikle şişman kız çocuklarında görülür. Tuvalete dik oturma, işeme sırasında uylukların iyi açılması ile önlenebilir.
Gündüz-Gece altını ıslatma:

  • Disfonksiyonel İşeme: Çocuğun işeme eğitimini zamanında yanlış alması sonucunda mesane boşaltma fazında mesane tabanında idrar tutmaya yarayan sfinkter ve pelvik taban kaslarını kasarak idrarını yapmasıdır. Çocuklar aralıklarla işeme ve işeme sonrası mesaneyi tam boşaltamama durumuyla karşı karşıyadır. Kabızlık da buna eşlik eder. 

  • "URGE" Sendromu (AŞIRI AKTİF MESANE): Mesanenin idrarla dolmaya başladığı dönemde istemsiz olarak kasılması ve bu kasılmalar sonucunda ortaya çıkan basınç artışı nedeniyle idrar kaçırmanın gerçekleştiği durumdur. Başvuru yakınmaları gündüz idrar kaçırma, sıkışma (urgency), küçük miktarlarda sık sık işeme, yatak ıslatma, kabızlık ve idrar yolu infeksiyonudur. Bu çocuklarda vezikoüreteral reflü (VUR) sıktır.

  • Az aktif mesane (TEMBEL MESANE): Günde 2-3 kez işemedir. İşemeler arasında çocuk idrar kaçırır. Mesanenin yeterince kasılamayarak idrarı boşaltamaması ve işeme sonrası mesanede idrar kalmasıyla kendine gösteren klinik durumdur. Mesane büyük kapasitelidir doluluk hissi azalmıştır, taşma inkontinansı şeklinde boşalma olur. Bu çocukların idrar akımı zayıftır, işeme tam gerçekleşemez. Sıklıkla kabızlık ve sistitle birliktedir. İlk iki hastalıktan tedavisi daha karmaşık ve zordur.
Sadece gece altını ıslatma

  • Primer enüresis nokturna: Gündüz hiçbir şikayeti olmadan sadece gece uykuda altını ıslatmadır. Aile öyküsü varlığı, fonksiyonel mesane kapasitesinin azlığı, ADH (antidiüretik hormon) eksikliği ve gece uyanma problemleri belli başlı nedenleridir.
Bu sınıflamanın önemi yukarıda anlatılan her bir hastalığın tedavilerinin farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Her hastalıkta altını ıslatma en önemli sorundur. Tedavide başarı doğru teşhise bağlıdır.

Bu nedenle tanısal yaklaşım için detaylı bir öykü, fizik muayene, ailenin takip edeceği en az iki-üç günlük işeme takvimi (zaman, miktar ve sıvı tipi olarak sıvı alımı ile zaman miktar olarak idrar ve hatta gaita çıkarımını gösteren izlem çizelgesi), idrar analizi ve idrar kültürü, üriner sistem ultrasonografisi ve detaylı pelvik ultrason, tuvalet eğitimini almış çocuklarda üroflowmetri ve videoürodinami gibi tetkikler gereklidir. Daha detaylı inceleme gerektiren vakalarda ise böbrek sintigrafileri yapılabilir.

Tedavide konulan teşhise göre; kabızlığın tedavisi, işeme ile ilgili davranış tedavileri, ilaç tedavileri, fizik tedavi, biofeedback, nöromodülasyon ve gerek duyulan vakalarda cerrahi tedavi seçenekleri tek başına veya kombine olarak uygulanmaktadır.


 
Üst Alt