Çocuklarınızı Sakın Aşağılamayın!!!!

Çocuklarınızı Sakın Aşağılamayın!!!! Çocuk Eğitimi Çocuk Eğitiminin Önemi Çocuk geliştirmek çok öenmlidirİlerde bu ülkeyi onlara itimat edeceğiz sakın unutmayın Ve ülkeyi itimat ettiğimiz genç cocuklarımızın kendilerine güveni olsun isteriz yok mi?? O süre onlara karşı ileriyi düşünerek ona göre davranmalıOnlarında sizler gibi birer kişi olacağını aklınızdan çıkarmamalısınız616 yaş arası çocuklarınız varsa onların nasıl eğitilmesi gerektiği burada 1548754696 1548754696 cocuklarinizisakinasagilamayin5c501f0d0aef0cocuklarinizisakinasagilamayin5c501f0d0aef0 cocuklarinizisakinasagilamayin5c501f0d0aef0 Çocuklara aşağılayıcı davranmanın, beynin hem yapısında ayrıca işlevinde olumsuz değişimler yarattığını bildiren Psikiyatrist Dr Tanju Sürmeli, çocuklara nasıl davranılması gerektiği konusunda aileleri uyarıyor Çocukluk döneminde gerçekleşen onur kırıcı davranışlar ve istismarlar beynin yapısını ve işlevini değiştirebilir ve anksiyeteden intihara dek birçok sorunun riskini artırabilir Psikiyatrist Dr Tanju Sürmeli, “Sen aptalsın, “Katiyen bir baltaya sap olamayacaksın, “Niçin birazcık kuzenin gibi olamıyorsun! yarı ebeveynlerin ifadelerinin, beyin hücrelerini azalttığına dair incelemeler olduğuna uyarı çekip, çocuklarına aşağılayan tarzda yaklaşan ebeveynleri uyarıyor 'Sen Aptalsın, Bir Baltaya Sap Olamayacaksın!' Harvard Tıp Fakültesi’nden Nöropsikiyatri Uzmanı Doçent Doktor Martin Teicher; “Bu şartların değişmesi somut ve cinsel istismarla sınırlı değildir; sözlü saldırının bile gelişmekte olan bir beynin yapılanmasında değişikliğe yol açacağı yönünde her geçen gün çoğalan kanıtlar vardır demiştir Bu hasar verici etkiler, beynin alıngan bölgelerindeki küçülme ve epilepsiyi taklit eden anormal beyin dalgaları ile ilişkilidir Çocuklara Küçük Düşürmek, İlerde Büyük Sorunların Habercisi! Çalışmalar, beynin sağ ve sol loblarını birbirine bağlayan kalın kablomsu sinir hücrelerinin (korpus kallozum) istismara uğrayan çocuklarda normalden daha minik olduğunu tespit etti Bir araştırmada, 51 hasta ve 97 sağlıklı çocuğun beyin taramalarını karşılaştırmışlardır Araştırmacılar, erkek çocukların tatmin edici bakılmamasının korpus callosumda önemli küçülmelere yol açtığı bulgusunu edinmişlerdir Cinsel istismara uğrayan kız çocuklarda da olağandışı bir küçülme söz konusudur Teicher, “İnanıyoruz ama daha minik bir korpus kallozum beynin iki yarısı arasında daha eksik bütünlüğe sebep olur ve bu da ruh hali ve kişilikte dramatik değişimlere neden olabilir diyerek konuyu açıklamıştır Duygu ve Dikkat Eksikliğine de Yol Açıyor Beyin taramaları bununla birlikte duygu ve uyarı ile ilgili beyin bölgelerinde azalan aktivite göstermektedir Cinsel istismar ya da yoğun sözlü ızdırap geçmişi olan hastalar, serebellar (beyincik) vermis (orta hattındaki parçası) olarak adlandırılan beynin bir bölgesinde daha az kan akışı göstermişlerdir Vermis, dinç şahısların duyularını dengede tutmalarında muavin olur, ancak çocukluk istismar geçmişi olan kimselerde bu stabilizatör işlev bozulmaya uğrayabilir Teicher, Vermis’in kalıtımsal faktörlerden ziyade çevresel faktörlerden önemli anlamda etkilendiğine göze çarpan etmektedir Hareket bu durumu tetikler ve Milli Sağlık Enstitüsü’nden araştırmacılar da uyarı eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların sürekli olarak normalden ufak boyutlar gösterdiğini saptama etmişlerdir Psikiyatrist, Dr Tanju Sürmeli, “Uyarı eksikliği ve öğrenme zorluğu çeken çocukların manâlı bir kısmı ailesi kadar ders çalışmadıklarında, derse motive olamadıklarında, dikkatlerini derse veremediğinde aşağılanmakta, “falan daha iyi yapıyor sen niçin onun gibi olamıyorsun diye karşılaştırmalar yapılmakta ve bazıları sonunda bedensel şiddete bile maruz kalmaktadır diyor 'Yapılan Çalışmalar İç Karartıyor' id Sürmeli, bu konuda karşılaştıkları olgu örneklerinde nasıl olumlu bir ilerleme kaydettiklerini ise şöyle aktarıyor; “Biz bu çocuklarda beyin dalgalarında düzensizlikler gördüğümüz gibi, epilepsiye eş aktivasyonlarda hem kurnaz (%10 oranında) keza de uykuda çekilen EEG’lerinde % 2540 oranında gözlemlemekteyiz Ayrıca bu çocukların beyinlerinde olgunlaşmanın geciktiğini ve beyin dalgalarında yavaş dalgaların arttığını bildiren ve EEG’de sol tarafta coherence bozukluklarının olduğuna dair yayınlar var Ben EEG’deki düzensizlikleri düzenlemeye yarayan EEG Biofeedback yöntemini bu çocuklarda kullandığımda gayet faydalı olduğunu görüyorum EEG Biofeedback ile beyin dalga bozukluklarını düzenlediğimizde beğenilmeyen hatıraları hatırlamadıklarını, agresifliklerinin kalmadığını, uykularının daha uyumlu olduğunu, derse dikkatlerini daha iyi verebildiklerini ve motivasyonlarının arttığını görüyoruz DrTeicher’ın tespit ettiği Vermis küçülmesi kayda değer Çünkü beyinciğin Vermis denilen orta parçası Limbik sistemle ve beyin sapı ile olan bağlantıları duygu durum düzenlenmesinde önemlidir Beyincik vermisi gelişmemiş bir hastamda obsesyon, psikoz, ve bunalım bulguları gördük Uzun yıllar antidepresant, epilepside kullanılan ilaçlar ve antipsikotiklerle çare edilmeye çalışılmış Bunların etkin olmadığı zamanlarda 3 kez EKT (elektroşok) tedavisi almış İlaçların hepsini bıraktırdığımızda 3 ay EEG Biofeedback ile sorunlarının daha azaldığını gördük Psikotik bulguları için sonra eklediğimiz bir antispsikotik ile daha iyi yanıt almaya başladık Vermisin beyin sapı ve limbik sistemle olmayan bağlantılarına olumlu gelişmeler EEG Biofeedback ile katkıda bulunduğumuzu düşündürüyor Beyinde İntihar Gerçekleşiyor Çocukluk döneminde istismara uğrayan kişiler, istismara uğramayan kişilere oranla daha sık intiharı düşündüklerini kabul etmektedirler Ve araştırmacılar sara güya beyin anormallikleri ile intihar düşüncesi arasında adaleli bir ilişki saptama etmiştir Teicher, “Bu ilişki, intihar ve buhran arasındaki ilişkiden daha kaslı olabilir, demiştir Bunalım genelde insanları kendi hayatlarını almaya iten primer bir dengesizlik olarak düşünülür Fakat Ulusal Sıhhat Enstitüsü’nde gerçekleştirilen bir çalışmada, intihar etme düşüncelerinin gerçekten istismara uğramış çocuklarda depresyonun önüne geçtiği tespit edilmiştir Araştırmacılar acilen, istismarın etkilerinin nasıl geriye döndürülebilir olabileceğini araştırabilmek için ödenek başvurusu hazırlamaktadırlar Teicher, “Gerginlik temelli hormonlar, yeni antidepresan ilaçlar, rahatlama egzersizleri ve psikoterapi ile düzenlenebilir, demiştir bununla beraber daha eksik akla gelen çözümler de ortaya çıkabilir minimum bir alıştırma, dövüş sanatları eğitiminin saldırganlığı azalttığını tespit etmiştir Masa tenisi, dövüş sanatları ve rugbynin etkilerini karşılaştırmış ve dövüş sanatlarının saldırganlığı daha etkin olarak değil ettiği sonucuna ulaşmıştır