Her yaş döneminin kendine özgü korku ve kaygıları vardır. Örneğin 2 yaşındaki bir çocuk anne ve babasından ayrılmaktan korkarken, 4 yaşındaki çocuk tuvalet deliğinin kendisini yutmasından korkabilir. 12 yaşındaki bir ergen vücudundaki değişiklikten korkarken, 18 yaşındaki çocuk sınav kaygısından korkabilir.
Korku ve kaygı birbirinden çok farklı duygulardır. Korku, şu andaki tehlikelere karşı oluşturduğunuz duygu iken; Kaygı, gelecekle ilgili endişelerimizi içeren bir duygudur.
Amacımız hiçbir zaman bu duygu ve davranışları ortadan kaldırmak, onu söndürmek değil, tam tersine bu semptomun altında yatan nedeni keşfetmek, anlamlandırmak. Çünkü davranışın altında yatan etmenler keşfedilmedikçe ve bu duygular bastırıldıkça kısa vadede sorun çözülmüş gibi gözükse de aslında sorun çözülmeyecek tam tersi şekil değiştirecektir.
Peki çocuklarınıza nasıl yardımcı olabilirsiniz?
~Öncelikle çocuklarınızı dinleyin. Neler yaşıyor bunu fark edin. Bırakın size iyice anlatsınlar. Varsayımda bulunmak yerine onun anlattıklarını keşfetmeye çalışın. Hiçbir şekilde çocuklarınızın duygularını küçümsemeyin, alay etmeyin.
~”Korkacak ne var bunda canım? Hem erkek adam korkar mıymış?” gibi söylemlerden kaçının! Sizin bu söylemleriniz çocuğunuzun daha az korkmasını sağlamıyor. Tam tersine “Ben bu duygumu bastırmak zorundayım. Korkumu kimseyle konuşamam.” mesajı veriyor.
~Korku ve kaygının ifade edilmesindeki bir başka yöntem ise bu duygularını çizmesi, resmetmesi. Özellikle küçük yaş çocukları bazı şeyleri somut hale getirme ihtiyaçları duyarlar. Böylelikle elle tutulabilirler, gözle görebilirler, aynı zamanda kontrol edebilirler.
~Korkular her zaman bilgi eksikliğinden kaynaklanır. O yüzden çocuğunuzun korku türüne ve yaşına göre bilimsel verilere dayanarak, görseller kullanarak veya videolar seyrederek çocuğunuzu bilgilendirebilirsiniz.
Örneğin; gökgürültüsünden korkan çocuğunuza şimşeğin nasıl oluştuğunu anlatan bilimsel gerçeklikleri baz alan bir açıklama yapabilirsiniz veya bir şimşek çakma videosu izletebilirsiniz.
Eğer çocuğunuzun korku ve kaygıları günlük işlevselliğini olumsuz şekilde etkilemeye devam ediyorsa o zaman mutlaka uzman desteği almalısınız.