Şimdi bir hayal çalışması yapalım.. Düşünün ki bir sabah gözlerinizi açıyorsunuz ve kim olduğunuza, nerede olduğunuza dair hiçbir fikriniz yok. Etrafınızda size göre çok büyük hareket eden sesli nesneler var ama onları anlamıyorsunuz, dillerini bilmiyorsunuz. Her şey sizden kat kat büyük. Gözünüzün gördüğü, kulağınızın duyduğu, burnunuzun kokladığı, dilinizin tattığı, size dokunan ve dokunduğunuz her şey yabancı. Ne hissedersiniz?
Korku? Endişe? Merak?
Hoş geldiniz dünyaya..
Çocuklar bu yabancı dünyaya yaşamlarını devam ettirebilecek bilgi ve becerilerden yoksun olarak gelirler. Bu bilgi ve becerileri öğrenebileceği, güvenlik arayışına cevap alabileceği en önemli kurum ailedir. Çocuğun gelişim sürecinde duygusal, bilişsel ve davranışsal yönden ihtiyaçları karşılanamadığında olumsuz davranışların gelişmesi görülebilmektedir. Çocuğun olumlu gelişimi için aile içerisindeki tutarlı davranışlar ve çocukla kurulan olumlu ilişkiler önemlidir. Ebeveynlerin çocukla sıcak bir ilişkisi kurması, kabullenici tutumları ve duygusal gereksinimlerini karşılaması çocuğun problemli davranışlar göstermesini engellemekte, problem çözme becerilerini geliştirmektedir.
Sert disiplin anlayışı, sosyal ve duygusal yönden çocuğun desteklenmemesi, sınırsızlık, ebeveynlerden birisinin boşanma ve ölüm gibi sebeplerden dolayı yokluğu, babanın ilgisini ve sevgisini gösterememesi, çocukla sağlıklı iletişim kurulamaması, aile içi şiddet gibi sebepler çocuklarda huzursuzluk, korku, endişe, öfke duygularını yoğunlaştırma ve saldırganlık, öfke patlamaları gibi problemli davranışların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir.
Çocuklarda gelişim dönemine uygun olmayacak şekilde en sık karşılaşılan davranış problemlerini şu şekilde sıralayabiliriz; saldırgan davranışlar (itme, vurma), yalan söyleme, izinsiz eşya alma, aşırı korku ve kaygılar, tırnak yeme, saç koparma, parmak emme, alt ıslatma ve dışkı kaçırma, yeme bozukluğu, karşı gelme, uyku bozuklukları.
Çocuğun problemli davranışlar sergilemesinin nedenlerinden bazıları; ebeveynleri tarafından fark edilme isteği, görülme ve onaylanma ihtiyacı, öfkesini daha sağlıklı bir yolla nasıl belli edeceğini bilmemesi, ebeveynlerin olumsuz davranışlarını model almaları, genetik sebepler, fizyolojik sorunlar ve fark etmeden ebeveynler tarafından davranışlarının ödüllendirilmesidir.
Ebeveynler çocukların fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını uygun yollarla gideremediğinde, çocuklar kendilerini fark ettirmek için olumsuz davranışlar sergileyebilirler. Bu noktada problem davranışın kaynağını ararken çocuğun davranışı ne sıklıkta ve yoğunlukta sergilediğini de gözlemlemek gerekir. Çocuk için ilk rol model ebeveynlerdir, anne babalar ev içerisinde kendi tutum ve davranışlarını da gözlemlemelidirler.
Bunun yanı sıra çocukların duygularını özgürce ifade etmesine izin vermek, çocuğun anlayabileceği şekilde açık ve net (sert değil) sınırlar koymak, sevildiğini ve şefkati hem söze dökerek hem de beden diliyle hissettirmek, sakin zamanında anlayabileceği düzeyde basit cümlelerle konuşmak, yaşına uygun sorumluluklar vermek, olumlu davranışlarını ödüllendirmek (övmek, sevinmek, teşekkür etmek, mutlu olduğunu ifade etmek vb.), yaratıcılığını pekiştirmek, kıyaslamalardan kaçınmak çocukta var olan davranış problemlerinin ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.