Son Konu

Cumhuriyet Doneminde Calışmaya Başlayan Turk Kadınlarının Meslekleri Nelerdir?

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
29
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Cumhuriyet Doneminde Calışmaya Başlayan Turk Kadınlarının Meslekleri Nelerdir?
Cumhuriyet Doneminde Calışmaya Başlayan Turk Kadınları
Cumhuriyet Donemi Turk Kadınları



Osmanlı doneminde kadınlar, sadece sıbyan mekteblerinden yararlanabilmekte, daha fazla bir eğitime ihtiyac duyulmamaktaydı İdareci ve aydın kesimden kimselerin kızları, ailelerinin desteği ile ozel dersler alabilmekteydi

Tanzimat'la birlikte Batı'nın her konudaki etkisi, eğitim alanında da kendini gostermiştir Fransa'nın Duruy Kanunu (1867)'ndan yararlanılarak hazırlanan 1869 Maarifi Umumiye Nizamnamesi ile kızlar icin oğretmen okulu acılması ve ruşdiye sayısının artırılması kararlaştırılmış, kadınların sağlığı duşunulerek ebe mektebi acılmıştı Devlet eliyle gercekleştirilen bu duzenlemelerle kadınların kulturel bakımdan geliştirilmesine calışılmıştır

II Abdulhamid zamanında bu okulların sayısı hızla artırılmıştır Kız Oğretmen Okulu bir tane kalmışsa da, kız ruşdiyelerinin taşraya da goturulmesiyle sayıları uc katına ulaşmıştır Buna ek olarak, kızları uretime katmak amacıyla sanayi mektebi acılması da gercekleşmiştir

Ancak, Meşrutiyet doneminde, bu okulların kalitesinin cok duşuk olduğu tartışılmış ve kalitenin yukseltilmesine calışılmıştır Meşrutiyet aydınları, kadının eğitimini savunmaktadır Onların tartıştığı konu, bu eğitimin hangi amacla, nereye kadar ve hangi programla verilmesi gerektiğidir İslamcılar, ev hanımlarına yonelik, iyi cocuk yetiştirebilecek anneler icin liseye kadar eğitime taraftar iken, Batıcılar ve Turkculer, kadının sosyal hayata girmesini kolaylaştıracak sınırsız bir eğitimden yanadırlar Onlar, kadına yuksek oğrenimin kapılarının da acılmasını savunurlar Bu tartışmalar, konuya hukumetin de sıcak yaklaşması sayesinde olumlu sonuc vermiş, kadınlara yuksek oğrenim yanında bircok alanda eğitim imkanları sağlanmıştır

Osmanlı doneminde kadınların eğitimi alanındaki gelişmeleri, ilk ve orta dereceli okullar, mesleki eğitim, yuksek oğretim ve kadınların eğitim alanında istihdamıbaşlıkları altında inceleyelim

İLK VE ORTA DERECELİ OKULLAR

İbtidaiyeler

Osmanlı devleti, ilk oğretimin onemini cok onceden farketmiş, konu ile ilgili ceşitli yasalar cıkarılmıştır1845, 1847 yıllarında alınan kararlarla sıbyan mektepleri dort yıl olarak belirlenmiş, yetersiz kişilere hocalık yaptırılmaması kararlaştırılmıştı Ancak bu kararlar da, daha sonra alınan 1857, 1863 ve 1864 tarihli kararlar gibi parasızlık va hocasızlık yuzunden uygulanamamıştır

Sıbyan mektepleri konusunda en onemli teşebbus 1869 tarihli Maarifi UmUmiye Nizamnamesi'dir Bu nizamnameye gore, sıbyan mekteplerine devam mecburiyeti erkekler icin 610, kızlar icin 711 yaşları olarak belirlenmiştir Bir mahalle veya koyde iki sıbyan mektebi varsa bunlardan birisi kızlara ayrılacaktır Yoksa, yeni bir mektep acılıncaya kadar kızlar da erkeklerin gittiği sıbyan mektebine gidecek, fakat erkeklerden ayrı bir sırada oturacaklardır

Nizamnameye gore, hoca maaşları dahil olmak uzere okul giderleri, sırasıyla vakıflardan, fitre ve kurban derilerinden; bunlar yeterli değilse, mahalle veya koy halkı tarafından karşılanacaktı Bu uygulama ile okul yonetimi halka verilmekte, bu da, cocuklarını pek okutmak istemeyen veliler uzerinde olumsuz etki yapmaktaydı

İlk oğretim mecburiyeti 1869 Nizamnamesi'nden sonra ilk defa olarak Kanunı Esasi (1876)'de anayasa maddesi olarak yer almıştır Boylece, kız ve erkek oğrenciler icin eşit oğretim hukuken mumkun kılınmıştır

II Abdulhamid devrinde sıbyan mekteplerinin yerini ibtidai mektepleri almıştır 19061907 yıllarına ulaşıldığında, ulke capındaki okul sayılarına baktığımızda resmi ve ozel toplam 4659 erkek ibtidaisi, 349 kız ibtidaisi, 5073 karma ibtidai olduğunu gormekteyiz

Meşrutiyet donemine gelindiğinde bu sayı 19131914 yıllarına ait istatistiklerde şu şekilde karşımıza cıkmaktadır: 4609 erkek, 587 kız, 3977 karma olmak uzere toplam 9173 ibtidai mektebi

Rakamlara baktığımızda Meşrutiyet doneminde karma ve erkek ibtidai mekteplerinin sayısında azalma olurken, kız ibtidailerinde % 50'ye yakın bir artış olduğunu gormekteyiz Bu artışta, Meşrutiyet yonetiminin kızların eğitimine onem vermesi rol oynamıştır Okul sayılarının genel toplamında gorulen azalma ise, bazı okulların savaşlarda kaybedilen topraklarda kalması ve savaş sebebiyle bazı okulların kapanmış olması ile acıklanabilir

Okul sayılarında gorulen bu artış yanında kalitenin de aynı şekilde arttığını soylemek pek mumkun değildir Sir Fry'ın 1909 tarihli raporuna gore okullar bina, aracgerec ve oğretmen bakımından cok yetersizdir Oğrencilerin coğunun ders kitabı bile bulunmamaktadır Oğretmenler kalacak yerden mahrumdurlar Hatta, bir araştırmaya gore bu okulların ancak % 377'si eğitime musaittir

İbtidai mekteplerinin bu perişan hali sık sık eleştiri konusu olmuştur Kadınların eğitiminde kalitenin ve sayının yukseltilebilmesi icin yuksek okullar acılmazdan once ibtidai mekteplerinin durumunun duzeltilmesine ihtiyac olduğu belirtilmiştir

Daha once olduğu gibi Meşrutiyet doneminde de ozel ibtidai mekteplerine izin verilmekteydi Bunun icin, kurallara uymak ve vergisini vermek, Maarif Nizamnamesi'nin ozel mekteplerle ilgili 129 maddesine uyulması gerekmekteydi

Ruşdiyeler

Kızlara orta oğretim imkanı ilk kez Tanzimat doneminde sağlanmıştır İlk kız ruşdiyesi 6 Ocak 1859 tarihinde İstanbul'un Sultan Ahmet semtinde acılmıştır

1869 Nizamnamesi kız ruşdiyeleri ile ilgili olarak bazı esaslar getirmiştir Buna gore buyuk şehirlerde hane sayısının 500'u aşması halinde, dini nufus goz onune alınarak, musluman veya hıristiyan ruşdiyeleri acılabilecektir Oğretmenler kadın olacak, oğretmen acığı olduğu takdirde yaşlı ve bilgili erkek hocalardan yararlanılabilecektir

Kız ruşdiyelerinin İstanbul dışına goturulmesi kararlaştırılmışsa da, bu uygulama II Abdulhamid devrine kadar gercekleştirilememiştir

Kız okullarının ders programlarında din bilgisi, ahlak, nafi'a bilgisi, osmanlıca, hesap, sulus ve rık'a, arapca, farsca, imla, tarih, coğrafya, hıyatet (terzilik) ve nakış gibi dersler bulunmaktaydı

İlk kız ruşdiyesinin acıldığı 1859 tarihinde İstanbul'da 13 erkek ruşdiyesi vardı İlk erkek ruşdiyesi 1874'de, yani 12 yıl once acılmıştı Erkek ruşdiyelerindeki oğretmen sayısı 16 arasında değişirken, ilk acılan kız ruşdiyesinin oğretim kadrosunda 2'si erkek, 1'i nakış hocası hanım olmak uzere toplam 3 oğretmen bulunmaktaydı

Kız ruşdiyelerinde kadınların yoneticilik yaptıklarına dair ilk kayıt 187172 tarihlerine aittir Bu tarihte Fatma Hanım'ın Beşiktaş İnas Ruşdiye Mektebi'nin mudiresi olduğunu gormekteyiz

Kız ruşdiyelerinde nakış dersi dışındaki derslere giren hanım hocalara ilk kez 1873 tarihinde rastlamaktayız Darulmuallimat'ın ilk mezunları olan bu hanımlar, aynı zamanda eğitim tarihimizde resmi okuldan yetişerek gorev alan ilk hanım oğretmenlerdir 18931908 tarihleri arasında ise, kız ruşdiyelerinde hic erkek oğretmen bulunmadığı gorulmektedir

İstanbul dışındaki şehirlerde kız ruşdiyeleri acıldığına dair elimizde bulunan en eski bilgi 18831884 tarihlerine aittir Bu tarihte Selanik, Bursa, Kastamonu ve Beyrut'ta kız ruşdiyeleri bulunmaktadır Aynı yıllarda İstanbul dışındaki vilayetlerde toplam 385 erkek ruşdiyesinin olması, aradaki farkın ne kadar buyuk olduğunu gostermektedir 18871888 yılında 11'i İstanbul'da, 20'si diğer şehirlerde olmak uzere toplam 31 kız ruşdiyesi vardı Erkek ruşdiye sayısı ise, 20'si İstanbul'da olmak uzere toplam 435 idi

Hemen Meşrutiyet oncesinde, 19061907 yıllarında, resmi ve ozel kız ve erkek ruşdiyelerinin sayılarında şoyle bir tablo bulunmaktaydı: İstanbul'da 16 kız, 25 erkek, 16 karma; İstanbul dışında 69 kız, 380 erkek ve 9 karma ruşdiye

Bu bilgilere bakıldığında, 25 karma ruşdiyenin (Erzurum'da bulunan 1'inin dışında) tamamının ozel ruşdiyeler olduğu gorulmektedir Bu da, bize karma eğitim konusunda halkın devletten onde gittiğini duşundurmektedir

Ruşdiye sayısının artışında II Abdulhamid donemi eğitim politikasının rolunu ihmal etmemek gerekir Bu doneme gelinceye kadar, İstanbul'da sadece 9 kız ruşdiyesi varken, II Abdulhamid'in 33 yıllık yonetiminde bu sayı 76 yeni okul acılarak 85'e yukseltilmiştir

Bu gelişmeleri değerlendirirken, Tanzimat doneminde acılmış bulunan Darulmuallimat'ın olumlu katkısını da goz onunde bulundurmalıdır Bu okulun mezunları sayesinde hanım oğretmenlerin sayısı artmış, buna paralel olarak kız ruşdiyelerindeki oğrenci sayısında da artışlar meydana gelmiştir Kız ruşdiyelerine gosterilen bu talep, yeni okulların acılmasında da etkili olmuştur

Meşrutiyet donemi icin, inas ruşdiyelerinin tarihi gelişimi konusunda, devlet kayıtlarında yeterli bilgi bulunmamaktadır Yalnız, 1918 yılında ulkede toplam 116 inas ruşdiyesi olduğunu bilmekteyiz 19061907 yıllarında toplam 85 kız ruşdiyesi bulunduğuna gore, bu donemde 31 yeni okul acılmıştır Bunların ne kadarının devlet desteği ile, ne kadarının halk desteği ile acıldığına dair bilgiye sahip değiliz Ancak, bunlardan bazılarının halk desteği ile acıldığını duşunduren bilgi kırıntıları bulunmaktadır Mesela, İzmir Karşıyaka halkı mahallelerinde acılacak inas ruşdiyesi icin belli bir parayı karşılamayı taahhut ederek, geri kalanın hukumetce karşılanmasını talep etmiştir

İnas ruşdiyelerinin eleştirilen bir yonu ders programları idi Edhem Nejad, kız ve erkek ruşdiyelerinin ders programlarının aynı olmasından şikayetcidir Ona gore, bir kızın yabancı dil bilmesi, iyi tablo yapması, muzikten, matematikten anlaması cok gerekli değildir Bu okullarda yetişen kızlar cocuğun eğitimi, beslenmesi ve ihtiyaclarını iyi bilmeli, eşini memnun edebilmeli, devlete iyi evlat yetiştirebilmeliydi Oysa bu okullarda verilen bilgiler, mezun olan kızların hayatlarında işlerine yaramamaktadır Ailede bu bilgiler kullanılamamaktadır Kızlar, yine ailelerinden gordukleri gibi, geleneksel yontemlerle annelik ve zevcelik yapmaktadır Maarif, bu durumun duzeltilmesi icin tedbir almalı, kız ruşdiyelerine şu dersleri koymalıdır: Din bilgisi, osmanlıca, cocuk buyutme ve terbiyesi, sağlık bilgisi, ev idaresi, yemek pişirme, beden eğitimi, hesap, tarih, coğrafya, tıp bilgisi, resim, dikiş dikme ve tamir etme ve yamama, nakış, utu yapma, taşra kızları veya belki İstanbul kızları icin de bahcıvanlık ve ziraat işleri

Edhem Nejat, kız ruşdiyelerinin kısaca iyi bir anne, eş ve ev kadını yetiştirmeyi amac olarak secmesinden yanadır Mevcut programların, mezun kızların hayatta işlerine yarayacak şekilde değiştirilmesini istemektedir Hatta, bunun icin, inas ruşdiyelerine oğretmen yetiştiren darulmuallimatın programlarının da yeniden duzenlenmesi gereğini dile getirmektedir
 
Üst Alt