Son Konu

Da'lec Bin Ahmed Kimdir

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Da'lec Bin Ahmed hayatı

Da'lec Bin Ahmed hakkında bilgi

Da'lec Bin Ahmed 874 (H260) senesinde doğdu 962 (H351) de Bağdatta vefat etti Hadis ve fıkıh alimi, velilerdendir Kunyesi, EbU İshak Sicistanidir
Mekkede Ali bin Abdulaziz ve diğer alimlerden, Basrada Hişam bin Seyrafi ve onun tabakasından, Reyde Muhammed bin EyyUb Beclisenden, İbrahim elBUşenciden, NişabUrda zamanının alimlerinden, Bağdatta Osman bin Said Darimiden, Muhammed bin Ribhden hadisi şerif işitip, ilim almış ve rivayet etmiştir İlmi cok olup, derin bir alim idi Kendisinden Dare Kutni, Hakim, İbni Zerkaviye, EbU İshak İsferayini, EbU Kasım ibni Beşran ve daha pekcok alim ilim alıp rivayette bulunmuştur Hadis ilminde sika, guvenilir ve pek sağlamdı Zengin ve cok comert bir zat olup, hayırlar ve iyilikleriyle meşhUrdu Mekkede, Bağdatta ve Sicistanda hadis alimlerine tahsis edilmiş vakıfları vardı Kendisi ev satın alıp, bir muddet Mekkede oturdu Daha sonra Bağdata yerleşti

Malı mulku cok olup zengindi Fakat Dunya malına hic kıymet vermezdi Elindekileri hep ihtiyac sahiplerine verirdi Bu hususla ilgili olarak, EbU Amr Muhammed bin Abbas şoyle anlatmıştır: “Dalec bin Ahmed, beni evine goturmuştu Evindeki malları, paraları gosterip, bunlardan istediğin kadar al dedi Teşekkur edip, sıkıntıda değilim dedim
İbni Ebi MUsaya, bir yetime aid on bin dirhem, buyuyunce teslim icin verilmiş ve kendisi vasi tayin edilmişti Bir ara sıkıntıya duşup, bu paraları harcamıştı Yetim buyuyup yetişince, kadı, hakim paranın teslim edilmesini istedi İbni Ebi MUsa durumu şoyle anlatmıştır: “Yetimin parası istendiği sırada odeyecek param yoktu, yeryuzu bana adeta dar geldi Sıkıntıdan care aramaya başladım Katırıma binip, Kerh şehrine doğru yola cıktım Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilemiyordum Katırı serbest bıraktım Yolum Dalec bin Ahmedin mescidine vardı Mescide girip sabah namazını Dalec bin Ahmedin arkasında kıldım Namazdan sonra beni evine goturdu Hoş geldin deyip, yemek hazırlattı Sofraya oturunca; “Sende bir sıkıntılı hal goruyorum dedi Ben de durumumu anlattım “Yemeğini ye, ihtiyacını hallederiz dedi Sonra sofraya tatlı geldi Onu da yedikten sonra, sofradan kalkıp ellerimizi yıkadık Hizmetcisine, “Şu kapıyı ac! diyerek bir kapı gosterdi Kapıyı acıp, bir odaya girdi Odada mallar ve para kasaları vardı Bana on bin dirhem verdi Sevincimden ucacak gibi idim Parayı aldıktan sonra vedalaşıp ayrıldım Gidip borcumu odedim Aradan uc sene gecti Bu zaman icinde işlerim iyi gitti Otuz bin dinar kazandım Daha once aldığım on bin dirhemi odemek icin Dalec bin Ahmede gittim Yine beraber namaz kıldıktan sonra evine gittik Sofra kuruldu Yemek yedik Yemekten sonra halimi hatırımı sordu Ben de halimi bildirip, daha once aldığım on bin dirhemi odemek icin geldiğimi soyledim “Subhanallah! Onu sana borc olarak vermedim, hediye ettim dedi Ben de; “Efendim bu malın aslı nedir ki, bana on bin dirhem hibe ettiniz? dedim Şoyle cevap verdi: “Yetişip buyuyunce Kuranı kerimi ezberledim, hadisi şerif dinleyip, oğrendim ve ticaret yaptım Bir tuccar bana gelip, Sen; “Dalec bin Ahmed misin? dedi “Evet dedim “Ben malımı ortak olmak uzere sana teslim etmek istiyorum Bir defter tut, kazancları peyderpey teslim edersin dedi Ayrıca bu maldan bol bol sadaka dağıtmamı da tenbih etti Ticaret yapmak uzere bana binlerce dinar bıraktı Her sene gelir giderdi Her gelişinde de, bir o kadar daha mal getirirdi Yine bir senenin sonunda gelip; “Ben, deniz seferlerine cıkan biriyim Bir kazaya uğrayabilirim Bu malın hepsi senindir Bu maldan sadaka dağıt, cami yaptır dedi ve ayrılıp gitti Ben de onun arzusunu yerine getiriyorum Allahu teala bana bol servet ihsan etti Bunu ben hayatta olduğum muddetce kimseye anlatma buyurdu

BORCUN UNUTULDU

EbU Bekr bin Ali bin Abdullah, bir zatın şoyle anlattığını nakletmiştir: “Bir Cuma gunu Cuma namazı kılmak icin mescide gitmiştim Onumdeki safta vekarlı, huşU sahibi bir zat gordum Devamlı namaz kılıyordu Cuma namazının başlamasına kadar nafile namaz kıldı Heybetinden, kalbimde ona karşı bir muhabbet hasıl oldu Sonra Cuma namazı kılmaya kalktık O gorduğum zat, tedirgin bir halde elbisesine burunerek, hep kendini birinden gizliyordu Namazdan sonra sebebini sordum Şoyle dedi Benim bir zata borcum var Bu sebeple mahcUbiyetimden boyle yapıyorum, dedi Kime borcun var dedim Şu arkamda duran zata dedi Meğer alacaklı olan zat, Dalec bin Ahmed imiş Bu sozleri Dalec bin Ahmedin o safta bulunan bir arkadaşı işiterek, gidip durumunu ona anlattı Dalec bin Ahmed de, bu zatı evine getirmesini soyledi Evine gittiklerinde yemek ikram edip, borclu zata; “Senin borcun unutuldu diyerek alacağını bağışladı Ayrıca beş bin dirhem de hediye verdi ve; “Mescidde beni gorup, borclu olduğundan dolayı uzulup sıkıntıya duştuğun icin hakkını helal et dedi

1) TabakatuşŞafiiyye; c3, s291

2) MucemulMuellifin; c4, s145

3) ElBidaye venNihaye; c11, s241

4) Tarihi Bağdad; c8, s387

5) TezkiretulHuffaz; c3, s881

6) ŞezeratuzZeheb; c3, s8

7) VefeyatulAyan; c2, s271

8) İslam Alimleri Ansiklopedisi; c4, s5
 
Üst Alt