Çocuk kardiyoloji; çocukluk çağında (0-18 yaş) bazı yakınmalar ve bulgular ile kendini gösteren doğumsal veya edinsel kalp hastalıklarının tanı ve tedavi yöntemlerini kapsayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları’ nın yan dalı olarak hizmet vermektedir.
Ciddi doğumsal kalp hastalığı (delik, kapak darlığı-yetersizliği, yapısal anormallikler gibi) olan çocuklarda genellikle doğumdan itibaren ilk 6 ay içerisinde sık nefes alma, emerken çabuk yorulma, terleme, kilo alamama veya morarma (özellikle dudaklar, dil, dişetleri ve tırnak diplerinde) yakınmaları görülür.
Bazı doğumsal kalp hastalıklarında ise yakınmalar yaş ilerledikçe (sık nefes alma, çarpıntı hissi, çabuk yorulma, yorulunca çömelme, morarma, kilo alamama, sık akciğer enfeksiyonu geçirme, ödem gibi) farkedilir veya belirgin bir yakınma olmadan sadece muayene sırasında şüphelenilir.
Edinsel kalp hastalıkları da (romatizmal ateş, miyokardit, Kawasaki hastalığı gibi) kalbi etkiledikleri oranlarda yakınma ve muayene bulgusu gösterirler.
Egzersiz ile ilişkili veya ilişkisiz baş dönmesi, bayılma ve göğüs ağrısı gibi yakınmalar kalp atışlarındaki düzensizlikten (ritm bozuklukları) kaynaklanabilir.
Çocuk hekimi tarafından muayene sırasında, kalp hastalığından şüphe edilmesinin en sık nedeni üfürüm duyulmasıdır. Çocukluk çağı üfürümlerinin yarıdan fazlası masum üfürümlerdir. Ancak başka önemli bir bulgu olmadan, sadece üfürüm nedeniyle araştırma sonucunda doğumsal veya edinsel kalp hastalığı tanısı konulabilir.
Deneyimli bir çocuk hekimi duyduğu üfürümün kalp hastalığıyla ilişkili veya masum üfürüm olabileceği konusunda fikir sahibi olsa da, biz çocuk kardiyoloji uzmanları olarak kesin tanının ancak ekokardiyografi ile konacağını söyleyebiliriz.
Doğumsal veya edinsel bir kalp hastalığının erken tanı ve tedavi sonuçları sıklıkla yüz güldürücü olmaktadır. Ancak gecikilmiş vakalarda tedavisi mümkün bir hastalığın bile, tedavi şansı kalmayabilir, çocuk kaybedilebilir. Çocuk hekimi bazı yakınma veya üfürüm gibi muayene bulgusu nedeniyle aileye önerdiyse, o çocuğun fazla zaman kaybetmeden bir çocuk kardiyolog tarafından değerlendirilmesi uygun olur.
Doğumsal kalp hastalıkları bebek anne karnındayken de saptanabilmektedir. Bu nedenle riskli gebeliklerde (şeker-kalp hastalıklı gebe, ileri yaşta gebelik, düşük-ölü doğum öyküsü, tüp bebek gibi) takip eden kadın-doğum uzmanının da önerisi ile ‘’fetal ekokardiyografik değerlendirme’’ yapılabilir.
Rutin kardiyolojik değerlendirmede; öykü alma, muayene, elektrokardiyografi (kalbin ritmini ve kasılma gücünü gösterir) ve ekokardiyografi yeterlidir. Egzersizle ilişkili veya ilişkisiz ritm bozukluğu şüphesinde ritm Holter (24 saatlik EKG) ve efor testi gerekebilir. Ekokardiyografik değerlendirmenin yeterli olamadığı durumlarda ve hem tanı, hem de tedavi amacıyla (delik kapatma veya kapak darlığını giderme gibi) kalp keteterizasyonu ve anjiyografi uygulanabilir.