bilgiliadam
Yeni Üye
Deniz Seki ile ropörtaj Gündemden düşmeyen şarkıcı Deniz Seki'yi gazeteci Ayşe Arman ziyaret etti hapisteki günlerinde hapiste olmakdan laf ettiler DENİZ SEKİ’YLE İKİ KAT CAMA ELLERİMİZİ DAYADIK VE AĞLADIK 1548643591 1548643591 denizsekiileroportaj5c4e6d0dd9d3fdenizsekiileroportaj5c4e6d0dd9d3f denizsekiileroportaj5c4e6d0dd9d3f AYŞE ARMAN CEZAEVİNDE DENİZ SEKİ'YLE GÖRÜŞTÜ Bakırköy Kadın Kapalı İnfaz Kurumu’nun önünde dikiliyorum Ve demir kapıyı çalıyorum TAK TAK TAK İnsanı ezen, ürküten, korkutan, sanki cezalandıran kocamaaan demir bir kapı Önünde küçüldükçe küçülüyorum Birden açılıveriyor Kamera, hapishane denilen yerin içindeki binaları geniş görüyor, sarıbej bir yer, kuru kupkuru, yeşillik sıfır, ruh değil, sıcak, kavruluyor, sanki atom bombası atılmış ve herkes ölmüş Kendi kendime, Ne bekliyordun ki?diyorum, Tatil köyü olacak hali değil ya Eli silahlı jandarma, Kime geldiniz?diyor Gülümsemeye çalışıyorum lakin gülümsemem havada asılı kalıyor, bu diyarlarda kimse öyle gülmüyor galiba Deniz Seki’yediyorum Görüşemezsiniz!Savcıdan özel iznim varBakim Birilerine sesleniyor, tümü onlara verdiğim evrakı inceliyor, Tamam Sağdaki binaya gidinKendimi Kadın Kapalı İnfaz Kurumu’nun, yani cezaevinin sınırları içinde buluyorum Ve yazık, o iri kapı, arkamdan kapanıveriyor Şrankkkk diye id * Bir sürü güvenlik kontrolünden geçiyorum Derhal diğer taraftan göz kaydı alacağız!Hay hay Meğer cezaevine giren cümbür cemaat; ziyaretçiler, avukatlar her antre için göz kaydı verirmiş Gözün okunuyor yani Göz bebeklerini bir alete yakınlaştırıyorsun, fotoğrafını çekiyorlar Daha Sonra da cezaevindeki her kapıyı gözlerinle açıyorsun Sürreel geliyor, Blade Runner filmindeki gibi Yeniden bir emniyet kontrolünden geçiyorum Bitti Acilen artık Deniz’i görebilirim Ama o, diğer bir binada Güneşin alnında kavrulan ve o atom bombası atılmış gibi bomboş duran avluda, bir diğer binaya dürüst yürüyorum Çıt yok bir takım sesler duyuyorum, kendi topuk sesim galiba Yeniden bir güvenlik kontrolü Ayakkabılarıma kadar çıkarıyorum Ve daha sonra Görüp göreceğim en olağanüstü kapıyla, burun buruna geliyorum Döner bir kapı doğrusu Ürkünç, korkunç, aşılması, geçilmesi imkansız kapı Mikser ucuna benziyor ya da dairesel saç fırçaları vardır ya onlara Birbirine geçmiş dişlileri var Komple çelik, parıl parıl parlıyor İşte onu, gözlerimle açmam söyleniyor Nasıl yani?diyorum Orada cihazı var, içine bakacaksınız!diyor kadın görevli Yaklaşıyorum ve cihazın gözünün bebeğine bakıyorum O kapının haşmetine asla yakışmayacak abuk sabuk bir Biiiiipsesi çıkıyor Bu dev kapı resmen beni tanıyor! Diyorlar ki, Acilen içinden yürü Aman Allah’ım, o dehşet şeyin içinden nasıl geçeceğim? Orama burama, dişliler batmayacak mı? Gözlerimi sıkı sıkı kapatıyorum Yürüyorum ve ve ve ve Aniden taraf değiştiriyorum Bundan Böyle tutukluların arasındayım * İçinden geçtiğim kapıya şöyle bir dönüp bakıyorum İşte cezaevi psikolojisi denilen şey bu, kapılar, kapılar, kapılar Ve bütün o kapıları senin üzerine kapıyorlar, dahası kilitliyorlar Önümde mağazalardaki elbise test kabinleri gibi, sıra sıra, minik odalar var Manzara, burada gerçekleşecek Beni en sonuncusuna yolluyorlar arada bir sırça var, Deniz, aleyhinde tarafa gelecek Duvarda da bir telefon asılı, telefonla konuşacağız Çünkü o çift camdan bir şey duymaya ihtimal değil Benim olduğum tarafın, sarımtırak bej duvarlarında yazılar var; isimler, aşk sözcükleri, tekme izleri, öyle pak yok, hatta kirli Deniz’in tarafı ise tertemiz Orada, kolaysa sinirlenince tekme at Ne sandalye, ne herhangi oturacak bir şey Ayakta öylece bekliyorum * Ve işte nihayet, bir hareket, bir kıpırtı Hapishane memurları eşliğinde, bir bayan geliyor Siyah tayt, siyah bir tişört Cezaevinde ahali ya kararır ya sararırmış Bu, resmen parlıyor Işıl, ışıl Karşımda duran kadın, doğrusu Deniz Seki mi? O hükümet gibi kadın gitmiş, küçülmüş, süzülmüş, çekmiş Şahane zayıflamış Sanki içinden başka bir kadın çıkmış gibi Dese fakat, Ben Deniz Seki’nin 12 yaş ufak kardeşiyiminanacağım Ilginç duru bir alımlılık gelmiş üstüne Telefonu alıyorum, Muhteşem görünüyorsun, bu dek yarıyorsa biz de gelelim!diyorum Geldiyor, Zaten memleketin çoğu içeride! Gülüyoruz Birbirimizin bütün gözünün içine bakıyoruz Yüzünün ifadesini nasıl anlatsam size? Amelie filmindeki kızın ifadesi gibi Bir sürü şey söylüyor gözleri Hapishane; insanın, bununla birlikte, bakışarak da anlaştığı bir yer Evet, telefonla konuşuyorsunuz lakin o telefonların da dinlendiğini bildiğiniz için gözlerinizle anlaşıyorsunuz Bir vakit öylece duruyoruz Ve sonra, fazla olağandışı, birbirimize bakarak ağlamaya başlıyoruz Karşılıklı Önce yavaş yavaş, sonra katıla katıla Derken, durup gülmeye başlıyoruz Demek oysa böyle oluyor, insan şehvetli olarak bir uçtan bir diğerine savruluyor Hadi anlatdiyorum Ne anlatayım?diyor Nasıl yaşıyorsun, neler yapıyorsun?18 kişilik bir koğuşta kalıyorum Çoğu bankacı Fazla zeki, fazla parlak ırk Bir aile olduk Koğuşun pozitif meleğiyim Bu halimle, moral veriyorum insanlara Herkesle iletişimim çok iyi, Allah için uyumluyumLakin yani, hapishane denilen yer, pek böyle değil, daha aşağısı yok, insanlığın dibi, ölmüşüm de ölüme bakıyormuşum gibi hissediyorumBu değin gözyaşım olduğunu ben de bilmiyordum Tarifi olmayan bir ümidini yitirme Her şey süresiz Daha az önce iddianamesi bile yazılmamış insanlar var burada, tutsak yargılanıyorlar, ne zaman mahkemeye çıkacakları muhakkak değil, elleri kolları alt, bekliyorlarSenin mahkemen 1 Ekim’deydi değil mi?diyorum Evet, daha 90 gün vardiyor, 1 Ekim’de bütün 218 gün olacak Natürel ki kendime acıyorum Ben başkalarına uyuşturucu temin etmedim, arabuluculuk etmedim Örgüt diyorlar Allah aşkına, örgütle benim ne gibi bir alakam olabilir, uyuşturucu ticareti yapan biri değilim Kim inanır böyle bir şeyeAğlıyor Gözüm, boynundaki Allah yazan gümüş kolyeye takılıyor Her şey düzelecek, sakin oldiyorum Yeniden yüzündeki o Amelie ifadesiyle, bana bakıyor Sabretmeyi öğrendim burada Öfke kontrolünü öğrendim Daha bir sürü şey Bakma, bir okul gibi aslında Arada keyiflenmek için kahve falı bakıyoruz, ama falda boylu boslu esmer adamlar görmüyoruz, hakimler, savcılar var bizim falımızda Düşün, burada Türk Cinayet Kanunu’nu ezberliyoruzBu değin kadının bir arada olması eğlencelidir de bununla beraber O Kadar değil mi?diyorum Tabii, natüreldiyor Kantinden saç boyası alıyoruz Moral olsun diye saçlarımızı boyuyoruz İyi ve rahat durmaya çalışıyoruz Kantinde Flormar dudak boyası satılıyor ve Pastel rimel Gülünç olanı şu, ben hayatım boyunca ’water proof’ rimel kullandım, benim rimelim hiç akmadı yani, sen bir de derhal gör halimi, kirpiklerimi boyayıp ağlarsam, palyaçoya dönüyorumMüzik peki?diyorum, Şarkı söylüyor musun? Şüphesizdiyor, Lakin Deniz Seki olarak yok Burada Deniz’im Yalnızca Deniz Kafamı dağıtmak için temizleme yapıyorum Temizleme yaparken söylüyorumNasıl yani temizlik?diyorum Yerleri Vileda’lıyorumdiyor, Bak, vaktiyle parmaklarımda mikrofon nasırı olurdu, acilen Vileda nasırı var Lakin yanlış kavrama, beni kimse zorlamıyor, yerleri paspaslamak beni oyalıyor İşte o zamanlar mırıldanıyorum Çamaşırlarımı da kendim yıkıyorum Leğende, ayaklarımla Sonra kafamı kaldırıyorum, bir bakıyorum televizyonda Deniz Seki’nin klibi dönüyor, vay be diyorum, nereden nereyeBir sürü şarkı yazdım Burada, inanılmaz üretkenim Ses kayıt cihazı olsaydı, daha da iyi olurdu fakat kabul etmediler Daha Sonra, uzunlamasına okuyorum, Elif Şafak’ın Aşk’ını bitirdim, tasavvufa merak sardım, Gülben kitaplar getirdi, onları hatmettim Habire yazıyorum, çiziyorum Geleceğimi planlıyorum Çıkınca yapacaklarını mı?diyorum Evetdiyor, bir defa engelliler için niyetlenmek istiyorum Sonradan uyuşturucu karşıtı derneklerde devir elde etmek istiyorum Müzikal kâğıda dökmek istiyorum Bir cezaevi müzikali düşünüyorum bir de hapishane sergisi Her şeyi saklıyorum Çamaşır yıkadığımız leğeni, yemek yemek yediğimiz tabakları, çatalları, bıçakları Sadece benim hayatımın bir kesitini anlatan bir sergi olmayacak, buradaki arkadaşlarımın ruh hallerini de, duygularını da yansıtacakBayağı aktifsin!diyorum Sen ne diyorsun!diyor, Ilk geldiğimde hızımı alamadım, 50 tane bere ördüm Sonra bir ara mektuplara sardırdım Hayranlarım hiç yalnız bırakmıyor, sağ olsunlar çuvallar dolusu yardım mektubu geliyorEn çok neyi özledin?Sahneye çıkmayı, doğayı, gökyüzünü, bizim gökyüzümüz dikdörtgen burada (ağlıyor) Toprağa ve çimene dokunmayı, denizi Annemi, kardeşlerimi Onlara doyasıya sarılmayı Kimin dost, kimin düşman olduğunu gayet iyi görüyor insan burada Daha Sonra evimi O ufak balkonumda oturmayı, Boğaz’a bakmayı, gözlerimi kapayıp Boğaz havasını içime çekmeyi Dıştan bana büyükmüş gibi gelen sorunları, derhal burada düşünüyorum da, hiçbirinin önemi yokmuş Üzülmeye değmezmiş Ben kendime kötü davranmışım, fazla yüklenmişim İçeride, size şayet değersiz gibi gelecek şeylere takıyorum Dün mesela, bir kelebek getirdiler Ölmek üzereydi, inanır mısın, aklım çıktı ölecek diye, ona nefesimle can verdim Onu yaşattım Nasıl mutlu oldum anlatamam Dün, dünyanın en manâlı olayı buydu* Daldan dala atlayarak ne değin fazla şey konuştuğumuzu anlamam size Konu konuyu açıyor Deniz, bıcır bıcır anlatıyor Michael Jackson’ı bile yád ettik! Spor yaptığını söylüyor, kızlarla voleybol oynuyormuş Koğuşta, ranzanın aşağı yatıyormuş, Alışılmış olmadığım için takkkk diye kafamı çarpıyordum her seferinde, derhal alıştımdiyor Burada, tüm bu imkansızlıklar içinde ilginç marifetli oluyorsundiyor, nohut yemeğinden humus yapıyorlarmış mesela, Nasıl yapıyorsunuz?diyorum, Uzman olduk hepimiz, nohutların suyunu alıyoruz, sonra onu bir hoş bir işlemden geçiriyoruzdiyor bu arada, yarın doğum günün, nice mutlu senelere, doğum günün kutlu olsundiyorum Yüzünden bir hüzün bulutu geçiyor, Sağoldiyor, Terhis olduğum günü doğum günü sayacağımO anda bilmiyorum natürel, ertesi gün annesinden öğreniyorum, doğum gününde koğuş arkadaşları ona sürpriz parti yapmışlar O sefalet içinde, patatesleri biriktirmişler, patates öyle bir değerliymiş içeride, Deniz’in şerefine patates salatası yapmışlar dahası mozaik pasta En hoşu da şu, o mozaik pastanın tepesine kulak arıtma çubuklarını dikmişler Neden?diye sorun hadi Sordunuz mu? Onlar, mum oluyor! Deniz Seki, 39 yaşına, cezaevinde, kulak temizleme çubuklarını üfleyerek giriyor Bir ayrıntı daha; meğer cezaevinde, renkli mektup kağıtları fazla manâlı bir şeymiş, cümbür cemaat o kağıtlara gözü gibi bakarmış, Deniz için onlara kıymışlar Kırpıp, kırpıp, konfeti yapmışlar Doğum günü kızının, başından aşağıya dökmüşler Ve defalarca bir ağızdan ona Deniz Seki şarkıları söylemişler Mutluluktan deliye dönmüş tabii Yine ağla, ağla Fakat bu sefer mutluluktan! O da, onlara, Pişmanımşarkısını söylemiş Doğrusu de hepimizin, yaşadıklarımızdan ders çıkarması gerekiyor Ben kendi adıma, Deniz’in bu yaşadıklarından fazlasıyla ders çıkardığını söyleyebilirim * Deniz, bir lahza evvel mahkemeye çıkmak istiyor Budur İstediği budur Ne dek ivedi olursa o kadar iyi Kendini müdafaa etmek istiyor Olan biteni, bir de mahkemede izah etmek istiyor Suçlu bulunursa işlenmiş Fakat bulunmazsa bu 218 günün hesabını kim verecek, o da bilinmiyor Alışılmadık! Bu değin fazla şey konuşuyoruz, bir kere bile, uğruna, deli ane olunan adamın adı geçmiyor Peki o?diyorum Sorumu hiç duymamış gibi Onca şeyi hiç yaşamamış , o adamı hiç tanımamış, hiç sevmemiş, onunla hiç sevişmemiş gibi O adam yok bundan böyle Anılmıyor Üzerine konuşulmuyor Ne iyi ne fena Hiçbir şey söylemiyor Hiçlik Sonradan konu değişiyor, tekrar daldan dala atlanıyor, bir ara Çıkınca anne olmak istiyorumdiyor, her tarafta gözleri parlıyor Bakışıyoruz Ellerimiz camda birleşiyor Ağlak halimize yine gülüyoruz Ve sonra, Alo Alo?Ses duyulmuyor Süre doldu Telefonu kestiler Kimseyi mahkemeye çıkartmadan 218 gün bekletemezsiniz Bu, insan hakları ihlalidir Deniz Seki’nin iki avukatı var: Filiz Kayalı ve Naim Karakaya Bu dosyada tayin almaya, mahkemece duruşma günü belirlendikten sonra başlamışlar Eksiklikleri ve yapılması gerekenleri anında ayrım etmişler Gerekli başvurular, vaktinde yapılsaydı, Seki 24 Şubat’tan beri tutuklu olmayabilirdi derhal ellerinden geleni yapıyorlar, bu dava ile bir tez çalışması gibi ilgileniyorlar Deniz Seki bütünüyle niçin içeride? FİLİZ: Hakkındaki suçlamalar, uyuşturucu madde kullanım, başkalarına tedarik etme, aracılık etme vesaire bir de örgüt var Fakat savcının, Seki’nin bu suçu, örgüt zarfında işlediğine dair herhangi bir iddiası ve kanaati değil Uyuşturucu ticareti yaptığı düşünülüyor yani FİLİZ: Evet Kullandığı maddenin kokain olması nedeniyle, cezası 245 sene olarak ön görülüyor Diyelim ki ben içiciyim, uyuşturucuyu temin ettiğim kişiyi de, bir arkadaşımla tanıştırıyorum O süre, bu işin ticaretini mi yapıyor sayılıyorum? NAİM: Evet, bunlar satış olarak değerlendiriliyor Deniz Seki hakkındaki iddianamede iki itham var: 1 Başkasına verme 2 Satıcıyı bir başkasıyla tanıştırma Kaç kişiyle tanıştırmış? NAİM: Zaten mesele de bu, kimseyle tanıştırmamış! Lakin benzer yerde birkaç birey birlikte uyuşturucu kullanmışlar O vakit, onlar niye içeride yok? NAİM: O da tartışılması gereken öbür bir mevzu Bir arz istemişler, birlikte kullanmışlar Yargıtay’ımız bunu, başkasına vermeolarak değerlendirmiyor Başkasına vermeyi, onun adresine gönderme, satıcıyla başkasını tanıştırma olarak görüyor Zaten bizim savunmamız da bu yönde Ama birtakım problemler var Deniz Seki ile satıcı arasında Para meselesi mi? NAİM: Evet Deniz Seki mal alıyor, hesaba yazdırıyor, mülk alıyor, hesaba yazdırıyor Satıcı da, parayı tahsil edemeyeceğini düşündüğü için artık ona mal saptamak istemiyor Seki de, bu sefer başkalarının ismini kullanarak, mülk temin etmeye yöneliyor O gün, o mal için nakit parası var, fakat yalnızca onu devretmek istiyor Borcun gerisini ödemek istemiyor NAİM: Aynen o kadar Fakat şurayı atlamayın: Seki, uyuşturucuyu her zaman kendi olduğu yerlere istiyor Bir arkadaşının evine mesela lakin o evde sadece arkadaşı değil, kendi de orada Yargıtay’ımız bunu faydalanmaolarak öngörüyor lakin başkasına vermeolarak değerlendirmiyor Yalnızca müvekkilimi müdafaa etmek için söylemiyorum bunları, anlattıklarımı telefon kayıtlarının baz istasyonları da ispatlıyor Ben hayatımda birincil defa mal satmak istemeyen bir torbacıduyuyorum Onlar, sonsuza değin insanı borçlandırmak istemez mi? NAİM: Satıcının, mülk satmak istememesinin bir başka sebebi de, Deniz Seki’nin mükemmel biri olduğuna kanaat getirmesi Onun kokain illetinden kurtulması gerektiğini düşünüyor Son derece insani bir şekilde, Artık yararlanma bunu!diyor Sonunda dost mı oluyorlar yani! NAİM: öyle yok lakin insani özellikleri çok öne çıkan biri olduğu için, torbacıbile haline üzülüyor İstanbul’da kokain kullanan bir sürü insan olduğunu duyuyoruz Niçin başkaları yok de Deniz? Birileri, ona kafayı mı taktı? NAİM: Bizim de bu konuda şüphelerimiz var Soruşturmada 19 sanık var, öteki sanıkların birçok örgüt iddiasıyla da suçlanıyorlar, Deniz Seki kişisel suçla Bir örgüt bağlantısı yok fakat o da diğerleri gibi cezaevinde ve eski DGM’ler olarak bilinen özel görevli Ağır Cinayet’da yargılanıyor Ve 11 klasörün 6’sı, Deniz Seki’nin irtibat denetlemesi kayıtlarından oluşuyor Nasıl yani? NAİM: Deniz Seki’yi keşfedince ve soruşturma o yöne gidince, haliyle Çok ses getirir!diye düşünüyor olabilirler Ki haklılar Şov yapabilme amacıyla Seki’ye bu dek yüklenildiğine dair şüphemiz var Şovu yapan kim? NAİM: Bu konuda açıklama gerçekleştirmek istemem Birkaç satıcıyı araştırırken, bir ihbarla Deniz Seki’yi buluyorlar FİLİZ: Bir muhbir var deniyor, adı X, kimliğini açıklamıyorlar Sözde onun ihbarı üstüne Seki’nin telefonlarını dinlemeye başlıyorlar NAİM: Ama telefon dinleme, uyuşturucu faydalanma suçunda olası yok Uyuşturucu satış suçlarında olası Resmi Olarak Deniz Seki’yi o kategoriye sokmaya çalışmışlar, huysuz takdirde dinleyemeyecekler Satıcı 5 kere, Vermiyorum maldemiş, bunların kaydı yapılmamış 6’ncısında Seki, Arkadaşım için istiyorumdemiş, bunun kaydı yapılmış Anlatabiliyor muyum, bu çok ciddi bir manipülasyon bizce FİLİZ: Başka sorunlar da var Nazire Şenlendirici ile Deniz Seki’nin arasındaki mesajlaşmanın, kabahat ile uzak yakından alakası yok Lakin bakıyorsunuz, dava dosyasına konmuş Bütün o konuşmalar kaydedilmiş Hepsinin bir gün manşet olabileceği düşünülmüş sanki bu vesileyle, laf konusu satıcıların, mülk tedarik ettiği bir sürü başka insan var Fakat onların tümü dışarıya Niçin? FİLİZ: Biz de sebebini öğrenmeye çalışıyoruz Bu dosyada Niçin?diye sorabileceğiniz pek çok şey var ancak Deniz Seki ve arkadaşı Neşe Ünal, Les Ottomans Oteli’ne geldiğinde, jandarma, arama kararı olmadan, otele girip arama yapıyor Arama kararı olmadan bir yer girip arandığı zaman, oradan ele geçirilen her şey hukuka aykırıdır Ve kullanılamaz Fakat kullanılıyor Bu soruşturmayı jandarma yürütüyor, niçin polis yok? NAİM: Biz de bilmiyoruz Tüm sanıklar, belediye alanında gözaltına alındı Belediye alanında da polis yetkili lakin operasyonu jandarma yaptı FİLİZ: Burada başlıca niyet, örgütü yakalayıp çökertmekse ve jandarma başarılı bir işlem yerine getirmek istiyorsa, hep örgüte karşın sorular sormalı ve o örgütü ortaya çıkarmaya çalışmalı, o kadar yok mi? Ama jandarmadaki ifadelere baktığımızda ne görüyoruz? Hemen Hemen bütün sorular, Deniz Seki ile ilgili Zannedersin fakat, çetenin lideri Deniz Seki! Bunlar da haliyle, gösteri yapıldığı şüphesini uyandırıyor İyi de halk bu operasyonu kimin yaptığını bilmiyor ki, şov yapsalar kaç yazan! FİLİZ: Olur mu bütün o haberlerin başında bu soruşturmayı yapan birimin adı yazıyor Dahası Deniz Seki ile ilgili meydana çıkan bütün o haberlerden daha sonra birileri gazeteleri dolaşarak teşekkürlerini iletiyor Işlem 13 Şubat’ta yapıldı yok mi? NAİM: Evet keza Seki’nin üç aylık telefon dinleme kararı o gecce bittiği için, hem de ertesi gün Sevgililer Günü olduğu için olabilir Sevgililer Günü öncesi, Deniz Seki üzerinden topluma mesaj verme kaygısı var benzeri Evli bir adamla birlikte olduğu için mi? FİLİZ: Bunların bedeli de ödetiliyor olabilir Yüzük yollama, evlenme, saçından bir parça kesip gönderme FİLİZ: Hiçbiri dürüst yok Zaten Deniz Seki de onunla karşılaşmak istemedi Seki’nin evinde terazi, naylon poşetler filan bulunduğu doğru mu? FİLİZ: Katiyen öyle bir şey değil Neden duruşması 1 Ekim’de? Şubat’ta cezaevine giren insan 9 ay sonra mı mahkemeye çıkar? NAİM: Deniz Seki, eski DGM olarak bildiğimiz, özel görevli Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanıyor Onların da iş yoğunluğu fazla O yüzden mahkeme çok ileri bir tarihe atıldı Bütün 218 gün beklemesi gerekecek Hakkındaki bahis örgüt olmadığı için, normalde bu davanın İstanbul Ağır Ceza’da açılması gerekirdi Ama savcı, davaları birleştirerek açmış Görevsizlik talebinden bulunduk, reddedildi İtiraz ettik, keza Hak Bakanlığı’na hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk Acele önlem kararı istiyoruz, özellikle tutuklama süresinin uzunluğu için FİLİZ: Suçlu mu suçsuz mu? Etken karşısına çıksın, karar ondan daha sonra verilsin Lakin yargılanmadan, yargılama mağduru edilmesin Bu, insan hakları ihlalidir Bir kişiyi 218 gün mahkemeye çıkması için bekletemezsin Bu dünyanın hiçbir uygun yoktur TANIYANLAR NE DİYOR Deniz kokain satıcısı olabilir mi? HINCAL ULUÇ Deniz Seki’yi hepiniz tanıyor ve biliyorsunuz Bu Deniz Seki, kokain satıcısı olabilir mi? Böyle bir şeye inanır mısınız? Yanıtınızı biliyorum: Aksi kanıtlanana değin hayır! Efendim bizim yasalar, kanıya değil, matematiğe dayalıymış Evinde 2 grama değin varsa içici, fazlası varsa, satıcı muamelesi görürmüşsün Deniz’de 7 gram çıkmış O vakit satıcı O vakit al derhal hapse beygir! Ne zamana dek? Orasını haberdar olan yok Ergenekon denen davada, daha demin hakkındaki iddianame bile hazırlanmadığı halde, 11 ay, 8 aydır içerde olanlar, içerde ölenler var bu ülkede () İtirazım yasalara Bilhassa de yöntem yasalarına Ve de bu yasalar, kimlerin tutuksuz yargılanmasına müsade verirken, Deniz Seki hakkında İlle de tutuklamaisteyen ve onun için infazı bir yerde başlatanlara Bu ülkenin hukuk düzeni tepeden tırnağa tekrar elden geçirilmelidiye bas bas bağırıyorum senelerdir Bağırmaya da devam edeceğim! Düzeltecekleri güne dek! NİHAT ODABAŞI Taammüden adam öldüren daha az yatıyor bu ülkede Benim abimin katilleri, aftan yararlanıp 2 yılda çıktılar Kimse cezasını çekmesin demiyorum ama suçu neyse ona kadar yatsın Takriben 5 aydır içeride Deniz, üç ay daha kalacak Güya uluslararası uyuşturucu ticareti yapmış gibi muamele görüyor İnsan haklarına bile tutarsız, savunmasını yapamadan cinayet çekiyor AJDA PEKKAN Deniz’in bunca vakit içeride olmasını adaletsizlik olarak değerlendiriyorum Birazcık ölçüsü kaçtı yarı Neyin ne olduğunun açıklığa kavuşması lüzumlu, o yüzden de bir an önce mahkemeye çıkması gerekli Kız orada aylardır bekliyor, daha üç ayı daha var Olacak meslek mi bu? Çıksın mahkemeye, suçluysa cezasını çeksin Kardeşi Serdar Seki 1 Ablam delilleri karartamaz, kaçma şüphesi de yok, o vakit tutuklanmasına da gerek değil Hukuktan anlamam, ben bile bu kadarını biliyorum Niye aylardır içeride anlamıyorum 2 Besbelli fol değil yumurta yok, herkes suçlu gibi davranıyor Oysa hüküm yememiş, sadece tutuklanmış Esir olması, suçlu olduğu anlamına gelmiyor oysa Cümbür Cemaat konuştu, o hiç konuşmadı Bir lahza evvel mahkemeye çıksın, diğer bir şey demiyorum Zaten adalet, en iyisini bilecektir 3 Bence meşhur olduğu için kabak onun başına patladı Ve evli bir adamla birlikte olduğu için Ona birileri ders verdi Böyle düşünüyorum RIZA TÜRMEN İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Türkiye Eski Yargıcı Tutuksuz yargılanma ilkesi bizde bütün aksine çevrilmiş Deniz Seki, 24 Şubat’ta tutuklandı, 1 Ekim’de de birincil duruşması yapılacak 218 günlük tutukluluk süresi, akla yatkın zamansayılabilir mi? Başta şunu belirteyim: olan yargılamanın, tutuksuzyapılmasıdır 218 günlük tutukluluk için akla uygun bir belirsizlik olması lazım Böyle bir kesin olmama var mı? Kaçma tehlikesi var mı? Özgürlük bırakıldığı takdirde, delilleri karartma riski var mı? ya da her tarafta, bu suçu işleme ihtimali var mı? Diğer bir şey daha: Teminatla salıverilmemesi için geçerli bir neden var mı? ya da yurt dışına çıkma yasağı konarak, salıverilmemesi için bir neden var mı? Bu dek uzun tutukluluk süresine karar vermesi için hakimin, çok büyük bir itina göstermesi gerekir Göstermiş mi? Tutukluluk süresini uzama kararlarında, bunlara bakmak lüzumlu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bunları arar Ülkemizde bu durumda fazla insan var mı? Ayrıca de nasıl Tutuksuz yargılanma ilkesi, bizde bütün tersine çevrilmiş durumda Tüm bu kişiler, İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvursa Başvurabilirler natürel Dava harcı yok, masrafı değil Hiçbir şeyi yok Bir başvuru formu dilekçesi dolduruyorsunuz, öyle Tabii bir şeyi daha söylemek lazım: Tutukluluğu uzatma kararı verilirken, bizde dikkatsizlik edilen bir başka şey de, tarafların hazırlanmış bulunduğu bir mahkeme Bizde bu da yapılmıyor Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu yüzden Türkiye’yi böylece çok kez hükümlü etti Türkiye de tazminat ödedi Lakin bu ülkenin hakimleri, savcıları bunların hepsini biliyordur Evet fakat birtakım alışkanlıklardan vazgeçmiyorlar Zihniyet şu: Ben risk almayayım, o içeride kalsın bir parça Daha Sonra bakarızNazire ŞenlendiriciDeniz Seki konuşmaları dava dosyasına konulmuş fakat suçla hiçbir ilgisi yok Suçla ilgisi olmayan kayıtların dosyaya konması doğru mu? Böyle şey olur mu? Dava dosyasında sadece suç delilleri olur Davayla ilgisi olmayan özel yaşamı ilgilendiren şeylerin derhal o dosyadan çıkarılıp iade veya tahrip edilmesi lüzumlu Onların orada bulunması ayrıca suç teşkil eder Siz bir hukukçu olarak, bu ülkeden tüm bunların nasıl yanlış uygulandığını görür görmez, çıldıracak ayla gelmiyor musunuz? İnsanın çıldırması fazla kolay tabii bu ülkede Ben yanlışları yazarak zihinsel olarak dengemi korumaya çalışıyorum! HAMİŞ: Valla, bu röportajı gazeteci olarak yapmadım Deniz Seki arkadaşım, bunlar da izlenimlerim